Sokakta metrelerce ileride gördüğümüz alışveriş poşetinin üzerindeki yazıları okuyamasak bile, poşetin renginden markayı tanıyabiliriz. Bir yemek kokusu aldığımızda, bu yemeği en güzel yapan restoran aklımıza gelir ve bunun için şehrin öteki ucuna gidebiliriz. Müdavimi olduğumuz mekanda, en çok ‘o şarkı’ çaldığında eğleniriz. Markaların kendine özel konsept oluşturmasında birçok etken sıralanıyor, bunların içindeyse müzik başı çekiyor. Dünya markalarından küçük işletmelere kadar 300’ün üzerinde firmaya dijital müzik hizmeti veren SMG, markalara konseptlerini oluşturmaları konusunda destek oluyor.

Müziğin insanlar üzerindeki çekici etkisi hakkındaki bilgilerin çok eski çağlara dayandığını söyleyen SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, “Antik mitolojide Siren adı verilen varlıkların, güzel sesleriyle denizcileri nasıl kayalıklara çektiğinden bahsedilir. Biz de bu durumun 21. yüzyıldaki uzantısı olarak, iş ortaklarımızın, müşterilerini mekanlarına çekecekleri müzikler yayınlamalarına yardımcı oluyoruz. Eğer bir kişinin aklına, dinlediği şarkı ile birlikte bir marka geliyorsa, o marka bu işi başarmış, kendine özgü konseptini yaratmış demektir” diye konuştu.

SMG, marka konseptinin en önemli parçalarından biri olan müzikleri belirlerken, firmanın kimliğini, imajını, hedef kitlesini ve hizmet verdiği lokasyonun dinamiklerini göz önünde bulunduruyor. Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinden biri olan SMG, kendine ait yazılımı ile markaların istek ve ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler geliştirirken, bünyesindeki müzisyen ve DJ’ler ile birlikte en uygun müzik seçkisini oluşturuyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın