BES’e otomatik katılım ile alternatif fonlar aktif döneme giriyor

Yaklaşık 53 milyar TL’ye ulaşan Bireysel Emeklilik Sistemi’nde otomatik katılımın başlamasıyla birlikte Emeklilik Fonları’nda Gayrimenkul Yatırım Fonları(GYF) ve Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarının daha aktif yer alacağı bir dönem de başlamış oldu. Bu yeni dönemi değerlendiren Omurga Portföy Genel Müdürü Oğuz Kösebay, bu sayede Türkiye’nin tasarruf oranlarının da iyileştirileceğine dikkat çekerek, “GYF’lerin ve girişim sermayesi fonlarının yatırımcılarla buluşmaya başlamasıyla birlikte otomatik katılım ile kurulan emeklilik fonlarının yanında diğer bireysel emeklilik fonlarının da ürün çeşitliliği ve getiri potansiyel açısından dikkatini çekecek ve portföylere girmeye başlayacak” dedi.

BES’de otomatik katılım uygulaması ile kurulacak olan standart fonlarda yatırımların asgari yüzde 10’unun GYF’lere ve girişim sermayesi yatırım fonlarına yönlendirileceğini aktaran Kösebay, fonların minimum yüzde birinin de girişim sermayesi fonlarına yatırım yapacağını kaydetti. Kösebay, “Bu sayede emeklilik fonlarına ve dolayısıyla yatırımcılara alternatif alanlarda yatırım yapma fırsatı sağlanırken, gayrimenkul sektörünün ve girişim şirketlerinin de kurumsallaşmasına da katkıda bulunulacak” diye konuştu.

Uzun vadeli yatırım fırsatı

Türkiye’de mevcut emeklilik fonlarının yatırım portföyüne bakıldığında kısa – orta vadeli, likit, sabit getirili ürünlerin çoğunlukta olduğuna işaret eden Kösebay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gayrimenkul Yatırım Fonlarının ve Girişim Sermayesi Fonlarının orta ve uzun vadede yatırımcısına vaat ettiği getiri imkanı emeklilik fonlarının uzun vadeli yatırım yapma stratejisi ile uyuşuyor. Aynı zamanda yatırımcılar bu fonlarla dönem dönem ciddi boyutlarda volatiliteyle karşı karşıya kalınan para piyasalarına alternatif, stabil, orta ve uzun vadeli, varlığa dayalı ve büyüme potansiyeli olan bir sermaye piyasası aracına yatırım yapma fırsatını yakalayabiliyorlar. Bu fonlara yapılan orta ve uzun vadeli yatırımlar ile hem gayrimenkul piyasasının kurumsal yatırımcılar tarafından etkin ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilebilmesine imkan sağlanırken, hem de girişim şirketlerine aktarılan kaynakla yeni ürünlerin, teknolojilerin ve hizmetlerin geliştirilerek Türkiye ekonomisinin büyümesine destek olunuyor.”