ARSLAN’IN TEKLİFİ ÇEKE GÜVENİ GERİ GETİRMEYİ AMAÇLIYOR
Kanun Teklifine göre; eski düzenlemedeki gibi, karşılıksız çek veren için öngörülen adli para cezası geri getirilecek. 1500 günlük adli para cezasını ödemeyen kişinin cezası 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Karşılıksız çek verme suçunu tekrar işleyen kişinin cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Çek alacak kişi çekin üzerindeki karekodu cep telefonuna okutarak çek veren kişinin çek sicilini görüp kararını verecek. Bankaların her karşılıksız çek yaprağı için sorumluluk tutarı bin liradan 2 bin liraya çıkarılacak. Çek veren sorumluluğu üzerine alacak, ancak bankadan çek defteri alan kişi, bankaya tüm garantileri sunması ve bankayla anlaşması halinde, takdirde üzerinde çek tutarı, miktarı açıkça yazılı olan matbu çekler de kesebilecek. Bu durumda çekin sorumluluğu bankaya ait olacak. Çek bu sayede elle doldurulmadan, matbu biçimde üzerinde miktarı yazılı olarak da kullanılabilecek.
CHP Milletvekili Kazım Arslan’ın Çek Kanunu değişikliğiyle ilgili teklifinin ayrıntıları şöyle:
KARŞILIKSIZ ÇEKLER İLK 5 AYDA YÜZDE 16 ARTTI
2016 yılının ilk 5 ayında, bankalara ibraz edilen çek tutarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artarak 285 milyar TL olmuştur. Bu dönemde, ibraz edilen çek adedi ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artarak 9 milyon olmuştur. Yılın ilk beş ayında, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin adedi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 oranında, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı ise yüzde 3 oranında artmıştır.
Parasal tutarı 11 milyar TL olan 320 bin adet çeke, yılın ilk beş ayında karşılıksız işlemi yapılmıştır. Aynı dönemde, karşılıksız işlemi yapılan 1,5 milyar TL tutarındaki 51 bin adet çek, daha sonra ödenmiştir.
ÇEK ÖDEME ARACI DEĞİL, KREDİ ARACI GİBİ GÖRÜLÜYOR
2013 yılında 18.1 milyar liraya gerileyen karşılıksız çek tutarı, 2014’te 19.9 milyar, 2015 sonunda ise 27.3 milyar liraya yükselmiştir. Çekin asli işlevi olan ödeme aracından geri ödenmeyen bir kredi aracına dönüşmesi, ticari yaşamda birçok gerçek ve tüzel kişiyi iflas noktasına sürüklemiştir.
ÇEKTE GÜVENİ YENİDEN KURMALIYIZ
Güven unsuru olan çekin, gerekli cezai yaptırımlardan yoksun bırakılması, iyi niyetli tacirlerin gündelik yaşamda çekle ilgili mevzuat nedeniyle zarar görmesine yol açmaktadır.
2009 yılında 23 milyar lira dolayındaki karşılıksız çek tutarı 2010 yılında 13.3 milyar liraya, 2011’de 11.5 milyar liraya kadar gerilemişken, hapis cezasının kalktığı 2012’de bu tutar 20.9 milyar liraya tırmanmıştır.
ÇEKTE HAPİS CEZASI GERİ GETİRİLSİN
Başta hapis cezasının geri getirilmesi olmak üzere, çeke ilişkin çok daha şeffaf, çek veren ile alan arasındaki bilginin devlet kurumları ve bankacılık sektörü aracılığıyla teknolojik yeniliklere uygun, hızlı ve güvenilir bir ağ içinde yeniden kurulması gerekmektedir. Kanun teklifimle, karşılıksız çeki piyasaya sürenlere uzun vadeli cezai yaptırımların uygulanması, yargılama süreci ile Risk Merkezi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası arasında karşılıksız çeklere ilişkin çok daha işlevsel bağlantıların kurulmasını öneriyorum.
Çek Kanununa getirilen bu yeni düzenleme önerimizle, banka-lehdar-çek sahibi ve yeni lehdarlar arasında güven ilişkisinin kurulması, çeke yeniden itibar kazandırılması amaçlanmıştır. Lehdarın sisteme kaydedeceği ve yeni lehdarlar tarafından da ileride izlenebilecek biçimde, Merkez Bankası, Risk Merkezi ve MERSİS kanalıyla ilgili gerçek ve tüzel kişinin çek ödeme performansı şeffaf biçimde ortaya konacaktır.
Beraberinde, çekte yer alacak karekod uygulamasıyla, kişilerin çek kabul etmeden önce, telefon ya da bilgisayarlarına indirebilecekleri program yoluyla, çek keşide eden gerçek ya da tüzel kişinin geçmişe dönük çek performansından anında bilgi sahibi olarak çeki kabul edip etmeme tercihinin sunulması amaçlanmıştır.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.