Hem Türk yetkili makamlar hem de Komisyon tarafından, 2015 yılının ikinci yarısından bu yana Türk vatandaşlarına vizesiz Avrupa kapılarının açılması için çok yoğun mesai harcandığını hatırlatan İKV Başkanı Zeytinoğlu artık son düzlüğe girildiğini, ortaya koyulacak etkili bir çabayla daha, yıllardır süren bu haksız uygulamanın sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. İKV Başkanı Zeytinoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Vize serbestliği diyaloğu, her iki taraf için de ilişkileri yeniden canlandıran, bu kadar emek sarf edildikten sonra geri dönülemeyecek bir süreç. Vize serbestliğinin, Türkiye-AB ilişkileri açısından hepimizin aradığı yeni bir başarı hikayesi olabileceğini düşünüyorum. Nitekim son aşamada hem Türk yetkili makamlara hem de AB kurumlarına büyük iş düşüyor.”
“Pozitif Bir Gündem, Vize Serbestliği Diyaloğunu Hızlandıracaktır”
“İKV Başkanı Zeytinoğlu: “Türkiye’nin, Vize Serbestliği Yol Haritası’nda yer alan 72 kriterden, halen daha karşılanmamış olduğu öne sürülen 7 kritere ilişkin reformları hızlı bir şekilde yerine getirmesi gerekiyor. Bu noktada, terörle mücadele mevzuatı ve terörün tanımına ilişkin kriterde yoğunlaşan tartışmaların bir tarafa bırakılıp, halihazırda çok hızlı şekilde yerine getirilebilecek kriterlerin karşılanması, böylelikle pozitif bir gündemin sağlanması gerektiğini düşünüyorum.”
Türkiye’de etkin bir veri güvenliği mevzuatının oluşturulmasına ilişkin kriterlerde çok önemli aşamanın sağlandığına işaret eden İKV Başkanı Zeytinoğlu bu konuda geri kalan adımların hızlıca atılması gerektiğini ifade etti ve ekledi: “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’ndaki istisnai hallere ve oluşturulması öngörülen Kurulun yapısına ilişkin AB tarafının beklentilerini Türk yetkili makamların çok iyi bildiğine, bu konudaki pürüzlerin kısa sürede aşılacağına inanıyorum.” Öte yandan, İKV Başkanı Zeytinoğlu, Siyasi Etik Kanunun da uzun süredir bekletilmekte olduğunu hatırlattı ve bu konuda atılacak adımların, hızlı şekilde bir kriterin daha karşılanmasını sağlayacağını vurguladı.
Dün yayımlanan raporda Komisyon, AB standartlarıyla tam uyumlu biyometrik pasaportların dolaşıma girmesine ilişkin kriterde son duruma da yer veriyor. 1 Kasım tarihinden bu yana biyometrik veri içeren ikinci nesil pasaportların dolaşımda olduğu hatırlatılırken ilgili Vize Serbestliği Yol Haritası kriterinin öngördüğü, AB standartlarıyla tam uyumlu üçüncü nesil pasaportların 2017’nin ilk çeyreği bitmeden yürürlüğe gireceği değerlendirildi. Yani, bu kriterin karşılanmasının önünde hiçbir engel kalmadığını söylemek mümkün.
“AB Tarafından 23’üncü ve 24’üncü Fasılların Açılmaması İkircikli Bir Yaklaşımı Gösteriyor”
İKV Başkanı Zeytinoğlu, bu süreçte AB’nin yaklaşımına ilişkin de eleştirilerde bulundu:
“Vize serbestliği diyaloğu ile üyelik müzakereleri, birbirini besleyen iki süreçtir. Dolayısıyla Türk yetkili makamlar tarafından gerçekleştirilen her reform hamlesi, vize serbestliği kriterlerinin karşılanmasının yanı sıra üyelik müzakerelerinin 23’üncü ve 24’üncü fasıllarına ilişkin uyumun artmasını da sağlıyor. Böyle bir durum varken ve ilerleme raporlarında en fazla eleştiri bu alanlardan geliyorken, 23 ve 24’üncü fasılların AB tarafından hala açılmaması; bu alanlardaki müzakerelerin daha derin bir aşamaya getirilememesi, ikircikli bir yaklaşımı gösteriyor. Hem 23 ve 24’üncü fasıllarla bağlantılı konularda her platformda reform bekleniyor ama diğer yandan bu fasıllar üzerindeki blokaj da kaldırılmıyor, böyle bir yaklaşım doğru değildir. Bu fasılların kapsadığı temel hak ve özgürlükler ile adaletle bağlantılı konularda AB ile Türkiye arasında diyaloğun daha ileri aşamaya taşınabilmesi, tarafların karşılıklı beklentilerini daha net anlayabilmesi ancak bu fasılların açılması ile mümkün olacaktır. AB, bu alanlarda Türkiye’den gerçekten de bir ilerleme ve kurumsal, yasal kapasite gelişimi talep ettiğini; fasılları açarak, belirsizlikleri ortadan kaldırarak göstermelidir.”
“Gürcistan ve Ukrayna ile Vize Serbestliğinde Son Aşamaya Gelinirken Türkiye’ye Yönelik Vize Uygulamasının Sürmesi Kabul Edilemez”
“Vize serbestliğinin sağlanabilmesi için teknik sürecin yanı sıra siyasi süreç de büyük önem taşıyor. Sadece Türkiye’nin değil, Ukrayna’nın ve Gürcistan’ın da vize serbestliği için benzer teknik süreçlerden geçmekte olduğunu, benzer kriterleri karşılamakla yükümlü olduğunu hatırlamamız gerekiyor. AB kurumlarının geçtiğimiz gün, vize serbestliği mekanizmalarının askıya alınabileceği durumlar ve denetim mekanizmaları üzerinde uzlaşıya varmasının ardından Ukrayna ve Gürcistan için vize serbestliğinin önünde hiçbir teknik engel kalmadı. AB ile üyelik müzakereleri içerisinde olmayan bu iki ülkeye vizelerin kaldırılmasında sona yaklaşılmışken, derin Gümrük Birliği ilişkisi yürüten, öncelikli bir ekonomik ve siyasi partner konumundaki aday ülke Türkiye’ye yönelik vize uygulamasının kaldırılmamış olması kabul edilemez.
Nihayetinde teknik süreç tamamlandıktan sonra konu Avrupa Parlamentosu’na ve Konsey’e taşınacak. AB’de popülist ve radikal eğilimlerin arttığı bir dönemde, özellikle Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’ye vize serbestliği karşıtı söylemlerin, süreci olumsuz etkilemesine izin verilmemelidir. AB entegrasyon projesinin geleceğini tehlikeye atan popülist, radikal ve yabancı karşıtı söylemlerin üstesinden anca diyalog ve kültürel etkileşimle gelinebilir. Türk vatandaşlarına yönelik vizelerin kaldırılmasının bunun için önemli bir araç olacağı vurgulanmalıdır.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.