Giresun Ticaret Odası tarafından Rekabetçi Sektörler Programına sunulan Giresun Lisanslı Fındık Deposu ve Spot Borsa Kurulması Projesi ile bölgenin en önemli geçim kaynağı olan fındığın sağlıklı koşullarda saklanmasına olanak sağlayan ve uluslararası rekabette üreticilere ve KOBİ’lere büyük avantaj sağlayacak olan lisanslı depo altyapısıyla yüksek katma değer sağlanması hedefleniyor.

Giresun fındığının uluslararası rekabet gücünü ve üretim kalitesini artırmayı hedefleyen proje ile dünya fındık fiyatlarının Hamburg Borsası’nda değil, Giresun’da belirlenmesi yönünde büyük bir adım atılıyor.

ÜRETİCİLER HER BAKIMDAN DEVLETİN GÜVENCESİ ALTINDA
Lisanslı Fındık Deposunun hayata geçirilmesiyle üreticiler mahsullerini sağlıklı bir şekilde saklayabilecekleri güvenli ve sigortalı depo imkânına kavuşacaklar. Fiyatların düşük olduğu hasat döneminde ürünlerini satmak yerine 17 bin tonluk kapasiteye sahip Lisanslı Depoda saklayarak ve ürün senetlerini teminat göstererek uygun koşullarda kredi temin edebilecekler.

Bununla birlikte, üreticiler ürünlerinin laboratuvarda standardını belirleme ve kalite unsurlarına göre fiyat talep etme ve pazarlama olanağına kavuşarak kaliteli üretime teşvik edilecekler. Nakliye maliyetinin en aza indirilmesi ve uzak piyasalara ulaşma imkânı da elde edecekler. Diğer yandan, üreticiler ürünlerini çevrelerindeki kısıtlı alanlarda satma yerine ürün senedinin işlem gördüğü Borsada çok sayıda alıcının rekabetinden yararlanma ve daha yüksek kazanç ede etme olanağı da bulacaklar. Ayrıca üreticiler uygun depolama ve kredi imkânlarından yararlanarak fiyatların en yüksek olduğunu düşündükleri dönemde pazarlama imkânına da kavuşacaklar.

Ürün senedine ilişkin, ürünün Lisanslı Depodaki mevcudiyeti, tescil, devir, bedelinin ödenmesi ve üçüncü şahısların haklarının korunmasında da Lisanslı Depo işletmesinin sözleşme yaptığı ürün borsasının gözetim ve garantisi olacak. Lisanslı Depo ve Ürün İhtisas Borsası, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın yakın gözetimi ve denetimi altında bulunacak. Bu garanti ve teminatlarla sistem ve üreticiler tüm yönleriyle güvence altına alınmış olacak.

KOBİ’LERE MALİYET AVANTAJI, KALİTE GARANTİSİ
Lisanslı Depo sayesinde KOBİ’ler kendi işletmeleri için depo inşa etme maliyetinden kurtulacak ve asli faaliyet alanlarına yoğunlaşma imkânına kavuşacaklar. Talep ettikleri miktar, tür ve kalitedeki ürünleri güvenilir şekilde, elektronik ortamda mekân sınırlaması olmaksızın kısa zamanda temin etme imkânı elde edecekler. Bununla birlikte, ellerinde olan ürün senetleriyle ileride olası fiyat farklılıklarından korunma, riskleri azaltma ve işletmelerinin kar-zarar durumunu tahmin etme imkânına da sahip olacaklar.

KOBİ’ler ellerindeki ürün senetleri yoluyla işletmelerinin ürün ihtiyacını garanti altına almanın yanı sıra, senetleri teminat olarak kullanarak bankalardan kolay kredi temin edebilecekler. Ayrıca ürün senedi sahibi KOBİ’ler, ürünü doğrudan Lisanslı Depodan temin ederek ürün taşımacılığını en aza indirecek ve nakliye masrafları bakımından da avantajlı olacaklar.

ÜRÜN BORSACILIĞINI GELİŞTİRECEK
Proje Türkiye açısından büyük önem taşıyan Ürün Borsacılığını geliştirme yönünde de olumlu bir rol oynayacak. Proje sayesinde ürün senedi ticaretiyle tescil gelirlerinde artış sağlanacak. Ürünün alıcı ve satıcıları çok daha büyük bir platformda bir araya getirilerek gerçek fiyat oluşumuna katkı sağlanacak, işlem hacminde büyüme elde edilecek.

Elektronik ticaretin gelişerek ürün ticaretinin yaygınlaşması, borsaların gerçek işlevlerine dönmeleri ve modern bir yapıya kavuşmaları da sağlanacak. Bununla birlikte, güçlü ve modern borsacılık yapısıyla Türkiye’deki ürünlerin pazarlanmasının yanında, Türkiye’yi çevreleyen geniş bir coğrafyada yer alan ülkelerin ürünlerini de pazarlama ve küresel ticaretten daha fazla pay alma imkânına sahip olunacak. Diğer yandan, Türkiye’de etkinliği zayıf Ticaret Borsalarının birleşmeye ve Ürün İhtisas Borsalarına dönüşmesi de teşvik edilmiş olacak.

DEVLETİN YÜKÜNÜ AZALTACAK
Ürün pazarlamasında özel sektörün aktif rol alması ve devletin bu alandan çekilmesine yönelik Ürün Borsaları Geliştirme Projesi ve Lisanslı Depoculuk Sistemi politikasının bir adımı olan Proje, devletin yükünü de hafifletecek. TMO, Fiskobirlik gibi kuruluşların devlet alımı yapmaktan uzaklaşması karşısında piyasada doğan ürün pazarlaması sorununun aşılmasına katkı sağlanacak. Bazı ürünlerde devlet üzerindeki alım ve stoklama maliyeti azalacak.

Bununla birlikte, Türkiye’nin tarımsal üretim miktarı ve ürün kalitesi hakkında daha kesin istatistiki veriler derlenebilecek ve bu doğrultuda tarımsal politikalara yön verilebilecek. Sistemin getirdiği avantajlar sayesinde tarımsal ürün ticareti kayıt altına girecek ve vergi kaçağı sorunu azalacak. Diğer yandan, kalite unsurları ve standartları objektif olarak belirlenen ürünlerin daha çok gelir getirmesi, daha kaliteli ürün üretilmesini de teşvik edecek. Ayrıca yeni oluşturulan Lisanslı Depoculuk ve laboratuvar sistemi ile bankacılık ve sigortacılık sektöründe yeni iş alanlarının açılmasıyla istihdama katkı da sağlayacak.

REKABETÇİ SEKTÖRLER PROGRAMI NEDİR?
Rekabetçi Sektörler Programı, Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği mali işbirliği anlaşması çerçevesinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen, yaklaşık 900 milyon Avroluk bir bütçeyi projeler aracılığı ile kullandıran bir programdır. 2007 yılından bu yana yürütülen Program ile, Türkiye’deki bölgesel farklılıkların dengelenmesi için KOBİ’lerin rekabet gücünün artırılarak sosyal ve ekonomik kalkınma sağlanması amaçlanıyor.

Programın, 2007-2013 yıllarını kapsayan ilk döneminde yaklaşık 500 milyon Avro bütçeyle Hatay’dan Sinop’a, Mardin’den Yozgat’a 43 ilde büyük çaplı yatırımlar hayata geçiriliyor. Rekabetçi Sektörler Programı ile KOBİ’lerin altyapı ve teknoloji ihtiyaçlarını karşılayacak ortak kullanım atölyeleri ve üretim tesislerinin kurulması, yenilikçi teknolojilerle üretimin katma değerinin artırılması, finansa erişim ve turizm altyapısının geliştirilmesini sağlayan projelere mali kaynak aktarılıyor.

Bu önemli yatırım programı, yüzlerce KOBİ ve işletmeye teknik altyapı, AR-GE, dış ticaret, pazarlama ve işletme yönetimi, lojistik ve depolama gibi alanlarda kendisini geliştirme ve bu sayede iş ve rekabet edebilme gücünü artırarak yeni pazarlara açılma şansı sağlayacak. Artan iş ve rekabet gücüyle, yaratılan yeni iş imkanlarıyla Programın hedef bölgelerinde ekonomik ve sosyal refahın da artırılması hedefleniyor. Öte yandan AB-Türkiye mali işbirliğinin yeni dönemi kapsamında, önümüzdeki günlerde hedef bölgesi tüm Türkiye olarak genişleyecek olan Rekabetçi Sektörler Programı, yenilikçilik ve AR-GE gibi alanları da destek kapsamına alarak kalkınma hamlelerini daha geniş bir coğrafyaya yaymayı planlıyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın