unnamed-61

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “İstanbul’da dünden bugüne yerleşik olmayan göçebe olmak zorunda bırakılan bir sanayinin varlığını görüyoruz. Sanayinin yerleşik bir düzende olması, geleceğini daha iyi planlaması açısından önemlidir. Bunun yolunun Organize Sanayi Bölgeleri’nden geçtiğini düşünmekteyiz” dedi.

İSO Başkanı: “İstanbul’daki sanayiciler, ilçe ve Büyükşehir Belediyeleri arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle ruhsat sorunu yaşıyor. Sürekli değişen imar kararları, mevcut sanayi yerleşimini göz ardı ederek hazırlanan planlar, ruhsat aşamalarında bizleri yerel yönetimlerle karşı karşıya getiriyor.”

Bahçıvan: “Ambalaj atıklarını bedelsiz vermek zorunda kalarak ciddi bir gelir kaybına uğrayan sanayicinin sorunu, konutlardan kaynaklanan atıkların kaynağında ayrı toplanmasına yönelik plan ve programların geliştirilmesiyle çözülebilir.”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ile birlikte oda yönetimi ve çok sayıda üyenin katılımı ile bugün gerçekleştirildi. Sanayi ve ekonomi ile ilgili güncel konuların ele alındığı toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’deki tüm illerin mal ve hizmetler bakımından ortalama yüzde 34 oranında bağımlı hale geldiği İstanbul’un, ülke ekonomisinin şahdamarı ve sanayi üretiminin merkezi olduğuna dikkat çekti.

Bununla birlikte İstanbul’da dünden bugüne yerleşik olmayan, “göçebe” olmak zorunda bırakılan bir sanayinin varlığını gördüklerini ifade eden Bahçıvan, “Sanayinin yerleşik bir düzende olması, geleceğini daha iyi planlaması açısından önemlidir. Bunun yolunun Organize Sanayi Bölgeleri’nden geçtiğini düşünmekteyiz. İSO olarak önceliğimiz; İstanbul’da sanayinin yerleşimi ve yeni Organize Sanayi Bölgeleri kurulmasıdır. Bunun için ilk adım olarak, Organize Sanayi Bölgeleri Geliştirme İhtisas Kurulu’nu oluşturduk” dedi.

Biri Avrupa diğeri Asya’da olmak üzere İstanbul’daki sanayinin dönüşümüne imkan sağlayacak iki OSB kurulması konusunda, başta yer gösterme olmak üzere devletten destek talep ettiklerini dile getiren Bahçıvan, “Mevcut OSB’lerimizin dünya örneklerinde olduğu gibi eko endüstriyel parklara dönüşmesi de çevresel ve ekonomik açıdan büyük katkı sağlayacaktır. Tesislerde atık ve enerji alışverişine olanak sağlayan bu tür sistemlerin hayata geçirilebilmesi için finansal ve yönetimsel destek önem taşıyor” şeklinde konuştu.

unnamed-62Sanayici, ilçe ve Büyükşehir Belediyeleri arasında kalıyor

İstanbul’daki sanayicilerin, ilçe ve Büyükşehir Belediyeleri arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle ruhsat sorunu yaşadığını da vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi:

“Sürekli değişen imar kararları, mevcut sanayi yerleşimini göz ardı ederek hazırlanan planlar, ruhsat aşamalarında bizleri yerel yönetimlerle karşı karşıya getiriyor. Planlar hazırlanırken hali hazırda sanayinin yoğunlaştığı alanlar göz önüne alınmalı, bu alanlara sanayi fonksiyonu verilmeli, sanayimizin ve sanayicimizin yaşam alanları daha fazla daraltılmamalı.”

Konuşmasında çevrenin, kayıt dışı ekonomi çerçevesinde sanayicilerin uluslararası rekabeti açısından ciddi sorun teşkil ettiğini de dile getiren Bahçıvan, “Kayıtlı sanayici, çevre noktasında her türlü sorumluluğu yerine getirirken, dürüst ve kurallara uygun üretim yaparken, çevreye gereken önemi göstermeyenlerin, hiçbir kural tanımadan üretim yapanların elde ettiği haksız rekabet gücü göz ardı edilmemelidir. Dürüst ve çevreye inovatif katkı sağlayan sanayicilerin çevre yatırımlarının da teşviklerle desteklenmesi gerekiyor” dedi.

Sanayi atıklarını bedelsiz vermek gelir kaybı yaratıyor

Sanayi işletmelerinin ambalaj atıklarını bedelsiz vermek zorunda kalarak ciddi bir gelir kaybına uğradığının da altını çizen Bahçıvan, yaşadıkları sorunun konutlardan kaynaklanan atıkların kaynağında ayrı toplanmasına yönelik plan ve programların geliştirilmesiyle ortadan kalkabileceğine işaret etti.

Türkiye’nin küresel iklim değişikliği ile mücadelesinin önemine de değinen Bahçıvan, şunları söyledi: “Bu konuda şehirleşme ve enerji politikalarımız kilit rol oynayacak. Yerli kaynaklarımızın kullanımı ile bir yandan ekonomik anlamda kalkınma sağlarken, diğer yandan ekolojik ve yatay şehirler yaratabiliriz. Küresel iklim değişikliğinin esas sorumlusu fosil yakıtlar. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji, bu konudaki dönüşümün anahtarları niteliği taşıyor. Zira iş dünyasının küresel ısınma ile savaşında en uygulanabilir araç enerji verimliliğidir. İSO olarak Yıldız Teknik Üniversitesi ile ‘İstanbul Enerji Verimliliği Merkezi’ni kurma çalışmalarına başladık.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın