KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Murat Alsan, yüksek primler nedeniyle aylardır tartışılan Zorunlu Trafik Sigortası’nın, araçların karıştığı kaza olaylarından sonra bedeni yaralanma, ölüm ya da maddi zarara neden olan tarafı kusurundan dolayı, mağdur ettiği kişilere karşı koruma amacıyla geliştirilmiş bir finansal koruma sistemi olduğunu hatırlattı. Alsan, “Söz konusu zorunlu trafik sigortası ürünü, motorlu taşıtların karıştığı kazalar sonucu dünyada her yıl yaklaşık 1,2 milyon kişinin yaşamını yitirmesi ve 20 milyon ila 50 milyon kişinin yaralanması nedeniyle önem kazandı. İnsanların zarar gördüğü bu kazaların önemli bir bölümü gelişmekte olan ülkelerde yaşanıyor. Ciddi bir müdahale olmadığı takdirde, bu sayının önümüzdeki yıllarda daha da artacağı öngörülüyor” dedi.
Murat Alsan Avrupa ve Türkiye’deki Zorunlu Trafik Sigortası uygulamalarıyla ilgili şu bilgiyi verdi:
Hayat dışı sigortada, Avrupa’da ve Türkiye’de en çok satın alınan, trafik sigortasıdır. Sadece Avrupa’da 2013 yılında yaklaşık 1000 şirket 334 milyon araç için poliçe hazırladı. Trafik sigortalarından toplam 123,5 milyar euro tutarında prim geliri elde edildi. Tüketici ihtiyaçlarına ve yasal gerekliliklere özel farklı sigorta ürünleri üretildi. Türkiye’de ise 20 milyon poliçenin satıldığı trafik sigortasının hayat dışı sigortalar içindeki payı yüzde 27,4.
Türkiye, potansiyel ve beklentilerin yüksek olması sebebiyle sigorta şirketlerinin iştahını kabartan bir pazar. Potansiyel çok büyük ama kârlılık için aynı yorumu yapamıyoruz.
Zorunlu trafik sigortası, Türkiye’deki en fazla poliçe hacmine sahip sigorta branşı olarak öne çıkıyor. Öte yandan zorunlu trafik sigortası, oluşan zararlar bakımından da büyük bir etki yaratıyor.
2015 sonu itibariyle, zorunlu trafik sigortası segmentindeki zararlar 2,1 milyar TL’yi aştı.
Türkiye’de trafik sigortası pazarındaki zorlukların temelinde bu zarar var. Trafik branşı, şirket zararlarının en büyük kısmını oluşturuyor.
Zarar sigorta şirketlerinin mali tablolarını etkiliyor
Murat Alsan, zararın şirketlere etkilerini şöyle anlattı:
“Hayat dışı sigorta şirketleri için brüt yazılan prim, teknik kar değerleri ve poliçe sayılarının detaylı incelemesi sonucunda, bu değerlerde trafik branşının payının yıllar içerisinde giderek yükseldiğini gördük. Trafik branşının etkisinin artışına paralel olarak, trafik teknik zararı yıllar içerisinde giderek arttı ve hayat dışı sigorta şirketlerinde şu sorunlara yol açtı:
Toplam teknik kar/zarar performansı olumsuz yönde etkileniyor. Mali tabloların güvenilirlik derecesi azalıyor. Operasyonel etkinlik azalıyor.”
Hasarı yöneten kazanır
Alsan, zorunlu trafik sigortasında tüketiciyi de koruyarak zararın önlenmesi için sigorta şirketlerine şu önerilerde bulundu:
“Karlılığı belirleyen faktörler fiyat, aktüeryal rezervler ve hasar yönetimidir. Tecrübeler gösteriyor ki günümüz koşullarında karlılığı etkileyen en önemli neden ‘hasar yönetimi’. Trafik branşında maddi ve bedeni tazminatın yönetimi çok disiplinli bir olgu. Eksperlerin yönetiminden yedek parça tedarikine, pert/sovtaj işlemlerinden suistimallerin tespitine, sürücülerin kusur oranlarından araçların değer kaybı tespitlerine, maluliyet oranları ile gelir kaybı tespitlerine kadar birbirinden farklı ve her birinin bir diğeri ile ilişki içinde olduğu süreçlerden oluşmaktadır. Hiç kuşkusuz sigorta şirketlerinin, müşteri memnuniyetini de gözeterek, hasar süreçlerinin optimal yönetimi trafik branşı karlılığında büyük etken olacaktır. Diğer yandan, hasar maliyetlerinin azalması fiyatlar üzerindeki ‘maliyet itişli’ baskıyı azaltarak satışı kolaylaştıracak, bu da karlılığı olumlu etkileyecektir.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.