Sağlık Turizmi Ajansı kurmak istiyor

İstanbul Medikal Termal Otel’de Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) üyesi gazetecilerle buluşan Köksal Köse, iç pazarın yanı sıra dış pazara açılmak için çalışma yaptıklarını bu çalışmaları da kuracakları Sağlık Turizmi Ajansı çatısı altında organize olarak yürüteceklerini belirtti.

Norveç, Almanya ve İngiltere’den turist getirmek üzere çalışma yaptıklarını ancak turizmin içinde bulunduğu dar boğaz nedeniyle bu fikirden vazgeçtiklerini kaydeden Köse, “Yurt dışında daha çabuk sonuç alabileceğimiz başka pazar arayışındayız. Ortadoğu pazarına girmek için çalışma başlattık” dedi.Tuzla’daki tesiste sağlık turizmi konseptiyle şehir turizminin birleştirilmesi planları yapılıyor. Şifalı sulardan gelen doğal tedavi yöntemleriyle modern tıbbın imkanlarını bir araya geldiği tesis, iç pazarın yanı sıra yurt dışına da açılmak üzere harekete geçti.Kapılarını geçen yılın sonlarında misafirlere açtıklarını söyleyen Köse, açılıştan bu yana hafta sonlarını yüzde 100 dolu geçirdiklerini kaydetti. Hafta içi doluluk oranlarının da yüzde 40-50’lerde seyrettiğini ifade eden Köksal Köse, dış pazarla da çalışmak istediklerini aktardı.

60 milyon $’lık sağlık oteli

60 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdikleri tesislerinin ‘sağlık oteli’ olarak hizmet verdiğini aktaran Köse, 5’i tedavi amaçlı olmak üzere çeşitli ısı ve donanıma sahip 9 havuz bulunduğunu, uzman doktorları ve sağlık personeliyle, şifalı suların tedavi gücünü bilimsel yöntemlerle buluşturduklarını anlattı. 80 odalı merkezde, teşhisten tedavi ve hasta takibine kadar geniş bir yelpazede hizmet verdiklerini ifade eden Köksal Köse, şöyle konuştu:

“Yurt dışından da turist ağırlamak için çalışma yapıyoruz. Norveç, Almanya ve İngiltere’deki acentelerle görüşmelerimiz oldu, hatta İngiltere’de bir seyahat acentası kurma aşamasına bile geldik. Ancak turizmin içinde bulunduğu dar boğaz nedeniyle bu fikirden vazgeçmek zorunda kaldık. Kısa vadede Avrupa ülkelerinden misafir ağırlamak mümkün görünmediğinden daha çabuk sonuç alabileceğimiz başka pazar arayışlarına girdik. Rusya ve Azerbaycan’ın yanı sıra Ortadoğu pazarına girmek için çalışıyoruz. Özellikle Ortadoğu ülkelerine ağırlık verdik, çok yakında bu ülkelere yönelik bir Call Center açacağız.”

Oda fiyatlarının Anadolu yakasındaki diğer oteller gibi 50 Euro civarında olduğunu aktaran Köse, hedeflerinin bu rakamı 120 Euro bandına çekmek olduğunu kaydetti.

Tuzla sahiline yakın

Sabiha Gökçen Havalimanı’na 10 dakika mesafede, Tuzla sahilinin de hemen yanı başında bulunduklarını söyleyen Köksal Köse, İzmit’e ve Yalova’ya da yakın olmanın avantajlarını anlatarak, “Kaplıca otellerinde ‘5. gün krizi’ denilen bir terim vardır. Otele tedavi için gelmiş misafir 5. günün sonunda tedavisinin dışındaki vakitlerde yapacak aktivite bulamazsa krize girer ve bu tedaviyi yarım bırakmaya kadar gider. İşte bizim otelimiz konumu itibariyle tedavi dışındaki vakitlerin geçirilmesi için çok iyi bir lokasyonda. İstanbul’un içinde sayılırız, sahile yürüme mesafesindeyiz. İstanbul’un tarihi, turistik ve eğlence merkezlerine ulaşım buradan kolay. Bize gelen misafir hem tedavi olup hem de kültür tatili yapabilir” yorumunu yaptı.

Kaplıcalar ilaçtır

Aynı zamanda Türkiye Kaplıca Talasso ve Kür Merkezleri Derneği (TÜRKAP) Başkanı da olan Köksal Köse, kaplıca turizminin gelişmesi için yaptıkları çalışmaları da anlattı. Türkiye’de yılda 16 milyar liralık ilaç tüketimi olduğu bilgisini veren Köse, hastaların ülkemizde sayıları 200’ü bulan kaplıcalara yönlendirilmesi halinde devletin yılda en az 2 milyar liralık tasarruf yapacağını savundu. Köse, dernek olarak bu konuda kapsamlı bir rapor hazırlayarak Sağlık Bakanlığı’na sunacaklarını söyledi.Otel içinde de çeşitli aktiviteleri hayata geçireceklerini anlatan Köksal Köse, kütüphane ve sanat atölyeleri açacaklarını, müzik korosu kurmayı planladıklarını belirtti.  Köksal Köse, bu yeni tesise yeni bir yatırıma gerek görmediğini ama gelecekte yine Tuzla’da kendisine ait olan arazilerden birinde bir içme kürü istasyonu kurmayı planladığını da açıkladı. Köse, “4-5 milyon TL daha harcanıp hayata geçirilebilecek bu içme suyu istasyonunun projesi hazır. Uygun koşullar olduğunda yapabiliriz. Yeni yatırım yapmak için Türkiye’ye her zaman güveniyoruz” yorumunu yaptı.

80 odası var

İstanbul Medikal Termal Kaplıca Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, gerek sıcak kaplıca havuzları, gerekse mineral suyuyla İstanbul’un ilk ve tek medikal termal tesisi olma özelliği taşıyor. Tuzla İçmeleri’nin ülkemizdeki diğer kaplıcalardan en büyük farkı ise hem içilebilir hem de kaplıca özelliği taşıması. İstanbul Medikal Termal’de, 80 oda ve 200 kişi kapasiteli 1 adet Toplantı Salonu mevcut. Odalar 52 Standart Oda, 16 Termal Oda, 8 Connected Oda, 2 Engelli Odası; 2 JuniorSuit olarak tasarlanmış.

Kadın ve erkek bölümlerinin ayrı ayrı olduğu, 2 adet geleneksel termal havuz, 2 adet jakuzi, 5 adet tedavi havuzu ile geleneksel ve modern yöntemlerle, sağlıklı yaşamı destekleyen seçenekler, detoks programları, güzelleşmek ve stresten arınmak için farklı bakım paketleri mevcut. SPA, hamam, 8 adet aile banyosu, sauna, pilates, şifalı masaj, kür terapileri de var. Tesiste uygulanmakta olan yöntemlerden bazıları şunlar: Akupunktur, Kupa Uygulaması, Fitoterapi, Ozon Tedavisi, Kayropraktik, Homeopati, Refleksoloji.