Türkiye ilaç endüstrisinin Ar-Ge konusundaki heves ve çabası gittikçe artıyor

İlaç endüstrisinde Ar-Ge alanında son yıllarda, umut verici gelişmeler kaydedildi. 2010 yılında 4 olan akredite Ar-Ge merkezi sayısı, 15’e yükseldi. 2014 yılında Ar-Ge harcamaları 2010’daki harcamaların 2,5 katına ulaştı.

Dünya ilaç pazarındaki yeri gittikçe artan biyoteknolojik ilaçların Türkiye’de de Ar-Ge ve üretimine yönelik çalışmalar başladı. Biyoteknolojik ilaçlar, 2015’te 2,57 milyar TL ile reçeteli ilaç pazarının %17’sini oluşturuyor. Bu ilaçların geliştirilmesi ve üretilmesiyle, hastaların bu ilaçlara erişiminin artması, dış ticaret açığının azalması ve teknolojik birikim yaratılması hedefleniyor.

İEİS Genel Sekreteri Turgut Tokgöz, “Kamu otoriteleri tarafından ilaçta Ar-Ge alanında atılan destekleyici adımları memnuniyetle takip ediyoruz. Endüstri, üniversite ve kamu işbirliğiyle ilaçta Ar-Ge alanında bir sıçrama yaşanmasını umut ediyoruz.” dedi.

İlaç endüstrisi bölgenin en önemli üreticilerinden birisi olma yolunda ilerliyor

Türkiye ilaç endüstrisi, uluslararası standartlardaki 67 ilaç ve 12 hammadde üretim tesisiyle hizmet sunuyor. Son altı yılda sanayi üretim endeksi verileri incelendiğinde, üretimin, imalat sanayinde %43, kimya sektöründe %47 arttığı gözlenirken, ilaç sektöründe bu oranın %61’e ulaştığı görülüyor.

Kamunun yurtiçi üretimi destekleyen politikalarıyla üretimin daha da artması bekleniyor.

İlaç endüstrisi ihracatta önemli bir ivme yakaladı

İlaç ihracatında son altı yılda önemli bir ivme yakalandı. 2009 yılında 470 milyon dolar seviyesinde olan ilaç ihracatı 6 yılda yüzde 96 düzeyinde arttı. 2015’te 160 ülkeye 921 milyon dolarlık ihracat yapıldı.

Aynı dönemde, Türkiye’nin toplam ihracatı yüzde 41 oranında büyüdü. İhracatı, toplam ihracattan iki kat daha fazla büyüme gösteren ilaç endüstrisinin Türkiye ihracatındaki payı, yüzde 0,46’dan yüzde 0,64’e yükseldi. İlaçta dış ticaret açığı, 2015 yılında 3,68 milyar dolar seviyesine geriledi ve ihracatın ithalatı karşılama oranı altı yılda 9 puan artarak %20’ye ulaştı.

Tokgöz, “Endüstrimizin kilogram başı ihracat değeri yaklaşık 27 dolar. Türkiye’nin kilogram başına ortalama ihracat değerinin yaklaşık 2 dolar olduğu göz önüne alındığında, sektörümüzün katma değerinin ne kadar yüksek olduğu anlaşılıyor.”dedi.

Raporda ilaç pazarına ilişkin öne çıkan bazı bulgular

2009’da 13,2 milyar TL olan pazar, 2015’te 16,86 milyar TL oldu. Bu büyüme, bileşik bazda yıllık (CAGR) %4,2 düzeyinde bir artış ifade ederken, üretici fiyatları bazında %16 oranında reel bir gerilemeye işaret ediyor.

Pazar, 2009’da 1,49 milyar kutu iken 2015 yılında 1,94 milyarlık hacme ulaştı. Kutu ölçeğinde bileşik bazda yıllık büyüme %4,5. Bu genişleme, artan ve yaşlanan nüfus, ortalama yaşam süresindeki yükselme ve kamu sağlık hizmetlerine ve ilaca erişimdeki artıştan kaynaklanıyor.

Eşdeğer ve referans ilaçların pazar payları 6 yıllık dönem içerisinde önemli bir değişiklik göstermedi.

Son 6 yılda değerde onkoloji ve kan ürünleri artma eğilimindeyken antibiyotikler ve antiromatizmal ürünler azalma eğilimi gösteriyor.

Global bütçe uygulaması kapsamındaki fiyat odaklı politikalar, ilaç sektörünün finansal verilerini olumsuz olarak etkiledi. 2009-2014 arasında ilaç sektörünün faaliyet kârlılığı geriledi, ilaç sektörü imalat sanayi ve kimya sektörünün gerisinde kaldı. Net satışlar reel olarak düştü, varlık yaratma kabiliyeti azaldı. Son dönemde kamu otoritesi tarafından fiyatlandırma ve geri ödeme alanında atılan olumlu adımlar endüstrinin üzerindeki baskıyı azalttı. Endüstri, bu adımların daha ileri taşınmasını bekliyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın