petrole

İntegral Menkul  Değerler Araştırma Uzmanı Vahap Taştan, “Petrolde Neler Oluyor” konulu  araştırmasında, Çin endişesinin petrol fiyatlarının düşmesinde etkili olduğunu savundu. Taştan’ın görüşleri şöyle:

ABD Batı Teksas Petrolü dün küresel piyasaları saran büyüme endişelerinin devam etmesi ile 30$ altını test etti. Yakın zamanda Çin etkisinin petrol üzerindeki ikinci etkisini izliyoruz. 2015 yılı ortalarında Çin’de büyümenin %7 kabul edilen referans değerinin altında olacağı beklentisi piyasada en çok petrol piyasasını etkilemişti. Son iki yıldır konuştuğumuz arz fazlası sorununa ek olarak Çin endişesinin artması da düşen fiyatları daha da aşağıya çektiği söylenebilir.

vahaptastanBilindiği gibi Çin 2011 yılında büyüme oranını %10-12 patikasından %7 patikasına düşüreceğini açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından Çin ekonomisinde başlayan yavaşlama petrol fiyatlarının düşüş trendine girmesine neden oldu. Bununla birlikte, Çin Meclisinden hafta içerisinde gelen açıklamada büyümenin 2016 – 2020 yılları arasında büyümenin %6,5 seviyesinde gerçekleşmesinin zor olacağı belirtildi. Bununla birlikte IMF, Ekim 2015 raporunda Çin’in büyüme beklentilerini 2016 yılı için %6,7’ye ve 2017 – 2018 için %6,5 seviyesine aşağı yönlü revize etti.

Büyüme konusunda Çin’in sürdürülebilir olarak %7’lerin üzerinde büyüyemeyeceği gerçeğini piyasaların da şok hareketlerle sindirmeye çalıştığı dönem görülüyor. Bu noktada IMF Başkanı Lagarde’ın açıklamalarına orta – uzun vadeli bakış için dikkat edilmeli. Lagarde, Çin’in yeni bir normalleşme sürecine girdiği ve bu süreçte piyasadaki tepkilerin de normal olduğuna değindi.

C_in Bu_yu_meÇin Neden Petrol Fiyatları İçin Bu Kadar Önemli?

2008 krizi sonrasında büyüme trendi ile dikkat çeken Çin ekonomisi dünyanın en büyük petrol tüketicileri arasında yer almakla birlikte tüketimini de en hızlı artıran ülke olma konumunda yer alıyor. Kriz döneminde en büyük tüketiciler olan ABD ve Euro Bölgesinde petrol tüketimi kademeli olarak düşerken, Çin ekonomisi petrol tüketimini artırmaya devam etti ve kriz dönemi sonrası girdiği yeni ekonomik çevrim ile tüketim artış hızını da artırdı.

Petrolün talep cephesindeki korkunun nedeni de tam olarak yukarıdaki grafiğin seyrinden kaynaklanıyor. Ekonomideki ılımlı büyümenin devam ettiği ABD’de tüketim de büyümeye tepki vermeye başlıyor fakat arz fazlasını çözecek büyüklükte bir büyümeden bahsetmek doğru olmaz. Euro Bölgesi ise 2015 yılında özellikle son çeyrekte toparlanma sinyalleri veren hizmetler ve imalat sektörleri ile talep artışına katkıda bulunabilir fakat bu talep artışı ivme kazanamadığı sürece istikrarlı bir talep piyasasından söz etmek doğru olmayacaktır. Çin ekonomisi ise tüm bu endişeler çerçevesinde büyümesini düşürdüğü takdirde bu aynı zamanda petrol talebindeki büyümenin de yavaşlayacağı anlamına gelecek. Petrol, bu nedenle Çin ekonomisindeki gidişata duyarlı hareket ediyor.

OPEC 2015Arz Cephesi OPEC ve ABD’yi İzlemeye Devam Edecek

OPEC’in 2015 yılı sonunda yaptığı toplantısı sonrasında dikkatler yeniden düşen fiyatlar ile birlikte ABD’ye çevrildi. ABD’de ihracatın geçen Aralık ayında yeniden serbestleştirilmesi sonrası OPEC cephesi, ABD’nin yaptığı ihracat kadar ithalatı da artırmasını beklediğini belirtti. Buna karşın ABD’de uyum süreci devam ediyor fakat son dönemde ABD’de azalan sondaj faaliyetleri OPEC’i kısmen haklı çıkarıyor. Diğer taraftan da ABD’de üretim artışı sınırlı da olsa dördüncü haftaya ulaşmış durumda. 2015 yılını günlük ortalama 9,3 milyon varillik üretim ile tamamlayan ABD’de Enerji Bakanlığı beklentileri 2016 yılı için üretimin 500 bin varil düşeceği yönünde. Bu da arz fazlası sorununu kısmen de olsa çözebilecek bir etken ve 2016 yılında petrol fiyatının yeniden yükseleceği senaryosundaki en önemli varsayım.

WTI OPEC Sepet FarkıOPEC son toplantısında üretim kotasını sabit tutmuş olsa da sattığı petrolün fiyatını piyasa fiyatının altında tutmaya devam ediyor. Bu da başta Suudi Arabistan’ın yeni üreticilere karşı piyasa fiyatlarını düşük tutma politikası ile birlikte halihazırdaki üreticilerin de piyasanın dışına itilmesi için uygulanan politikaları ifade ediyor.

İran’ın henüz piyasada yer almadığı bir dönemde olduğumuzu da hesaba katmak gerekiyor. İran Petrol Bakanının açıklamaları da üretimin günlük 500 bin varil artacağı yönünde. Bu durumda ise arz fazlası sorunu devam edecek ve petrol fiyatında uzun bir dönem süresince 50$ – 60$ üzerinde bir rakam gerçekleşmeyecek görünüyor.

 

 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın