Baydöner Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Tuncer anlatıyor:
Kırmızı et fiyatları bu yıl geçtiğimiz yıla kıyasla %30 civarında artış gösterdi. Bunun ülkemiz içerisinde birden çok ve farklı sebebi bulunuyor. Artış trendi ise artarak devam ediyor. kırmızı et sektörü özellikle son yıllarda ülkemizde yaşanan güvenlik zafiyetinden de çok etkilendi. İnsanlar işlerini yapamaz hale geldi.
Biz Anadolu insanı olarak aslında büyük baş hayvancılıktan çok, küçükbaş hayvancılık yapmaya yatkın bir milletiz. Coğrafyamız da iklimimiz de buna uygun. Son 40-50 yıldır hem yaşadığımız köyden kente göç, hem de bu güvenlik sorunlarının etkisiyle meralarımız boşaldı, hayvancılık yapan insanlarımız gitti. Küçükbaş hayvan adedi son 30-40 yılda yarı yarıya azaldı. Bugünkü yaşanan sorunların temelinde bu yatıyor. Biz küçükbaş hayvan varlığımızı kaybedince, kırmızı et fiyatlarındaki dengeleyici unsurumuzu kaybettik. Büyükbaş hayvancılığa kaldık. Büyükbaş hayvancılık da, entansif yani endüstriyel tarım istiyor. Buna coğrafyamız da iklimimiz de müsait değil. Büyükbaş hayvancılıkla baş başa kalınca yem fiyatları devreye giriyor. Yemin de büyük bir kısmını ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bir de ek olarak mazot fiyatları da eklenince, et fiyatları tırmanarak artmaya devam ediyor. Şu an dünyada, gelir seviyeleri ile karşılaştırıldığında en az kırmızı et tüketen toplumuz diyebilirim. Bu durumun değişmesi ve gelişmesi gerekiyor. Tüketicilerimizin de özellikle gıdada, markalı ürünlere ve güvenli olduğunu bildikleri yerleri gitmelerini öneriyorum. Sokak arası dediğimiz gerilla tarzı ticaret yapan yerlerde sağlıklı besin garantisi maalesef yok.
Karlılıklarımızdan fedakârlıklar ediyoruz
Genel olarak değerlendirdiğimizde ette yaşanan fahiş fiyat artışlarının dönere yansıtılmadığını görebiliyoruz. Kaliteden ödün vermeden hizmet sunmaya devam etmek özellikle bizler gibi zincir restoran markaları için oldukça kritik. Belli bir fiyatın üzerine çıktığınızda önemli oranlarında müşteri kaybetme riskiniz var. Ve ayrıca, halkı et ile buluşturmak çok önemli ve gerekli . Bizim ve bizim gibi markaların en büyük avantajı, , toplu satın almaların yarattığı avantajla maliyetlerinden ödün verebiliyor olmaları. Baydöner olarak bu konuya hassasiyet ile yaklaşıyor ve fiyat politikamızı halka yakın tutmanın yanı sıra, kalitemize de çok önem veriyoruz.
Her şehirde, ülkede aynı lezzeti, kaliteyi korumak bizim için çok önemli ve gerekli. Döner dediğimizde başlı başına bir kültürden bahsediyoruz. Bu kültürü globalleştirme çabamız var. Türkiye genelinde 100’den fazla restoranı olan başka bir marka yok. Kendi vatanımızda var olan gücümüz ile Türk damak tadını dünyaya açmaya hazırlanıyoruz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.