Bosch Türkiye, 2015 yılında cirosunu yüzde 9 artışla 3,4 milyar avroya çıkardı. Bosch Türkiye’nin ihracatı ise 2,1 milyar avro oldu. Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, “Türkiye’de 100 yılı aşkın geçmişimizde olduğu gibi bu ülkenin gelecek potansiyeline güven duyuyoruz. Türkiye’deki yatırımlarımızı artırarak, varlığımızı daha da pekiştirmek istiyoruz” dedi.

Bosch Türkiye, 2015 yılı itibarıyla Orta Doğu’daki 16 ülkenin de yönetim sorumluluğunu üstlenirken, istikrarlı büyümesini ve yatırım çizgisini devam ettiriyor. Bosch Türkiye’nin sorumluluk alanının genişlemesine paralel olarak, Türkiye’de bugüne kadar farklı lokasyonlarda çalışan Bosch birimleri de Küçükyalı’da yeni kurulan Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi’nde aynı çatı altında buluştu. Genel Merkezin resmi açılışını, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann ve Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Uwe Raschke birlikte yaptı.

Bakan Işık’tan Bosch Ailesi ve çalışanlarına teşekkür

Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Fikri Işık açılışta, “Türkiye’ye verdikleri önem dolayısıyla Bosch Ailesi’ne çok teşekkür ediyorum. 1910 yılında başlayan serüvenin 1972’de yatırıma dönüşmesi ve o günden bu yana da sürekli büyüyen bir şirket olarak Türkiye’de varlıklarını sürdürmüş olmaları, bizim için çok anlamlı ve çok değerli…” diye konuştu. Bakan Işık, Bosch Türkiye’nin yatırımlarının kalıcı olmasını sağlayan çalışanlara da teşekkür etti.

Bakan Işık: “Bosch bir Türk şirketidir!”

Bosch’un Türkiye’ye son dönemde yoğun yatırım yapan şirketlerin başında geldiğini söyleyen Bakan Işık sözlerine şöyle devam etti: “Bosch, doğduğu topraklar Almanya’nın dışında, ABD ve Çin’den sonraki en büyük dördüncü yatırımını Türkiye’ye yapıyor. 1972’den bu yana Türkiye’ye 2,5 milyar avro yatırım yapması da Bosch’un Türkiye’ye verdiği önemi gösteriyor. Bu açıdan Bosch sadece bir Alman şirketi değil, aynı zamanda bir Türk şirketidir. Bosch’un Türkiye’ye katkısını sadece yatırım, üretim, istihdam ve ihracat olarak değerlendirmiyoruz. Türkiye’nin globalleşme sürecinde Bosch’un, Türkiye’ye verdiği değer çok fazla. Bosch’un global kültürünü Türkiye’ye taşımış olması çok değerli. Bosch’un verileri, Türkiye için hedeflediğimiz gelecek için çok kritik rakamlar. Türkiye’nin gitmesi gereken yere aslında Bosch şimdiden varmış durumda. Şöyle diyebiliriz; gelecek Bosch ile çoktan gelmiş veya Bosch geleceğe çoktan gitmiş…”

Bölgesel merkezini Türkiye’de kuran şirketlere vergi teşviki geliyor

Bakan Işık, Bosch’un bölgesel operasyonlarını İstanbul’dan yönetmesinin çok anlamlı ve değerli olduğunu vurguladı. İstanbul ve Türkiye’nin önemli bir bölgesel merkez olduğunu belirten Bakan Işık, hükümetin, bölgesel merkezlerin İstanbul’da ve Türkiye’de kurulması için özel bir çalışma yaptığını açıkladı. Bakan Işık, “Bölgesel merkezini Türkiye’de kuran şirketlere vergi avantajı ve vergi teşviki getireceğiz. Maliye Bakanlığımız ve Hazine Müsteşarlığımız şimdi bunun üzerinde ortak çalışma yapıyor. İstiyoruz ki, bölgesel merkezler İstanbul’da, Türkiye’de kurulsun ve buradan bölgedeki tüm operasyonlar çok rahat yönetilebilsin” dedi.

Raschke’den Türkiye’ye güvenoyu

Bosch Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa ve Afrika bölgesinden sorumlu
Yönetim Kurulu Üyesi olan Uwe Raschke “Türkiye, Bosch Grubu’nun gelecek planları açısından büyük önem verdiği bir ülke. Türkiye’de istikrarlı bir çizgimiz var. 5 şehirde, 8 üretim üssü ve 4 Ar-Ge Merkezimizle faaliyet gösteriyoruz. 16 bin 600 çalışanla Avrupa’da, Almanya’dan sonra ikinci sırada Türkiye geliyor. Burada büyümeye devam ediyoruz. Son 5 yılda Türkiye’ye bir milyar avronun üzerinde, geçen yıl ise 300 milyon avro tutarında yatırım yaptık. Bu rakam, globalde Almanya, Çin ve Amerika’dan sonraki en büyük yatırım rakamımız. Bu yıl da 220 milyon avronun üzerinde yatırım yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Uwe Raschke, Bosch Türkiye’nin, Ortadoğu bölgesinin yönetimini üstlenmesinin de Bosch Grubu’nun stratejik büyüme ve yatırım planlarında Türkiye’ye verilen önemin bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Young: “Bursa, Bosch’un küresel Endüstri 4.0 zincirinin bir parçası…”

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young da açılışta yaptığı konuşmada, “2015 yılında toplam satış gelirimiz yüzde 9 artışla 3,4 milyar avroya yükseldi. 2,1 milyar avroluk ihracatımızla yine Türkiye’nin önde gelen ihracatçı şirketleri arasında yer alıyoruz. Bu veriler de gösteriyor ki, Bosch’un Avrupa’daki büyümesinde önemli pay sahibiyiz. Bölgemizdeki büyüme için itici güç oluyoruz” dedi.

Bosch Türkiye’nin başarısının ardında inovasyon gücünün yattığını söyleyen Steven Young, Türkiye’deki 4 Ar-Ge Merkezinde 537 kişinin çalıştığını, 97 ülkeye Ar-Ge ihracatı gerçekleştirildiğini kaydetti.

Başta Avrupa ve ABD olmak üzere tüm dünyanın Endüstri 4.0 atılımını konuşmaya başladığını dile getiren Steven Young, “Türkiye’deki faaliyetlerimizde Endüstri 4.0 ile özel olarak ilgileniliyor ve bu konuda Türk sanayisinde öncü olmayı hedefliyoruz” dedi. Bosch, Türkiye’de Endüstri 4.0’la ilgili organizasyon çalışmalarını 2014 yılında başlattı. Endüstri 4.0 ekibi, 2014 yılından beri 5 farklı pilot proje yürütüyor. Bakım maliyetlerinden tasarruf etmek ve üretim kapasitesini artırmak amacıyla bu projelerden üç tanesi, önümüzdeki Haziran ayında hayata geçirilecek. Ayrıca Bosch, arıza durumunda müdahale süresini kısaltarak bu yılın sonu itibarıyla Bursa’da bakım maliyetlerini %30 oranında azaltmayı, üretim kapasitesini ise %5 ila %10 arasında artırmayı hedefliyor.

Bosch Bursa Fabrikası, global Endüstri 4.0 üretim zincirinin bir parçası ve en son üretim teknolojilerini kullanıyor. Örneğin; bu yıl lojistik robotları, malzemeleri ihtiyaç duyulan yere tam zamanında götürmeye başlayacak.

Bosch Türkiye’ye ilham veren genel merkez binası

İstanbul Küçükyalı’da yer alan Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi, şirketin mobilite çözümleri, elektrikli el aletleri, otomotiv yedek parça, güvenlik sistemleri, termoteknik ve merkezi yönetim departmanlarındaki 405 çalışanına ev sahipliği yapıyor. Genel Merkez, Bosch dünyasında, ilham veren çalışma ortamı (IWC) konseptinde tasarlanan ilk bölgesel genel merkez olması nedeniyle de özel bir önem taşıyor. En ince ayrıntıya kadar yenilikçi yeşil bina stratejilerinin uygulandığı bina, aynı zamanda LEED Platinum Sertifikası’na sahip bulunuyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın