EY Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, geçen yıl değeri açıklanmış 250 birleşme ve satın alma işleminin toplam değerinin 17,7 milyar dolar olduğunu, işlem değeri açıklanmamış olanlar buna dahil edildiğinde rakamın 22 milyar dolar seviyesine çıktığını tahmin ettiklerini söyledi.
EY Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, geçen yıl değeri açıklanmış 250 birleşme ve satın alma işleminin toplam değerinin 17,7 milyar dolar olduğunu, işlem değeri açıklanmamış olanlar buna dahil edildiğinde rakamın 22 milyar dolar seviyesine çıktığını tahmin ettiklerini söyledi.

EY Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, geçen yıl değeri açıklanmış 250 birleşme ve satın alma işleminin toplam değerinin 17,7 milyar dolar olduğunu, işlem değeri açıklanmamış olanlar buna dahil edildiğinde rakamın 22 milyar dolar seviyesine çıktığını tahmin ettiklerini söyledi.
EY’nin bu yıl 13’üncüsü açıklanan Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Raporu’nun tanıtım toplantısında konuşan Cantekinler, ABD’nin 2014’te iyi bir performans sergilediğini, AB’nin ise kendi işleri ile uğraştığını anlattı.
Suriye, Irak ve Orta Doğu’da yaşananların 2014 yılında Türkiye’ye yapılacak yatırımların beklemeye alınmasına sebep olduğunu bildiren Cantekinler, özellikle Uzak Doğu ve ABD’de olan kıtalararası yatırımcıların bu olaylardan son derece rahatsız olduğunu, bunun nedeninin mesafe uzaklaştıkça yatırımcıların Türkiye’nin Suriye ve Irak’la olan yakınlığını algılayamamasından kaynaklandığını bildirdi.
Altyapı ve tarım alanında yatırım yapmak isteyen bazı yatırımcıların tedirginlik duyduklarını anlatan Cantekinler, ancak bu yatırımların geri geleceğini, Türkiye’nin halen cazibesinin bulunduğunu dile getirdi.
“Bazı yatırımcılar bana Suriye sınırının İstanbul’a ne kadar uzakta olduğunu sordu” diyen Cantekinler, söz konusu bu bölgelerde yaşananların bitmesinin Türkiye’yi rahatlatacağını ifade etti.
Cantekinler, Türkiye’de her yıl 750 bin gencin iş hayatına atıldığını, bu nedenle Türkiye’nin bu gençlere istihdam sağlayabilmesi için büyümesini yüzde 5,5-6 seviyelerine çekmesi gerektiğini hatırlatarak, Türkiye’nin enflasyonla da başa çıkması gerektiğini, enflasyonun yatırımcıların karar almasını etkileyen önemli bir unsur olduğuna işaret etti.
Türkiye’nin 2014’te 12-13 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım aldığını tahmin ettiklerini bildiren Cantekinler, aynı dönemde birleşme ve satın almalarda 22 milyar dolarlık bir işlem hacmi olduğunu tahmin ettiklerini, bu rakamın 2013’te 20 milyar dolar civarında olduğunu anımsattı.
Cantekinler, Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırımını 30 milyar dolara, birleşme ve satın alma işlemlerini ise 50 milyar dolara çıkarması gerektiğini vurguladı.
2014’te tüm dünyada gerçekleşen işlem hacmi 4 trilyon dolar oldu
Cantekinler, 2014’te tüm dünyada gerçekleşen işlem hacminin 4 trilyon dolar olduğunu, yaklaşık 43 bin işlem gerçekleştiğini, bunların yarısının ABD tarafından yapıldığını söyledi.
Geçen yılın en büyük satın alma işleminin sağlık sektöründe gerçekleştiğini bildiren Cantekinler, ABD merkezli Actavis’in, ABD’li Allergan’ı 66 milyar dolara satın aldığını ve dünyada yılın en büyük hacimli işlemi olduğunu kaydetti.
ABD’nin kendi başına yılda 2 trilyon dolarlık işlem hacmi gerçekleştirdiğini vurgulayan Cantekinler, 800 milyar dolarlık bir ekonomi olan Türkiye’nin 50-55 milyar dolarlık bir birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirmesinin sağlıklı olacağını dile getirdi.
Geçen yıl değeri açıklanmış 250 birleşme ve satın alma işlemin toplam değerinin 17,7 milyar dolar olduğunu bildiren Cantekinler, işlem değeri açıklanmamış olanlar buna dahil edildiğinde rakamın 22 milyar dolar seviyesine çıktığını tahmin ettiklerini, açıklanmayan işlemlerin değerini bir çok yerden doğrulamaya çalışarak tahmin ettiklerinin altını çizdi.
Cantekinler, Türk şirketlerin yurtdışı satın almalarının gurur verici olduğunu söyledi.

EY Kurumsal Finansman Bölümü, her yıl hazırladığı ve bu yıl 13.’sünü yayınladığı Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2014 Raporu’nu, bir basın toplantısı ile açıkladı... Rapora göre, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde önemli bir artış görülürken Türkiye’de hacim bazında artış, işlem sayısında ise düşüş gerçekleşti. İşlem değeri açıklanan 130 işlemle toplam 17,7 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi yaratıldı. Değeri açıklanmamış işlemlerle birlikte toplam hacim yaklaşık 22 milyar ABD doları oldu. İşlem hacmindeki artışın temel nedeni olarak çok sayıda büyük hacimli kamu kaynaklı işlemin gerçekleşmesini gösteren EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, 2014 yılında Türkiye’de birleşme ve satın alma aktivitelerine kamu işlemlerinin ve yerli yatırımcıların damga vurduğunu söylerken, 2015 yılının da işlem hacmi ve yoğunluğu açısından 2014 yılı ile paralel seyretmesini beklediklerini belirtti.
EY Kurumsal Finansman Bölümü, her yıl hazırladığı ve bu yıl 13.’sünü yayınladığı Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2014 Raporu’nu, bir basın toplantısı ile açıkladı… Rapora göre, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde önemli bir artış görülürken Türkiye’de hacim bazında artış, işlem sayısında ise düşüş gerçekleşti. İşlem değeri açıklanan 130 işlemle toplam 17,7 milyar ABD doları tutarında işlem hacmi yaratıldı. Değeri açıklanmamış işlemlerle birlikte toplam hacim yaklaşık 22 milyar ABD doları oldu. İşlem hacmindeki artışın temel nedeni olarak çok sayıda büyük hacimli kamu kaynaklı işlemin gerçekleşmesini gösteren EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, 2014 yılında Türkiye’de birleşme ve satın alma aktivitelerine kamu işlemlerinin ve yerli yatırımcıların damga vurduğunu söylerken, 2015 yılının da işlem hacmi ve yoğunluğu açısından 2014 yılı ile paralel seyretmesini beklediklerini belirtti.

Artık ‘İstiyorlarsa ceketimi bile veririm, yeter ki doğru fiyat olsun’ diyorlar
Cantekinler, Türkiye’nin daha fazla büyümesi gerektiğini belirterek, “Büyüme birçok şeyin anahtarı. Sadece istihdamın değil, yurtdışı ilginin de anahtarı. Çünkü yıllarca büyüme hikayesini çok güzel bir şekilde yabancılara satabildik ve daha da satabiliriz diye düşünüyorum” dedi.
Türkiye’nin imajının biraz daha yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Cantekinler, Türklerin kendini bazen olduğundan da daha kötü gösterme özelliği bulunduğunu dikkati çekti.
Türkiye’nin gelişmiş ülkelerdeki müktesebata daha fazla uyum göstermesi gerektiğini anlatan Cantekinler, “Mesele AB’ye girip girmemek değil, mesele en az AB ülkeleri ya da ABD kadar doğru bir müktesebata sahip olmak lazım” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin reklamını daha iyi yapabilmesi gerektiğinin de altını çizen Cantekinler, kalkınma ajanslarının daha etkin çalışması gerektiğini söyledi.
Cantekinler, bu yılın da 2014’e benzer bir şekilde geçmesini beklediklerini ifade ederek, 20-25 milyar dolar civarında birleşme satın alma beklediklerini anlattı.
Bu yıl EÜAŞ’a ait santraller, İGDAŞ, kesinleşmeyen İSPARK, şeker fabrikaları, köprü ve otoyolların özelleştirilebileceğini bildiren Cantekinler, sektörel olarak enerji, ulaştırma, finansal hizmetler, perakende, sağlık, yiyecek ve içecek ile bilişim sektörlerinin öne çıkmasını tahmin ettiklerini söyledi.
Türk şirketlerinin artık ciddi bir sermaye birikimine ulaştığının altını çizen Cantekinler, bu yıl da Türk yatırımcıların ağırlıklı olduğu bir piyasa beklediklerini söyledi.
Bir ülke yüzde 7-8 civarında büyüdüğü zaman bütün yatırımcıların radarlarının açıldığını anlatan Cantekinler, Türk şirketlerinin de anlayışlarının değiştiğini, artık “İstiyorlarsa ceketimi bile veririm, yeter ki doğru fiyat olsun” dediğini, eskiden şirketine çocuğu gibi bakanların artık iş gibi baktığını ifade etti.
Yakın zamanda kurlardan dolayı değerlemelerde çok büyük düşüş beklemediğini bildiren Cantekinler, “Eğer önümüzdeki yıllarda büyümede yüzde 3 bandını kıramazsak o zaman şirket değerlemeleri etkilenebilir” şeklinde konuştu.
Müşfik Cantekinler, Türk yatırımcıların daha çok stratejik yatırımcı istediğini belirterek, bu yıl fonların şirketlerden çıkış yapabileceğini söyledi. Özelleştirmelerde yabancıların daha düşük fiyat verdiğini anlatan Cantekinler, özelleştirmede bir miktar daha yerli dominasyonu beklediğinin altını çizdi.
Seçimden sonra birleşme ve satın almalarda bir canlanma beklediğini bildiren Cantekinler, 2015’te Türk şirketlerinin yurtdışında 1,5-2 milyar dolarlık alım yapabileceğini tahmin ettiğini söyledi.
Türkiye’de 3. köprü, 3. havalimanı gibi projeler yapıldığı için finansmandan korkmadığını dile getiren Cantekinler, bankalarda çok para bulunduğunu, bu konuda herhangi bir sıkıntı olmadığını da vurguladı.
Enerji sektöründe toplam 4,9 milyar dolar tutarında 38 işlem gerçekleşti
EY Türkiye Kurumsal Finansman Müdürü Cem Günfer ise yerli yatırımcıların bu yıl 13,1 milyar dolarlık işlem hacmi ile açıklanan işlem hacimlerinden yüzde 74 gibi önemli bir pay aldığını ve bu rakamın son 4 yılın rekoru olarak dikkati çektiğini söyledi.
Yerli yatırımcıların işlem hacminde kamu kaynaklı işlemlerin çok önemli bir payı olduğunu bildiren Günfer, yabancı yatırımcıların bu konuda yerlilerin gerisinde kaldığını kaydetti.
BBVA’nın Garanti Bankası’nı alması ile 2014’te yabancı yatırımcılar arasında, işlem hacmi esas alındığında İspanya’nın birinci sıraya yerleştiğini gördüklerine işaret eden Günfer, en fazla sayıda işlem 22 ile ABD tarafından gerçekleştirilirken, bunu 11 adet işlem ile İngiltere, 10 adet işlemle ise Japonya’nın takip ettiğini bildirdi.
Günfer, 2014 yılında enerji sektöründe toplam 4,9 milyar dolar tutarında 38 işlemin gerçekleştiği bilgisini vererek, 2013 yılında işlem adedi bazında birinci sırada yer alan bilişim sektörünün, 2014 yılında da çoğunluğu internet yatırımı olan 58 işlemle ilk sıradaki yerini koruduğunu ifade etti.
Geçen yıl en büyük ilk 10 işlemin 13,5 milyar dolar tutarla toplam işlem hacminin yüzde 76’sını oluşturduğunu anlatan Günfer, önceki yıl bu oranın yüzde 68 olduğunu, 2014’te gerçekleşen işlemlerde yerli yatırımcıların ağırlığı olduğunun altını çizdi.
Yılın en büyük işleminin 2,8 milyar dolara işletme hakkı devredilen Milli Piyango ihalesi olduğunu aktaran Günfer, en büyük özel sektör işleminin ise Garanti Bankası’nın yüzde 14,9 hissesinin yaklaşık 2,5 milyar dolara İspanyol BBVA’ya satılması olduğunu bildirdi.
Günfer, geçen yıl milyar dolar seviyesinde gerçekleşen 4 adet işlem olduğunu vurguladı.
Türk şirketleri yurtdışında toplam 30 işlem gerçekleştirdi
EY Türkiye Kurumsal Finansman Müdürü Mert Göknar de bu yıl 17 adet kamu kaynaklı, yaklaşık 11 milyar dolarlık bir işlem hacminin gerçekleştiğini söyledi.
2014’te toplam işlem hacminin yüzde 54’ünü işletme hakkı devirleri oluştururken, özelleştirmelerin yüzde 43’lük bir pay aldığını bildiren Göknar, TMSF işlemlerinin limitli kaldığını kaydetti.
Özel sermaye fonlarının 2014 yılında gerçekleştirdikleri 43 adet işlem ile hem işlem adedi, hem de açıklanan işlem hacmi bazında düşüş gösterdiğini aktaran Göknar, geçen yıl öne çıkan sektörlerin ulaştırma, imalat, yiyecek ve içecek olduğunu dile getirdi.
Geçen yılın Türk şirketlerinin yurtdışında yaptığı satın almaların yoğun olarak konuşulduğu bir yıl olduğunu vurgulayan Göknar, Türk şirketlerinin yurtdışında toplam 30 işlem gerçekleştirdiğini, 5-6 milyar dolar aralığında bir işlem hacmine ulaşıldığını, ABD, AB ve Balkanların öne çıktığını ifade etti.
İşlemler esnasında yaşanan en büyük sorun yüzde 55 ile fiyat olarak gösteriliyor
EY Türkiye Kurumsal Finansman Müdürü Cevdet Akçalı da her yıl kamu ve özel sektörde çalışan üst düzey yöneticilere bir anket düzenlediklerini ve yaklaşık 150 kişinin ankete katıldığını bildirdi.
Ankete katılanların yüzde 64’ünün gerçekleşen 22 milyar dolarlık işlem hacmi seviyesini normal olarak değerlendirdiğini belirten Akçalı, katılımcıların işlemlerini en çok etkileyen faktörlerin yüzde 25 ile siyasi istikrar, yüzde 23 ile uluslararası piyasalardaki gelişmeler, yüzde 19 ile de büyüme beklentileri olarak belirttiğini söyledi.
İşlemler esnasında yaşanan en büyük sorunun yüzde 55 ile fiyat olarak gösterildiğini vurgulayan Akçalı, bunu kurumsal kültür, stratejik uyum ve mevzuatın takip ettiğini kaydetti.
Ankette Garanti Bankası’nın yüzde 14,9 hissesinin BBVA tarafından satın alınması işleminin yüzde 49 oy ile yılın işlemi seçildiği bilgisini veren Akçalı, bu işlemi yüzde 45 oy ile Milli Piyango’nun işletme hakkı devrinin izlediğini, Migros işlemi yılın son günü açıklandığı için ankette yer alamadığını vurguladı.
Katılımcılara 2015 yılı işlem hacmi beklentisini de sorduklarını anlatan Akçalı, katılımcıların yüzde 59’unun 15 milyar doların üzerinde bir işlem hacmi beklentisi içerisinde olduğunu ve bunun normal olduğunu dile getirdi.
Katılımcıların sadece yüzde 16’sının 2015’te Türkiye’deki yatırım ortamının olumlu olacağını öngörürken, yüzde 70’lik bir kısmının ise durağan olmasını beklediğini anlatan Akçalı, enerji, perakende ile yiyecek ve içeceğin en fazla hareket beklenilen sektörler olduğunun altını çizdi.
Katılımcıların yüzde 57’sinin AB ülkelerinin birçoğunda devam etmekte olan ekonomik problemlerin ve geciken toparlanmanın 2015’te Türkiye’ye sınırlı etkisi olacağını değerlendirdiği bilgisini veren Akçalı, “Katılımcıların yüzde 61’i Amerikan Merkez Bankası’nın varlık alımlarını kademeli olarak durdurmasının ve olası faiz artırımının Türkiye’nin üzerinde birleşme ve satın işlemleri açısından sınırlı etkisi olacağını belirtiyor. Yüzde 33’lük bir kısmı ise yüksek etkisi olacağını öngörüyor” şeklinde konuştu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın