Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, fizyolojiyle öğrenmenin birbirinden ayrılmadığını, yaşın eğitimde çok önemli bir faktör olduğunu vurguladı.
Tanrıdağ, “Doğru yaşta başlayan eğitim hayatta bir kez yakalanan fırsat ve çok iyi değerlendirilmedir” dedi.

Okul yaşları öğrenmenin en iyi olduğu yaşlardır

Prof.Dr. Tanrıdağ, şunları söyledi: “Öğrenmenin yaşı yoktur derler. Bu yanlıştır. Öğrenmenin yaşı vardır. Öğrenmenin yaşı yoktur lafı insanları ileriki yaşlarda öğrenmeye teşvik etmek için halk psikolojisinde, toplum psikolojisinde boşluğu dolduran bir görüştür. Ama beyne baktığımızda, öğrenmenin yaşı vardır. Öğrenme en hızlı şekilde, okul çağına denk gelen yaşlarda daha iyi olur. Okulların süresi ve okul eğitiminin olduğu yaşlar boşuna değildir. İnsanlığın deneyimlerinden ortaya çıkmış bir sonuçtur. Anaokulundan üniversiteye kadar geçen süredeki öğrenme hızı ve kapasitesi, hayatın diğer herhangi bir yaş aralığında bu kadar verimli değildir. Belli bir dönemde öğrenme kapasitesi yüksektir.”cocuk-kekeme-2-gidahatti

Öğrenme kapasitesi beyin gelişimiyle orantılı

“Her insan keyfe göre ya da isteğe göre her yaşta eğitilemez, o yüzden eğitim sistemi diye bir şey var” diyen Prof.Dr. Tanrıdağ, “İnsan olması gereken yaşta eğitilmelidir, ilerleyen yaşlarda öğrenme zor ve geç olacaktır” diyerek zamanlamanın önemine dikkat çekti.
Prof.Dr. Oğuz Tanrıdağ, “1-2 yaşlarında konuşmaya öğrenen çocuk, 5-6 yaşlarından itibaren okuma-yazmayı öğrenir hale gelebilir ve ancak o yaştan itibaren eğitim başlayabilir. İstisnai durumlar dışında 3 yaşında bir çocuğa okuma-yazma öğretemezsiniz. Çünkü beyni bunu öğrenmeye hazır değildir” diye konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın