Birbirinden değerli konukları ve önemli oturumlarıyla “VIII. AVM Yatırımları Konferansı” gerçekleştirildi.
52 milyar dolarlık yatırım değerine sahip Alışveriş Merkezi (AVM) sektörü temsilcisi Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği’nin (AYD) düzenlediği AVM Yatırımları Konferansı 3 Mart 2016’da Wyndham Grand İstanbul Levent Otel’de sekizinci kez sektör bileşenlerini biraraya getirdi. AVM sektörüne yön veren AYD ve sektörün eğitim, bilgi ve gelişim merkezi SOYSAL işbirliği ile hayata geçirilen konferans, AVM yatırımcıları ve perakendeciler başta olmak üzere, AVM merkez yöneticilerini, sektöre destek veren firmaları ve dünyaca ünlü duayenleri ağırladı. AVM Yatırımları Konferansı’nda sektörün gündemindeki Perakende Yasası’ndan, sektörün büyüme rakamlarına, hedeflerine ve sektörde dünya trendlerine varan geniş bir ilgi yelpazesinde oturumlar düzenlendi.
Moderatörlüğünü Melda Yücel Kocaalp’in üstlendiği AVM Yatırımlari Konferansı, AYD Başkanı Hulusi Belgü ve Multi Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya’nın açılış konuşmaları ile başladı.
“Türkiye’de AVM sayısı 365’in üstüne çıktı, geçtiğimiz yıl 10 milyon 500 bin metrekare kiralanabilir alanda AVM’ler 90 milyar TL ciro elde etti. Geçen yıl yaşanan iki seçim, ekonomideki belirsizliklere rağmen AVM’lerde yapılan ticaretin hacmi yüzde 15 oranında arttı. 2016 yılında ise sektör hacminin 110 milyar TL seviyesine çıkması bekleniyor. Bizim bu aşamada oldukça önemsediğimiz konuların başında Perakende Yasası geliyor. Geçtiğimiz yıllarda biz sektör bileşenleri ve temsilcileri olarak bir araya gelip bir örnek çalışma yaptık ve mutabakata vardık ve bakanlıklar da çalışmamızı yüzde 97-98 oranında yasaya aldı. Şimdi yasanın kalanı ile ilgili yine benzer bir işbirliği sergilemeyi arzu ediyoruz.” dedi. Belgü konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yine sektörün en sıcak konu başlıklarından bir diğeri de Borçlar Kanunu’na ilişkin ertelenen sekiz madde. Bizim bu sekiz madde için de çalışmamız gerekiyor. Özellikle Türkiye’de kiralama yasaları kiralayanı koruma maksadıyla hazırlanmış ancak ticari kiralamalarda bu yasa yabancı yatırımcının iştahının kaçmasına yol açıyor. Yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelmesinin büyüme hızımız üzerindeki etkileri düşünülürse bu konu çok daha önem kazanacak. Önümüzdeki dönemde bu konu da dikkatle takip ettiğimiz gündem maddelerinden biri olacak. Diğer yandan Türkiye’de hâlâ AVM ihtiyacı var, 20’ye yakın AVM’si olmayan şehir var ve bu şehirler ağırlıklı olarak Güneydoğu Anadolu bölgemizde. Türkiye’nin içinde bulunduğu bu olaylar da artık lütfen son bulsun, ülkeye tekrar barış hakim olsun ve bizler de gidip o illerimizde de yatırımlarımızı yapalım. Üç yıl içinde hedeflerimizin de altını da çizeyim. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de toplam kiralanabilir alanı 2 milyon metrekareye varan alışveriş merkezi daha yapılmasını hedefliyoruz. Perakende sektörü ve Türkiye ekonomisi alışveriş merkezlerine yapılan yatırımlarla birlikte büyümeye devam edecek. Konuşmamı Che Guevera’nın bir sözüyle tamamlamak istiyorum, yağmur komünisttir ben sosyalist diyorum, herkese yağar. Rüzgar ise kapitalisttir zayıf olanı yıkar. Yağmurunuz bol olsun, diyorum.”
Belgü’nün ardından söz alan Multi Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya ise sözlerine “Hareketli bir yılın ardından sektör hedeflerini konuşacağız. Geçen yıl ilginç bir yıldı, iki seçim, artan terör olayları, global piyasalardan çıkış ve TL’nin yaşadığı değer kaybına rağmen, yüzde 3.5 büyüme bekleniyor. Perakende bu büyüme oranının yakalanmasında önemli itici bir güç oldu. Cirolar geçtiğimiz yıla göre yüzde 15 oranında arttı, endeks her ay arttı ve metrekareye düşen verimlilik oranları rekor kırdı, ziyaretçi oranları yüzde 4 artış gösterdi ve sektör büyüdü.” başladı ve “Biz Multi Türkiye olarak yönetimimizdeki 15 AVM’nin geçtiğimiz yıl boyunca 170 milyon kez ziyaret edildiğini gördük. 1 milyon metrekare kiralanabilir alan 5.5 milyon TL ciro ve yüzde 5 büyüme demek bu rakam aynı zamanda. Bu demek oluyor ki perakende, organize perakende ile büyüyor. Bugün AVM’ler bundan 10 yıl öncekinden farklı bir anlam taşıyor insanlar için. Gençlere sosyalleşme imkanı sunan, insanların gitmekten keyif aldığı, işlerini hallettiği, çevreyle uyumlu, yeme içme alternatiflerinin çok olduğu yapılar daha çok tercih ediliyor. Fiziksel mekanın önemi giderek artıyor. Bu da demek oluyor ki bizim de bu paralelde gelişme kaydetmemiz gerekiyor. AVM’leri kendimize uygun değil, tüketiciye uygun şekilde inşa etmeli, yatırım yapmalıyız.” dedi.
Mall Income Group, Genel Müdürü Damian Lewis “Kira Dışı AVM Gelirlerini Artırmak” başlıklı oturumunda “Kira dışı gelirler nelerdir, nasıl artırılır?”, “Dünyada ve Türkiye’de kira dışı gelirin, toplam gelire oranı nedir?” vb. gibi sorulara yanıt verdiği konuşmasında AVM gelirleriyle, AVM’nin değeri arasındaki ilişki, AVM gelirleri artırılırken müşteri memnuniyetini geliştirmenin yolları gibi önemli konuların da altını çizdi. Damian Lewis, Türkiye’de AVM dışı gelirlerin yüzde 3 seviyesinde olduğuna işaret ederken bu anlamda Türkiye pazarının Avrupa, Amerika ve Avusturalya pazarlarındaki yüzde 8 ile 15 arasında değişen oranları yakalayabilmesi için ilk hedefin yüzde 5 olduğunu anlattı. Mucizevi 5’i nasıl yakalarız, sorusunu soran Lewis, bunun sırrını Kiosk ve perakende satışlarının artırılması, kira ortaklıkları sağlanması, hediye kartları ve toplam/entegre tesis çözümleri sunulması olarak verdi.
“Müşteri Odaklı AVM’ler” başlıklı oturumda Açıkkart İş Geliştirme ve Müşteri İlişkileri Direktörü İdil Laslo, müşteri bağlılığı sağlamanın püf noktalarını anlattı. İş partnerleri olan AVM’lerin 2015 yılı verilerini analiz ettiklerini kaydeden Laslo, bu 17 tane AVM’nin datasından çıkan sonucu şu sözlerle aktardı: “500 bin tekil müşteri ziyareti ve bin 200 markadan yapılan alışveriş çıktı karşımıza. Bu müşterinin ise sadece yüzde 30’u cironun yüzde 70’ini sağlamış. Değerli müşteri bu yüzde 30’luk kitle. Bu insanların etki alanını da hesaba katarsak yüzde 35 gibi bir oran çıkıyor karşımıza ve esas amacımız bu yüzde 30’luk müşteri kitlesinin sadakatini kazanmak”
TEPAV İcra Direktörü Dr. Güven Sak “Türkiye’ye Ezber Bozan Bakış” başlıklı oturumuyla katılımcıları yol gösterici bir yolculuğa çıkardı. Sak bugüne kadar Türkiye’nın sergilediği hızlı büyüme ivmesinin yavaşladığını ve yüzde 3 seviyelerine indiğini işaret ederken, kısa bir sürede kişi başına düşen milli geliri 10 bin dolar seviyesine çıkardık ancak şimdi 25 bin doları hedefliyorsak bunun için yeni politikalara ihtiyacımız olduğunu belirtti. Bugün 1990 yılıyla kıyaslandığında Almanya ve Türkiye arasındaki şehirleşme farkının oldukça azaldığını aktaran Sak, 2020’de bu farkın kapanacağını işaret etti. Sak, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Her şeye rağmen büyük resme bakarsak Türkiye’nin normalleşme süreci başarıyla devam ediyor. Günlük hadiselerle çok fazla ilgilenmeden resmin geneline bakmak daha faydalı. BU anlamda iki trend önem kazanıyor biri Türkiye ekonomisinin küresel ekonomiye entegre olması diğeri de Türkiye’nin tarihi ve coğrafyasıyla barışma süreci.”
İlk kahve molasının ardından “Alışveriş Merkezleri Hizmet Başarı Ödülleri”nde, Alışveriş Merkezleri Hizmet Kalitesi Benchmark Projesi’nde 2015 yılında en yüksek notu alan AVM yöneticilerinin ödülleri takdim edildi. Ardından “Yeni Nesil AVM’ler” başlıklı oturumda Via GYO Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Bayraktar söz aldı.
Bayraktar, “Biz Türkiyeli yatırımcılar olarak yurtdışındaki pazarlara da açılma hedefindeyiz. Amerika’da AVM sektöründe doymuş bir pazar var ama yenilik yok. Biz Türkiyeli alışveriş merkezi yatırımcıları olarak, bu yatırım kalitesiyle, yenilikçi bakış açımızla Amerikan pazarına girsek çok başka işler yaparız. Bunu özellike eyaletler bazında ele alınca beş-altı eyalette yatırımlarımız devam ediyor ve New York ve California eyaletlerinden çıktığımızda diğer Amerika eyaletlerinde çok daha hızlı ilerlediğinizi görüyorsunuz. Önemli olan konu şu ki biz dünyadaki birçok markadan birçok yatırımcıdan daha fresh’iz” şeklinde konuştu.
Alışveriş Merkezleri ve Güvenlik Algısı başlıklı oturumda Pronet Genel Müdür Yardımcısı Melih Niyego “Geçen yıl her gittiğim toplantıda daha çok güvenlik kamerası ve daha az görünür güvenlik talebiyle karşılaşıyordum oysa Türkiye’de bir yıl içinde yaşananların ardından bugün gittiğim her toplantıda daha görünür güvenlik talebiyle karşılaşıyorum. Bir yılda güvenlik algımızı 180 derece değiştiren neydi peki? Biz yaptığımız çok çeşitli veri analizleri sonucunda sosyal medyada ve medyada AVM’ler ve güvenlik tehdidi yönünde çıkan haberlerin sürekli artmasına karşın halkın AVM’lere güven duyduğunu fark ettik. Bu güven Ankara saldırısından sonra Ankara’da AVM ziyaretinin bir önceki yıl aynı güne göre yüzde 10 arttığını gösteriyordu. Oysa Paris saldırılarından sonra AVM’ler kapılarına iki gün kilit vurdu.
Pronet Genel Müdür Yardımcısı Melih Niyego, “Alışveriş Merkezleri ve Güvenlik Algısı” başlıklı oturumunda AVM’lerin yaşamsal konusu olan güvenliği yeni ortam, yeni kararlar ve yeni aksiyon planları doğrultusunda masaya yatıracak.
Marka ve Pazarlama Dâhisi Martin Lindstrom ise katılımcılarla iş dünyasının markalara ve müşteriye bakışını değiştirecek ipuçlarını paylaşacak. Lindstrom, Time Dergisi’nin “Dünyanın En Etkili 100 Kişisi” listesinde ve Bestseller listelerinden inmeyen “Buy.ology / Satın Almaya Dair Bildiğimiz Her Şey Neden Yanlış?” ve çok sayıda kitabın da yazarı. Lindstrom ise aslında gündelik detaylarda, müşterilerin gözlemlenebilir davranışlarında yani küçük data’da gizli olduğunu ve bunu “duygusal DNA olarak tanımladığını anlattı. Lindstrom “Bu tıpkı bir insanın hasta olup olmadığını anlamak için ondan alınan bir damla kanın analiz edilmesine benziyor. Mesela bu tip bir tıbbı test için litrelerce kan vermezsiniz. Müşterileri analiz etmek içinde büyük data değil, onlar hakkında ufak tefek bilgilere ihtiyacınız var” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.