KPMG Türkiye’nin hazırladığı Bakış’ın yeni sayısı, 2016’yı değerlendiriyor 2017’nin perspektifini ortaya koyuyor. Bakış, dünya ve Türkiye ekonomisi için şu tabloyu çiziyor:
“Küresel piyasalar dünya ekonomisinin 2017’de 2016’ya kıyasla daha başarılı bir yıl olacağı konusunda hemfikir. Bu fikrin arkasında ise yükselişe geçen petrol ve emtia fiyatlarıyla birlikte petrol ihracatçısı ülkelerin ekonomisinin toparlanması ve küresel ticaretin iki yıllık gerilemenin ardından tekrar yükselişe geçeceği beklentisi yatıyor. IMF, OECD, Dünya Bankası gibi kuruluşlar 2017’de küresel büyümenin 2016’ya oranla yüzde 0,3-0,4 puan daha yüksek olacağı görüşünde. 2017’de küresel piyasalar için görülen en büyük risk unsuru ise ABD Başkanlığı’na seçilen Donald Trump’ın politikaları… Trump’ın inşaat ve altyapı yatırımlarına yöneleceği öngörüsüyle 2017’de ABD’nin daha agresif büyümesi bekleniyor. FED’in üç faiz artırımı açıklaması teorik olarak, doların 2017’de daha da güçleneceğine işaret ediyor. Ayrıca Trump’ın, başta Çin ve Meksika’ya uygulamayı planladığı önlemler de dünya ticareti açısından risk unsuru olarak değerlendiriliyor.
2017’nin büyüme açısından Türkiye için de daha iyi bir yıl olacağı beklentisi hakim. İhracat fiyatlarının yükselişe geçmesi, turizmdeki kayıpların telafi edilmesi, Rusya ile yaşanan siyasi krizin sona ermesi gibi sebeplerle net ihracatın da yapacağı güçlü katkıyla Türkiye’nin 2017’de daha yüksek oranda büyüme kaydetmesi bekleniyor. Hükümetin reform ve teşvik paketi adımlarının, Türkiye’de yatırımları ve tüketimi artıracağı öngörülüyor.”
2016 nasıl geçti
DÜNYA: 2016, düşük seyreden petrol ve emtia fiyatları nedeniyle başta gelişmekte olan ekonomiler olmak üzere tüm dünyayı zorlayan bir yıl oldu. Petrol ve emtia ihracatçısı ülkelerin çoğunda küçülme görülürken küresel ticaret de bu nedenle gerilemeye devam etti. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre küresel ticaret 2016 yılının ilk 10 ayında dolar bazında yüzde 4 daraldı. Petrol ve emtia fiyatlarındaki düşük seyir, gelişmekte olan ekonomilerde yaşanan sıkıntılar ve küresel ticaretteki zayıflamanın da etkisiyle küresel ekonomi 2009’dan sonraki en düşük büyümesini gerçekleştirdi.
TÜRKİYE: 2016’nın ilk yarısında oldukça başarılı bir performans sergileyen Türkiye ekonomisi, yılın ikinci yarısında yaşanan gelişmelerle bu başarıyı baskıladı. 2016’da turizmde yaşanan kayıpların yanı sıra Rusya ve Irak başta olmak üzere çevre ülkelere yapılan ihracatın gerilemesi nedeniyle net ihracat büyümeye negatif katkı verdi.
2017 nasıl olacak
DÜNYA: 2016 ortalarında toparlanmaya başlayan petrol ve emtia fiyatlarındaki baz etkisinin ortadan kalkmaya başlamasıyla birlikte başta petrol ihracatçısı ülkeler olmak üzere gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde toparlanma yaşanması bekleniyor. IMF, OECD ve Dünya Bankası 2017’de küresel büyümenin yüzde 0,3-0,4 puan artacağını öngörüyor.
Ticarette daralmanın son demleri yaşanıyor. Petrol ve emtia fiyatlarındaki toparlanmayla birlikte küresel ticaretin 2016’yı 16 trilyon dolar civarında kapatması ve 2017’de tekrar artışa geçmesi bekleniyor.
Haziran 2016’dan bu yana 40-50 dolar bandında seyreden petrol fiyatlarının varılan anlaşmadan sonra 50 doların üzerinde kalması bekleniyor. Önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının asıl belirleyicisi, ülkelerin varılan anlaşmaya ne derece bağlı kalacakları olacak.
Beklentiler 2017’de doların güçlenmeye devam edeceği yönünde. Trump’ın inşaat ve altyapı yatırımlarına yöneleceği öngörüsüyle 2017’de daha agresif büyümesi beklenen ABD’de 3 faiz artırımı gerçekleşebilir.
FED’in agresif faiz artışına gitmesiyle euro/dolar paritesinin 1’e yaklaşması ardından AMB’nin harekete geçmesiyle euronun tekrar güçlenmesi bekleniyor.
Avrupa Merkez Bankası, Mart 2017’de sona ermesi beklenen aylık 80 milyar euroluk varlık alım programını 2017 sonuna kadar uzattı. Ancak Mart ayından itibaren varlık alım miktarını 80 milyar eurodan 60 milyar euroya düşürecek. Enflasyonun hedeflenen yüzde 2’ye yaklaşmasıyla birlikte AMB’nın varlık alım programını sona erdirerek FED gibi faiz artışına gitmesi öngörülüyor.
TÜRKİYE: 2016’nın dördüncü çeyreğinde hükümetin attığı yapısal reform adımları ve açıklanan paketlerle büyümenin tekrar canlanarak yılsonunu yüzde 2,6 gibi bir rakamla kapatması mümkün.
Son dönemde TL’nin değer kaybı nedeniyle enflasyon yönünü yukarı çevirebilir. Ancak döviz kurlarından kaynaklanan etkinin önümüzdeki yıl içinde görülmesi bekleniyor.
2016’da olduğu gibi kamu harcamaları büyümeye yüksek oranda katkı verecek. Kamu yatırımlarının yanı sıra açıklanan reform ve teşvik paketleriyle birlikte özel yatırımlar da 2017’de hız kazanabilir.
2017’de Rusya ve Irak gibi pazarlarda yaşanan ihracat kayıpları telafi edilecek. Turizmde de çok büyük olmamakla birlikte toparlanmanın başlayacağı anlaşılıyor. Bu gelişmelerle 2017’de net ihracat büyümeye pozitif katkı verecek.
İhracat ve ithalat fiyatları yukarı yönlü harekete geçecek. Değer bazında ihracat ve ithalat artacak. Petrol fiyatlarının yükselmesiyle petrol ihracatçısı ülkelere olan ihracat da pozitif etkilenecek.
İthalatta ise petrol fiyatlarındaki artışın etkisi görülecek.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.