Mısır şurubundan bal, soyadan yapılmış kıyma… Tereyağına patates, baklavaya Antep fıstığı yerine bezelye, peynire kireç, kırmızıbibere kiremit tozu karıştırma… Halk sağlığını tehdit eden daha saymakla bitmez onlarca hileli ve sahte ürün yöntemi, ülkemizin bir gerçeği…
Birçok alanda olduğu gibi yalıtım sektöründe de benzer durumlar karşımıza çıkıyor. Son yıllarda hızla artan talebe paralel biçimde yalıtım alanında uzmanlaşan ve işini iyi yapan firmalar her geçen gün artarken, ülke genelinde suistimaller de bitmiyor. Türkiye için henüz yeni sayılacak bu konuda yeterli bilgisi olmayan birçok vatandaş, standartlara uygunluğunu kontrol etmediği, bilinmeyen yöntemlerle yapılan sözde yalıtım uygulamalarını, sırf ucuz olduğu için tercih ediyor. Duvarlara yapıştırılan malzemenin ne olduğunun dahi anlaşılamadığı durumlar yaşanıyor. Önce “yalıtım yaptırdım” diye güven ve konfor hissine kapılıp psikolojik olarak rahatlayan bu tür vatandaşlar sonradan ciddi sıkıntılar yaşıyor; 3-5 yıl içinde yeniden ısı yalıtımı yaptırma zorunda kalabiliyor.
Maliyeti ağır bir “plasebo etkisi”
Gerçekte yalıtıcı niteliği bulunmayan ucuz malzemelerle yapılan sözde yalıtım uygulamaları, aslında tedavi etme özelliği olmayan ilaç görünümlü malzemenin, hastada iyileşme hissi yaratmak amacıyla “ilaç” diye verildiği “plasebo” uygulamasına benziyor. Ancak, tedavinin bir parçası ve tıbbi bir yöntem olarak uygulanan plasebo etkisi, bazen hastanın iyileşmesine katkı da yapabiliyor. Ayrıca bunun ek bir mali külfeti de bulunmuyor. Yalıtım işindeki suiistimal ise doğrudan “tüketicinin kandırılması” anlamına geliyor. Yalıtım yaptırdığı düşüncesiyle bir süre mutlu olan vatandaşta rahatlama kısa sürüyor. Uygulamanın işe yaramadığını anlayan vatandaş, yeniden yalıtım yaptırmak zorunda kalıyor; işin maliyeti katlanıyor.
“Psikolojik yalıtım yapacağınıza hiç yaptırmayın”
Türkiye’de ısı yalıtımının bir yönetmelikle düzenlendiği 2000 yılından bu yana hızlı büyüme süreci yaşanan sektörün önde gelen firmalarından Canpa’nın Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özcan, tüketiciyi mağdur eden “psikolojik yalıtım” uygulamaları konusunda vatandaşı uyararak, şöyle dedi:
“Yalıtım ciddi bir iştir. Yalıtım işinde başarı; doğru malzeme, doğru detay ve doğru uygulamayı bir araya getirip hizmet sunmaya bağlıdır. Psikolojik yalıtım, insanların ‘yalıtım yaptırdık’ diye içini rahatlattığı bir yalıtım hatası. Daha ucuza bilinmeyen yöntemlerle yapılan bu işlemler tekrar tekrar yalıtım ihtiyacı yaratıyor ve maliyet felaket boyutlara ulaşıyor. Psikolojik yalıtım yapacağınıza hiç yaptırmayın.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın