KPMG Türkiye Vergi Bölümü Başkanı ve Şirket Ortağı Abdulkadir Kahraman, Varlık Barışı düzenlemesinin neden beklenen ilgiyi görmediğini anlattı, ‘Varlık Barışı, vergi incelemelerine karşı korumasız mı?’ sorusuna yanıt verdi. Düzenlemeye ilişkin hazırlık sırasında gündeme gelen “kara para” tartışmalarına değinen Kahraman, kanunda bu hassasiyetin dikkate alındığını ancak Varlık Barışı kapsamında yurda getirilen varlıklar için bir vergileme öngörülmediğini kaydetti.
Abdulkadir Kahraman, 6736 sayılı kanunla düzenlenen ve 31 Aralık 2016’da sona erecek “Varlık Barışı” uygulamasıyla ilgili şunları anlattı:
- – Kanundan yararlanmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, 31 Aralık 2016 tarihine kadar Türkiye’ye getirmeleri halinde bu varlıklar üzerinde serbestçe tasarruf hakkına sahip olacaklar.
- – Geçmiş yıllarda yürürlüğe konan Varlık Barışı uygulamalarına bakıldığında, yurt dışında olduğuna inanılan çift haneli milyarlarca ABD doları tutarındaki varlıkların Türkiye’ye getirilmesi konusunda beklentilerin karşılanmadığını gösteriyor.
- – Süre uzatılmazsa 31 Aralık 2016 tarihinde dolacak Varlık Barışı’ndan yararlanmak için beklenen başvuruların hala gerçekleşmediği kamuoyuna yansıyor. Türk halkı olarak son dakikaya kadar opsiyonların açık olmasını seven bir kültürümüz var. Ancak tek nedenin bu olmadığını düşünüyoruz.
7’nci madde ‘hiçbir vergi incelemesi yok’ diyor
- – Mesela “Vergi hukuku çerçevesindeki güvenceler mi yeterli mi, yetersiz mi” endişesinin hakim olduğunu görüyoruz. Oysa Varlık Barışı düzenlemesi ile ilgili kanunun 7’nci maddesi; yurt dışından Türkiye’ye varlıklarını getirenler hakkında bu nedenle hiçbir şekilde vergi incelemesi, vergi tarhiyatı veya herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacağını, vergi cezası ve idari para cezası kesilemeyeceğini söylüyor.
- – Sorun, 7’nci madde düzenlemesinin “sadece Varlık Barışı ile ilgili vergi salınması ve ceza kesilmesini kapsadığı” şeklindeki yorumlardan kaynaklanıyor.
- – Kanun üzerinde çalışılırken “kara para ile mücadele” konusunda dile getirilen endişeler üzerine, düzenlemenin uluslararası rekabete uygun ve kara para aklanmasını önleyecek şekilde yapılması gereği açıklanmıştı. Kanun bu hassasiyeti ifade eder şekilde düzenlenmiş ve şu ifadeyle kabul edilmişti:
- – “…Yurt dışından varlık getirenler ile nam ve hesabına varlık getirilenlerin bu varlıklar nedeniyle bildirimde bulunmasını zorunlu kılan ibarelerin metne eklenmesi ve madde hükmünden yararlananlar ve yurt dışından getirilen varlıkların nam veya hesabına getirildiği diğer gerçek ve tüzel kişiler ile bunların kanuni temsilcileri hakkında, sırf bu işlemin yapılmış olmasından dolayı ve bu işlemden hareket edilerek, hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılmasını sağlayan düzenlemeye, ‘başkaca bir gerekçe olmaksızın’ ibaresinin eklenmesi suretiyle kabul edilmiştir.”
‘Başkaca bir gerekçe’den kasıt
- – Metindeki “başkaca bir gerekçe” ibaresinin ancak kara para aklanması durumunda inceleme ve soruşturma yapmaya izin verir şekilde düzenlendiği kanaatindeyiz.
- – Varlık Barışı ile ilgili 7’nci madde vergi hukuku açısından değerlendirildiğinde; kanundan yararlananlar hakkında “hiçbir şekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı ile herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamayacağı, vergi cezası ve idari para cezası kesilemeyeceği” hükmünün açık ve net olduğunu düşünüyoruz.
- – Bu nedenlerle 7’nci maddenin tüm “gelir vergisi”, “veraset ve intikal vergisi” gibi tüm vergileri kapsadığı kanaatindeyiz. Diğer taraftan Varlık Barışı kapsamında yurda getirilen varlıklar için bir vergileme öngörülmemiştir.
Maliye Bakanlığı açıklama yapmalı
- – Tüm bu gerekçelere dayalı olarak Varlık Barışı kapsamında yurda getirilen varlıklar hakkında vergi incelemesi yapılması, vergi salınması ve ceza kesilmesi 6736 sayılı kanuna uygun değildir. Çünkü Vergi Usul Kanunu’na göre vergilendirmede olayın gerçek mahiyeti esastır. “Özün önceliği” olarak da anılan bu vergileme ilkesine göre Varlık Barışı kapsamında yurda varlık getirenler nezdinde bir vergi incelemesi yapılmayacağı Maliye Bakanlığı tarafından açıklanmalıdır. Aksi takdirde bu kanunla yurt dışında bulunan varlıkların milli ekonomiye kazandırılması beklentilerinin gerçekleşmeyeceğini söyleyebiliriz. Aksi halde “sorumlu vergicilik” bakışı ile vergide “öngörülebilirlik” ortadan kalkıyor.
- – Hem vergi idaresi hem de yurt dışında varlıkları olanlar için varlık barışı bir fırsat. Çünkü 2018 sonrasında dünya ekonomisinin yüzde 85’ini oluşturan ülkeler arasında “otomatik bilgi değişimi” başlayacak. ABD ise FATCA kapsamında bilgi değişimini hayata geçirdi. Vergi idareleri bundan sonra önemli bir silaha sahip olacaklar. Beyaz sayfa açma ve gönüllü uyum için bu düzenleme iyi değerlendirilmeli.
- – Ancak vergi incelemesi konusunda bir açıklama gelmezse Varlık Barışı kapsamında yurda varlık getirenlere tavsiyemiz; aynı zamanda matrah artırımında bulunmalarıdır. Burada kritik olan konu matrah artırım süresinin 31 Ekim 2016 tarihinde sona ermesidir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.