Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY‘nin ‘Gelişen Ülkelerde Bankacılık: FinTech ve Katılım Bankacılığı 2017’ raporuna göre; küresel katılım bankacılığı (İslami bankacılık) aktifleri 2015 yılında 930 milyar dolara ulaştı. 2011 yılında 572 milyar dolar olan katılım bankacılığı aktiflerinin kayda değer bir yükseliş gösterdiğinin belirtildiği raporda; büyüme oranlarının 2015’te önceki yıllara göre tüm bölgeler genelinde düşüş gösterdiği ifade ediliyor.

Malezya ve Endonezya’nın içerisinde bulunduğu Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkelerinin katılım bankacılığındaki aktif büyüklüğü 2015 yılında gerileme gösterirken, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) bölgesinin katılım bankacılığındaki payı %71’e yükseldi. Rapora göre; Suudi Arabistan, BAE ve Malezya aktifler bakımından katılım bankacılığının en büyük pazarlarını oluşturuyor ve küresel pazar payları ise sırasıyla %34,2 %17,2 %13,3 seviyelerinde bulunuyor.

Türkiye’nin katılım bankacılığı aktifleri 4 yılda %21 büyüdü

Türkiye’nin katılım bankacılığı aktiflerinin 2011-2015 yılları arasındaki Türk Lirası cinsinden yıllık bileşik büyüme oranı %21 seviyesinde gerçekleşerek, Suudi Arabistan (%16), BAE(%17), Katar (%17) ve Endonezya’yı (%17) geride bıraktı. Pakistan, Malezya, Kuveyt ve Bahreyn’in aktifleri ise aynı dönemde sırasıyla %26, %13, % 7 ve % 4 büyüme gösterdi. Bununla birlikte raporda; Türkiye’nin küresel katılım bankacılığındaki pazar payının %4,5 seviyesinde olduğu belirtiliyor.

Raporla ilgili değerlendirmede bulunan EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Selim Elhadef şunları söyledi: “Bugün, iki milyardan fazla bireyin halen bir banka hesabı bulunmuyor. Ayrıca karşılanmamış finansal ihtiyaçları bulunan 200 milyondan fazla küçük, orta ve büyük ölçekli işletme bulunuyor. Dolayısıyla İslam ile uyumlu finansal bir sisteme olan talep oldukça büyük. Bu anlamda (finansal teknoloji) FinTech inovasyonları özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki katılım bankaları için büyük fırsatlar barındırıyor. Türkiye’de katılım bankacılığı da dâhil olmak üzere bankacılık sektörü, Fintech’in sunduğu imkânları kullanarak ürün/hizmet çeşitliliğini ve müşteri tabanını genişletmeye yönelik kapsamlı çalışmaya gerçekleştiriyorlar. Türkiye’deki katılım bankalarının Fintech şirketleri ile gerçekleştirdiği işbirlikleri hem yurtiçi hem de küresel ölçekte pazar paylarının artmasına destek olacaktır.”

FinTech piyasa erişimi ve karlılıkta büyük artış getirebilir

Rapora göre; FinTech inovasyonları, GCC bölgesinde piyasa erişimi ve banka karlılığında kayda değer artış sağlama potansiyeli taşıyor. Raporda, katılım bankalarının ileri veri analizi, robotik süreç otomasyonu, bulut bilişim, yapay zekâ ve block-chain gibi alanlarda kapsamlı bir finansal strateji uygulamaya başlaması gerekliliğine vurgu yapılıyor.

Selim Elhadef, “İslam ile uyumlu küresel 3 trilyon dolar aktifin yaklaşık üçte biri gayri resmi veya tahmini olarak raporlanıyor ve bu durum, katılım bankalarının doğru stratejik kararlar vermede gösterdikleri performansın sınırlı olduğuna işaret ediyor. CFO’ların rolün, veri analizi yapmaktan ileriye dönük strateji oluşturmaya doğru evriliyor. Bu bağlamda; FinTech inovasyonlarının veri yönetimi ve analizde üst düzey finans yöneticilerinin (CFO) ihtiyaç duyduğu güvenilir bilgiyi karşılayabileceği kanaatindeyiz. Geleceğe dönük yönlendirme sağlayan analiz yapılabilmesi, FinTech inovasyonlarının katılım bankalarına katacağı en büyük değerlerden biri olacak. Dolayısıyla katılım bankaları ile FinTech işbirliğinin giderek güçleneceği bir gelecek bizi bekliyor” dedi.

FinTech inovasyonlarının katılım bankalarında uygulanabileceği alanlar arasında KOBİ ve denk kredi platformları, kişiler arası ödeme gibi ödeme ilişkili inovasyonlar, dijital tevsik ve dijital birikim yönetimi yer alıyor. Rapora göre; katılım bankalarının FinTech şirketleri ile konsolide olması, şu an sadece 5 ülkede ana akım finansal hizmet sağlayıcı olarak kullanılan katılım bankalarının 2021 yılında 20 ülkede ana akım finansal hizmet sağlayıcı haline gelmesine ve 150 milyon yeni müşteri kazanma imkan sağlayabilir.

Y kuşağı dijital bankacılığı tercih ediyor

Y kuşağının finansal işlemlerini dijital platformlardan gerçekleştirmeyi tercih ettiğinin belirtildiği raporda, küresel olarak bankaların FinTech inovasyonlarını Y kuşağının dijital bankacılık hizmetlerinde farklılaşan ihtiyaçlarını karşılamada kullandıklarının altı çiziliyor. Katılım bankalarının dijital bankacılık hizmetleri ile geniş bir müşteri segmentine erişim sağlayabileceği ifade ediliyor ve FinTech şirketleri ile yapılacak ortak girişimlerin değerlendirilmesinin önemi vurgulanıyor.

Pazar payını artırmayı hedefleyen katılım bankaları için FinTech inovasyonlarını benimsemenin bir seçenek değil zorunluluk olduğunu dile getiren Selim Elhadef, “GCC bölgesinde tüketici teknolojisi penetrasyonu (ör; akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayar) günümüzde gelişmiş ülkelerdeki tüketicilerle kıyaslanabilir seviyeye ulaştı. Tüketicilerin teknolojiyi yaygın olarak kullanması ile birlikte alışkanlıkları değişirken, bankaların dijital kanallarından beklentileri de yükseliyor. Katılım bankaları, FinTech inovasyonlarının uygulanması ve dijital dönüşümde konvansiyonel rakiplerinin gerisinde kalırsa pazar payında sürdürülebilir büyüme beklentileri gerçekçi olmaz” değerlendirmesini yaptı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın