Müşterilerinin her türlü tedariklerini sağlayacak bir portföye sahip olduklarını vurgulayan Akaltan, şunları kaydetti:
“UPS Türkiye olarak 1988’den beri aktif olarak buradayız. 2009’da buradaki acentemizi satın alarak Türkiye’ye organik giriş yaptık. 2 bin 500 çalışanımızla küçük müşterilerimizden en büyük şirketlere kadar yurt içi ve yurt dışı, ‘eksport’ ve ‘inport’ aynı zamanda, hava, deniz kargo ve depo yöneticiliği hizmetleri veriyoruz. Bu sayede ülkemizin de gelişmesine katkıda bulunuyoruz.”
Geçen 30 senede global ticaretin büyüdüğünü dile getiren Akaltan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“UPS olarak dünya ticaretini biz senkronize ediyoruz. e-ticaret, ülkelerin e-ticaret gelişmişlik endekslerine göre farklılaşabiliyor. Türkiye’ye baktığınız zaman toplam yurt içi gayri safi milli hasılada yüzde 2 civarında paya sahip olan e-ticaret, İngiltere’ye gittiğiniz zaman yüzde 15-16’lar seviyesine çıkıyor. Dolayısıyla çok önemli bir ekonomik güç olmaya devam ediyor. Büyüme hızlarına baktığınız zaman, normal ekonominin 3-4 katı büyüyen bir yurt içi e-ticaretinden bahsediyoruz. Özellikle Avrupa’da çok hızlanmaya başlamış olan şehirler dışında ülkeler arasında e-ticaretin normal e-ticaretin de üzerinde 4-5 kat hızla büyüdüğünü görüyoruz. Herkesin elinde artık bir akıllı telefon var, bunla istediğiniz anda, istediğiniz şekilde sipariş verebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu kolaylık içinde, teknolojinin de yayılması sebebiyle e-ticaretin artması ve hızlanarak gitmesi kaçınılmaz.”
UPS’in KOBİ’ler için farkı
Hızlı ticaretin önemine değinen Akaltan, “Şirketlerin öncelikle yurt içinde, sonra da yurt dışında bütün fırsatları değerlendirmeleri son derece iyi bir fikir. KOBİ’lerin hem Türkiye hem de dünya için önemi son derece büyük. Türkiye’de toplam ihracatın yüzde 50-55’ini, istihdamın da yüzde 70-75’ini KOBİ’ler gerçekleştiriyor. Ülke ihracatına, büyümesine, ticarete çok büyük katkıları var. Dolayısıyla UPS’i KOBİ’ler nezdinde farklılaştıran en önemli unsur tek bir lojistik şirketiyle çalışarak, hem yurt içi gönderilerini, hem yurt dışı ithalat ve ihracat gönderilerini, istedikleri hızda, istedikleri yere tek bir şirkette çalışarak ulaştırabilmeleri. Bu bizim en büyük avantajımız. Diğer rakiplerimize göre onların sunamadığı, bizim portföyümüzde olan bir şey” diye konuştu.
Akaltan, Türkiye’nin 81 iline gönderileri ulaştırabildiklerini aktararak, “Türkiye’deki ihracatçıları dünyanın 220 ülkesine bağlayabiliyoruz” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın