MURAT BİRİNCİ >> VakıfBank Genel Müdürü Halil Aydoğan, ülke gelişimine ve istihdama katkı sağlayacak büyük projelerin finansmanında yer almaktan gurur duyduklarını ifade ederek, gelecek dönemlerde de bu tür projelerin finansmanında yer almaya devam edeceklerini söyledi.
Halil Aydoğan, 2016 gerçekleşmeleri ile gelecek yıla ilişkin beklentilerini değerlendirirken, bu yılın ocak-eylül döneminde ülke gelişimine katkı sağlamayı sürdürdüklerini kaydetti. Bu dönemde VakıfBank’ın aktif toplamının yüzde 8,02 büyüdüğü belirten Aydoğan, aktifler içerisinde en büyük paya sahip olan kredileri sektör ortalamasının üzerinde, yüzde 1,35 artırdıklarını ifade etti.
Bu yılın son 3 ayındaki başarılı performanslarıyla 2016’yı hedefleri doğrultusunda bitireceklerini kaydeden Aydoğan, mobil ve dijital bankacılık alanındaki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sektörümüzde teknolojinin çok önemli bir girdi olduğunu düşündüğümüz için bu alanda büyük yatırımlar yaparken, yoğun bir çalışmayla gelişen teknolojinin desteği ile süreçlerimizi sadeleştiriyor ve hızlı çözümler üretiyoruz. Önümüzdeki dönemlerde şubesiz bankacılık kanallarındaki büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz. İnternet ve mobil kanallarından yapılan işlemlerin çok daha yaygın olacağını öngörmek zor değil. Bunu hem teknolojinin hızlı gelişimine hem de yeni neslin, bu değişime gösterdiği uyuma bakarak rahatlıkla söyleyebiliriz. VakıfBank olarak, bu kanallardaki yatırımlarımıza ve kullandığımız teknolojilere yenilikler eklemeye devam ediyoruz. Alternatif kanallarda sunduğumuz işlem çeşitliliği açısından iddialıyız ve işlem çeşitliliğini daha da artırmaya özen gösteriyoruz. Bankacılık hizmetlerinin temelinde yer alan hız, güvenlik ve işlem çeşitliliği, alternatif kanallarımızda da önceliklerimiz arasında yer alıyor. Güvenlikten ödün vermeden tüm ihtiyaçların hızlı bir şekilde giderilebilmesi adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gelecek hedefimiz, arz-talep dengesinde hep bir adım önde olmak.”
Aydoğan, VakıfBank’ta işlemlerin yüzde 70’e yakınının alternatif dağıtım kanalları üzerinden yapıldığını, gelecek dönemlerde teknolojiyi daha çok kullanan genç nüfusun bankacılık sistemine katılması ve artan akıllı cep telefonu kullanımı gibi nedenlerle bu oranın daha da yükseleceğini kaydetti.
Mega projelerin finansmanında yer almaya devam edeceğiz
Halil Aydoğan, mega projelere verilen kredilerin ikinci elde satılması konusunda yabancı bankalardan gelen taleplere ilişkin, “Bu talepler uzun zamandır dillendiriliyor. Ülke olarak önemli yatırım merkezlerinden biri olduğumuzu ve bu kredilerin çok önemli, özellikli ve güvenilir krediler olduğu düşünüldüğünde yüksek talep görecek yeni bir yatırım aracı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Proje kredileri alanında ülke gelişimine ve istihdama katkı sağlayacak büyük projelerin finansmanında yer almaktan gurur duyduklarını ifade eden Aydoğan, Çanakkale Köprüsü ve Kanal İstanbul gibi mega projelerin finansmanında yer alma konusunda da, “Önümüzdeki dönemlerde de bu tür projelerin finansmanında yer almaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.
Türk bankacılık sektörünün 2016’da, geçen yıla göre daha iyi bir performans gösterdiğini, sektörün aktif büyüklüğünün Ekim 2016’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artışla 2,5 trilyon TL’yi aştığını bildiren Aydoğan, geçen yılın sonunda yüzde 10,54 olarak gerçekleşen sektörün ortalama öz kaynak karlılığının Ağustos 2016 itibarıyla yüzde 14,41 seviyesine yükseldiğini, son 2 ayda aşağı yönlü bir hareket yaşanmış olsa da genel trende bakıldığında ortalama öz kaynak karlılığında artış yaşandığını kaydetti.
Bankacılık sektörünün ekonomiye katkısı devam edecek
VakıfBank Genel Müdürü Aydoğan, küresel piyasalarda halihazırda belirsizlik yaratan faktör etkilerinin geçici olacağını ve risklerin yavaş yavaş azalacağını söyledi.
Türk bankacılık sektörünün güçlü yapısını koruyup ekonomiye katkısının devam etmesini beklediğini ifade eden Aydoğan, şunları kaydetti:
Avrupa’da yaşanan siyasi belirsizlikler, önümüzdeki dönemde seçimlerin de eklenmesi ile artarak devam edebilir. Geri dönmeyen krediler nedeniyle zorda olan İtalyan bankaları, yıl sonunda İtalya’da yapılan ve Başbakan Matteo Renzi’nin istifası ile sonuçlanan referandum sonrasında daha da riskli hale geldi. Ancak İtalya bankalarında yaşanan bu sorunun Avrupa’nın geneline yayılarak bir finansal krize dönüşeceğini düşünmüyorum. Bu bağlamda söz konusu risklerin ülkemizde en güçlü sektörlerden biri olan bankacılık sektörüne yansımasının sınırlı kalacağını düşünüyorum.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.