IBM Türk’ün etkinliğinde konuşan Borsa İstanbul Başkanı Dr. M. İbrahim Turhan: “Artan veri ortamı iş dünyasını kökten değiştiriyor. Verileri doğru ve hızla anlamlandırmak gerekiyor. Bundan istifade etmemek gibi bir şansımız yok, çünkü siz etmezseniz rakibiniz edecek. Borsa İstanbul olarak beraber çalıştığımız tüm kurumlar için değer sağlayan bir pozisyonda olabilmek için bilgi teknolojileri ve veri üretim araçları arasındaki ilişkileri en iyi noktaya taşımaya özen gösteriyoruz.
Etkinlikte IBM Türk CFO Timo Mohr, IBM’in Türkiye’de dahil olmak üzere 70 ülkeden 4,183 üst düzey yönetici ile yaptığı yüz yüze görüşmeler ışığında şekillenen “Müşterisinden Güç Alan Kurumlar” raporunun finans sektörüne yönelik öngörülerini ve değerlendirmelerini paylaştı. Etkinlik, raporda görüş veren 576 CFO’nun bakış açısına ve CFO pozisyonunun yükselen statüsüne odaklandı.
Yeni IBM araştırması, kurumsal riskin yönetilmesini ve farklı bilgi kaynaklarının birbirine entegre edilmesiyle etkili iş öngörüleri yaratılmasının yöneticilerin gündemlerinde üst sıralara tırmandığını gözler önüne seriyor. 2005 yılında CFO’ların %35’i kuruluşlarının farklı bölümlerinden elde edilen bilgilerin bir araya getirilmesinin “hayati önem” taşıdığını düşünüyordu ve %16’sı, finans organizasyonunun bunu etkin olarak yerine getirdiğine inanıyordu. Öte yandan, bugün CFO’ların %82’si kuruluş çapındaki bilgilerin bütünleştirilmesinin önemini kabul ediyor ancak ekiplerinin bu görevi başarıyla yerine getirebileceğini düşünenler sadece %24 oranında seyrediyor.
IBM Türk’ün “Müşterisinden Güç Alan Kurumlar” etkinliğinde konuşan Borsa İstanbul Başkanı Dr. M. İbrahim Turhan, sözlerine artan veri ortamının iş dünyasına etkilerini anlatarak başladı: “Veri üretim araçları mevcut ortamı yarattı, gelişen teknoloji bu veriyi incelenebilir hale getirdi. Bundan istifade etmemek gibi bir şansımız yok. Çünkü siz etmezseniz rakibiniz edecek. Bu sadece teknoloji değişimi değil. Burada gerekli olan üretim araçları düzeyinden üretim ilişkileri düzeyine geçebilmektir. Bunu teknoloji tek başına yapamaz, her iki tarafı da görebilen bizler gibi insanların sürece dahil olması lazım.”
Borsa İstanbul Başkanı Turhan, ardından finans sektörünün geleceğini ve teknolojinin etkisini değerlendirdi: “Sadece son 4 yıl içerisinde CFO’nun değişen rolünü çok net görebiliyoruz. Ve bu değişimin gerçekleştiği alanların hemen hepsi veri ve bilgi ile ilgilidir. Borsada direk muhatap olduğumuz en kritik noktalardan birisi verinin hızı konusudur. 2012’de borsadaki “latency time” dediğimiz, işlemin girdiği andan bütün sürecin bitmesi zamanı yaklaşık 100 mili saniyeyeydi. Halbuki bu alandaki en iyi performans gösteren bazı borsalarda bu süre 36 mikro saniye idi. Mevcut sistemde iyileştirmeler yaptık ve 5 mili saniyenin altına düşürdük. Stratejik ortaklıklarla bu kapasitemizi artırıyoruz ve mikro saniyeler artık bizim için performans kriteri olacak. Borsa İstanbul olarak beraber çalıştığımız tüm kurumlar için değer sağlayan bir pozisyonda olabilmek için bilgi teknolojileri ve veri üretim araçları arasındaki ilişkileri en iyi noktaya taşımaya özen gösteriyoruz.”
Turhan daha sonra Türkiye’deki yatırım ortamından ve gelecek beklentilerinden bahsetti: “Türkiye’de yatırımcı sayısı az ve 2 milyon civarında diye yakınıyoruz. Aktif yatırımların yapıldığı gelişmiş ülkelerde yatırım yapan nüfusun oranı yüzde 50’lerdedir. Küçük hedefler bizi tatmin etmez, 75 milyonluk nüfusun öncelikle yüzde 40’ını hedeflemeliyiz ve 30 milyon kişinin sermaye piyasası yatırımcısı olmasını sağlamalıyız. Bu, fiyat tarifeleriyle oynayarak ya da yatırım yapanlara ilave alanlar açarak olmaz. 30 milyon insan ancak bireysel emeklilik, fon ve varlık yönetim şirketleri gibi finansal aracılık gibi kurumlarının daha etkin yol oynamasıyla olur. Değişen bilgi ve veri ortamında BORSA İstanbul olarak bu değişime cevap vermeye ve kendimizi uydurmaya çalışıyoruz. Hem küresel finansın önemli bir merkezi olmaya, hem de bölgesel merkezlerle entegrasyonumuzu artırmaya çalışıyoruz. İstanbul’un finans merkezleri arasında önemli bir yer edinmesi, yatırımcılar için daha uygun ve verimli bir ortam yaratmaya ve iş yapma kolaylıklarında daha iyi bir noktaya getirmeye çalışıyoruz.”
Etkinliğin son bölümünde düzenlenen “Rakamlarda Stratejiye: Dijital Dönüşümde CFO’nun Değişen Rolü” isimli panele Anadolu Grubu CFO’su Can Çaka, Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, Türk Telekom CFO’su Murat Kırkgöz ve IBM Türk CFO’su Timo Mohr katıldı. Panelde öne çıkan tespitler arasında giderek artan yeni CFO modelinin finanstan ve mevzuattan fazlasını bilmesi gerektiği, giderek artan oranda tüketiciyi anlamak gerektiği, CFO’nun değişiminin yalnızca araçlarla değil zihniyetle de ilgili olduğu, şirket kültürünün veriden bilgi ve değer yaratacak şekilde değişmesi ihtiyacı ve değişimdeki en önemli unsurun CFO kadar ekibinin de olduğu yer aldı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.