Türkiye, sanıldığının aksine en yüksek enerji ithalatını doğalgazda gerçekleştiriyor. Elektrik üretiminin de yaklaşık 1/3’ünü bu kaynaktan sağlıyor. Bu nedenle 11,8 dolardan 4,5 dolara gerileyen doğalgaz fiyatının yurtiçine yansıtılması gerekse de bu durum şu ana kadar gerçekleşmedi. 2014 yılı 11 ayında boru hattı ile gelen doğalgaza tam 31 milyar 832 milyon dolar ödenirken 2016’da bu rakam 13 milyar 570 milyon dolar olmuş. Doğalgaz ithalat faturası sadece 2 yılda 18 milyar 263 milyon dolar azalmış. Doğalgaz ve petrol fiyatlarındaki düşüşün sanayiciye ve konutlara yansıtılması gerekirken Eurostat verilerine göre 2016 yılına kadar son bir yılda Avrupa’da doğalgaz fiyatları yüzde 25’ten başlayan oranlarda indirilmiş. Sadece Romanya, Moldova, Hollanda ve Türkiye’de fiyat artışı olmuş. Oysa ortalama verilere göre elektrik fiyatlarında düşüş yaşandı. Sanayide kullanılan elektrik fiyatlarında da Eurostat ortalamasında fiyat düşüşü görülürken, Türkiye fiyatların arttığı ender ülkeler arasında yer alıyor.

Doğalgaz fiyatlarındaki bu düşüş Avrupa ülkelerindeki sanayiciye yansıtılınca fiyat rekabetinde geriye düşen Türk sanayicisi şimdi de elektrik kesintilerinin yarattığı olumsuz hava ile mücadele etmek zorunda kaldı. Konu hakkında açıklama yapan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Tarkan Kadoğlu, son dönemde yaşanan elektrik kesintilerinin sanayide üretim kaybına yol açtığını belirterek, iş dünyasının rekabet gücünü olumsuz etkileyen elektrik kesintileri sorununun ivedilikle çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Kadoğlu, iş dünyasının rekabet gücünü olumsuz etkileyen elektrik kesintileri sorununun ivedilikle, stratejik bir planlama dâhilinde artık çözülmesi gerektiğinin altını çizdi ve ekledi: “Maalesef, özellikle son bir haftada yoğun kesintilerle üretim büyük ölçüde aksadı. Yıllardır enerji fiyatlarından yakınırız. Zira iş dünyası olarak en önemli maliyetlerimizi yüksek enerji fiyatları oluşturur. Ancak elektrik kesintilerinin yarattığı üretim kaybı, sanayinin yüksek enerji fiyatlarından oluşan maliyetlerinden çok daha ciddi rakamlara ulaştı. Bu sorunun artık planlı, koordineli ve eylem odaklı bir strateji çerçevesinde kalıcı olarak çözülmesi gerekmektedir.”

İRAN’A TÜRKMENİSTAN ÇELMESİ

Elektrikteki sorunun İran’dan gelen doğalgazın kesintiye uğramasından kaynaklandığı geçtiğimiz günlerde ifade edilmişti. Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı Volkan Özdemir, Türkmenistan’ın İran’a gönderdiği doğalgazı kesmesinin İran’ın yaşadığı maddi sıkıntıların bir göstergesi olduğunu belirterek, “İran doğalgaz sektörü yıllardır yatırım, teknoloji ve mali kaynak eksikliği nedeniyle verimsiz işleyen bir sektör. Türkiye’ye sattığı miktardan daha büyük bir kaynak kesintisi olduğu için İran’da zorluklar olacaktır” dedi. Önemli bir doğalgaz ithalatçısı olan İran’ın tüketiminin de Türkiye’den dört kat fazla olduğuna işaret eden Özdemir, “İran, Türkiye’ye yılda yaklaşık 8 milyar metreküp gaz ihraç ediyor, ama öbür taraftan daha fazla miktarı Türkmenistan’dan alıyor. İran doğalgaz sektörü yıllardır yatırım, teknoloji ve mali kaynak eksikliği nedeniyle verimsiz işleyen bir sektör. Türkiye’ye sattığı miktardan daha büyük bir kaynak kesintisi olduğu için İran’da zorluklar olacaktır. Bu da ister istemez İran’ın doğalgaz dengesine olumsuz yansıyacaktır” dedi.

SORUN GAZDAKİ SIKINTI

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ali Ekber Çakar, sanayide ve yaşamda ciddi sorunlara yol açan elektrik kesintileriyle ilgili açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. Elektrik kesintileri üzerine açıklama yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, sorunun temelinde yatan nedenleri sakladığını iddia eden Ali Ekber Çakar, sorunun BOTAŞ’ın soğuk hava nedeniyle ısınma amaçlı doğalgazı artırıp elektrik üretimindeki payı yüzde 38’e ulaşan doğalgazı azaltarak kesmesinden kaynaklandığını açıkladı. Bölgede üç santralin üretiminin durduğunu vurgulayan Çakar, diğer santrallerde üretilen elektriğin ihtiyacı karşılamaması nedeniyle planlı kesintiler uygulandığına işaret etti.

TÜRKONFED’İN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Doğalgaz boru hattı ve depolama projeleri hızlandırılmalıdır. Türkiye’nin bu yatırımlardaki payı ve kontrolünü artırması konusu masaya yatırılmalıdır.

Özel sektörün yenilenebilir enerji yatırımlarını yavaşlatan düzenlemeler acilen basitleştirilmelidir.

Yenilenebilir enerji alanında yapılacak sanayi ve santral yatırımları ekonomik hedefler arasında ön plana çıkarılmalıdır.

Yaz saati uygulamasının kaldırılması ve saat dilimi değişikliği ekonomik etkileri de dikkate alınarak yeniden tartışılmalıdır.

Her türlü enerji, ulaşım, sanayi ve şehir altyapısı ağır iklim koşullarına göre yeniden inşa edilmelidir. Bu yönde yeniden yapılanma planı oluşturulmalıdır.

Tüm Türkiye, santralden tüketiciye akıllı şebeke sistemi ile donatılmalıdır. Enerji ihtiyacını takip ve kontrol etmenin en güvenilir yolu tam akıllı şebekelerdir.

Kayıp ve kaçaklar Türkiye’nin sosyal gerçeği olarak görülmeli ve cezalandırmanın dışında önleyici ve tasarrufa yönlendirici politikalar uygulamalıdır. Dar gelirli kesimler için “sosyal tarife” sistemi getirilmesi gibi çözümler acilen masaya yatırılmalıdır.

KESİK DEĞİLSE PAHALI

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) yaşanan “enerji krizi nedeniyle elektrik verilemeyen” sanayicinin, Enerji Piyasasası Denetleme Kurumu’nun (EPDK) 2017 tarifesinde elektrik aldığında da yüksek enerji bedeli ödemeye devam edeceğine işaret ederek, sanayi üretiminin enerji darboğazından olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. EMO açıklamasında şöyle denildi: “Sanayicinin elektriksiz kalmasıyla işletmelerin çarkı dururken, sanayiciye bir kötü haber de 2017 elektrik tarifeleriyle geldi. Ticarethane, konut, tarımsal sulama gibi abone gruplarında enerji bedelleri yüzde 3 düşürüldü. Diğer abonelerde enerji bedeli düşerken, sanayicinin faturasındaki enerji bedeli 20.52 kuruş ile aynı tutuldu. Sonuçta aynı maliyetle sağlanan enerjinin konut ve ticarethaneler için maliyeti düşerken, sanayide neden düşürülmedi.”

Karar


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın