Merkez Bankası, 2007 yılında yayınladığı Ödemeler Dengesi Raporunda, “Dış Ekonomik Gelişmeler” başlığı altındaki 10’uncu maddede, Türkiye’de faaliyet gösteren bankaları Japonya ekonomisinin gidişatı, Japonya Merkez Bankası’nın para politikasını değiştireceği ve para birimi Yen’in yükselişe geçeceği konularında uyarıda bulunmuştu. Ancak bu durumu fırsata çevirmek isteyen bazı özel bankalar, tüketicilerini Japon Yeni ve İsviçre Frangı üzerinden kredi kullandırmaya yönelttiler.
Merkez Bankası’nın öngörüsü doğru çıkınca, kredi mağdurları oluşmaya başladı. Yükselen kur nedeniyle çekilen kredilerin geri ödemeleri neredeyse çekilen paranın 3 katına ulaştı. Bu ödemelere hala devam eden mağdur tüketiciler ise geçtiğimiz gün özel bankalar önünde protesto gerçekleştirdiler.
Bu tür durumlarda tüketicilerin nasıl hareket etmesi gerektiğine dair bilgiler veren Avukat Cevat Kazma, “Tüketicilerin öngöremediği bir yükseliş sonrası ödemelerde aşırı ifa güçlüğü yaşadıkları görünüyor. 360 bin Lira karşılığı döviz endeksli kredi çeken bir tüketicinin yükselen kur oranı sonrası geri ödeyeceği tutar 1 Milyon Türk Lirasını buldu. 2011 yılında 6098 sayılı Borçlar Kanunu’na giren 138. Madde, ‘aşırı ifa güçlüğü’ ibaresi sayesinde borçta çeşitli nedenlerle aşırı değişim yaşandığından sözleşmenin iki taraf arasında yeniden düzenlenmesi gerekiyor.” diyerek bankaların kanunen bu düzenlemeyi uygulaması gerektiğini ancak uygulamadıklarını belirtti.
BANKALAR BİRLİĞİ’NİN TAVSİYESİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR!
Avukat Cevat Kazma, Türkiye Bankalar Birliği’nin de bu konuyla ilgili tavsiye niteliğinde bir karar aldığını ve bankalara ilettiğini belirtirken, bankaların kendi meslek örgütlerinin tavsiyelerini dahi hiçe saydığının altını çizdi. TBB’nin tavsiyesinde, borcun kredinin çekildiği ilk gün itibariyle TL’ye çevrilmesi ve 1.25’lik bir faiz uygulanması önerisi yer alıyordu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.