TOBB Bilişim Buluşmalarının ilki Ankara’da yapıldı.

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, dünyanın yeni sanayi devrimini konuştuğunu vurgulayarak, “Dijital teknolojiler, biyoteknoloji ve nanoteknoloji küresel ekonomiyi yeni bir yörüngeye oturttu. Kimsenin yapmadığını yaparsak kişi başı gelir seviyesinde gelişmiş ülkeleri yakalayabiliriz. Bu dönemde kimsenin yapmadığını yapmak için fırsatımız var” dedi.

TOBB ve Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle, TOBB-Bilişim tarafından başlatılan Soft_Away Projesi kapsamında, TOBB Bilişim Buluşmaları toplantılarının ilki TOBB Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay açılışta yaptığı konuşmasına, İstanbul’daki hain terör saldırısında hayatını kaybeden şehitlere rahmet, ailelerine de sabır ve başsağlığı dileyerek başladı. Günay, Türk iş dünyası olarak terörle mücadelede sonuna kadar devletin yanında olduklarını ifade etti.

Dünyanın yeni sanayi devrimini konuştuğuna dikkat çeken Günay, “Katı olan her şeyin buharlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Ya değişirsin ya da yok olursun dönemi. Dünya Yeni Sanayi Devrimi konuşuyor. Dijital teknolojiler, biyoteknoloji ve nanoteknoloji küresel ekonomiyi yeni bir yörüngeye oturttu. Biyoteknolojideki gelişmeler sayesinde kişiye özel ilaçlar hayatımıza girdi. Nanoteknoloji ile enerjide, tekstilde, plastikte ve daha birçok sektörde iş yapma biçimleri değişti. Makineler arası iletişim, yapay zeka ve büyük veri gibi kavramları konuşmaya başladık. Peki, Türkiye bu yeni dönemde ne yapacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi başkalarını takip eden durumunda kalırsa, en iyi ihtimalle gelişmiş ülkelerle arasındaki refah farkını koruyacağını belirten Günay, “Yani ortalama bir ABD vatandaşının dörtte biri kadar zengin olmaya devam ederiz. Kimsenin yapmadığını yaparsak kişi başı gelir seviyesinde gelişmiş ülkeleri yakalayabiliriz. Bu dönemde kimsenin yapmadığını yapmak için fırsatımız var” dedi.

“Köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç var”

Cengiz Günay, zenginleşmenin anahtarının milyar dolarlık yatırımlarda olmadığını, garajlarda kurulan startupların birkaç yıl içinde dünyanın en büyük şirketleri listesine girebildiği bir çağı yaşadıklarını, kamuda, özel sektörde, sivil toplumda ve üniversitelerde köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç olduğunu söyledi.

TOBB olarak bu konuda üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını anlatan Günay, bunun en güzel örneğinin yazılım, biyoteknoloji ve son olarak e- ticaret meclisleri olduğunu, yeni ekonominin önde gelen sektörlerinde Türkiye’nin önünü açacak faaliyetler gerçekleştirdiklerini ifade etti.

“Ekonomide yeni bir dönüşüm daha yapmak zorundayız”

Cengiz Günay, TOBB öncülüğünde ve Ekonomi Bakanlığının destekleriyle Soft_Away projesini gerçekleştirdiklerini, yazılım şirketlerinin yurtdışına açılmasını desteklemek için 3 yıllık bir maratona başladıklarını belirterek, “Bu projeyi çok önemsiyoruz. Türkiye’nin ihracatını 500 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bunu klasik pazarlarımıza, klasik ürünleri satarak yapamayız. İhracatımız 1980 yılında 3 milyar dolardan, 2015 yılında 150 milyar dolara ulaştı. Bu başarıyı Türkiye ekonomisinin yapısını değiştirmemize borçluyuz. İşte şimdi ekonomide yeni bir dönüşüm daha yapmak zorundayız. Biz de zaten bu nedenle Soft_Away Projesini başlattık. Bu vesile ile Projenin bilişim sektörü için verimli olmasını, yazılım şirketlerimizin tüm dünya coğrafyasında var olmasını ve ülkemiz ihracat sıralamasında üst sıralara yükselmesini diliyorum” şeklinde konuştu.

“Bilişim ve iletişim teknolojileri, demokrasinin teminatı olarak kritik bir rol üstleniyor”

TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Başkanı Melek Bar Elmas da yaptığı konuşmada, meclisin görevleri, faaliyet ve çalışmaları hakkında bilgiler verdi.

Elmas, bilişim ve iletişim teknolojilerinin, devletin varlığı, cumhuriyetin devamı ve demokrasinin korunması için hayati bir öneme sahip olduğunu, demokrasinin teminatı olarak kritik bir rol üstlendiğini son yıllarda bir kez daha gördüklerini söyledi.

Artan ihracat miktarına rağmen ihracat gelirlerinin azaldığına işaret eden Melek Bar Elmas, “Ortalama ihracat tutarımız 2014 yılında kilogram başına 1.59 dolarken, 2015 yılında 1.44 dolara, 2016 Kasım ayı itibariyle 1.30 dolara inmiş durumda. Yani daha çok malımızı daha ucuza satıyoruz. Meclisimiz bu gerçekten hareketle 2016 yılında katma değeri en yüksek ürün olan yazılımın satış ve ihracatının artırılması için ‘yazılım için ortak ses ver’ hareketini başlattı” dedi.

Elmas, Soft_Away projesi ile yazılım sektörünün ihracat hacminin ve etkinliğinin artırılması için Ekonomi Bakanlığının HİSER desteklerinden yaralanarak yüzde 75’i devlet desteği yüzde 25’i kurumun kendi öz kaynaklarından olmak üzere ihracat hamlesi başlatmayı amaçladıklarını belirtti.

Projenin işleyiş süreci hakkında bilgi veren Elmas şöyle devam etti: “Projeye 253 başvuru yapıldı. Başvuruların yüzde 65’i İstanbul’dan yapıldı. Ama tüm illerden başvuru var. Tüm Türkiye’yi kapsayan bir küme oluştu. Katılımcı firmaların yüzde 40’ı 3 yaşında ve daha genç kurumlar. Bunun doğal sonucu olarak da mikro ölçekli kurum oranımız yüzde 48,2. Yani kümenin yarısı küçük işletmelerden oluşuyor.”

Açılış konuşmalarının ardından, Ekonomi Bakanlığı’nın Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması Projesi Desteği (HİSER) ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri hakkında tanıtım ve bilgilendirme sunumları yapıldı.

Sunumlardan sonra TOBB Sektörler ve Girişimcilik Daire Başkanı Ozan Acar’ın moderatörlüğünde düzenlenen ‘Yazılım İhracatı: Fırsatlar ve Zorluklar’ başlıklı panelde, StartersHub Genel Müdürü Çiğdem Toraman, Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal ve Sisoft Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Ömer Siso katılımcılara bilgi ve deneyimlerini anlattı.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın