Yassı Çelik Kullanıcıları Platformu Sözcüsü Ali Eren, “Yassı mamüle uygulanan gümrük vergisi; cari açık ve enflasyon yükseltici, piyasa bozucu, sektörler arası servet transferine yol açan bir yapısal bozukluktur. 15 bin ihracat mücahidi bu yükü kaldıramaz. Gümrük vergisinin yassı çelik mamullerinden kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Türkiye’de 14 milyon ton yassı çelik tüketimi, 10 milyon ton üretim mevcut ve bu üretimin 2 milyon tonunun ihrac edildiğini kaydeden Ali Eren, “Dolayısı ile Türkiye’de 6 milyon ton yassı çelik ithalatına ihtiyaç var. Gümrük vergisinin kalkması, metal ihracatını artıracak, enflasyon ve cari açık azalacaktır” diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin büyümesinde önemli rol oynayan çelik boru, beyaz eşya, demir ve demir dışı metaller, kazan ve basınçlı kap, makine, gemi yapım, soğuk haddeleme, galvanizleme ve ambalaj gibi hammaddesi yassı çelik olan sektörler yassı çelik ithalatında uygulanan gümrük vergilerine karşı güç birliği yaptı. Söz konusu sektörlerin önde gelen temsilcileri ile ilgili dernek ve kurumların bir araya geldiği Yassı Çelik Kullanıcıları Platformu; hammadde maliyetlerini arttırdığı ve bu sektörlerin ihracatını sekteye uğrattığı gerekçesiyle gümrük vergilerinin kaldırılması talebinde bulundu.
Hammaddesi yassı çelik olan sektörlerin sorunları hakkında bilgi veren Yassı Çelik Kullanıcıları Platformu Sözcüsü Ali Eren, “Yassı çelik ithalatına uygulanan gümrük vergileri hammaddesi yassı çelik olan sektörler için sorun yaratıyor. Türkiye ihracatından önemli pay alan pek çok sektör Türkiye’de yassı çelik üretiminin yeterli olmaması sebebiyle ihtiyacını yurtdışından karşılamak zorunda kalıyor. İthal ürünlere uygulanan vergiler maliyetlerimizi yükselterek sektörlerimizin rekabetçi olmasını engelliyor” dedi.
“Rekabet gücümüz azalıyor”
Türkiye’de yassı çelik ürünleri ithalatına, yassı çelik cinslerine göre yüzde 9-10 oranlarında gümrük vergisi uygulandığını söyleyen Ali Eren, “Uygulanmakta olan gümrük vergileri nedeniyle iç piyasada yassı çelik fiyatları dünya piyasalarına göre yaklaşık yüzde 10 daha yüksek. Yassı çelik ürünlerine uygulanan vergilerle yerli üreticiler de fiyatlarını aynı nisbette arttırdığından iç piyasadan alınan hammadde fiyatları da yükseliyor. Maliyetlerimizde direkt olarak yüzde 10 artışa neden olan bu durum nedeniyle rekabet gücümüz azalıyor. Eğer bir koruma yapılacaksa hammadde ve yarı mamul ithalatına karşı değil nihai mamul ithalatına karşı yapılmalı. Dünya piyasa fiyatlarından hammadde teminini engelleyen düzenlemeler sektörlerimizin rekabet gücünü azaltmaktadır. Şayet, bazı ülkelerden dampingli veya devlet teşvikli yassı çelik ithalatı söz konusu ise bunu engellemenin yolu o ülkelere anti damping vergisi veya telafi edici vergi uygulamak olmalıdır. Yassı çelik sektörünü koruyalım diye tüm üçüncü ülkelerden ithalata gümrük vergisi uygulamak bu ürünü hammadde olarak kullanan sektörler için olumsuzluk yaratmakta ve sektörlerimizin gelişimini engellemektedir” diye konuştu.
“Türkiye’deki yassı çelik üretimi ihtiyacı karşılamıyor”
Türkiye’de yıllık ortalama 10 milyon Ton yassı çelik üretimi olmasına rağmen tüketimin 14 milyon ton olduğunu belirten Ali Eren, “Üretimin yaklaşık 2 milyon tonluk kısmının ihraç edildiği göz önüne alındığında ihtiyacı karşılamak için 6 milyon ton civarında bir ithalatın yapılması gerektiği görülüyor. İç piyasadaki üretimin ve talep edilen bazı çelik vasıflarının yetersiz olması nedeniyle, yerli yassı çelik üreticileri siparişlere yetişemiyor ve verilen siparişleri ancak 3-4 ay sonra karşılayabiliyor. Bu da platform üyesi sektörlerimizin hammadde temininde sorun yaşamasına neden oluyor” dedi.
Yassı Çelik Kullanıcıları Platformu Sözcüsü Ali Eren, “Yassı mamul üreten firmalar fiyatlarını ithal saclara uygulanan vergi oranında artırarak ekstra kar sağlarken, nihai mamul üreten platform üyelerimizin yurtdışındaki rakipleri daha ucuza hammadde temin edebildiklerinden rekabet gücünü kaybettikleri bir gerçektir. Ayrıca, ‘Dahilde İşleme İzin Belgesi’ kapsamında Serbest Ticaret Anlaşması bulunan ülkelere yapılan ihracatta ‘Telafi Edici Vergi’ ödenmesi söz konusu olmaktadır. Bu da ihracatta ilave bir maliyet getirmektedir” diye konuştu.
“Cari açık artar” uyarısı
“Esasen Yerli yassı çelik sektörünün korunmasının gerekmediği açıktır. Bu sektörde yer alan bazı firmaların kendi beyanlarına ve borsa verilerine göre kar rekorları kırdıkları gözler önündedir” diyen Ali Eren, “Platform üyesi sektörler yüksek maliyetleri dolayısı ile dünya rekabetinde zorlanmaktadır. Yassı Çelik sektörüne yapılan gümrük koruması neticesinde artan maliyetler nedeniyle düşmekte olan ihracatın net sonucu cari açığın yükselmesi olarak ortaya çıkmaktadır. Zira platformumuz sektörlerinin nihai mamul ihracatı, hammadde üreten sektörlerin ihracatından çok daha yüksektir” dedi.
Yassı Çelik Kullanıcıları Platformu Sözcüsü Ali Eren son olarak “Yassı çelik kullanan sektörlerin rekabetçi olabilmesi ve dünya piyasalarında rekabet edebilmeleri için hammaddelerini en az yurtdışındaki rakipleriyle aynı fiyata temin edebilmeleri gerekmektedir. Bunun için uygulanan gümrük vergilerinin kaldırılması şarttır. Bu durumun cari açığa olumsuz etki yaptığı kesindir” diye konuştu.
“Yassı Çelik Kullanıcıları Platformu” şu üyelerden oluşuyor; İstanbul Sanayi Odası, Kocaeli Sanayi Odası, Ankara Sanayi Odası, Kayseri Sanayi Odası, Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD), İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, Ankara Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği, Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği Derneği (KBSB).
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.