Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, “Her açıdan ama bilhassa ülkemiz açısından sıkıntılı bir yılı geride bırakıyoruz. 2017’nin daha güzel bir yıl olmasını diliyorum.” dedi.
Global yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey&Company’nin Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) iş birliğiyle hazırladığı “Women Matter Türkiye 2016″ raporunun tanıtım toplantısının ardından bir açık oturum düzenlendi.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Koç, burada yaptığı konuşmada, “Her açıdan ama bilhassa ülkemiz açısından sıkıntılı bir yılı geride bırakıyoruz.” diyerek 2017’nin daha güzel bir yıl olması temennisinde bulundu.
Geçen yıl G20’nin İstihdam Komitesi eş başkanlığını yaptığını, oradaki ana konulardan birinin de kadınların istihdamı ve erkekler ile aradaki farkın kapatılması olduğunu hatırlatan Koç, Türkiye’den önce G20 Dönem Başkanlığını yapan Avustralya’nın 2025 yılına kadar erkek-kadın arasında istihdamdaki farkın yüzde 25 indirilmesi hedefi koyduğunu anımsattı.
Koç, bunun yaklaşık 100 milyon kadının iş dünyasına girmesi anlamına geldiğini dile getirerek, bütün dünyadaki resmi işsizlik sayısının 200 milyon civarında bulunduğu düşünüldüğünde bu hedefin önemli olduğunu söyledi.
Gelişmiş ülkelerin bu konuda epey mesafe kat ettiğini belirten Koç, ancak örneğin iş ortamında her türlü esnekliği hem kadına hem erkeğe sağlamış olmasına rağmen Avustralya’nın üst seviyeler için hedeflediği noktaya gelemediğini ifade etti.
Koç, “İki unsur var ki hiçbir zaman toplumsal eşitlik tam anlamıyla sağlanamayacak. Benzer şekilde gelir eşitliği gibi. Gelir eşitsizliği de bugünkü tabloda olmaması lazım ama hiçbir zaman tam eşitlik olmayacak. Burada (kadınların istihdamında) ise iki unsur var. Birincisi kutsal annelik görevi, ikincisi de fiziksel unsurlar. Ama tablo bugünkü gibi kötü olmaması lazım. Bu sadece ülkemizde değil dünyada bir sorun. Dolayısıyla bunun G20’nin de öncelikli konularından biri olması tesadüf değil.” değerlendirmesinde bulundu.
“Women Matter Türkiye 2016” raporu kapsamındaki açık oturuma davet edildiğinde “Acaba ben doğru bir aday mıyım?” diye düşündüğünü aktaran Koç, “Çünkü hayatıma baktım. Hakikaten kalıplar içinde yaşıyoruz. Buraya hazırlanırken ben de kalıplar içinde yaşadığımı fark ettim. Zira ben her seyahate çıktığımda oğluma diyorum ki ‘Oğlum ben yokken ev sana emanet; annene, ablana sahip çık; daha sorumlu ol.’ Kızım bir gün ‘Niye hep ona emanet ediyorsun?’ diye sordu. Kendime göre bir cevap verdim ama verdiğim cevaptan ben bile tatmin değildim” ifadelerini kullandı.
“Şimdi giderken ne yapıyorsunuz” sorusu üzerine Koç’un, “Daha sistem değişmedi ama düşünebiliriz” yanıtını vermesi salonda gülümseme ile karşılandı.
Vehbi Koç anayasası
Koç Topluluğu olarak kadınların istihdamı konusunda iyi yolda olduklarını düşündüklerini belirten Koç, şunları kaydetti:
“Koç Topluluğu olarak kendi rakamlarımıza baktığımız zaman daha yolun başındayız. Gidecek çok yolumuz var. Ama iyi yoldayız. Bunun iki nedeni var. Birincisi ülkemiz açısından. Bunu ‘Vehbi Koç anayasası’ ile açıklamak istiyorum. Vehbi Koç’un bir anayasası var. ‘Devletim ve ülkem oldukça ben de varım. Demokrasi varsa hepimiz varız. Ülkemizin ekonomisini güçlendirmek için var gücümüzle gayret etmeliyiz. Güçlü ekonomimiz olursa güçlü demokrasimiz olur. Dünyada da itibarımız artar.’ Biz inanıyoruz ki Türkiye ekonomisinin çok daha güçlü olması için bu alanda ciddi mesafe kat etmemiz gerekiyor. Çeşitliliğin getirdiği artıları yaşayarak da görüyoruz. İkincisi de bundan 12-14 sene evvel biz Koç Topluluğu’nun dünyanın 200 şirketi arasına girmesini istemiştik. Oraya girdik. Daha da yüksekleri hedefliyoruz. Ama global bir şirket olabilmemiz için, hedeflediğimiz noktaya gelebilmemiz için yetenek havuzunda çeşitliliğe ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Şirketlerimizin neticelerine bunun yansıdığını görüyoruz.”
Ali Koç, toplumsal cinsiyet eşitliğinin en geliştiği ülkelerde daha aydın, daha mutlu, daha çağdaş, refah ve ekonomisi daha güçlü toplumlar olduğunu ifade etti.
Cinsiyet eşitliği sağlandığında çeşitlilik ve kolektif zekanın daha da geliştiğini aktaran Koç, “Bunu yaşayarak da gördük. Arçelik-LG klima fabrikasında bir çalışanımız var. Annesi onu toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili çok hassas yetiştirmiş. İlk önce arkadaşlarını, sonra amirlerini inandırmış ki sadece kadınların çalışacağı bir üretim hattı yapıyor. Bir müddet sonra sonuçlara bakıyorlar ve etkileyici bir şekilde bu üretim hattının erkeklerin çalıştığı üretim hattından çok daha verimli, başarılı ve hata oranın çok daha düşük olduğu görülüyor. Bundan sonra da bu hatlar hem kadınların hem erkeklerin çalışabileceği şekilde dizayn ediliyor” diye konuştu.
Topluluk olarak bu konuda algıları kırmak için farkındalık yaratmak istediklerini belirten Koç, eğitim ve iletişim kampanyalarında doğru dili kullanmaktan şirketlerinde iş ortamlarındaki esnekliğe kadar birçok konuyu gündeme aldıklarını, çalışanlarının bu bilinç ve farkındalığı eyleme dönüştürmelerini amaçladıklarını söyledi.
Ford’da saha elemanlarında dört kişiden birinin kadın olması için çalışma başlattıklarını, ancak bu havuzda yeterince aday olmadığını için hedeflerine ulaşamadıklarını anlatan Koç, kadınlara yönelik hayata geçirdikleri uygulamalardan örnekler verdi.
Kadın, hayatı boyunca bir erkeğin dörtte biri kadar kazanabiliyor
Türkiye toplumunda kadının konumunun kabul edilebilir düzeyde olmadığını savunan Koç, “Üniversiteye giden kadınlarımızın yüzde 71’i çalışırken, ilkokula giden kadınlarımızda bu oran yüzde 26. Dolayısıyla eğitim konusu önemli. Ayrıca şiddet konusu var. Şiddet ne yazık ki sadece kadınların değil hepimizin psikolojisini bozuyor ama çalışan bir kadının verimliğini çok ciddi anlamda etkiliyor, hatta kadınları çalışmama noktasına kadar getirebiliyor. Ülkemiz ekonomik ve pek çok konuda bu kadar ilerlerken bu konuda geriliyor olmamıza anlam veremiyorum” yorumunu yaptı.
Koç, çalışan bir kadının evdeki ücretsiz işleri de düşünüldüğünde erkeklerden daha fazla çalıştığını ama hayatı boyunca bir erkeğin dörtte biri kadar kazanabildiğine dikkati çekti.
Ali Koç, çalışan kadınların yüzde 63’ünün kazandıklarını direkt aileye veya eşine verdiği bilgisini vererek, Türkiye’deki kadınların sadece yüzde 33’ünün banka hesabı bulunduğunu, bu rakamın OECD ortalamasının yüzde 85 olduğuna işaret etti.
Hiçbir sosyal aktiviteye katılmayan, mecbur olmadıkça evden dışarı çıkmayan kadınların oranı yüzde 44 olduğuna işaret eden Koç, şunları söyledi:
“6 yaşından küçük çocuğu olan kadınların yüzde 69’u çalışmıyor; bu oran Avrupa’da yüzde 29. 15-29 yaş arası genç kadınların yaklaşık yarısı evde oturuyor. Bu tablo beni çok üzüyor. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk bu Cumhuriyeti kurarken bize doğru yolu çizmiş, yol göstermiş, kadınlara önem vermiş, Sabiha Gökçen’ler çıkmış, pek çok Avrupa ülkesinden önce kadınlara oy kullanma hakkını vermiş. Biz Fenerbahçe’nin tarihini işlerken Cumhuriyet’in ilk yıllarında çok enteresan bir anekdota denk geldik; kadın voleybol takımı yok ama çok iyi voleybol oynayan bir kadın var ve Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı ile oynuyor. Mesela Google’ın bir konferansına katıldım. 70’lere kadar İngiltere’de bir kadın girişimci veya herhangi bir nedenle bankadan borç almak istediği zaman bu kocasının iznine tabi. Ülke olarak bize doğru yollar çizilmiş, doğru hedefler verilmiş, hangi medeniyetler seviyesine geleceğimiz anlatılmış, o yolda doğru hamleler yapılmış ama bugün geldiğimiz noktada bu rakamlar çok üzücü.
Siz karamsar diyorsunuz bana ama ben yine gerçekçi olacağım. Biz doğurana kadar benim söylediğim bazı şeyler bir gerçek. O da herhalde yakın zamanda olmayacak. Kadınlara söylemek istediğim bir şey var: Bence bu yolda doğru yoldayız. Umutsuzluğa kapılmayalım. Buna en fazla kadınların sahip çıkması ve destek olması gerek. Ben bakıyorum, ne hikmetse kadınlar erkekler kadar dayanışma içinde olamıyorlar. Dolayısıyla birbirinizi, birbirimizi desteklemeye devam edelim.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın