Son günlerde küresel ve yerel baskıların ön plana çıkmasıyla TL varlıkların önemli boyutlarda değer kaybı yaşadığına şahit oluyoruz. Son olarak, 27 Ocak’taki Fitch Ratings’in not değerlendirmesi öncesinde Moodys’ten Türk Bankaları özelinde gelen uyarı, piyasalarda alarm etkisi yarattı. Özellikle Türk Lirası’nda kendini hissettiren baskılar Dolar/TL ve Euro/TL kurlarında rekorlar getiriyor. Dolar karşısında 3,54 seviyesinden yıla başlayan TL, %5,5’e yakın değer kaybıyla 3,75 seviyesinin üzerinde dalgalanırken; Euro karşısında ise %6’ya yakın kayıp ile an itibariyle 4,00 seviyesinin yakınında fiyatlanıyor.

Sert kur hareketleri, finansal piyasalar kadar geneli itibari ile döviz açığı bulunan reel ekonomimizi de yakından etkiliyor. Şirketlerimizin bilanço yapıları; gelirler TL ağırlıklı iken giderler yabancı para ağırlıklı olacak şekilde oluştuğu için, kurlardaki ufak hareketler milyon TL’ye varan zararlara neden olmaktadır. BIST’e kote olan şirketlere baktığımızda net yabancı para yükümlülük kalemlerinin yüksek miktarlarda olduğunu görüyoruz ve birçok şirketimiz hedge enstrümanlarını etkin şekilde kullanamayarak risklerini üst seviyelerde tutmaya devam ediyorlar.

Özel Sektörün Brüt 293 Milyar Dolar Dış Borcu Var

2016’nın 3.çeyrek bilanço rakamları incelendiğinde; 2 milyar TL’nin üzerinde döviz açığı olan 11 büyük şirket olduğu görülmektedir. Şirketlerin 4’ü enerji ve 2’si perakende sektörlerinde iken diğerleri iletişim, yatırım, inşaat, ulaşım ve otomotiv sektörlerinde faaliyet göstermektedir.Bu şirketlerin toplam döviz yükümlülüğü yaklaşık 60 milyar TL değerindedir.Dışa yükümlülükte başı çeken özel sektörümüzün 3. çeyrek sonu itibari ile, 86 milyar Doları kısa vadeli olmak üzere toplam 293 milyar Dolar brüt dış borcu bulunmaktadır. Şirketlerin yükümlülüklerini hedge etme oranları %0 ile %50 arasında değişmekte iken 5 şirketin hedge enstürümanlarını etkin kullanmadığı görülmektedir. Sonuç olarak, yılbaşından bu yana Dolar ve Euro başta olmak üzere dövizdeki hareketlilik şirketlere yaklaşık 3 milyar TL ekstra yükümlülük getirmiştir.

Hedge Enstrümanları Kullanarak Korunabilirler

Analizimiz sonucunda, BIST’te işlem gören şirketlerimizin çoğunun net yabancı para yükümlülük pozisyonu bulunmasına rağmen kendilerini kur hareketlerine karşı etkin koruyamadıkları ön plana çıkmaktadır. Japonya’da KOBİ’lerin dahi kullandığı hedge enstrümanları öneminin şirketlerimiz tarafından halen tam anlaşılmadığı görülmektedir. Bir süredir devam eden TL varlıklarındaki zayıflamanın büyük şirketlerimizde 3 milyar TL’ye yakın ekstra yük getirdiği görülmüştür. Eğer ki tüm sektör incelenirse bu rakamın 5 milyar TL’ye yaklaşabileceğini öngörmekteyiz. Küresel ve yerel gelişmeler ile devamı gelecek muhtemelen döviz hareketleri, reel sektörde faaliyet gösteren şirketlerimizin bilançolarında maalesef daha kuvvetli bozulmalara neden olabilir. 2011 yılında ülkemizde regüle olan foreks piyasası; forward, future ve opsiyon gibi hedge enstrümanları karşısında düşük maliyetli ürünler sunabiliyor. Ülkemizde daha çok bireysel yatırımcıların yatırım yaptığı foreks piyasalarında, şirketler döviz yükümlülüklerinin sadece %1’ini teminat olarak ayırarak, kendilerini artan kur riskine karşı düşük maliyetli olarak koruyabilirler. Ancak, şirketlerin finans departmanlarının bu konuda çok bilinçli olmaması ve başka diğer nedenler ile ülkemizde bu tarz ürünler kur riskine karşı savunmada çok fazla kullanılmıyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın