Oturumun açılış konuşmasını yapan Moderatör GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan Özsoy, dünyanın büyük bir değişimden geçtiğini belirterek, teknolojinin oluşturduğu etkinin yaşam biçimimizden ekonomik değişime kadar her alanda dünyanın geleceğini belirlediğini söyledi. Akıllı telefonlarla hayatımızın değiştiğini belirten Canan Özsoy, teknolojiyi endüstride, üretimde ve sanayi kalkınmasında kullanmanın önemli olduğunu kaydetti. 2020 yılı itibariyle 150 milyondan fazla otomobilin internete bağlı olarak çalışacağını ifade eden Canan Özsoy, “Akıllı nesnelerin oluşturacağı ekonomi 2025 yılında 11,1 trilyon dolara ulaşacak. Tüketici interneti ile kullanılan uygulamalar ise 3,5 trilyon dolara ulaşacak. Bu, Türkiye’nin 15 katı kadar büyüklükte bir ekonomi. Dünya bu ekonomiyi nasıl paylaşacak? Türkiye bu pazardan ne kadar pay alacak? bunları konuşacağız” dedi.

Panelde konuşmacı olarak söz alan Intel Yeni Teknolojiler Bölümü Dünya Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz, dijital piyasalarda son yıllarda iki trendin oluştuğunu bunların akıllı insanlar ve akıllı nesneler olduğunu söyledi. Gelecekte dünyada 50 milyar akıllı şeyin olacağı bilgisini paylaşan Ayşegül İldeniz, “Biz teknoloji şirketlerinin 50 milyar civarındaki bu ürünleri üretecek kapasitemiz yok. Bu ürünlerin önemli bir kısmını geleneksel şirketlerle çalışarak üreteceğiz. Bu yüzden bu şirketlerin dijitalleşmesi için çalışmalıyız” dedi. Ufak çaplı şirketlerin dijital anlamda önemli ürünler geliştirdiğine dikkat çeken Ayşegül İldeniz, Almanya’da 3 çalışanı olan bir şirketin işçiler için akıllı eldiven ürettiklerini ve bu eldivenle o iş yerinde önemli oranda zamandan tasarruf yapıldığına dikkat çekti. Parkinson hastaları içinde akıllı saat ürettiklerini belirten Ayşegül İldeniz, bu saatler ile Parkinson hastalarının hastalıklarını sürekli kontrol altına aldıklarını, hayatları için ciddi bir durum oluşması halinde akıllı saat ile bu durumdan haberdar olarak zamanında müdahalede bulunabildiklerini söyledi. İldeniz, bu tarz ürünlerin birçoğunun geleneksel şirketler aracılığıyla üretileceğine dikkat çekti.

Amerika’da son 30 yıldır teknoloji şirketlerinin pazar payının çok yüksek olduğunu ifade eden Ayşegül İldeniz, Türk şirketlerinin de teknolojideki pazar paylarını yükseltmeleri için neler yapılması gerektiğinin konuşulması gerektiğini vurguladı.

Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt ise Vodafone olarak gelecek hafta 4.5G tanıtım lansmanını gerçekleştireceklerini söyledi. Her nesnenin birbiri ile bağlı olacağı geleceğin teknolojisine ilk adımın 4.5G teknolojisi ile atılacağını belirten Gökhan Öğüt, “Çok daha geniş kapsama alanlı mobil interneti yüksek hızda kullanma imkânımız olacak. 4.5G ile tüketicilere en az 10 kat daha hızlı internet hizmeti sunmuş olacağız” dedi.

‘Pazarda kalmak için en iyisi olmak zorundasınız’

Panelde büyüme stratejileri hakkında konuşan Borusan Holding CEO’su Agâh Uğur ise yeni ekonomide yepyeni bir ekonomi tanımı ortaya çıktığını söyledi. Agâh Uğur, “Eskiden piyasadaki birinci, ikinci ve üçüncü şirketler büyüklükleri oranında pazar payına sahip olurdu. Yeni ekonomide ise pazar payı en yüksek olan şirket tüm pazarı silip süpürürken geride kalanlar can çekişiyor. Artık pazarda kalabilmek için en iyisi olmak zorundasınız. Bunun içinde sürekli teknolojik yenilik yapmanız şart.” diye konuştu.

Agâh Uğur 30-30 adet dijital network oluşturduklarını belirterek, bu kuluçka şirketlerin başına 35 yaş altı yöneticiler atadıklarını ve bu şirketlerin gelişimlerini tamamen dijital bir şekilde gerçekleştireceklerini paylaştı. Teknolojinin yanı sıra yetişmiş insanlara da her zaman ihtiyaç olduğunu vurgulayan Agâh Uğur, “Dünyada 9 bin araştırmacı şirket var. Bunların her birinde 30 çalışan olsa 27 bin yetişmiş insan yapar. Türkiye’de de bu tarz insanlar yetiştirilmeli” dedi.

Panelin bir diğer katılımcısı Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil ise yöneticilerin en önemli görevinin yönettikleri kurumları ileri taşımak olduğunu söyledi. Şirketler için geleceğe bakmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Hakan Binbaşgil, “20 sene önce dünyanın en iyi şirketleri arasında olan birçok şirket şu an piyasadan silindi. Şirketler sürekli geleceğe bakacak ki piyasada ki konumlarını kaybetmesinler” dedi. Kurum içerisinde en önemli konunun sürdürebilirlik olduğuna dikkat çeken Binbaşgil, “Akbank olarak bizim iki kilometre taşımız var. Biri 10 yıl önce cepten kredi uygulamasına geçmemiz. Bu uygulama o zaman dünyada yok denecek kadar azdı. Ama biz hayata geçirerek bankacılıkta yeni bir devrin kapısını araladık. Bir diğer kilometre taşı ise 3 yıl önce tüm bankacılığı mobilden yapmayı kararlaştırmamız. Mobil bankacılığımız son 2 yılda yüzde 60 büyüdü. Bugün tüm bankacılık işlemlerimizin yüzde 91’i şube dışından yapılıyor. Tüm işlemlerin yüzde 51’i mobil bankacılık üzerinden yapılıyor. Şu an ise dizaynlar üzerinde çalışıyoruz. İnternetten işlem yapan müşterimiz nasıl daha az tık yaparak işlemini tamamlar? Bunun üzerinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

’30 yıl sonra doğalgaz ve petrol ücretsiz olacak’

Global Catalyst Partners Yönetim Kurulu Başkanı Kamran Elahian ise geçmiş yıllarda el yordamıyla yapılan birçok işin artık makinelerle çok kısa sürede yapıldığına dikkat çekerek bu durumun insanların işlerini kaybetmesine sebep olduğunu söyledi. İnsanların işlerini kaybetmesinden endişeli olmadığını belirten Kamran Elahian, dijitalleşen dünyada insanlara farklı konularda istihdam alanları oluşturulması gerektiğini söyledi.

Güneş enerjisinin yaygınlaşmaya başladığına dikkat çeken Kamran Elahian, 30 yıl sonra dünyanın tüm enerjisinin güneş üzerinden üretileceğini ileri sürerek 30 yıl sonra petrol ve doğalgazın ücretsiz olacağını savundu. Kamran Elahian, “Yaptığımız araştırmalara göre 30 yıl sonra doğalgaz ve petrol ücretsiz olacak. Bunun dünyaya çevre kirliliği alanında büyük faydası olacak. Ama ekonomisi petrol ve doğalgaza bağlı 40 ülke bu durumdan kötü etkilenecek” diye konuştu.

Bu ülkelerin nüfusunun genç olduğuna dikkat çeken Kamran Elahian, özellikle Müslüman ülkede eğitimsiz ve işsiz gençliğin terör örgütlerine yönelebileceğini bu yüzden bu ülkelerde çalışmalar yaparak işsizliğin önüne geçmeye çalıştıklarını söyledi.

Finlandiya Eski Başbakanı Esko Aho ise Finlandiya’nın yakın tarihte iki ciddi kriz ve dönüşümle karşılaştığını söyledi. Finlandiya’nın 90’lı yıllarda -7 oranında küçüldüğüne dikkat çeken Esko Aho, şu an için yüzde 4-5 büyüdüklerini kaydetti. Bir ülkenin ortak duruşu ile bir şirketin ortak duruşu arasında benzerlikler olduğunu vurgulayan Esko Aho, “Piyasalar iyiyse o ülkede başbakan olmanın ya da maliye bakanı olmanın bir zorluğu yoktur. Bir denge kurarsınız ve o düzeni devam ettirirsiniz. Ancak her zaman dönüşümler yapmak şart. Teknoloji ise dönüşümde köşe taşıdır. Finlandiya olarak 90’larda ciddi bir teknolojik dönüşüm yaptık ve krizden kurtulduk. Ayrıca eğitime önem vererek insan yetiştirdik. Finlandiya’nın başarısının arkasındaki etkenler bunlardır” diyerek sözlerine son verdi.

Güçlü sponsor desteği

Garenta’nın beşinci kez ana sponsorluğunu üstlendiği Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin co-sponsorları Ferko, Nef, Samsung, Turkcell, Türkiye İş Bankası, Türk Telekom, Vodafone oldu. Akkök, Cisco, Citibank, Doğa Koleji, Danone Nutricia, Global Yatırım Holding, Intel, Siemens, TEB, Tekfen, Verifone ve Zorlu Holding’in oturum sponsoru olduğu Zirve’de, Finansal Kurumlar Birliği, Kredi Kayıt Bürosu ve TAV Havalimanları destek sponsor olarak yer aldı. CNN Türk ve Hürriyet’in medya sponsoru olduğu Zirve’nin etkinlik sponsorluklarını Comodo, Denizbank, Integral Menkul Değerler ve Park Residences, konaklama sponsorluğunu Ağaoğlu, içecek sponsorluğunu ise Uludağ İçecek üstlendi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın