Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Borsa İstanbul işbirliğinde düzenlediği konferansla ihracatçıları döviz risklerinden koruma ve sermaye piyasaları aracılığıyla finansman sağlama avantajları konusunda bilgilendirdi. “Sermaye Piyasaları Yoluyla Finansman Sağlama Alternatifleri ve Kur Riski Yönetimi” konulu konferansta TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Borsa İstanbul Genel Müdürü ve aynı zamanda CEO’su Tuncay Dinç ile Borsa İstanbul uzmanları, PETKİM, TEB ve Çuhadaroğlu Metal Sanayi yöneticileri ihracatçılar ile deneyimlerini paylaştı.
TİM Başkanı Büyükekşi ile Borsa İstanbul CEO’su Dinç, konuşmalarına Ankara’da dün meydana gelen terör saldırısını kınayarak başladılar. Büyükekşi, ünlü bilim adamı Einstein’ın “Hata yapmayan insan yoktur, kişinin insanlıktaki derecesi, hatalarını kabul edip düzeltmek için gösterdiği gayret ve titizlikle ölçülmelidir. Hatayı açıkça görmek insanı harekete geçirir, insan ancak düştüğünü fark ederse ayağa kalkar” sözlerini hatırlattı. Bunun üzerine “Hatanın en büyüğü, hatalı olduğunu bilip de onu düzeltmenin çaresine başvurmamaktır. Bütün dünyada kurlar bu denli dalgalanırken, ihracatçılarımızın neredeyse yarısı hala kendini korumak için hiçbir aksiyon almıyor. Kur riskini hedge etmiyor” diyen Büyükekşi, bu nedenle ihracatçıları bilgilendirme ihtiyacı duyduklarını ve bu konuda bir rapor hazırlayarak tüm firmaları bilgilendireceklerini söyledi.
İhracatçının hedge konusunda karnesi iyi değil
TİM’in gerçekleştirdiği anketlerde ihracatçıların yüzde 41’inin kur riskinden korunmak için hiçbir uygulamada bulunmadığını ifade eden Büyükekşi, “Kısacası, ihracatçımızın hedge konusunda karnesi iyi değil” dedi. Dünyayı küresel bir köye benzeten Büyükekşi, hiçbir şey yapılmaması halinde risklere maruz kalmaya devam edileceğini kaydederek şöyle devam etti:
“Geçen yıl sadece parite etkisinden kaynaklı ihracat kaybımız 12,6 milyar dolar oldu.
Biz bu kaybın bırakın tamamını, yüzde 20’sini bile kaybetmemiş olsaydık, ülkemize milyarca dolar kazandırmış olurduk. Dolayısıyla risklerin hedge edilmesi büyük önem taşıyor. Kırılganlığın önüne geçmek için de önümüzde 3 yol var. Bunlardan ilki bankalar aracılığıyla sigorta yaptırmak. Ancak, bu işlemlerin maliyeti yüksek. İkincisi, son günlerde reklamlarda da sıkça gördüğümüz forex işlemleri. Ancak bu işlemlerin büyük bir oranı spekülasyon amaçlı kullanılıyor. Üçüncü yol ise, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, kısacası VİOB. Firmalarımız bu yollarla kendilerini kur riskine karşı koruyabilir.”
Nakit akışı yatağa düşüren hastalık gibi…
Borsa İstanbul CEO’su Tuncay Dinç de Türkiye’de 2.7 milyon KOBİ bulunduğunu, bunların borcunun ise 391 milyon lirayı bulduğunu hatırlatarak, “Şirketlerde nakit akışı ve kur riski vardır. Bir şirket kar etmeyebilir bu problemler belli vadede çözülebilir. Ama nakit akışı yatağa düşüren hastalık gibi. Borçlanmaya dayalı büyüme sürdürülebilir olması mümkün mü?” diye sordu
Tuncay Dinç, borçluluk oranının giderek arttığını ve bunun KOBİ’lerin büyüme oranını etkilediğini, bu nedenle halka arzı önemsediklerini vurguladı. Dinç “Sağlıklı büyüme istiyorsanız muhakkak suretle kurumsallaşmak lazım. Şirkette profesyonelliği artırırsanız ömrünü de uzatırsınız. Halka açılırsanız dışardan sizi eleştirmeye, gözlemeye başlanıyor. Bir nevi cheçk up oluyorsunuz, fikir alıyorsunuz. Bunu şiddetle öneriyorum. Halka açıldığınızda finansmanı ortaklarla karşıladığınızda daha sağlıklı büyüyebilirsiniz. Bu konuda uzmanlarımızdan destek alabilirsiniz. Kur riskiniz için de vadeli işlemler borsası iyi bir uygulama. Yoksa olası döviz dalgalanmalarını yönetemez ve sıkıntıya girersiniz” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.