jeopolitik

Her yıl Davos toplantılarının açılış gününde Geleneksel PwC CEO Araştırmasını yayınlayan PwC’nin Global lideri Dennis Nally, bu yıl 19. araştırmayı 19 Ocak 2016 akşamı canlı web cast ile Davos’tan tüm dünyaya açıkladı.

Araştırmaya göre global CEO’ların 2016 yılında jeopolitik belirsizliklerle ilgili endişeleri ciddi oranda artarken, küresel ekonomiye duydukları güven geriledi. Küresel ekonominin daha kötüye gideceği beklentisinde olan CEO’ların oranı bir önceki yıla göre artarken, şirket gelirlerinin artışı konusundaki güveni de azaldı.

PwC’nin dünya genelinde 1.400’ün üzerinde CEO ile görüşerek hazırladığı ve “Değişen dünyada başarının yeni tanımı” teması ile yayınlanan 19. Yıllık Küresel CEO Araştırması’nın sonuçlarına göre CEO’ların 2016’da küresel ekonominin iyileşeceğine dair büyüme beklentileri, geçen yıla göre 10 puan düşerek yüzde 27’ye geriledi. Küresel ekonominin kötüye gideceğini söyleyen CEO’ların oranı ise yüzde 23 oldu; bu oran 2015 yılında yüzde 17 seviyesindeydi. Beklentilerin azalmasında Çin’in ekonomide yaptığı yeniden düzenlemeler, ham petrol fiyatlarındaki düşüş ve jeopolitik güvenlik endişeleri öne çıktı.

Sonuçları, Davos’ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısının açılışında duyurulan PwC Küresel CEO Araştırması’na göre 2016 yılında küresel ekonominin iyileşeceğine dair en iyimser olan bölgeler yüzde 34 oranla Orta Doğu ve yüzde 33 oranla Batı Avrupa olurken, Kuzey Amerika’daki CEO’lar arasında iyimser düşünenlerin oranı yüzde 16’da kaldı. Çin’deki CEO’ların yüzde 33’ü ise küresel ekonomik büyümenin 2016 yılında yavaşlayacağını düşündüğünü belirtti.

Küresel CEO Araştırması’na göre bu gibi belirsiz zamanlarda şirket yönetimini üstlenen CEO’ların yüzde 90’ı iş stratejisi geliştirirken en çok tüketici taleplerine önem verdiklerini söylerken, şirketlerinin hedeflerini daha geniş bir toplumsal etki yaratacak şekilde değiştirdiklerini belirten CEO’ların oranı yüzde 69 oldu. CEO’lar bu kapsamda “yükselen beklentileri anlamak ve karşılamak”, “bu beklentileri karşılayacak ve hayata geçirecek teknoloji, inovasyon ve yeteneğe odaklanmak” ile “başarının tanımını yeniden belirleyerek risk ve fırsatları daha iyi ölçümleyebilmek” üzere çalıştıklarını belirttiler.

Haluk Yalçın: Boşa geçirecek saniyemiz yok, hedeflerimize odaklanmalıyız

Araştırma sonuçlarını değerlendiren PwC Türkiye Başkanı Haluk Yalçın şunları söyledi; “19. Küresel CEO Araştırmamız, dünya ekonomisine yön veren CEO’ların bu yıla yönelik görüşlerinin yanısıra ekonomide ve iş yapma yöntemlerinde değişen trendleri de ortaya koyuyor. Bu yönüyle araştırmanın dünyamızın geleceğine hükmeden “Mega trendler” ile ilgili öngörülerimizi de doğruladığını söyleyebiliriz. Enerji denklemi dünya dengelerini farklı yönlerden test ediyor. Küresel ekonomideki karmaşık görünüme ve güvenlik konularının dikkatimizi fazlasıyla dağıttığı ortama rağmen yılın en temel trendlerinden biri olarak teknolojideki sıçrama ve onunla birlikte gelen dijital dönüşüm kendini gösteriyor. Türkiye açısından boşa geçirecek bir saniyemiz yok. Jeopolitik riskler ve dünya ekonomisindeki yavaşlığa rağmen büyüme, markalaşma ve endüstriyel yatırım hedeflerine yönelik çok sıkı çalışmalı büyük adımlar atmalıyız.”

CEO’lar en çok aşırı düzenleme ve jeopolitik gelişmelerden endişe ediyor

PwC’nin araştırmasına göre CEO’ların yüzde 66’sı, 2016 yılında işletmelerini bekleyen tehditlerin üç yıl öncesine göre daha fazla olduğunu düşünüyor. CEO’ların yüzde 79’u “aşırı regülasyonları” büyüme beklentilerinin önündeki en büyük tehdit olarak görürken, geçtiğimiz yıl CEO’ların endişeleri arasında dördüncü sırada yer alan jeopolitik belirsizlik, bu yıl ikinci sıraya yükseldi; CEO’ların yüzde 74’ü bu endişeyi işaret etti. Döviz kurundaki dalgalanma ve kilit yeteneklerin bulunabilirliği konuları da bu yıl CEO’ları en çok endişelendiren sorunlar arasında yer aldı.

Ülke çıkarlarına ve ticari çıkarlara tehditleri temsil eden siber güvenlik konusu da CEO’ların yüzde 61’inin endişeleri arasında yer alıyor. Endişe seviyesi en yüksek olan CEO’lar ülke olarak ABD, Avustralya ve İngiltere’de, sektör olarak bankacılık, teknoloji ve sigortacılıkta yer alıyor.

Araştırmaya Türkiye’den katılan CEO’lar genel trendden biraz farklılaşarak yüzde 93 oranla jeopolitik belirsizlikler, yüzde 90 oranla döviz kurundaki kırılganlık ve yüzde 77 oranla sosyal istikrarsızlık konularını 2016 yılında kendilerini bekleyen en büyük tehditler olarak öne çıkardılar.

Rus CEO’lar gelir artışı bekliyor

Araştırmada önümüzdeki yıl şirketlerinin büyüyeceğinden oldukça emin olduğunu söyleyen CEO’ların oranı 2015’e göre dört puan düşüşle yüzde 35’e geriledi.

Bu karamsarlığa rağmen, Hindistan’daki CEO’ların yüzde 64’ü, İspanya’daki CEO’ların yüzde 54’ü, Romanya’daki CEO’ların ise yüzde 50’si daha iyimser olarak öne çıktı. Oranlarda en çarpıcı değişimin yaşandığı ülke ise Tayvan oldu. Kısa vadeli şirket büyümesi konusunda kendinden oldukça emin olan CEO’ların oranı geçtiğimiz yıl yüzde 65’ken, 46 puanlık bir düşüşle bu yıl yüzde 19 oldu. Güven düzeyi en düşük ülke ise İsviçre oldu. 2015 yılında İsviçre’deki CEO’ların yüzde 24’ü gelir artışı konusunda kendinden oldukça emin olduğunu söylerken, bu oran 2016 yılında yüzde 16’ya geriledi.

Gelirlerin artışı konusunda güven, geçtiğimiz yıla göre dünyadaki büyük ekonomilerin neredeyse tümünde azaldı. Örneğin Çin’de CEO’ların gelir artış beklentisi yüzde 36’dan yüzde 24’e, ABD’de yüzde 46’dan yüzde 33’e, İngiltere’de yüzde 39’dan yüzde 33’e ve Almanya’da yüzde 35’ten yüzde 28’e düştü. Bu oran sadece İtalya ve Japonya’da geçen yılla benzer kaldı. İtalya’da şirket gelirlerine güven her iki yıl da yüzde 20 iken, Japonya’da geçen yıl yüzde 27’den bu yıl yüzde 28’e çıktı. Bu genel eğilime karşı çıkan tek ülke olan Rusya’da geçtiğimiz yıl yüzde 16 ile oldukça düşük olan güven seviyesi bu yıl yüzde 26’ya yükseldi.

Türkiye’de ise şirket büyümesi konusunda “çok emin” olduğunu söyleyen CEO’ların oranı yüzde 40 oldu.

İlk 10 yatırım pazarına Meksika geri döndü ve BAE katıldı

Yatırım beklentileri açısından ABD, Çin, Almanya ve İngiltere, CEO’ların önümüzdeki 12 aydaki büyüme için en önemli gördüğü ülkeler olmaya devam etti. Meksika ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de, Endonezya ve Avustralya’nın yerini alarak bu yıl ilk 10’a girdi.

Küresel yatırım pazarları arasında Hindistan, Brezilya, Japonya ve Rusya da yer alıyor. Türkiye’deki CEO’ların yatırım yapmayı planladığı ülkeler arasında ise yüzde 27 oranla ilk sırada ABD, yüzde 23 ile Rusya ve ardından yüzde 20 oranla Almanya ve Çin geliyor.

PwC Küresel CEO Araştırması 2016 sonuçlarından öne çıkanlar…

İşe alım beklentilerinde 2 puanlık düşüş

PwC araştırmasına göre geçen yıla göre iki puanlık düşüşle CEO’ların yüzde 48’i, önümüzdeki 12 ayda çalışan sayılarını artırmayı planlıyor. İşletmelerin işe alım faaliyetlerinin en yüksek olduğu ülkeler, Hindistan (yüzde 70), İngiltere (yüzde 66) ve Çin (yüzde 57) olarak görülüyor.

Temel becerilerin ulaşılabilirliğine ilişkin endişeler yüzde 72 ile hala yüksek oranda seyrediyor. Eğlence ve medya sektörü ve teknoloji sektörü başta olmak üzere bazı sektörlere ilişkin endişe seviyelerinin yüksek olduğu görülürken, STEM (fen bilimleri, teknoloji, mühendislik, matematik) becerilerinin eskiden beri önemli olduğu üretim, ilaç ve yaşam bilimleri sektörleri de endişe seviyesi açısından ön plana çıkıyor. Coğrafi açıdan endişe seviyeleri Asya-Pasifik (yüzde 81), Orta Doğu (yüzde 83) ve Afrika bölgelerinde (yüzde 86) en yüksek; Batı Avrupa’da yüzde 59 ile en düşük seviyede gerçekleşti.

CEO’ların yüzde 49’u geleceğin liderlerini geliştirme yöntemlerini değiştirdiklerini söylüyorlar. Bu da işletme liderlerinin, gelecek kuşak CEO’ların teknoloji, daha kapsamlı tehditler ve paydaşların organizasyonlardan beklentilerini içeren daha karmaşık bir ortamı idare edebilmek için daha kapsamlı becerilere sahip olması gerektiğinin bilincinde olduğunu gösteriyor. CEO’ların artan paydaş beklentileri ve işletmeye güven konularına ilişkin kapsamlı görüşlerine bakıldığında, yüzde 41’i işyeri kültürü ve davranışlarına daha fazla odaklandıklarını belirtiyor.

Türkiye’deki CEO’ların yarısı yetenekleri elinde tutmak için performans yönetimine odaklanırken, önümüzdeki 12 ay içerisinde planladıkları yeniden yapılandırma çalışmalarının arasında maliyet düşürme girişimleri, yeni iş ortaklıkları ve yurtiçi birleşme/satın almalar öne çıkıyor.

CEO’lar vergi sistemi ve gelir eşitliğinde iyileştirme bekliyor

CEO’ların yüzde 56’sı net ve etkili bir vergi sisteminin hükümetlerin birinci önceliği olması gerektiğini belirtirken, yüzde 53’ü nitelikli, eğitimli ve uyum sağlayabilen iş gücünün, yüzde 50’si ise hem fiziksel hem de dijital altyapının önemli olduğunu belirtiyor.

Ancak CEO’lar özellikle etkin bir vergi sistemi ve gelir eşitliği açısından hükümetlerinin çok iyi olduğunu söylemekten kaçındılar. CEO’ların yüzde 67’si istikrarlı bir vergi sisteminin düşük vergi oranlarından daha önemli olduğu görüşünde.

Diğer yandan CEO’ların yüzde 33’ü hükümetlerin kişisel verileri koruma konusunda yetersiz olduğunu söylerken, yüzde 26’sı ise yeterli olduğunu görüşünde. Çin (yüzde 46), ABD (yüzde 60), Brezilya (yüzde 72), ve Arjantin (yüzde 52) bu konuda en yüksek endişe seviyelerine sahip hükumetler arasında yer alıyor.

Teknolojik gelişmelerin işletme beklentilerinde etkisi yüksek

Küresel CEO Araştırması’na göre CEO’ların yüzde 90’ı artan müşteri ve paydaş beklentilerini değerlendirmek ve bu beklentileri karşılamak için teknoloji kullanımı şekillerini değiştirdiklerini belirtiyor. En önemli değişim seviyeleri, müşterilerin hizmet beklentilerinin yüksek olduğu bankacılık ve sermaye piyasaları (yüzde 90), sigortacılık (yüzde 95), konaklama ve eğlence (yüzde 94) ve sağlık (yüzde 93) sektörlerinde görülüyor. Genel olarak, CEO’ların dörtte üçü (%77) teknolojik gelişmelerin, işletmelerin iletişim, raporlama, yatırım ve planlamaya yönelik beklentilerini önümüzdeki beş yıl içinde değiştirmiş olacağına inanıyor.

Türkiye’deki CEO’lar için de ek maliyetler önemli bir engel teşkil ederken, doğru yeteneklerin eksikliği yüzde 53 oranla en önemli engel olarak karşımıza çıkıyor.

Buna ek olarak, CEO’ların yüzde 87’si şirketlerin uzun vadeli kârlılığı, kısa vadeli kârlılıktan daha önde tutacağını söylüyor. Genele bakılacak olursa, CEO’lar başarılı kuruluşlarda müşteri ve diğer paydaş ihtiyaçlarının hissedarların ihtiyaçlarından daha önemli olacağına inanıyor.

Yeni teknolojiler konusunda CEO’lar en yüksek faydayı veri ve analiz araçları ile CRM sistemlerinden beklerken, Ar-Ge ve yenilik ise yüzde 53 oranla ikinci sırada geliyor. Tayvan (yüzde 76), Brezilya (yüzde 72), Fransa (yüzde 71) ve Almanya’daki (yüzde 67) CEO’lar ise küresel ortalamaya göre Ar-Ge ve yeniliğe daha fazla öncelik veriyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın