İşçi  Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’ne göre 2016 yılında 1970 işçi çalışırken yaşamını yitirdi ve Türkiye tarihinde en çok işçi ölümü geçen yıl gerçekleşmiş oldu.

Yaşamını yitirenlerin 1682’si işçi ve memur, 288’i ise çiftçi ve esnaf. En güvencesiz işçi bileşenleri olarak 56 çocuk, 110 kadın ve 96 göçmen işçi hayatını kaybetti.

Ölümlerin en çok gerçekleştiği işkolları şöyle: 442 inşaat, 389 tarım, 265 taşımacılık, 124 ticaret/büro, 109 belediye, 96 metal ve 73 maden işçisi öldü.

2013 yılında en az 1235 işçi, 2014 yılında en az 1886 işçi, 2015 yılında en az 1730 işçi, 2016 yılında ise en az 1970 işçi yaşamını yitirdi.

“Ekonomik sıkışma emekçiye yük bindiriyor”

İşçi  Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, OHAL ilanı ile beraber iş cinayetlerinin yüzde 9 arttığını, ekonomideki sıkışma dolayısıyla sermayenin maliyetleri düşürmek için emeğin daha uzun sürelerde daha ucuza çalıştırılmasını içeren bir politika izlediğini dolayısıyla da iş cinayetlerine temel neden olan koşulların yaratılmış olduğunu belirtti.

“Artık sadece belli işkollarında değil hemen her işkolunda çok yaygın bir şekilde iş cinayetleriyle karşı karşıya kalıyoruz, kalacağız. Bunlara da seri iş cinayetleri diyebiliriz. 2016 yılında seri, sürekli, düzenli işçilerin öldüğü bir çalışma iş cinayetleri rejimi yaşandı. İşçilerin çalışma koşulları giderek ağırlaşıyor ama buna karşı işlerini kaybetmemek için ses çıkartamıyorlar.”

81 ilde iş cinayeti

2016 yılında 81 şehirde yaşanan iş cinayetleri şöyle:

262 ölüm İstanbul’da; 89 ölüm Kocaeli’nde; 81 ölüm Bursa’da; 74 ölüm İzmir’de; 72 ölüm Ankara’da; 70 ölüm Antalya’da; 61 ölüm Konya’da; 56 ölüm Manisa’da; 52 ölüm Aydın’da; 49 ölüm Adana’da; 45 ölüm Denizli’de; 43’er ölüm Mersin, Samsun ve Tekirdağ’da; 39 ölüm Sakarya’da; 37’şer ölüm Kayseri ve Muğla’da; 35 ölüm Gaziantep’te; 27 ölüm Balıkesir’de; 26 ölüm Elazığ’da; 22’şer ölüm Çorum ve Şanlıurfa’da; 21’er ölüm Eskişehir ve Malatya’da; 20’şer ölüm Diyarbakır, Erzurum, Zonguldak ve Yurtdışında; 19’ar ölüm Kastamonu, Mardin ve Siirt’te; 18 ölüm Ordu’da; 17’şer ölüm Düzce, Edirne, Niğde ve Sivas’ta; 16’şar ölüm Bolu, Burdur, Hatay, Kahramanmaraş ve Karabük’te; 15’er ölüm Çanakkale ve Isparta’da; 14 ölüm Afyon’da; 13’er ölüm Aksaray, Giresun ve Osmaniye’de; 12 ölüm Tokat’ta; 11’er ölüm Adıyaman, Ağrı, Erzincan, Karaman ve Trabzon’da; 10’ar ölüm Batman, Bilecik, Bingöl, Hakkari, Kütahya ve Sinop’ta; 9’ar ölüm Bartın, Kırşehir ve Kilis’de; 8’er ölüm Kırklareli ve Rize; 7’şer ölüm Bitlis, Nevşehir, Van ve Yalova’da; 6’şar ölüm Artvin, Kars, Tunceli, Uşak ve Yozgat’ta; 5’er ölüm Amasya, Gümüşhane ve Şırnak’ta; 4 ölüm Çankırı’da; 3’er ölüm Kırıkkale ve Muş; 2 ölüm Bayburt’ta; 1’er ölüm Iğdır ve Ardahan’da yaşandı.

Sendikal özgürlük

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, 2017 yılında da aynı ölümlerin yaşanmaması için önerilerini şöyle sıraladı:

1- İş cinayetlerinin önlenmesi, sağlıklı ve güvenli çalışmanın ön koşulu işçi katılımıdır. İşçiler ancak sendikalaşarak bunu sağlayabilir. Ancak ülkemizde sendikaya üye olan işçiler işten atılıyor, sermaye işyerlerinde sendika istemiyor ya da istediği sendikayı getiriyor. Devlet daha ileri giderek sendikaların yapacağı basın açıklamalarını, toplantıları ve grevleri yani toplu pazarlık hakkını yasaklıyor. Sendikal örgütlenme özgürlüğü üzerindeki baskılar sona ermeli.

İş güvenliği kurulları işler hale gelmeli

2- İşyerlerinin çoğunda işçi sağlığı ve güvenliği kurulları bulunmuyor. Olanlarda bu kurullar toplanmayabiliyor. Kurullarda işçi temsilcileri ses çıkaramıyor. İşçilerin hakkını savunan temsilciler işten atılıyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurulları her işyerinde bulunmalı, işler hale getirilmeli, kurulların en az yarısı işçi temsilcilerinden oluşmalı ve işçi temsilcilerinin işten atılmaları yasaklanmalı.

Taşeronlaşma ve kiralık işçiliğe son

3- İşyerlerinde işçilere keyfi bir biçimde iş tanımı dışında işler yaptırılıyor. Çalışma saatleri günde 10-12 saate ulaşıyor. Mesai ücretleri, izin hakları vb. verilmiyor. Özellikle taşeron işçiler bu koşullarda çalışırken şimdi taşerona rahmet okutacak kiralık işçilik gibi kölelik uygulamaları getiriliyor. Taşeronlaştırma ve kiralık işçiliğe son. Güvenceli çalışmak istiyoruz.

İş cinayetlerinin sorumluları yargılanmalı

4- İş cinayetlerinin sorumlusu patronlar, bürokratlar ve siyasiler yargılanmıyor. Yargılananlar ise örneğin Soma davasında olduğu gibi “ben yapmadım fetö yaptı” diyerek adeta işçilerle dalga geçiyor. Yine mahkemeler iş cinayetlerini cezalandırmıyor, falileri “24 taksitli para cezası vererek serbest bırakıyor”. İş cinayetlerinin sorumlusu patronlar, bürokratlar ve siyasiler yargılanmalı ve hesap vermeli.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın