İSO, Türkiye’nin mineral, elektronik ve elektrik teçhizatı sanayi raporunu açıkladı. En yüksek elektronik ithalatı, 5,8 milyar dolar ile cep ve dinleme cihazlarında.
İstanbul Sanayi Odası, imalat sanayinin küresel rekabet gücünü artırmaya katkı sağlamak üzere hazırladığı Mineral Ürünler, Elektronik Ürünler ve Elektrik Teçhizatı İmalatı Sektör Raporları’nı açıkladı.
Elektronikte dışa bağımlı olan Türkiye, 2012 yılında en yüksek ithalatı cep telefonu, TV, ses kaydetme ve sesi tekrar vermeye yarayan cihazlarda 5,8 milyar dolar olarak gerçekleştirdi.
Dış ticaret fazlası veren elektrik teçhizatında, üretim yedi yıl içinde yüzde 76 artarken, Türkiye Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticisi konumunda yer aldı. En yüksek ihracatı 3,75 milyar dolar ile elektrikli ve elektriksiz ev aletleri grubu gerçekleştirdi.
Mineral ürünlerde en yüksek katma değeri yüzde 28,6 pay ile çimento, kireç ve alçı ürünleri grubu yaratırken, Türkiye’nin maden ve ocak işletmeciliğinde önemli sıkıntılar yaşandığı belirtildi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü geliştirmek için imalat sanayi sektörlerinin yol haritalarının belirlenmesi amacıyla başlattığı proje kapsamında Mineral Ürünler, Elektronik Ürünler ve Elektrik Teçhizatı İmalatı Sektör Raporları’nı açıkladı.
Buna göre; dış ticaret fazlası veren elektrik teçhizatında üretim 2005-2012 yılları arasında yüzde 76, istihdam yüzde 50’ye yakın arttı. Sektörde en yüksek ihracatı 3,75 milyar dolar ile elektrikli ve elektriksiz ev aletleri yaparken, Türkiye Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticisi konumunda yer aldı.
Elektronik ürünlerde dışa bağımlı olan Türkiye, en yüksek ithalatı 2012 yılında cep telefonu, TV, ses kaydetme ve sesi tekrar vermeye yarayan cihazlarda 5,8 milyar dolar olarak gerçekleştirdi.
Türkiye’nin kaliteli rezervlere sahip olduğu mineral ürünlerde ise en yüksek katma değeri yüzde 28,6 pay ile çimento, kireç ve alçı ürünleri grubu yarattı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Sadık Ayhan Saruhan, orta ve yüksek teknolojinin ağırlıkla kullanıldığı üç sektör için de insan kaynağı, bilgi ve finansal alt yapının çok önemli olduğunu hatırlattı. Bu yıl beş üniversite ile bir araya gelerek sanayi ile işbirliğinin altyapısını oluşturduklarını kaydeden Saruhan, “Üniversiteler ile çalışmalarımıza daha da hız verecek ve geliştirilen stratejilerle sektörde üstün teknolojisiyle öne çıkan ABD, Fransa, Almanya, Güney Kore, Tayvan ve Singapur ülkeleri yakalamaya çalışacağız” diye konuştu.
İSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ata Ceylan da konuşmasında, sanayinin milli gelir içindeki parasal değerinin düştüğünü ve cari olarak güç kaybettiğini vurguladı. Bunun temel nedeninin, katma değer oluşturmamak olduğunu belirten Ceylan, “Bu raporlar, sektör stratejilerini oluşturmada başrolü üstlenecek ve daha çok katma değerli üretim yapmamıza katkı sağlayacak” diye konuştu.
Mineral ürünlerde üretim yaklaşık yüzde 16 arttı
İSO’nun başlattığı “Avrupa Birliği’ne Tam Üyelik Sürecinde İSO Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirmesi Projesi”nin yansıması olan ve ilgili meslek komitelerinin katkılarıyla hazırlanan raporların tanıtımını İSO Danışmanı Can Fuat Gürlesel yaptı.
Gürlesel’in açıkladığı Mineral Ürünlerin İmalatı Sanayi Sektör Raporu’na göre; sektör imalat sanayinde üretim 2005-2012 arasında yüzde 15,9 oranında artmakla birlikte, aynı dönemde yüzde 27,3 artış gösteren ortalama imalat sanayi üretim büyümesinin altında kaldı. Rapora göre aynı dönemde sektörde istihdam yüzde 4, kişi başı üretim ile ölçülen verimlilik yüzde 11 arttı, ihracat ise 2005 yılında 2,39 milyar dolardan 3,76 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde ithalat ise 969 milyon dolardan 1,56 milyar dolara yükseldi. Mineral ürünler ihracatının Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı ise yüzde 3,25’den yüzde 2,73’e gerilerken, ithalat içindeki payı da yüzde 0,83’ten yüzde 0,66’ya indi.
Raporda, sektörde üretim değeri olarak en yüksek payı yüzde 30 ile beton, çimento ve alçıdan
yapılmış eşyalar oluştururken, en yüksek katma değeri ise yüzde 28,6 pay ile çimento, kireç ve alçı ürünleri grubu yarattı. Cam, çimento, seramik gibi çoğunlukla ağır ürünleri barındıran sektörün, önemli ihracat pazarlarının daha çok yakın coğrafyadaki AB, Irak, Rusya, İsrail, Azerbaycan, Libya, Suudi Arabistan ve Gürcistan gibi ülkeler olduğu, iç pazarın ise belirleyici unsur taşıdığı dile getirildi.
Raporda ayrıca Türkiye’nin zengin ve kaliteli rezervleri sayesinde mineral ürünler sanayi hammadde ihtiyacının önemli bir bölümünü yurtiçinde temin ettiği, ancak maden ve ocak işletmeciliğinde önemli sıkıntılar yaşadığı vurgulandı.
Türkiye beyaz eşyada Avrupa’nın en büyük üreticisi
Elektrik Teçhizatı İmalatı Sanayi Sektör Raporu’na göre, dış ticaret performansı oldukça iyi olan sektörün üretimi 2005-2012 arasında yüzde 76 ile büyük oranda arttı. İstihdamda yüzde 47,8, verimlilik de ise yüzde 15,6 artış yaşandı. Elektrikli teçhizat imalat sanayinin ihracatı aynı dönemde 3,26 milyar dolardan 8,96 milyar dolara, Türkiye’nin toplam ihracat içindeki payı ise yüzde 4,44’den yüzde 6,5’e yükseldi.
Söz konusu dönemde sektör ithalatı 4,32 milyar dolardan 7,47 milyar dolara yükselirken, toplam ithalattaki payı ise yüzde 3,7’den yüzde 3,16’ya indi. Sektörde en yüksek ihracatı ise 3,75 milyar dolar ile elektrikli ve elektriksiz ev aletleri gerçekleştirdi.
Raporda ayrıca sektörün alt gruplarından beyaz eşyada Türkiye’nin AB’nin en büyük üreticisi durumuna yükseldiği, beyaz eşyada altı ana ürün grubunda dünyada pazar büyüklüğünün 2012 yılında 151 milyar dolar seviyesine ulaştığı ve en büyük pazarın ise ABD’yi geçen Çin olduğu belirtildi.
Cep telefonu, TV ve ses kaydetmede 5,8 milyar dolar ithalat oldu
Elektronik Ürünlerin İmalatı Sanayi Sektör Raporu’na göre; sektör önemli oranda dış ticaret açığı verdi. Sektörde sanayi üretimi 2006-2009 yılları arasında 51,7 gibi büyük bir oranda gerilerken, 2009-2012 yılları arasında ise yüzde 80,7’ye yükseldi. Sektör imalat sanayinde 2005 yılında 100 olarak ölçülen istihdam 2012 yılında 91 olurken, 2005 yılında 100 olan kişi başı üretim 2012 yılında 88,5’e geriledi.
Elektronik ürünlerde 2005 yılında 3,39 milyar dolar olan ihracat 2009 yılında 2,36 milyar
dolara inerken, 2012 yılında 3,25 milyar dolara yükseldi. Sektör ihracatının Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı 2005-2012 yılları arasında ise yüzde 4,57’den yüzde 2,08’e geriledi.
Rapora göre Türkiye, elektronik ürünlerin tüm alt gruplarında önemli bir ithalatçı durumunda bulunuyor. Sektörde en yüksek ithalat, 2012 yılında mobil telefonlar ile televizyonların olduğu haberleşme, ses kaydetme ve sesi tekrar vermeye yarayan cihazlar alt grubunda 5,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin oldukça küçük olan dünya elektronik ürünleri ihracatı içindeki payı ise TV ihracatındaki pazar kayıpları nedeniyle daha da geriledi, TV ihracatındaki payı 2012 yılında yüzde 2,2’ye düştü.
Raporda Türkiye’nin elektronik sanayinde kendi üretim teknolojisine sahip olmadığı, firma ölçeklerinin rakipler ile karşılaştırıldığında küçük olduğu ve küresel ölçekte rekabet için daha büyük ölçekli firmalara ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Nisan ayı satış şampiyonu Bahçetepe İstanbul oldu
Emlak Konut’un satışta bulunan 74 projesi içinde, hem adet hem de hasılat olarak Makro-Akyapı Ortak Girişimi’nin yapımını üstlendiği Bahçetepe İstanbul birinci oldu. Bahçetepe İstanbul, 98 milyon 858 bin liralık satış yaptı.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın satışta olan projelere dair Nisan 2014 raporu yayınlandı. Rapora göre Makro -Akyapı Ortak Girişimi’nin İstanbul Başakşehir’de hayata geçirdiği Bahçetepe İstanbul projesi, 74 proje arasından hem adet hem de hasılat bakımından birinciliği göğüsledi. Bahçetepe İstanbul’a birinciliği getiren, 104 bağımsız bölüm satışından 98 milyon 858 bin liralık satış oldu. Emlak GYO’nun Nisan ayı toplam satışı ise 273 milyon lira olarak gerçekleşti. Dolayısıyla 74 proje üzerinden toplam cironun üçte birini Bahçetepe İstanbul tek başına sağlamış oldu. Bahçetepe İstanbul, 1 milyon nüfuslu yenişehirin merkezi Kayaşehir’in hemen girişinde yükseliyor.
Proje 16 blokta 1476 konuttan oluşuyor.
Sakinlerine yüksek kaliteli ve konforlu bir konut ve hayatın yanı sıra, bağımsız birer de hobi bahçesi sunan Bahçetepe İstanbul, ticari alanlarıyla da bölgenin en dikkat çekici projesi konumunda. Bitmek üzere olan Bahçetepe İstanbul’un 10 ay erken teslimi bekleniyor.
Bahçetepe İstanbul’un nisan ayı satış birinciliğini değerlendiren Makro -Akyapı Ortak Girişimi İcra Kurulu Üyesi Mahmut Asmalı, bu başarının tesadüf olmadığını, geçtiğimiz günlerde lansmana çıkan Seyranşehir projesinin de, lansmandan önce yarısının satıldığını ifade etti. Mahmut Asmalı, “Biz Makro- Akyapı olarak bölgeye çok hakimiz. Hem bölgeye, hem bölgenin geleceğine, hem de bu bölgenin çıtasını yükselten projelerimize son derece inanıyoruz” dedi.
E-kent’ten girişimciye destek
E-Kent’ten bir başarı daha… TÜBİTAK’ın 2012 yılından beri sürdürdüğü 1512 – B Girişimcilik Aşamalı Destek Programı’na ortak olan 11 büyük firma açıklandı. E-Kent Teknoloji ve Ödeme Sistemleri, programa destek olacak olan 11 büyük firmadan biri…
Elektronik ücret toplama sistemleri sektörünün öncü kuruluşu E-Kent, TÜBİTAK’ın 1512-B Girişimcilik Aşamalı Destek Programı’nda iş fikri olan girişimcilere destek verecek firmalardan biri oldu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, programa ortak olan firmaları yaptığı basın toplantısında duyurdu.
1512-B Programı’na ortak olan 11 “büyük firmanın” bulunduğunu anlatan Işık, bunların Avea, Borusan, COMODO Yazılım, E-Kent Teknoloji ve Ödeme Sistemleri, General Elektrik, Intel, Kale Seramik, Kordsa, TOFAŞ, Türk Ekonomi Bankası ve Türk Telekomünikasyon olduğunu söyledi.
E-Kent program kapsamında en az 3 girişimciye, girişimci başına 10.000 TL, toplamda da 30.000 TL çekirdek sermaye desteği verecek. Bunun yanı sıra yine en az 3 girişimciye, ofis alanı ya da 12 ay boyunca aylık 500 TL kira yardımı, ayda 1 gün teknik uzman personel desteği ile ayda 1 tam gün iş geliştirme desteğinde de bulunacak.
E-Kent Genel Müdürü Nabi Temuçin, böyle bir projede yer almalarından duydukları memnuniyeti belirterek “Sektöründe öncü bir kuruluş olarak, teknolojiye, inovasyona ve girişimciliğe verdiğimiz önemi TÜBİTAK gibi bir kurumun projesi ile bir kez daha hayata geçiriyoruz. E-Kent olarak akıllı şehir, akıllı ödeme ve akıllı ulaşım konu başlıklarında bir çok girişimcinin projesine eş zamanlı destek de veriyoruz. Bu konu başlıkları ile uğraşan girişimciler kapımızı rahatlıkla çalabilir” dedi.
Teknoloji şirketi Indra, 2014’ün ilk çeyreğinde 31 milyon euro net kar açıkladı
- Toplam 728 milyon Euro’luk net gelir, yerel para birimi üzerinden yüzde 6 artış getirdi. İspanya’daki düşüş, Orta Doğu, Asya ve Latin Amerika gibi diğer bölgelerdeki güçlü büyümeyle dengelendi
- Önde gelen çokuluslu danışmanlık ve teknoloji şirketi Indra, 2014 yılının ilk çeyreğini değerlendirdi. Şirket ilk çeyrekte 31 milyon Euro’ya ulaşan net kar açıkladı. Şirketin karı 2013’ün aynı dönemine göre yüzde 18 artış gösterdi.
Yılın ilk üç ayında şirketin faaliyetlerinde görülen gelişme, geçen yıl sonu kaydedilen trendleri takip etti. İspanya pazarı için reel ekonomide giderek görülmesi beklenen daha iyi makroekonomik göstergelerle beraber, Latin Amerika pazarlarında güçlü bir aktivite devam ederken bazı para birimlerinin değerlerinde ciddi düşmeler dikkat çekti.
Şirket, toplamdaki 728 milyon Euro geliri ile önceki yılın aynı dönemine benzer bir seviyeye ulaşırken sabit döviz kurları bazında yüzde 6’lık artış gösterdi. Şirketin coğrafi bölgeler bazındaki performansı da başarı kaydetti. Orta Doğu ve Güneydoğu Asya’nın çeşitli pazarlarındaki önemli projelerden destek alan Asya, Orta Doğu ve Afrika yüzde 28 oranında (yerel para birimi üzerinden yüzde 32) büyürken, Latin Amerika yüzde 4 (yerel para birimi üzerinden yüzde 24), Avrupa ve Kuzey Amerika ise yüzde 1 (yerel para birimi üzerinden yüzde 2) artış gösterdi. Dikey pazarlara bakıldığında kamu sektörü ve sağlık hizmetlerinde yüzde 29, finansal hizmetlerde yüzde 10, taşımacılık ve trafikte yüzde 4, güvenlik ve savunmada yüzde 1 artış görülürken, İspanya pazarındaki gelişmelerden etkilenen enerji ve sanayi sektörü yüzde 4, telekom ve medya sektöründe ise yüzde 6 azalma görüldü.
Şirketin aldığı toplam 1,046 milyar Euro değerindeki siparişler de, dönemin gelirlerinden yüzde 44 daha fazla olarak gerçekleşti.
Tekrarlayan VFÖK marjı yüzde 7,7 oldu. 2014 boyunca devam edecek ve ilk çeyreklere odaklanacak olan kaynak verimliliğini arttırma ve ayarlama planı şimdiye kadar 5 milyon Euro değerinde olağanüstü maliyetlerle sonuçlandı.
Hisse başına 0,34 Euro temettü
Geçtiğimiz Mart ayında açıklandığı üzere Yönetim Kurulu, Haziran’da yapılacak Genel Kurul’da hisse başına 0,34 Euro temettü ödenmesini teklif edecek; 2013 gelirleri üzerinden yüzde 48 oranında bir ödemeye eşdeğer olan bu rakam 2013 yıl sonu hisse değeri (12,155 Euro) için yüzde 2,8 oranında karlılığı gösteriyor. Temettüler Haziran başında ödenecek.
2014 performans tahmini
Indra’nın faaliyetlerinin ilk çeyrekte planlandığı şekilde ilerlemesi nedeniyle şirket, yıl boyu yapacağı çalışmaları tahminlere uygun olacağından, 2014’te 100 milyon Euro’nun üzerinde serbest nakit akışı üretme hedefine ulaşmayı öngörüyor.
Projebeyaz International yabancı yatırımcıları ağırlıyor
Yurt dışındaki gayrimenkul çalışmalarını yürütmek üzere kurulan Projebeyaz International, global faaliyetlerini hız kesmeden sürdürüyor. Katıldığı yurt dışı fuarlarda Türkiye’nin gayrimenkul alanında da markalaşmasına katkıda bulunan şirket, son birkaç gündür İstanbul’da yurtdışından gelen inşaat yatırımcılarını ağırlıyor.
“Dünyada gayrimenkul yatırımında mesafe kavramı yoktur” anlayışı ile Projebeyaz çatısı altında yurt dışı faaliyetlerini yürütmek üzere kurulan Projebeyaz International, global çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Geçtiğimiz aylarda Körfez Bölgesi’nde art arda birkaç fuarda Türkiye gayrimenkullerini temsil eden şirket, yabancı yatırımcıları şimdi de İstanbul’da ağırlıyor.
“Gayrimenkul pazarlama”, “gayrimenkul marka yönetimi”, “proje geliştirme” ve “proje satışı&kiralama” alanlarında geniş bir hizmet ağı bulunan şirket, geçtiğimiz perşembe günü 46, cumartesi günü 86 yabancı inşaat yatırımcısını ağırladı. Önümüzdeki çarşamba günü ise 75 kişiyi sektör ve projelerle ilgili bilgilendirecek olan Projebeyaz International, bu kapsamda bütün potansiyel projeleri yerinde inceledi.
Yabancı yatırımcıların talep ve planlarıyla ilgili bilgi veren Projebeyaz Yönetim Kurulu Başkanı Murat Uzun, şu açıklamaları yaptı: “Biz tanıtım çalışmalarımızı belli bir bölge sınırlandırmasına almadan, Körfez ülkeleri, Rusya, Avrupa ve Asya’da, her bölgeye uygun olan yöntem ile yapmaya devam ediyoruz. Türkiye’ye hâlihazırda yoğun bir yabancı akını mevcut. Her gelen turistin, potansiyel bir gayrimenkul alıcısı olarak şu anda dünyadaki en uygun yatırım pazarı olan Türkiye’ye ilgi göstermesi son derece normal. Ancak yabancı gayrimenkul yatırımcıları bu girişimi nasıl yapacağını bilmiyorlar ve daha önce yaşadıkları kötü tecrübeler akıllarında soru işaretleri oluşturuyor. Bu kitle; dünya çapındaki tanıtım çalışmalarımız, hemen her yurt dışı fuarına katılmamız ve doğru bilgileri kendilerine sunmamız neticesinde Projebeyaz’ı takip etmeye başladı.
Yurt dışından gelen grup da bizim bu bölgedeki tanıtım çalışmamız neticesinde yatırım fırsatlarını bizden dinlemek isteyen profesyonellerden oluşan bir gruptu. Bu grup gerek kendi yatırım düşünceleri gerekse fonlarını yönettikleri müşteri kitlesi açısından önemli. Bu türden yatırımcı heyetlerini bu yaz Körfez ülkeleri başta olmak üzere pek çok çok Avrupa ülkesinden de bekliyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımız da devam ediyor.”
Besa vizyonunu yeniledi
Yaklaşık 40 yıldır inşaat sektöründe başarılı işlere imza atan Besa İnşaat, bundan böyle “Besa Grup” olarak çalışmalarını sürdürecek. Besa Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, “Besa kalitesinden ödün vermeden Ankara’nın çok sayıda bölgesinde hayata geçirdiğimiz projelerimize artık Besa Grup adı altında yenilerini ekleyeceğiz” dedi.
Yaklaşık 40 yıldır inşaat sektöründe başarılı işlere imza atan Besa İnşaat, çalışmalarını artık “Besa Grup” olarak sürdürecek.
Başkent’te birbirinden iddialı ve kaliteli projelere imza atan ve son olarak adres tarifine gerek duymayan özel konuma sahip Besa Kule İş Merkezi’ni inşa eden Besa İnşaat, artık yeni bir kurumsal kimliğe sahip…
Bundan böyle yoluna “Besa Grup” olarak devam edeceklerini bildiren Besa Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, kaliteden ödün vermeden yeni projeler hayata geçirmeye devam edeceklerini bildirdi. Bezci, Besa Grup’un inşaatın yanı sıra enerji ve telekomünikasyon sektörlerinde de faaliyet göstereceğini kaydetti.
Besa Grup logosu ve kurumsal web sitesinde değişikliğe gidildiğini hatırlatan Bezci, “Yıllardır faaliyet gösteren bir firma olarak yenilenmeye ihtiyaç duyduk. Yeniliğin her zaman iyi olduğunun farkındayız. Biz de genç ve dinamik kadromuzun canlılığına uygun farklı kurumsal kimlik çalışmasına imza atmaya karar verdik” dedi.
Bu anlamda web sitesinde de canlı renk ve çizgilerin yer aldığını kaydeden Bezci, “Uzun süren çalışmalar sonucunda daha modern bir logo çalışmasının yanında kurumsal web sitemizde de oldukça sıcak ve samimi bir görünüm elde ettik. Sitemizde canlı renklere yer verirken özellikle turuncu ağırlıklı bir siteye imza attık. Turuncu dışa dönük, heyecan ve mutluluk verici, dinamik, dikkati çekici, çarpıcı ve iç açıcı bir renk. Turuncuyla ilgili bu detaylar Besa’ya çok yakıştı. Yeni yüzümüzle birlikte Besa kalitesinden ödün vermeden Ankara’nın çok sayıda bölgesinde hayata geçirdiğimiz projelerimize artık Besa Grup adı altında yenilerini ekleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Besa’nın “mükemmel altıgen”i
Besa logosunun da değişim sürecinden nasibini aldığını bildiren Bezci, şunları söyledi:
“Sektörde önde gelen konumunun yanı sıra faaliyet gösterdiği tüm alanlardaki gücünü yansıtacak nitelikte bir algı arayışında ortaya çıkan yeni logoda; Besa’nın gücü, güvenilirliği ve kararlılığı yansıtıldı. Altıgen formda tasarlanan logo, doğada bütünleşik algıyı sembolize eden “mükemmel altıgen”den esinlenerek yorumlandı. Kar tanesi, bal peteği gibi doğanın en özel formları altıgendir. Besa Grup’un yeni logosu da iç içe formuyla yeni bir vizyonun simgesi olarak sunuldu.”
Besa Kule
Başkent’te iş dünyasının buluşma noktası olan Çukurambar’da inşaatı devam eden Besa Kule, özel mimarisiyle çalışma hayatına yeni bir soluk getirerek keyifli ve konforlu iş yaşamının kapılarını açıyor.
7590 metrekare arsada, yatay ve dikey konumlu 2 bloktan oluşan proje, yer altı ve yer üstü toplu taşıma duraklarına yakın konumuyla da kolay ulaşım imkanı sağlıyor.
2 blokta toplam 104 ofisin yer aldığı Besa Kule’de, 25 mağaza da yer alıyor.
Her katta bulunan terasları ve B Blokta bulunan iç bahçesiyle keyifli mola imkanları da sunan Besa Kule, açılmayan pencerelerin devrine de son veriyor.
24 saat güvenlik, A ve B blok resepsiyonları ve kontrollü giriş çıkış sistemiyle güvenlik ve konforu bir arada yaşatacak Besa Kule, Ankara siluetinde modern bir imza olarak hafızalara kazınıyor.
Betek Boya’nın Ecotech’i yüzde 35 daha az karbon aya izi içeriyor
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan “Sürdürülebilirlik 2013 Raporu”na göre, Betek Boya tarafından geliştirilen Ecotech Isı Yalıtım Sıvası, En İyi Sürdürülebilir Uygulamalar arasında yer aldı.
Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) G4 rehberi kapsamında hazırlan Sürdürülebilirlik Raporu’nda Enerji, Kullanımı-Verimliliği, Sera Gazı Azaltımı, Doğal Kaynak ve Su Kullanımı, Kentsel Dönüşüm ve İnovasyon başta olmak üzere pek çok konuya yer verildi. Raporda “En İyi Sürdürülebilir Uygulamaları ve Yatırım Projeleri” kapsamında da bir değerlendirme yapan Türkiye İMSAD, Ecotech Isı Yalıtım Sıvası’nı daha az karbon ayak izi içerdiğini belirtti.
Levhasından yapıştırıcısına, sıvasından son kat kaplama ve boya ürünlerine kadar, birbirleri ile uyum içerisinde çalışan ECOTECH ısı yalıtım sıvası, iç ve dış cephelerde ısı yalıtım levhalarının üzerine perdah sıvası yapılmasında kullanılıyor.
Özel formülasyönü sayesinde 15 kg’ lık ambalajıyla, benzer sıva ürünlerinin 25 kg’ lık ürünleriyle eşdeğer metraj sağlayan ECOTECH, nakliye ve stoklama açısından kolaylıklar sunarak daha az karbon salımı ile çevrenin korunmasına katkıda bulunuyor. Hafifliği sayesinde, uygulamanın daha hızlı ve kolay yapılması ile işçilik ve zamandan da tasarruf sağlıyor.
‘2013 Çevreci Tesis Ödülleri’ töreninde en çevreci tesis ödülünü alan Filli Boya Yalıtım, çevre ve sürdürülebilirlik politikalarıyla, sektöre ve ülkeye katlı sağlamaya devam edecek.
adidas Swim Koleksiyonu canlı renkleriyle yine heyecan verici
adidas genç, dinamik ve canlı renklerin uyum ve enerjisinden plajda da vazgeçmeyen spor tutkunlarına aradıkları her ürünü Swim&Beach Koleksiyonu ile sunuyor. Maviden yeşile, pembeden mora çok çeşitli renklerin en güzel tonlarının bir araya geldiği adidas Swim&Beach Koleksiyonu’nda renklerin enerjisi şıklık ve rahatlıkla buluşuyor.
Hızlı kuruyan kumaş teknolojisi, adidas Swim&Beach Koleksiyonu’nun sunduğu konforun temelini oluşturuyor. Bu teknoloji ile üretilen bikini ve mayolar deniz ve havuz tutkunlrının plaj giysileri içinde her zaman rahat olmalarını sağlıyor.
Capcanlı renkler ile göz alan adidas Swim&Beach Koleksiyonu’nda çeşitli aksesuarlar, parmak arası terlikler, sandaletler ve şapkalar şıklığı tamamlıyor. Uyumlu desen verenklerdeki şortlar, etekler ve şort mayoların yer aldığı Swim&Beach Koleksiyonu ile adidas 2014 yılında plajların trendlerini belirliyor. .
Yaz tatilini iple çekenler için adidas Swim&Beach Koleksiyonu Mayıs ayı itibarıyla adidas mağazaları, www.shop.adidas.com.tr ve yetkili satıcılarında satışa sunulacak.
Samsung Galaxy Note Pro 12.2’nin pil ömrüne dikkat çeken kampanyası ile ödül kazandı
Samsung uzun süreli pil ömrüyle öne çıkan tablet ürünü Galaxy Note Pro 12.2 için İstanbul’un popüler restoranlarından Huqqa’da gerçekleştirdiği kampanya ile Arvak tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen A Awards Açıkhava Ödüllerinde iki adet Başarı Belgesi aldı
Dünya teknoloji lideri Samsung, bir kere şarj edildiğinde üç aya kadar bekleme süresine sahip olan ve internet ağırlıklı çalışma performansıyla bataryası 13 saate kadar dayanan tablet ürünü Galaxy Note Pro 12.2’nin fark yaratan çarpıcı özelliğini vurgulamak üzere gerçekleştirdiği proje ile A Awards Açıkhava Ödüllerinde Başarı Belgesi aldı.
Samsung, proje kapsamında Huqqa’da bulunan tüm priz bölgelerine, Galaxy Note Pro 12.2’nin yüksek performanslı pil ömrünü vurgulayan uygulamalar yerleştirerek tüketicilerin dikkatini ürünün uzun pil ömrüne çekti.
Android tablette global pazar lideri Samsung’un, devasa büyüklüğüyle laptop konforu sunan tableti Galaxy Note Pro 12.2, tüm dünyada tablet kullanıcılarının en büyük sıkıntısı olan pil sorununa çözüm getirerek; özellikle internet üzerinden iş yapan ve sıkça video görüntüleyen kullanıcılardan yoğun ilgi görüyor.
Künye:
Fişte Galaxy Note Pro
Reklam Ajansı: Cheil Türkiye
Reklamveren: Samsung
Medya Planlama Ajansı: VivaKi Türkiye
Software AG, JackBe ile yılın en stratejik satınalmasını gerçekleştirdi
Avrupa’nın ilk yazılım şirketi Software AG, 100 milyon dolarlık birleşmeler ve satınalmalar (M&A) kategorisinde Washington D.C.’de faaliyet gösteren Kurumsal Büyüme Vakfı (Association for Corporate Growth – ACG) tarafından JackBe satınalmasıyla ödüle layık görüldü.
İş Süreçleri Mükemmelliği alanında dünyanın lider yazılım şirketi Software AG, yılın en stratejik satınalma sözleşmesine imza atan şirket olarak ABD’deki Kurumsal Büyüme Vakfı’nın kayıtlarına geçti.
Gerçek zamanlı görsel ve mantıksal analiz yazılım sağlayıcısı olan JackBe, 2013 yılının Ağustos ayında Software AG tarafından satın alınmış, gerçek zamanlı uygulamalar için mantıksal analiz ve karar yönetimi kabiliyetlerine sahip olan Software AG Akıllı İş Operasyonları (Intelligent Business Operations) platformunun altyapısını oluşturmuştur.
Küresel birleşme ve satınalmalardan sorumlu Software AG CFO’su Arnd Zinnhardt, hızlı ama sağlam ve dengeli adımların iş süreçlerinin ve M&A programlarının belkemiğini oluşturduğunu söyledi ve ödülle ilgili görüşlerini şu şekilde aktardı: “Stratejik teknolojik trendlerin erkenden tespiti, sağlam bir M&A süreci ve edinilmiş teknolojilerin entegrasyonu müşterilerimize sunduğumuz katma değerli hizmetlerden yalnızca bazıları. Bu nedenle JackBe satınalmamızın stratejik öneminin böylesine saygın bir kuruluş tarafından onaylandığını görmek bizi çok mutlu etti.”
Günümüzde akıllı iş kararlarının hızla alınması, her geçen gün çok büyük miktardaki verilerin gerçek zamanlı analizine ve görselleştirilmesine bağlı hale geliyor. JackBe’yi Akıllı İş Operasyonları platformuna entegre eden Software AG, bu sayede operasyonel süreçleri aktif, geçmişe dönük ve etkileşimsel düzeyde makineden makineye (endüstriyel internet) yapılan iletişim ile bir araya getirerek kullanıcılarına 360 derecelik geniş bir bakış açısı ve gerçek zamanlı görüntüleme seçenekleri sunuyor.
Bu da işletmelerin, özellikle müşteri deneyimi yönetimini (CEM) ve Nesnelerin İnterneti’ni (IoT) temel alan gerçek zamanlı uygulamalar kullanarak yer ve zamandan bağımsız olarak iş süreçlerinden haberdar olmasını ve gerekli kararları kısa sürede alabilmesini sağlıyor.
Software AG tarafından kurumsal müşterilere sunulan ve Terracotta’nın kurumsal bellek içi veri yönetimi platformu BigMemory ile desteklenen JackBe’nin Presto adlı ürünü ise, büyük veri üzerinde mantıksal analizler yürütmek ve piyasadaki ani değişimlere daha hızlı uyum sağlayabilmek için işletmelere çok daha dinamik ve kullanımı kolay bir yöntem sunuyor. Gerçek Zamanlı Mantıksal Analiz Eklentisi’ni (RTA) temel alan ve Software AG çözümleriyle entegre aşamasında olan Presto, üst düzey ölçeklenebilirlik ve esneklik özelliklerinin yanı sıra, herhangi bir veri kaynağına bağlanabilirliği de kolaylaştırıyor. Otomatikleştirilmiş iş süreçleriyle firmalara yüksek çeviklik kazandıran çözüm, kurumsal operasyonlar için firmaların eyleme dönüştürülebilen içgörüler elde etmesine yardımcı oluyor.
JackBe satınalması, 2013 yılının gündemi en çok meşgul eden alım-satım işlemlerinden biri oldu. Yakın zamanda Yılın En İyi M&A Danışmanlığı Anlaşması Ödülü’ne layık görülen bu satınalma, aynı zamanda Software AG’nin, ABD hükümetine sunulan Washington kaynaklı bir teknolojiyi ticari arenaya dahil etme başarısını da ortaya koyuyor.
Kaspersky FriendOrFoe ile Facebook artık daha güvenli!
Facebook arkadaşlarınızı yakınınızda,
düşmanlarınızı uzağınızda tutun
Kaspersky Lab’in sunduğu ücretsiz FriendOrFoe uygulaması ile kullanıcılar Facebook’ta yüzlerce takipçiden hangilerinin gerçek hayranları olduğunu öğrenebiliyor. Uygulama, sosyal ağ kullanıcıları için tehditler ve kişisel bilgilerin güvenliğinin nasıl sağlanacağı ile ilgili çok kritik bilgiler veriyor.
Dünyanın lider online güvenlik sağlayıcısı Kaspersky Lab, FriendOrFoe uygulamasını hayata geçirdi. FriendOrFoe uygulaması, kullanıcıların arkadaşlarının ne kadar “faydalı” olduklarını değerlendirebilecekleri ve hatta diğerlerinin onlar hakkında ne düşündüklerini görebileceği ücretsiz bir Facebook uygulaması. Uygulama, yüzlerce takipçiden hangilerinin gerçek hayranlar olduğunu ve kullanıcının yorumlarını arkadaş çevresinden en çok kimin yayınladığını ve yorum yaptığını ortaya çıkarıyor. Bunun yanı sıra sosyal ağ kullanıcıları için tehditler ve kişisel bilgilerin güvenliğinin nasıl sağlanacağı ile ilgili çok kritik bilgiler veriyor.
Etkinliklerini analiz etmek için çeşitli uygulamalar kullananlar için Kaspersky Lab, Facebook etkinliği ile ilgili istatistikler toplayan bir araç geliştirdi. FriendOrFoe bir kullanıcının ne kadar video ve fotoğraf yayınladığını, aldığı beğeni sayısını ve Facebook kullanıcılarının ilgisini çekebilecek birçok istatistiği görüntülüyor. FriendOrFoe güncel olarak İngilizce, Rusça, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Brezilya Portekizcesi, Meksika İspanyolcası, Arapça ve Japonya dillerinde hizmet veriyor. Kaspersky Lab yakın zamanda bu dil seçeneklerine yenilerini de ekleyecek.
Kaspersky Lab Global Mobil İş Geliştirme Başkanı Evgeny Chereshnev, yeni uygulama ile şunları söyledi: “Dünyanın en büyük sosyal ağının, siber suçların dikkatini çekmesi kaçınılmaz. Çoğu zaman mobil bankacılık hesabınız ve benzerlerine erişim sağlamak için kullanılabilecek kişisel bilgiler veya oturum açma bilgilerini avlamaya çalışırlar. Bu nedenle Facebook’un kimlik avcıları için en popüler hedef olması bir sürpriz değil: 2014 yılının ilk üç aylık döneminde tüm sosyal medya kimlik avı saldırılarının yüzde 79,5’i bu hizmete yönelik olarak gerçekleşti. Eğlence unsurları haricinde FriendOrFoe, bir kullanıcının karşılaşabileceği olası tehditler hakkında basit ve net terimler içeren önemli mesajlar sağlıyor.”
FriendOrFoe’dan Güvenlik Tavsiyesi
Fotoğraflar
Uygulama, etiketlendiğiniz fotoğrafları kontrol etmenizi ister; bunlardan bazıları uygunsuz olabilir.
Yer bildirimleri
Uygulama, birinin sizi izniniz olmadan bir yer bildiriminde etiketlediğini bildirir ve profilinizi izinsiz yer bildirimlerinden temizlemenize yardımcı olur.
Uygulama izinleri
FriendOrFoe oturum açtığınız tüm uygulamaları inceleyebilir ve hangi izinleri verdiğinizi gösterebilir.
Arama geçmişi
Uygulama Facebook’ta aradığınız herkesi ve her şeyi gösterecektir. Facebook’un bu bilgileri depolamasını engellemezsiniz, ancak bunları silebilirsiniz.
KKB’den Merkezi Karar Destek Sistemi
Kredi Kayıt Bürosu’nun (KKB) üyelerine sunmaya başladığı Merkezi Karar Destek Sistemi sayesinde tüm kredi tahsis süreci bulut teknolojisi ile KKB üzerinden yönetilebilecek.
Kuruluşundan bu yana bir veri paylaşım platformu olarak üyelerine hizmet veren Kredi Kayıt Bürosu (KKB), kredi riski alan tüm kurum ve kuruluşların risk yönetim sürecinin her aşamasında kullanabilecekleri Merkezi Karar Destek Sistemi’ni (MKDS) sunmaya başladı.
Tüm teknik alt yapısı KKB tarafından sağlanan ve kredi karar süreçlerinin otomasyonunun bulut teknolojisi ile KKB üzerinden yönetilebilmesine olanak tanıyan MKDS, bu teknolojiyi kullanan kurumlar için önemli avantajları da beraberinde getiriyor. Pek çok finansal kurumun hali hazırda kendi sistemlerine entegre olarak kullanmakta olduğu yazılım teknolojisinin KKB üzerinden sunulmasının en büyük avantajı ise yatırım-işletim maliyetinin çok düşük olması ve çok hızlı bir şekilde hayata geçirilebilmesi.
Sistemin tanıtımı, Finansal Kurumlar Birliği Genel Sekreteri ve yöneticileri ile Faktoring Şirketlerinin Genel Müdür ve üst düzey yöneticilerinin katılımlarıyla 13 Mayıs 2014 tarihinde Yapı Kredi Plaza’da gerçekleştirildi. MKDS, sürekli değişen iş ortamına uyum sağlayacak şekilde kredi politikalarının ve buna bağlı olarak kararların devamlı güncellenmesi, optimize edilmesi ve etkin bir strateji yönetimi ile birlikte KKB raporlarının tahsis süreci içerisinde değerlendirilmesi için mümkün olan en esnek ve kontrollü platformu sunuyor.
Bankalar, leasing ve faktoring kuruluşları, tüketici finansman şirketleri, sigorta şirketleri, telekom şirketleri ve reel sektörün kullanabileceği sistem, sahip olduğu tüm özellikleri ile başvuru, limit ve tahsilat yönetimi alanlarında süreçlere katkı sağlayacak. Her türlü raporlamayı basit ve hızlı bir şekilde yapmayı olanaklı kılan sistem sayesinde risk yönetimi kolaylaşırken, karar süreleri kısalacak, karar kriterleri etkin ve pratik olarak yönetilebilecek ve geçmişte verilen kredi kararlarının doğruluğu ölçülebilecek.
Minimum IT kaynağı ve kısa entegrasyon süresi
Tüm teknik alt yapısı ve işletimi KKB tarafından merkezi olarak sunulacak MKDS ile, kredi veren kurumlar tamamen kendileri tarafından belirlenmiş kredi politikalarını uygulayabilecekleri bir karar destek sistemine minimum IT kaynağı ve entegrasyon süresi ile sahip olacaklar. Bu sayede, sisteme girilen müşteri bilgileri ile KKB risk ve çek raporlarının, ilgili kurum tarafından belirlenen kredi politikaları paralelinde değerlendirilip kredi kararına dönüşmesi sadece bir kaç dakikada sonuçlanabilecek.
Germanwings ödüllere doymuyor
Geçtiğimiz günlerde en iyi low-cost havayolu seçilen Germanwings şimdi de İngiliz online havacılık dergisinden iki kategoride ödül kazandı.
Yepyeni konseptiyle yolcularına her zaman en iyi kalitede hizmet veren Germanwings İngiliz seyahat portalı anna.aero’dan iki ödül kazandı.
Uçuş planını her geçen gün genişleten Germanwings uçuş ağına eklediği yeni uluslararası destinasyonlar sayesinde İngiliz online havacılık dergisi anna.aero tarafından iki ödüle layık görüldü.
Ağustos 2013- Ağustos 2014 yılları içinde Avrupa ağına toplam 29 yeni rota ekleyen Germanwings kendisine rakip olan diğer havayollarını da geride bırakmış oldu.
Önümüzdeki günlerde uçuş ağına 100 yeni rota eklemeyi planlayan Germanwings pazardaki liderliğini koruyor.
Germanwings yolcularına ‘a la carte’ hizmet sunuyor
‘Yeni Germanwings’ konsepti altında yolculara ‘a la carte flying’ (alakart uçuş) hizmeti veren havayolu, yolcuların kendi bireysel ihtiyaçlarına uygun olarak paketlerini oluşturmalarına olanak sağlıyor. Yolcular, dilediklerinde hiçbir ekleme olmaksızın sadece düşük tarifeli uçuşun keyfini sürerken, isterlerse pek çok ekstra hizmeti de uçuş yanında satın alarak yüksek kalitede yolcu deneyimi de yaşayabiliyor.
‘Yeni Germanwings’ yolcularına 3 farklı hizmet paketi sunuyor. En iyi ve yüksek kalitedeki ‘Best’ seçeneği özellikle iş seyahati yapan yolcuların tüm ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte tatil ve gezi amaçlı seyahat eden yolculara da hitap ediyor. İkinci bir seçenek olan ‘Smart’ seçeneği ise yolculara bazı ek hizmetler sunulan ancak yolcuların diledikleri her hizmeti ekstra olarak eklenebildiği bir seçenek oluyor. Üçüncü ‘Basic’ seçeneği ise yolculara hiçbir ek hizmet olmaksızın sadece düşük tarifeli uçuş sunuyor.
Genç mühendislerden yaratıcı fikirler
Bilkent Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencileri son sınıf bitirme projelerini sergilediler. Öğrenciler “inovasyon” konsepti çercevesinde kendi fikirlerini oluşturuyorlar. Hayatın içinden eksik gördükleri bir alanda mesleki bilgilerini yaratıcılığa döküyorlar.
Bu yıl öğenciler 12 yaratıcı proje geliştirdiler . Projelerden bazıları şöyle;
Akıllı koltuk: ofiste oturuş bozukluklarından oluşan ağrılardan birçok insan şikayetçidir. Ofis makam koltuğu olarak tasarlanan bu koltuk duruş bozukluklarını engellemek üzere yanlış oturuşlarda uyarı sistemine sahip.
Yer Değiştiren Dolaplar: Ofislerde veya evlerde üst dolaplara ulaşmak hep sorun olur. Asansörlü bir sistemle yer değiştirme mekanizmasına sahip orta ve üst dolaplar kolay bir şekilde birbirinin yerine geçebiliyor.
Ambulansda sallanmayan sedye: Yollardaki bozukluklar nedeniyle sedye ve üzerindeki hasta sallanmaya maruz kalır. Bu durum hastanın kötüleşmesine, kan kaybının artmasına neden olur. Sallanmayı önleyici yay sistemi yol bozukluklarınından oluşan sallanmayı çok aza indiriyor.
2 litre su ile araba yıkama: Küçük bir el aracı ile çok az su ile araba yıkamak mümkün.
Hastayı ayağa kaldıran tekerlekli sandalye: Sandalyenin kolundaki mekanizma ile emniyet kemeriyle bağlı hastayı ayağa kaldıran, istediğinde tekrar oturma pozisyonuna getiren tekerlekli sandalye
Bulaşık makinasını yerleştirmek artık kolay: Alt sepeti bir tuşa basarak üst sepet seviyesine yükselten sistemle eğilmeden bulaşık makinasını yerleştirmek mümkün.
Projeler hakkında görüşünü aldığımız Akademik İşlerden sorumlu Rektör Yardımcısı ve Makina Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof Dr. Adnan Akay; “İki yıldır Üniversitemiz inovasyona öncelikli önem veriyor. Bu nedenle öğrencilere hangi konuda proje üreteceklerini kendilerinin seçmelerini istiyoruz.” dedi Öğrencilerin hayatın içerisinden eksik gördükleri konularda proje geliştirdiğini belirten Akay; Bir dönem üzerinde çalıştıkları projelerin onların mezuniyet projeleri olduğunu ve bunların yıl sonunda sergilendiğini, onları serbest bırakmanın yaratıcı fikirler çıkarmalarını sağladığını söyledi
Acenteler yeni kargo ofislerinin makul fiyatlarla kiraya verilmesini talep ediyor
Atatürk Havalimanı kargo tesislerinin genişletilmesi çalışmaları kapsamında THY tarafından yaptırılan yeni kargo ofislerinin Ağustos ayında tamamlanması bekleniyor.
Mevcut kargo terminalinde uzun yıllar yüksek kiralarla son derece sağlıksız bir iş ortamında hizmet vermek zorunda kalan hava kargo acenteleri, yeni yapılan ofislerin kendilerine makul ücretlerle kiralanmasını talep ediyor.
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) üyesi hava kargo acentelerinin yeni yapılan ofislere yönelik beklentilerini bir basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin, hava kargo acentelerinin mevcut kargo terminalinde uzun yıllar yüksek kiralar ödemelerine rağmen son derece sağlıksız ve zor şartlar altında hizmet vermek zorunda kaldıklarını belirterek, dernek olarak yeni ofislerin yapılmasından memnuniyet duyduklarını söyledi.
Açıklamasında acentelerin yeni ofislerde kiralama bedelinin yüksek olacağına yönelik kaygılarını da dile getiren Turgut Erkeskin, ofis kiralarının makul seviyelerde tutulması beklentisi içinde olduklarını kaydetti.
Acentelerin, yeni kargo ofislerinin metrekare fiyatlarının havalimanı çevresindeki akıllı binalardaki kira fiyatları ile aynı olması konusundaki ortak görüşlerini dile getiren Turgut Erkeskin, konu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “DHMİ, üyelerimiz olan hava kargo acentelerine işlerinin doğası gereği, havalimanında uygun koşullarda ve maliyetlerde çalışma ofisi temin etmeli, bu ofisleri bir kazanç kapısı olarak görmemelidir. Hava kargo acenteleri havalimanlarına gelen ve giden tüm yüklerin organize edilmesini sağlayan ve aynı zamanda havalimanlarının yolcu, ofis ve antrepo gibi diğer bölümlerinde olduğu gibi nitelikli hizmet vermek zorunlulukları vardır. Bu nedenle ofis kiraları acentelerimizin hizmet kaliteleri açısından önem taşımaktadır. Diğer yandan kira fiyatlarının seviyesi, hizmet üretim maliyeti ve dolayısıyla ihracat ve ithalat maliyetleri üzerinde de belirleyici bir unsurdur. Yaptığımız araştırmalara göre, havalimanı çevresinde bulunan akıllı binalarda ofis kira fiyatları metrekare başına 10-30 Euro arasında değişmektedir. Dolayısıyla Atatürk Havalimanı’nda yapılmakta olan yeni ofis kiralarının da bu seviyelerde tutulması gerektiğini düşünüyoruz.
DHMİ’nin kargo acentelerimize havalimanı içinde uygun fiyatlarla nitelikli hizmet vermelerini sağlayacak zemini hazırlaması hava yolu ile yapılan dış ticaretimizin hacim olarak artmasına katkı sağlayacaktır.”
Açıklamasında, sektörde faaliyet gösteren hava kargo acentelerinin 3’te 2’sinin UTİKAD üyesi olduğunu ve üyelerinin sivil hava taşımacılığının asli unsurları olarak havalimanı bünyesinde hizmet verdiklerini vurgulayan UTİKAD Başkanı Erkeskin, Türk lojistik ve taşımacılık sektöründe gelişme potansiyeli yüksek bir taşıma modunu temsil eden hava kargo acentelerinin THY tarafından yaptırılan yeni kargo ofislerinde faaliyetlerini sürdürmelerinin hizmetlerin aksamaması açısından ayrıca önem arz ettiğini söyledi.
Son 10 yıl içinde havalimanlarında taşınan kargo miktarının her yıl ortalama yüzde 9 oranından arttığını ve gelen talepler doğrultusunda hava kargo taşımacılığının önümüzdeki yıllarda da büyümesini öngördüklerini kaydeden Turgut Erkeskin, kargo acentelerinin bu süreçte önemli bir işlevi getirdiklerinin gözden kaçırılması gerektiğinin de altını çizdi.
Türkiye bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün büyüklüğü 61,6 milyar TL
Bilgi teknolojileri, iletişim teknolojileri sektörü, iletişim, büyüme, pazar büyüklüğü, bilişim, istihdam, donanım, yazılım, hizmet, ihracat, ölçme
2013 yılında yüzde 11,3 büyüme göstererek 61,6 Milyar TL’ye ulaştı. Sektörün ihracatı ise 1,3 Milyar TL oldu.
Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüyle ilgili kamuoyuna güvenilir ve doğru bilgi sağlama misyonuyla üç yıldır düzenli olarak hazırladığı “Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü Pazar Verileri”ni 2013 yılı için açıkladı. Toplantı Soma’da hayatını kaybeden madenciler için saygı duruşu ile başladı. TÜBİSAD Başkanı Prof. Dr. M. Kemal Cılız ve Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği toplantıda proje ortağı TOBB Telekomünikasyon Meclisi’nin Başkanı Yusuf Ata Arıak ve proje danışmanı Deloitte Türkiye’nin Ortağı Tolga Yaveroğlu da birer konuşma yaptı. TÜBİSAD Bilgi Merkezi Komisyonu Başkanı Mustafa Çağan da proje detayları ile ilgili bilgi verdi.
Toplantıda, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Cılız, 2013 yılının zorlu ekonomik konjonktür, döviz kurlarındaki artış gibi nedenlerle tüm sektörler için olduğu gibi bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü için de zor bir yıl olduğunu ancak sektörde gerçekleşen büyümenin Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlayacağının altını çizdi. Üç yıldır yürütülen bu çalışma için TÜBİSAD olarak bu işe kaynak ayırdıklarını belirten Cılız, “Bu işin liderliğini üstlendik, tüm sektörün yararına paydaşlarımızla işbirliği içinde sürdürüyoruz. Sektörün ilgisi ve çalışmanın tüm kamu raporlarında referans olarak kullanılmasından aldığımız güç ile her geçen yıl çalışmamızı bir üst seviyeye taşıyoruz.” dedi.
Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı kamu verisinin şeffaf ve herkese açık olması gerekliliğini vurgulayarak, “Klasik deyiştir: Ölçmeden bilemezsin. Bilmeden yönetemezsin. Veri, bizim için yaşamsal önemde bir hareket noktası… Bunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle, TÜBİSAD’ın sunacağı yeni verileri çok önemsiyorum” dedi.
Proje danışmanı olan Deloitte Türkiye’nin Ortağı Tolga Yaveroğlu; “Sektörde önemli bir ihtiyacı karşılayan ve referans olarak kullanılan bu çalışmada bir TÜBİSAD üyesi olarak bu sene biz de rol oynadığımız için çok memnunuz. 3 senedir başarı ile yürütülen bu çalışma ile sektörün ve bileşenlerinin tanımlanması ve büyüklüğünün ölçümlenmesi için kullanılan yöntemin artık iyice oturduğunu ve çalışmanın bundan sonraki yıllarda da sağlıklı bir referans olarak sektöre ve kamuya yön göstermeye devam edeceğini düşünüyorum” dedi.
Proje Ortağı TOBB Telekomünikasyon Meclisi’nin Başkanı Yusuf Ata Arıak ise “Ülkemizde bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün büyüklüğü hakkında açıklanan rakamlar arasındaki farklılıklar oldukça önemli boyutlarda. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu düzenli olarak elektronik haberleşme sektörüne yönelik üç aylık rakamları açıklıyor ancak bilgi teknolojilerine ait rakamlar eksik kalıyordu. 2013 yılında TOBB Telekomünikasyon Meclisinde tüm paydaşların katkı sağlayacağı ‘Sektör Büyüklüğü Çalışma Grubu’nu kurduk. İki yıldır bu konuda çalışma yapan TÜBİSAD ile beraber hareket etmeye karar verdik. Sektör büyüklüğü konusunda yaşanan karmaşayı ortadan kaldıran bu değerli çalışmada emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ederim” dedi.
Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü 2013 yılı pazar verilerini paylaşan TÜBİSAD Bilgi Merkezi Komisyonu Başkanı Mustafa Çağan, önemli paydaşlarla işbirliği yaparak, 2555 firmanın bilgileriyle oluşturulan çalışmanın çok daha kapsamlı hale geldiğini belirtti.
2013 Bilgi ve İletişim Sektörü Pazar Büyüklüğü
Çağan’ın verdiği bilgilere göre, Türkiye bilişim sektörünün 2013 yılında büyüklükleri şu şekilde sıralandı:
Bilgi ve iletişim teknolojileri toplam sektör büyüklüğü yüzde 11,3’lik büyüme ile 2013 yılında 61,6 milyar TL’lik hacme ulaştı.
Toplam sektör büyüklüğünü, 43,7 milyar TL ile İletişim teknolojileri, 17,9 milyar TL ile bilgi teknolojileri oluşturdu.
17,9 milyar TL’ye ulaşan bilgi teknolojileri sektörünün alt kategorilerinde 2013 yılı hacimleri şöyle oldu:
Bilgi teknolojileri donanım – 10 milyar TL
Bilgi teknolojileri yazılım – 4,9 milyar TL
Bilgi teknolojileri hizmet- 3 milyar TL
2012 yılına göre en yüksek büyüme yüzde 15,1 ile bilgi teknolojileri yazılımda gerçekleşti. Böylece, bilgi teknolojileri alanında arzu edilen dağılıma yaklaşılarak yazılım sektörünün toplam bilgi teknolojilerindeki payı yüzde 27,1’e yükseldi.
43,7 milyar TL büyüklüğe sahip iletişim teknolojileri sektörünün alt kategorilerindeki büyüklükler ise şöyle oldu:
İletişim Teknolojileri donanım – 11,4 milyar TL
İletişim Teknolojileri elektronik haberleşme – 32,3 milyar TL
Sektörün istihdamı bu yıl da artarak 100.500 oldu. Sektörün, toplam ihracat rakamı 1,3 milyar TL’ye ulaştı. Toplam ihracatın yarısından fazlası 721 milyon TL ile yazılımdan geldi. Bu rakam, yazılımdan elde edilen cironun yüzde 14,8’lik kısmına denk geliyor.
Ankete katılan firmalara göre, en çok sayıda firmanın ihracat yaptığı ülkelerin başında Almanya geliyor. Almanya’yı, Amerika, Hollanda, İngiltere ve Azerbaycan takip ediyor.
2014 YILI BÜYÜME BEKLENTİSİ
Ankete katılan firmalar, 2014 yılında sektörde yüzde 11 ile 15 arasında büyüme beklediklerini ve büyümede ar-ge yatırımı ve inovasyonun en önemli faktör olacağını belirttiler.
Pegasus’tan temmuz ayında uçuran fırsatlar
Misafirlerini uçmanın kolay yolu ile buluşturan Pegasus Hava Yolları, yeni kampanyası ile biletlerini 21 – 25 Mayıs tarihleri arasında alan misafirlerini 1 – 24 Temmuz tarihleri arasında yurt içi uçuş noktalarına 45.99 TL’den, Kıbrıs’a ise 62.99 TL’den başlayan fiyatlarla uçuruyor.
Kampanyadan yararlanarak Temmuz ayını tatil fırsatına dönüştürmek isteyen misafirler, flypgs.com’u ziyaret ederek Pegasus’un yurt içi uçuş ağındaki 30 noktaya ve Kıbrıs’a indirimli uçabilir.
“Altın Mıknatıs” Ödüllerinde Aspen, Mansiyon Ödülü, Grup Şirketi Dendro, 3.’lük Ödülü Aldı
Bu yıl 37.’si düzenlenen TurkeyBuild İstanbul Yapı Fuarı’nda Aspen ve grup şirketi Dendro Parke, en iyi stand tasarımlarına verilen ‘’Altın Mıknatıs’’ ödüllerinde mansiyon ve üçüncülük ödüllerinin sahibi oldu.
Mimari projeler odag?ında fark yaratan tasarımlara imza atan Aspen ve grup şirketi Dendro Parke, 37. TURKEY BUILD I?stanbul Yapı Fuarı’nda son yıllarda olduğu gibi stand tasarımıyla yine dikkat çekti. Her yıl fuarın en başarılı stand tasarımlarına verilen “Altın Mıknatıs” ödüllerinde ilk üçe girme başarısını gösteren Dendro Parke 3.’lük ödülünü kazanırken, Aspen de jüri tarafından mansiyon ödülüne layık görüldü.
Organizasyonda standlar, tamamı uzmanlardan oluşan jürinin, standın ürünle ilişkilendirilmesi, ürünün öne çıkarılmak istenen niteliklerinin en iyi şekilde vurgulanması, 3 boyutlu tasarım nesnesi olarak düzenlenmesi, görsel malzeme kullanımında estetik bir anlayışla kurgulanması ve yeniden farklı mekanlarda kullanılabilirliği (modülerlik) kriterleri odağında değerlendirildi.
Tasarım ve uygulaması Oğuz Bayazıt Mimarlık’tan mimar Atıl Beçin tarafından tasarlanan ve fuarın en iyi üçüncü standı seçilen Dendro Parke standı, görsel açıdan etkileyici olmasının yanı sıra, ürün yerleşimi ve ziyaretçilerin rahatlığı açısından da özenle düşünülmüş bir tasarıma sahip. Yine mimar Atıl Beçin tarafından tasarlanan Aspen standı da farklı tasarımı ile dikkatleri üzerine çekerek mansiyon ile ödüllendirildi.
Uluslararası birçok katılımcıyla Türk Yapı sektörünün en büyük fuarlarından biri olan ve bu yıl 37. Kez kapılarını açan TurkeyBuild I?stanbul Yapı Fuarı’nda her yıl geleneksel olarak “Amacına En Uygun Düzenlenmiş Stand Ödülleri” veriliyor. 2010 ve 2011 yıllarında bu alanda 2 ödülü bulunan Aspen, 2013 yılında da fuarın en iyi stand tasarımlarından birine imza atarak ödüle layık görülmüştü.
TSPB, Soma’daki kazadan etkilenenlerin çocuklarına burs verecek
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nden, Soma’daki kazadan etkilenenlerin çocuklarına burs verilecek
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), Soma’daki maden kazasında hayatını kaybeden veya çalışamayacak durumda olan vatandaşlarımızın üniversitede okuyan çocuklarına eğitim bursu verileceğini açıkladı.
TSPB, Soma’da meydana gelen maden kazasında hayatını kaybeden veya çalışamayacak durumda olan madencilerin çocuklarına özel bir burs programı başlattı. “Sermaye Piyasaları Bursu” ismiyle 2014-2015 öğretim yılından itibaren başlayacak program kapsamında, lisans düzeyinde eğitim gören toplam 12 üniversite öğrencisine lisans eğitimi bitinceye kadar Türk Eğitim Vakfı (TEV) üzerinden karşılıksız burs verilecek. Birlik, Sermaye Piyasaları Bursu ile Türkiye’yi derin üzüntüye boğan kazadan etkilenen öğrencilerin öğrenim hayatlarına destek olmayı amaçlıyor.
Öğrencilerin yükseköğrenimlerinin sonuna kadar Ekim-Haziran ayları arasında yılın 9 ayı boyunca verilecek aylık burs tutarı 400 TL olarak belirlendi. Burs verilecek öğrencilerde T.C. vatandaşı olmak, devlet üniversitesinde okuyor olmak, başka bir resmi veya özel kuruluştan kredi ya da burs almamış olmak gibi kriterler aranıyor.
Lastik üreticileri ve ithalatçılarından yeni dernek: LASİD
Lastik sektöründe yeni bir dernek kuruldu. Sektörü geliştirmek ve sektör sorunlarını topluca çözüme kavuşturma hedefiyle yola çıkan LASİD’in ele alacağı konuların başında doğru ve güvenli lastik kullanımı; kış lastiği ve kaplama geliyor
Lastik üreticileri ve ithalatçıları aynı çatı altında bir araya gelerek sektör derneği kurdu. Türkiye’de araç lastiği üreten ya da yurt dışında lastik üreten ve kendi kurdukları şirketleri aracılığıyla ithal edip satan firmaların üyesi olduğu derneğe LASİD (Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği) adı verildi. Lastik endüstrisini geliştirmek; sektörü yurt içi ve yurt dışında daha güçlü bir şekilde temsil edebilmek amacıyla kurulan LASİD’in kurucu üyeleri alfabetik sıralamayla; BRİSA, CONTINENTAL, GOODYEAR, MICHELIN ve PIRELLI.
LASİD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayman; “Üyelerimiz, rekabet hukuku ve diğer tüm yasal ve idari düzenlemeleri gözetmek şartıyla gönüllülük esasına göre bir araya gelmiştir” dedi. Bayman şöyle konuştu: ‘’Derneğimiz, lastik sektörünü geliştirmeye hizmet etmek amacıyla yola çıkmıştır. Sektörümüz ve ürünlerimiz ile ilgili konularda kamuoyunu bilgilendirerek, doğru ve bilinçli lastik kullanımını yaygınlaştıracak faaliyetler gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Kurucu üyeler olarak lastik üretici ve ithalatçılarını derneğimize üye olmaya çağırıyoruz.’’
Sektör ile tüm kurumlar ve toplum arasında köprü olacak
LASİD Genel Sekreteri Bahadır Ünsal; LASİD’in ‘kalite’, ‘güvenlik’, ‘kış lastiği’, ‘kaplama’ ve benzeri konularda kamuoyunu ve tüketiciyi bilinçlendirmeyi amaçladığını belirterek ‘’Türkiye lastik sektörünün ulusal ve uluslararası ilişkilerinin gelişmesi için sektörle ortak çalışmalar yürüteceğiz. Sektörün sorunlarını topluca ele alarak sektör ile resmi kurumlar, yasa koyucular ve toplum arasında köprü görevi göreceğiz’’ dedi.
Ülkemizde güvenli süt tüketimi arttırılmalı
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, 21 Mayıs Dünya Süt Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, ülkemizde güvenli süt tüketiminin arttırılması gerektiğini belirtti. Kamuoyuna yapılan duyuruda şu görüşler dile getirildi:
Dünyada her yıl 21 Mayıs tarihi “Dünya Süt Günü” olarak kutlanmaktadır. Hepimiz için en değerli gıda maddesi “Süt” tür. Süt ve süt ürünlerinin yeterli miktarlarda tüketimi özellikle büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu okul çağı çocukları başta olmak üzere her yaş grubu için büyük önem taşımaktadır.
Süt protein, karbonhidrat, yağ gibi makro öğeleri ile mikro besin öğeleri olan mineraller ve vitaminleri içeren çok zengin bir besin öğesidir. Sağlık açısından her birey günde ortalama iki su bardağı süt içmeli ya da süt ürünleri tüketmelidir. İki bardak süt günlük B12 vitamini gereksiniminin %98’ini, B2 vitamini gereksiniminin %88’ini, B6 vitamini gereksiniminin % 26’sını, kalsiyum ve fosfor gereksiniminin tümünü, magnezyum gereksiniminin %36’sını karşılamaktadır.
Ülkemizde kişi başına yıllık süt tüketimi AB ülkeleri ve ABD ortalamalarının oldukça altındadır. Maalesef ki sokak sütü tüketimi azımsanamayacak düzeydedir. Sütün bozulmadan ve besin değerini kaybetmeden tüketiciye ulaşabilmesi için sanayi üretiminden geçmesi gerekmektedir. Fakat günümüzde konu uzmanı olmayan kişiler işlenmiş sütün tüketilmemesi gerektiği konusunda yoğun çaba sarf etmektedirler. Bilimsel yöntemlerle üretilen pastörize ve uzun ömürlü sütlerde besin değeri kaybı olmamakla beraber mikrobiyolojik açıdan insan sağlığına uygundur.
Yukarıda da vurguladığımız gibi besin değeri açısından önemli olan sütün tüketiminin ABD ve Avrupa ülkeleri seviyesine çıkarılması için gereken çalışmaların yapılması gerekmektedir.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
İyotlu tuz tüketiminde bilinçlenme gerekiyor
Dünya Tiroit Günü sebebiyle uzmanlar tiroit kanseri ve guatrdan korunmada büyük önem taşıyan iyotlu tuz tüketimine dikkat çekiyor. Böbrek ve tansiyon hastaları için başlatılan tuz kısıtlama kampanyalarının genele yayılması başka hastalıklar için davetiye çıkarabiliyor. Bunun yanında Hipotiroidi olanların iyotlu tuz, hipertiroidi ve nodüler guatırı olanların aşırı iyot alımında hashimato tiroidi oluştuğu için iyotsuz tuz yemeleri gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü WHO (World Health Organization / Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre günlük gereksinim olan iyot yeterince alınamadığı için 740 milyon insanın (dünya nüfusunun %54’ü) guatrdan ve benzeri iyot yetersizliği hastalıklarından etkileniyor. WHO, nüfusunun yüzde 10’unundan fazlasında tiroit rahatsızlığı olan bölgeleri ‘endemik guatr bölgeleri’ olarak kabul ediyor. Türkiye de bu bölgelerden biri. Bu durumun ana nedenlerinden biri de; iyot yetersizliği. İyot tiroit hormon sentezinde kullanılan ve vücutta çok az miktarda bulunan bir element. İyot eksikliği sonucunda tiroit hormon sentezinde bozulma en sık guatr, doğuştan hipotiroidi, üreme yeteneğinde azalma, bebek ölümlerinde artış, zeka geriliği, önlenebilir zeka geriliği gibi sonuçlar doğuruyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan, tiroit kanserinde iyot kullanımının öneminin altını çizdi. Mocan; “Tiroit bezi hormon yapımında iyot kullanır. Bu nedenle yaygın guatr olan bölgelerde yaşayan insanlardaki guatrın nedeni iyot eksikliğidir. İyot eksikliği olduğu zaman tiroit bezi hormon yapımı için daha çok çalışır ve buna guatr denir. Halk dilinde ‘tiroidim var’ denmesi aslında ‘guatrım var’ demektir. Bu nedenle tiroit bezinin büyümesini engellemek için iyot tuzlara katılarak kullanılmaktadır. Eğer iyotlu tuz ile guatr oluşumu engellenirse tiroit kanser gelişim oranında tüm toplumda azalma meydana gelir. Bu da iyodun koruyucu etkisini gösterir”
Tiroit hormonunun sentezi için çok gerekli bir mineral olan iyot en kolay tuzla alınıyor. İyotlu tuz kullanımı tiroit kanserinden ve guatrdan korunmada önemli rol oynuyor. Batılı ülkelerde iyotlu tuz kullanımı ile endemik guatrın kaybolduğu, agresif tiroit kanserlerinin de azaldığı gözlemleniyor.
Tüketicilerini tuz tüketimi konusunda bilinçlendirmeyi misyon edinen Estuz A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Özdemir, tuzun dengeli kullanımının şart olduğunu ifade ederek ülkemizde iyotlu tuzun kullanımının yaygınlaşması gerektiğini belirtti. Özdemir; “İyot, insan vücudunda çok az bulunan, normal büyüme ve gelişme için gerekli olan önemli bir mineraldir. Yetersiz iyot alımı başta tiroit kanseri gibi birçok hastalığa ve sağlık sorununa neden olmaktadır. İyot yetersizliği sonucunda tiroit bezinden kana geçen hormonlar yeterli miktarda yapılmamaktadır. Bu yüzden zeka ve büyüme geriliği, guatr, ölü doğum, cücelik, sağırlık gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde ise besinlerin yetiştiği toprak ve sudaki iyot yetersizliği nedeniyle kişilerin günlük iyot ihtiyaçlarını karşılamaları için iyotlu tuz kullanmaları gerekmektedir. Bunun yanında hipertiroidi ve nodüler guatırı olanların iyotsuz tuz yemeleri gerekiyor” dedi.
Neden Tuz?
Tuz herkes tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Tuzun iyotlanması renk-koku-tat değişikliğine sebebiyet vermiyor ve maliyet olarak da herhangi bir yük getirmiyor. Türkiye’de “İyot Yetersizliği Hastalıkları” önemli bir halk sağlığı sorunu. Bu sorunu ortadan kaldırmak amacıyla Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü 1994 yılında ülke düzeyinde İyot Yetersizliği Hastalıkları Ve Tuzun İyotlanması Programı başlattı. Programın temel amacı; toplumu iyotlu tuz tüketimi konusunda bilgilendirerek iyot eksikliği hastalıklarından korumak.
Tuzun iyotlanması Türkiye’de 1998 yılından bu yana yasal zorunluluk haline geldi. “Hayatın Dengesi” sloganı ile tuzun dengeli kullanımının önemine dikkat çeken ESTUZ, sağlıklı bir nesil için iyotlu tuz kullanımı konusunda da bilinçlenmemiz gerektiğini vurguluyor.
Maslak No/1’de Avantajlı Tek Ofis Katı
Maslak’ta yer alan Maslak No/1 ofis plaza projesinde, bir tane 500 m2’lik ofis katı olması, hem küçük hem de ekonomik ofis arayan ve kiralama yapmak isteyen firmaların da dikkatini çekeceğe benziyor.
Sarıyer-Beşiktaş, Zincirlikuyu, Kemerburgaz ve Boğaziçi Köprüsü bölgelerine trafiksiz direkt çıkış imkanı sağlayan 26 katlı projede, her biri 1.042 m2 olan ofisler ve giriş katında ise bir adet 500m2’lik ofis katı bulunmaktadır. Ayrıca Maslak No/1 ofis plazaya, Metro, TEM bağlantısı veya Kağıthane üzerinden de ulaşım sağlanabiliyor.
Deloitte Türkiye gibi uluslararası firmaların tercih ettiği Maslak No/1, hem plaza çalışanlarını hem de kiralama yapan firma sahiplerini memnun ve mutlu etmeye odaklanmış bir ofis plaza projesidir.
VIP ofisleri, yeşil bina sistemi ve güvenlikli özellikleriyle öne çıkarılan Maslak No/1 Ofis Plaza, toplam 26 kattan oluşuyor. Çalışma alanlarının yanında 3 wc, 1 mutfak ve 1 mekanik-elektrik odasının mevcut olduğu 20 adet ofis katının haricindeki 5 kat 250 araçlık otopark, diğer 1 kat ise toplantı salonlarının, kafenin ve sağlık merkezinin bulunduğu ‘yaşam katı’ alanı olarak planlandı. Kartlı geçiş sistemi bulunan ve 7/24 korunan Maslak No/1 Plaza, otopark dahil olmak üzere 34.225 m2‘lik alana sahip.
Ofis pencerelerinin açılır olmasıyla birlikte plazada iklimlendirme sistemi de mevcut. Kat bahçeleri, yeşil teraslar, geniş bahçe ve havuz alanlarına sahip olan projenin, enerji verimliliği için kullanılan sistemler sayesinde, benzer plazalara göre % 40 enerji tasarrufu sağlayacağı belirtiliyor. Proje bu özelliğiyle, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından verilen LEED Gold sertifikasını da almıştır.
Attila Köksal, CFA Institute Yönetim Kurulu Üyeliği’ne ikinci kez seçildi
Attila Köksal dünyanın en büyük yatırım profesyonelleri derneğinin yönetim kurulunda 3 dönem boyunca görev alacak ve derneğin alt organlarındaki mevcut görevlerini sürdürecek.
ÜNLÜ & Co’nun yönetim kurulu üyesi ve TSPB Başkanı olan Attila Köksal, dünyanın en büyük yatırım profesyonelleri derneği olan CFA Institute’un yönetim kuruluna ikinci kez seçildi. 4 Mayıs tarihinde ABD’nin Seattle kentinde gerçekleşen CFA Institute Olağan Yönetim Kurulu Toplantısı’nda kurula seçildiği açıklanan Attila Köksal, eylül ayından başlamak üzere 3 dönem görev yapacak. Attila Köksal, yeni görevine ek olarak, CFA Institute’un “Denetim ve Risk Komitesi” ve “Yönetişim ve Düzenleme Komitesi” organlarındaki görevlerini de sürdürecek. CFA Institute tüm dünyada yatırım profesyonelleri ve öğrencilerin mesleki ve ahlaki standartlarının yükseltilmesi amacıyla faaliyet gösteriyor.
Attila Köksal kimdir?
1983 yılında Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun olan Attila Köksal, 1985 yılında Drexel Üniversitesinde (Philadelphia, Pennsylvania) İşletme dalında yüksek lisans yaptı. Saudi American Bank’ta Kurumsal Finansman Müdürü olarak iş hayatına başlayan Attila Köksal, 1991-1996 tarihlerinde Yatırımbank A.Ş.’de Kıdemli Başkan Yardımcısı, 1998-1999 yıllarında İnter Portföy Yönetimi A.Ş.’de Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO olarak görev yaptı. 1996-2001 yılları arasında İnter Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Köksal, 2002 yılından bu yana ÜNLÜ & Co’nun Yönetim Kurulu Üyesi olarak kariyerini sürdürüyor. Köksal aynı zamanda TSPAKB Başkanlığı görevinin yanı sıra Borsa İstanbul’da da Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. Attila Köksal kariyeri boyunca yatırım bankacılığı, şirket satın alma ve birleşmeleri, halka arzlar, stratejik ortaklıklar ve varlık yönetimi konularında çalışmış ve uzmanlaşmıştır. Attila Köksal’ın “Geleceğe Yatırım” adlı bir kitabı da bulunmaktadır.
CFA Institute CFA Institute mesleki mükemmeliyet ve yeterlilik alanında standartları belirleyen, küresel bir yatırım profesyonelleri derneğidir. Yatırım piyasalarında ahlaki davranışın savunucusu olan kurum, küresel finans topluluğunda saygıdeğer bir bilgi kaynağı konumuna sahiptir. CFA Institute yatırımcıların çıkarlarının öncelik olduğu, piyasaların en iyi şekilde işlediği ve ekonomilerin büyüdüğü bir çevre yaratmayı amaçlamaktadır. 147 ülke ve bölgeden 119 bin üyesi bulunan CFA Institute hakkında daha fazla bilgiye www.cfainstitute.org adresinden ulaşılabiliyor.
ZagrosJet’in İstanbul’dan Erbil uçuşları başladı
Atlasjet’in Kuzey Irak’taki iştiraki Zagrosjet, İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Erbil uçuşlarına başladı. Haftada dört gün ile başlayan uçuşlar Haziran ayından itibaren haftada altıya çıkacak. Sefer saatleri nedeniyle özellikle iş adamları tarafından yoğunlukla tercih edilecek uçuşların bilet fiyatları 230USD’den başlıyor.
“Yolcusunu en çok seven” havayolu Atlasjet’in Kuzey Irak’taki iştiraki Zagrosjet bugün (21 Mayıs Çarşamba) İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Erbil tarifeli seferlerine başladı. Atatürk Havalimanı’nda su takı ile karşılanan Zagrosjet uçağına biniş yapan yolculara lokum ikram edilirken, pilot ve kabin ekibine de çiçekler verildi.
Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, yolcuları uçağın kapısında karşılayarak yaptığı açıklamada “Bildiğiniz gibi Zagrosjet, Atlasjet olarak bizim yurt dışındaki ilk yatırımımızdı. Türkiye’de edindiğimiz tecrübeyi yeni bir coğrafyaya taşıyarak, buradaki pazarı geliştirdik ve istihdam yarattık. Geçen sene Erbil merkezli olarak tarifeli uçuşlara başlayan Zagrosjet’in kısa sürede bu kadar hızlı büyümesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Uçuş ağına İstanbul’un katılmasıyla bu başarı grafiğinin artarak devam edeceğine inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Erbil’de Gece Konaklamaya Gerek Kalmıyor
İlk aşamada pazartesi, çarşamba, cuma ve cumartesi olmak üzere haftada dört gün olarak başlayan uçuşlar, 16 Haziran’dan itibaren pazar hariç haftanın her günü yapılacak. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan kalkan Zagrosjet uçağı sabah 06:30’da Erbil’de olurken, Erbil’den İstanbul seferleri saat 23:50’de yapılıyor. Yolcuların, Erbil’de gece otel konaklamasına ihtiyaç duymadan günübirlik seyahat edebilecek olmaları nedeniyle, uçuşların özellikle sık seyahat eden iş adamları tarafından yoğunlukla tercih edileceği öngörülüyor.
Zagrosjet uçuşları haricinde Atlasjet’in de ayrıca haftada beş gün İstanbul’dan Erbil uçuşları bulunuyor. Atlasjet uçuşları, pazartesi, çarşamba, perşembe, cuma ve pazar günleri İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan sabah 10:20’de kalkarak 12:40’da Erbil’de oluyor. Dönüş uçuşları da aynı günlerde Erbil’den 13:45’te kalkarak 16:30’da İstanbul’a varıyor. İstanbul – Erbil hattında seyahat eden yolcular Atlasjet ve Zagrosjet ortak uçuşları sayesinde haftada toplam onbir seferden kendisine en uygun olanı seçebiliyor.
Zagrosjet ve Atlasjet’in İstanbul – Erbil seferlerinin bilet fiyatları EkonomiPlus’ta 230 USD’den başlıyor.
Borajet Havayolları İstanbul’dan Rodos’a uçuyor
BORAJET Havayolları, 10 Haziran 2014 tarihinden itibaren Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan RODOS’a haftanın 3 günü karşılıklı uçak seferlerine başlıyor. Salı, Perşembe ve Pazar günleri icra edilecek olan uçuşlar, İstanbul’dan Rodos Adası’na ulaşımı 50dk’ya indirecek.
RODOS Adası, Ege Denizi’ndeki 12 adanın en büyüğü olması özelliğine sahip popüler turistik destinasyonlardan biri olmasının yanısıra, Dünya’nın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Rodos Heykeli (Kolossos, MÖ 280) ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Rodos şehrinin Tapınak Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi gibi tarihi değerlere de sahiptir.
Ferko İnşaat, Levent’e “İMZA”sını atacak
Gayrimenkul sektöründe geliştirdiği özellikli projeler ile öne çıkan Ferko İnşaat, Levent’te hayata geçireceği yeni projesini bugün İstanbul’da düzenlenen bir toplantıda tanıttı. İstanbul’un en önemli merkezlerinden Levent’te 127 bin metrekare toplam inşaat alanına sahip Ferko Signature, ofis anlayışına da yeni bir soluk getirecek. Tasarımı ve mimarisinin yanı sıra teknolojik özellikleriyle de öne çıkan Ferko Signature, iş hayatının konforunu arttırarak, stresi azaltacak.
Yurtiçinde ve yurtdışında geliştirdiği özellikli projelerle inşaat ve gayrimenkul sektörüne yeni bir soluk getiren Ferko İnşaat, Levent’te inşa edeceği Ferko Signature projesinin tanıtımını bugün Edition Otel’de düzenlenen bir basın toplantısıyla gerçekleştirdi. Tasarım ve mimarisinin yanı sıra teknolojik özellikleriyle de ofis hayatına yenilikler getirecek Ferko Signature’ın tanıtım toplantısına Ferko İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Meriçten ve Ferko İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı Gökçe Meriçten katıldı.
Ferit Meriçten: “Bugüne kadarki projelerimiz, kalitemizin birer imzası niteliğindedir’’
Ferko İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Meriçten, toplantıda yaptığı konuşmada, şirketin kurulduğu 1990 yılından bu yana hem yurtiçinde hem de yurtdışında pek çok önemli projeye imza attığını kaydederek, “25 yıla yaklaşan sürede gerçekleştirdiğimiz projeler her zaman özellikli ve adından söz ettiren nitelikte oldu. Kâğıthane’de Papirus Plaza ofisleri ve Kâğıthane Metro grossmarket binası, Yeşilköy’de Ferko Manizade Sitesi, Beylerbeyi Bosphorus Palace Hotel, Kemerburgaz’da Kemermall AVM ve Gökmahal Residence, Caddebostan Ragıp Paşa Korusu Konut Kompleksi, Dudullu İMES Park Oteli ve Metro grossmarket kompleksi bugüne kadar yapmış olduğumuz yatırımların kalitesini anlamanız için önemli birer örnek teşkil edecektir’’ dedi. Ferit Meriçten, Ferko İnşaat’ın Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Türkmenistan, Suudi Arabistan, Afganistan ve Libya’da pek çok inşaat projesini hayata geçirdiğini aktardı.
Projeleri zamanında tamamlayıp teslim etme ilkelerinin kendilerine duyulan güvende önemli bir etken olduğunu anlatan Ferit Meriçten, ‘‘Geçen 24 yılda kaliteden asla ödün vermedik, inanmadığımız hiçbir projede yer alamdık. Bu yaklaşımımız bize başarıyı da beraberinde getirdi. Ferko Signature’ın da diğer projelerimiz gibi adından sıkça söz ettireceğine yürekten inanıyorum’’ diye konuştu.
Gökçe Meriçten; “Projeyi 30 ayda tamamlayacağız”
Toplantıda yeni proje hakkında bilgi veren Ferko İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçe Meriçten ise Ferko Signature’ın bölgeye ve projeye dahil olacak markalara prestij katacağını belirterek, “İş yaşamında İstanbul’un gözde merkezlerinden biri olan Levent’te gerçekleştireceğimiz Ferko Signature projesi; 2 ofis bloğu ve bunları birbirine bağlayan kent bahçesinden oluşacak. Projeyi 30 ayda hatta daha da erken tamamlamayı hedefliyoruz’’ dedi. Ferko Signature’da, 40 bin metrekare brüt satılabilir alan üzerine kurulan ve 30 kattan oluşan Sign-1’deki ofislerin 25 katını satacaklarını aktaran Meriçten, 10 bin metrekare brüt kiralanabilir alan üzerine kurulan ve 6 kattan meydana gelen Sign-2’deki ofisleri ise kiralayacaklarını söyledi. Esnek ofis anlayışıyla dizayn edecekleri ofislerin metrekaresinin kullanıcının isteğine bağlı olarak belirlenebileceğini de belirten Gökçe Meriçten, Ferko Signature’da metrekare satış fiyatlarının 7 bin 500 ila 11 bin dolar arasında değiştiğini kaydetti.
“İş hayatına konforu taşıyacak”
Sign-1 bloğunun Belgrad ormanlarından İstanbul Boğazı ve Haliç’e kadar uzanan geniş bir panoramaya karşı çalışma imkânı sunduğunu belirten Gökçe Meriçten, “Projeye başlarken, Levent bölgesinde İstanbul’un keyfini ve konforunu ofis hayatında da yaşanmasını amaçladık. Geniş cam yüzeyler, hem manzaranın keyfine varılmasına imkân veriyor hem de güneş ışığının daha çok içeriye girmesi sağlanarak enerji tasarrufuna ve dolayısıyla da çevreye katkı sağlıyor. Meriçten, ayrıca alışılagelmiş standartların aksine, 13’ncü kata kadar manuel, 13. kat üzerinde ise bina otomasyon sistemi dâhilinde çalışan ve otomatik olarak açılabilen pencereler ile de ofis hayatının en büyük sorunlarından biri olan temiz hava eksikliğine çözüm sunduklarını müjdeledi.
Sign-2’nin ise Büyükdere Caddesi üzerinden görkemli lobisinin açıldığı ferah girişi, ofis katlarında yaratılan kusursuz işçiliği ve bugüne kadar düşünülmemiş işlevsel detayları ile modern iş dünyasının lüks yorumu niteliğinde olduğunun altını çizen Gökçe Meriçten; kuzey, güney ve batı cephelerini saran Sign-2’nin Dede Korkut Caddesi üzerinden sağlanan 20 metre yüksekliğindeki cam atrium girişiyle ve 6 kat üzerinde farklı büyüklükteki ferah ve modüler yatay ofis alanları sunacağını söyledi.
Ofis hayatına lüks bir dokunuş
Ferko Signature, iş konforunu artıracak teknolojik özellikleriyle de dikkat çekiyor. İş hayatının profesyonel yönüne hitap eden tam donanımlı ‘Business Center’ında ofis ve toplantı odaları lüks birer çalışma mekânı olarak tasarlandı. İş görüşmeleri için de ‘Signature Lounge’ ile özel toplantılara ferah mekânlar sunuluyor.
Klasik iş hayatına tamamen farklı bir dokunuş sunan Ferko Signature, ferah ve modern ofislerinin yanı sıra molalar için özel olarak tasarlanan ‘Kent Bahçesi’ ile de farklılığını ortaya koyuyor. ‘Kent Bahçesi’ konsepti ile oluşturulan yeşil alan, cafe ve restoranları da içinde barındıran bölge, iş yaşamının temposunda çalışanlara nefes alacak zamanlar yaratacak.
Merkezi konumu ile de ön plana çıkıyor
Sosyal yaşamın kalbinde, şehrin gözde merkezlerinden Levent’te lüksün kapılarını aralayacak olan Ferko Signature, merkezi konumuyla da ön plana çıkıyor. Metroya 50 metre, Şişli – Mecidiyeköy’e 3 km, Boğaziçi Köprüsü’ne 4 km, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne 6 km, Maslak’a 6 km ve Taksim’e 7 km mesafede yer alıyor.
Riskler Azalıyor Fırsatlar Belirginleşiyor
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) raporunda ekonomideki canlanmanın yanı sıra enflasyonun yükselen grafiğine dikkat çekildi.
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) Mayıs 2014 için hazırladığı Aylık Ekonomik Görünüm Raporu açıklandı. Raporda, ekonomide ihracat ve üretimde artış olduğu belirtilirken, enflasyondaki yükselme eğiliminin altı çizildi. Küresel ekonomideki toparlanmanın da vurgulandığı raporu değerlendiren TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, “Türkiye gibi yükselen piyasalar için küresel ekonomideki gelişmeler yeni fırsatlar doğurabilir” dedi.
SİPARİŞ BEKLENTİLERİ DURAĞAN
Raporda, ülke ekonomisinin seçim öncesi düşük büyüme patikasına döndüğü belirtilirken, özellikle Nisan ayında temkinli bir canlanma olduğu kaydedildi. Raporda “Genel gidişata yönelik beklentilerde hem tüketici hem üretici tarafında çok önemli bir artış var. İhracatın sanayi üretimini canlandırdığı görülüyor. Öte yandan mevcut siparişlerde artış gözlenirken gelecek sipariş, üretim ve istihdam beklentilerinde iyileşmenin izlerine rastlanmıyor.”
TÜKETİCİ GÜVENİ ARTTI
TÜRKONFED’in raporunda tüketici güveninin Şubat ayından itibaren hızlı bir yükselişe geçtiği de belirtildi. Raporun bu bölümünde şu değerlendirme yapıldı: “Gerek siyasi konjonktür, gerekse TL’nin Şubat ayından itibaren değer kazanmaya başlaması, tüketici güveninin artışında etkili olmuşa benziyor. Nitekim endeks alt kalemlerine bakıldığında gelecek 12 ayda ekonominin daha iyiye gideceği beklentisinde bir önceki aya göre yüzde 10,6 oranında artış gerçekleşti. Dolayısıyla, tüketiciler makro ölçekte ekonomiden umutlular.”
İSTİHDAM PİYASASI
İstihdam verilerinin de analiz edildiği raporda, mevsimsellikten arındırılmamış işsizlik oranının yüzde10,2’ye yükselmiş olmasına karşılık istihdam piyasalarındaki iyileşme eğiliminin sürdüğü vurgulandı. Raporda istihdamla ilgili bölüm şöyle devam etti: “Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik verileri istihdam piyasasında iyileşmeye yönelik sinyaller veriyor. Ocak ayında yüzde 9,2 olan mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, Ocak ayında yüzde 9,1’e geriledi. Tarım dışı ve genç işsizlik oranları da düşüyor. Bununla birlikte işgücüne katılım oranında bir önceki aya göre hızlı bir artış var.”
HIZLI BÜYÜME ŞANSI
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, özellikle küresel ekonomideki gelişmelerin Türkiye için fırsatlar doğurabileceğini belirtti. Onatça, “Bölgesel riskler bir yana koyulursa dış dünyadaki olumlu gelişmeler yapısal reformlarla desteklendiği takdirde hep vurguladığımız düşük büyüme sürecinden çıkmak için bir şans yaratacaktır. AB standartlarında bir ekonomi dileğimiz ve kişi başı gelir hedeflerimiz, iş ve yatırım ortamımızda, siyasal ve toplumsal yapımızda da paralel bir iyileşmeye denk geliyor.”
Yüksek performanslı EvoTab K7-HD tablet, uygun fiyat avantajıyla Kliksa’da
Sabancı Topluluğu’nun online alışveriş platformu Kliksa, teknolojiyi ve interneti uygun fiyat seçeneğiyle yanında taşımak isteyen kullanıcılarını EvoTab K7-HD tabletlerle buluşturuyor. Sadece kliksa.com’da satışa sunulan; ince, hafif, taşınabilir 7 inç tablet kategorisinde, sahip olduğu özellikler ve yüksek performansıyla öne çıkan EvoTab K7-HD tabletler, uygun fiyat avantajıyla da dikkat çekiyor. 1 GB DDR3 özelliğiyle oyun ve uygulamaları aynı anda çalıştırabilen tablet, 8 GB dahili hafıza, 1.2 GHz hızında çalışan çift çekirdekli işlemcisi ve Android KitKat 4.4 son sürümü ile kendi fiyat sınıfında öne çıkıyor.
Kullanıcılarına, fotoğraf ve video kaydetme, ön kamera ile görüntülü konuşma, Wi-Fi ve 3G data desteğiyle sınırsız internet keyfi sağlayan ürünün, 32GB harici bellek, dahili mikrofon ve yüksek ses çıkışlı dahili hoparlör ve 4 ile 6 saat arası pil ömrü özellikleri bulunuyor. Ürün, excel, word, power point ve PDF programlarına erişim imkânıyla iş amaçlı kullanım fırsatı da sunuyor.
Ürüne Ait Teknik Özellikler
Üretici: Evotronics
İşlemci: 1.2 GHz, çift çekirdekli işlemci
İşletim sistemi: Android 4.4.2 KitKat
Ekran: 1024 x 600 piksel HD ekran
Depolama: 8 GB yerleşik, MicroSD kart ile 32 GB’a kadar
Kamera: 2.0 megapiksel arka kamera + 0.3 megapiksel (vga) ön kamera
Pil ömrü: 4 ile 6 saat arası
Kablosuz ağ: Wi-Fi 802.11b/g/n
Ağırlık: 335 gr.
Aksesuarlar: OTG kablo, şarj adaptörü, USB Kablo
Alfemo, Güney Amerika kapılarını Panama’dan açtı
Şehirli, yenilikçi ve özgün mobilya tasarımlarının markası Alfemo, yurtdışındaki hızlı büyümesini Panama’da hizmete açtığı mağaza ile sürdürüyor. Panama Colon Free Zone’da açılan konsept Alfemo Mağazası, 2 katlı ve 1310 m2’lik bir alana sahip. Alfemo’nun Panama City’de çok yakında hizmete açacağı 2. mağazasının açılış hazırlıkları ise tüm hızıyla devam ediyor.
Panama’da bir Türk markası olarak hizmet vermenin gururunu yaşayan Alfemo’nun mağaza açılışına Panama Büyükelçisi Kadriye Şanıvar Olgun, Meksika Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Yavuz Değirmencioğlu, Alfemo İhracat Müdürü Serkan Duman ve çok sayıda seçkin davetli katıldı. Alfemo’nun şık, kaliteli ve özgün tasarıma sahip, Avrupa standartlarında üretimini gerçekleştirdiği ürünleri ise Panamalılar tarafından ilgiyle karşılandı.
Konsept mağazacılık anlayışını dünyanın birçok ülkesine taşıyan Alfemo’nun, Güney Amerika’daki planlı ve istikrarlı büyüme stratejisi doğrultusunda Panama’da açtığı mağazası yine Panama, Venezuela, Kolombiya ve Şili’de toplam 8 mağazayı kapsayan 5 yıllık iş planının ilk halkasını oluşturuyor.
Alfemo, geçtiğimiz günlerde Dubai, Londra ve Mısır’ın başkenti Kahire’deki konsept mağazalarının da açılışlarını gerçekleştirmişti.
Evteks dahil 10 yurtiçi fuarına, Bakanlık’tan destek geliyor
Düzenlendiği her yıl dünya çapında yankılar uyandıran EVTEKS İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımı ile 20. kez açıldı.
Bakan Zeybekci, “Türkiye’de yalnızca yurtdışı fuarlarına destek vardı. Artık yurtiçinde de dış satım amaçlı düzenlenen fuarları destekleyeceğiz. Şu an yurtiçinde düzenlenen ve kriterlerimize uyan 10 fuarımız var. Onlardan biri de EVTEKS Fuarımızdır.”
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi: “Almanya’da düzenlenen fuarlara gıpta ile bakardık. Bugün burada aynı ayarda binlerce insanın akın ettiği bir fuar açıyoruz.”
TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık: “Fuarımı 20 yılda 600 metrekareden net 60 bin metrekareye çıkararak, 100 kat büyüttük.”
CNR Holding Fuarcılık Grubu CEO’su Cem Şenel: “ 2000’i aşkın markanın bulunduğu EVTEKS’e ABD, Cezayir, Tunus, Fransa, Gana, Çin Halk Cumhuriyeti gibi ülkelerden çok sayıda alıcı geliyor.”
Dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri, katılımcı firmalarla buluşturan EVTEKS İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı 20. kez gerçekleştiriliyor. CNR EXPO İstanbul’da 21-25 Mayıs 2014 tarihleri arasında düzenlenecek fuar, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem, Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD) Başkanı Yaşar Küçükçalık, CNR Holding Fuarcılık Grubu CEO’su Cem Şenel’in katılımıyla açıldı.
Dünya Türk ev tekstilinin peşinde
EVTEKS Fuarı açılışında konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, kendisinin de sektörden geldiğini hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bizim ilk tanıdığımız ve gıpta ile baktığımız fuar Heimtextil idi. O dönemde Fuar’a katılmayı uzay aracına binmek kadar zor görüyorduk. Fuar’a, ilk olarak 1992 yılında bir Denizlili firma katıldı. Ardından 1994 yılında Fuar’a ben kendi standım ile katıldım. Artık bu fuarlarda en çok Türk firmalarının stantları geziliyor. Bizim ürünlerimiz kopyalanıyor. Bir zamanlar Heimtextil gibi fuarlar hayal etmek mümkün değilken artık 1000’e yakın firmanın katıldığı, 50 ülkeden alım heyetinin geldiği bir fuar düzenliyoruz.”
10 yerli fuara destek
Bugüne kadar yalnızca yurtdışı fuarlara katılımın desteklendiğini belirten Zeybekci, ihracat odaklı düzenlenen aralarında EVTEKS’in de bulunduğu 10 yurtiçi fuarının da destekleneceğini söyledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, fuara artık eşinin sahibi olduğu firmanın da katıldığını hatırlatarak, “Saat 08.00-08.30’ da eşimin patronu olduğu standıma gittim. Patronuma bağlılığımı gösterdim” diye konuştu.
Türk ev tekstili etken bir rol üstlenecek
Sektörün fason üretici olarak, edilgen bir şekilde bugünlere geldiğine değinen Nihat Zeybekçi, yeni dönemde Türkiye’nin etken bir hale geleceğini, hammaddesini ve enerjisini sürdürülebilir hale getireceğini belirtti.
Türkiye’nin son 10 yılda ekonomi ve ihracatta aldığı mesafeyi örneklerle ve rakamlarla anlatan Zeybekci, Türkiye’nin satın alma paritesine göre 15. büyük ekonomi haline geldiğine işaret ederek, şöyle konuştu; “İlk olarak 1980-81 yıllarında dönemin Ekonomi Bakanı Turgut Özal ihracatla kalkınma modelini gündeme getirdi. O dönemlerde dış ticaret hacmi 4.5 milyar dolarken, bugün dış ticaret hacmimiz 100 misli artarak, 470 milyar dolara ulaştı.” Zeybekci, 2023 yılında 20 milyar dolar ihracat gerçekleştirmeyi hedefleyen sektöre EVTEKS gibi fuarların desteğinin büyük olacağını söyleyerek, “Fuarımızı daha da büyütmeliyiz 150-200 bin metrekarelere ulaştırmalıyız” dedi.
Fuar’a girişte izdiham oldu
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de binlerce insanın fuara akın ettiğini belirterek, bir zamanlar Almanya’da gıpta edilen fuarların artık Türkiye’de düzenlendiğini söyledi. Büyükekşi, 2014 yılının ilk 4 ayında 3 milyar dolar ile yüzde 10 artış gösteren sektörün ve Türkiye’nin önüne koyduğu ihracat hedefine ulaşmasının katma değeri yüksek inovatif ürünler üretmesinden geçtiğini söyledi.
Fuar kent ekonomisine katkı yapıyor
Sektörün Türkiye’de ciddi bir istihdamın temsilcisi olduğuna dikkat çeken TETSİAD Başkanı Yaşar Küçükçalık, EVTEKS Fuarı’nın 20 yılda 100 kat büyüdüğünü söyledi.
CNR Holding Fuarcılık Grubu CEO’su Cem Şenel ise, EVTEKS Fuarı’nın İstanbul ekonomisine büyük katkı sağladığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “ EVTEKS, ev tekstili ihracatımıza 1,5 milyar dolar katkı sağlayarak İstanbul ekonomisine de güç katıyor. Evteks’i yurt dışından ziyaret eden turistler 3 kat daha fazla harcama yapıyor.”
EVTEKS’in brüt 160 bin metrekare alanda düzenlendiğini belirten Şenel, 50 ülkeden alım heyetinin fuarı ziyaret edeceğini söyledi. Şenel, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB) organizasyonunda fuara gelen ülkeler arasında ABD, Tunus Fransa, İngiltere, Kanada, İran ve Çin’in de yer aldığını belirtti.
Tekstil sektöründeki son gelişmelerin sergilendiği, trend ve modaya yön veren ürünlerin ziyaretçilerin beğenisine sunulduğu EVTEKS İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı, Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD) ve CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık tarafından organize ediliyor.
Airbus Defence and Space Roketsan işbirliği
Airbus Defence and Space ile Roketsan bugün, askeri havacılık alanlarını içeren gelecekte yapılacak işbirlikleri için mutabakat muhtırası imzaladı.
Uluslararası Berlin Havacılık Fuarı’nda imzalanan anlaşmaya göre iki şirket öncelikli olarak olası işbirliği alanlarını netleştirmek için teknik ve ticari bilgi alış verişinde bulunacak.
Muharebe hava sistemleri, silah entegrasyonu ve Türkiye’nin özgün savaş uçağı da dahil olmak üzere geleceğin muharebe sistemleri olası işbirliği alanları olarak görülüyor, ancak işbirliği alanları bunlarla sınırlı kalmayacak.
Mutabakat Muhtırası, Airbus Defence and Space, Askeri Uçaklar Başkanı Domingo Urena-Raso ve Roketsan Başkanı ve CEO’su Selçuk Yaşar tarafından imzalandı.
Domingo Urena-Raso: “Roketsan’ın havacılık sektöründeki başarılarını takdirle karşılıyoruz ve Türk sanayi ile var olan mükemmel ilişkimizi daha da geliştirecek olan işbirliği için de sabırsızlanıyoruz” dedi.
Selçuk Yaşar: “Silah sistemlerimizi Airbus Defence Space’in var olan ve gelecekte olabilecek platformlarına entegre edebilmek gibi işbirliğimizin getireceği fırsatları dört gözle bekliyoruz. İki şirket arasındaki bu girişimin ileride daha da büyük bir işbirliğine dönüşmesini umuyoruz” dedi.
Trend Micro HouseCall ile “Facebook hesabım ele geçirildi” problemine son!
Sosyal medya devi Facebook, kullanıcılarına çok daha güvenli bir sosyal medya tecrübesi sunmak için siber güvenlikte dünya lideri Trend Micro’yla işbirliği yapıyor. Facebook kullanıcılarının hesapları artık Trend Micro HouseCall ile korunacak.
Dünyanın bir numaralı veri güvenliği şirketi Trend Micro tarafından yapılan açıklamada Facebook ile olan iş ortaklıklarını genişlettikleri belirtildi. Facebook kullanıcılarının hesaplarının güvenliği, Trend Micro’nun telifsiz güvenlik çözümü Trend Micro HouseCall ile sağlanacak. Trend Micro HouseCall ile Facebook’un 1 milyar kullanıcısı, zararlı yazılımlara karşı etkin bir koruma altında olacak.
Trend Micro ile Facebook’un yaptığı işbirliği ile site üzerinde her gün gerçekleşen trilyonlarca aktivitenin arasından spam olarak nitelenen istenmeyen paylaşımlar ve mesajların engellenmesi hedefleniyor. Facebook’un mevcut güvenlik sistemlerini destekleyecek olan Trend Micro HouseCall uygulaması, zararlı paylaşım ve mesajlara karşı kullanıcıları uyararak kişisel bilgilerinin gizliliğini koruyacak.
Trend Micro Akdeniz Ülkeleri Pazarlama Müdürü Pınar Uylum Terzioğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “ Dünyanın en büyük sosyal ağı ve dünyanın bir numaralı siber güvenlik şirketinin gerçekleştirdiği bu iş birliği Facebook kullanıcılarına kişisel verilerinin güvenliği açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Kullanıcılar artık Facebook üzerinden gelen zararlı içerikler ve hesap bilgilerinin ele geçirilmesi gibi sorunlara karşı çok daha güçlü bir korumaya sahip olacak.” şeklinde konuştu.
Bu uygulamadan önce bilgisayarlarına zararlı yazılım bulaşmış olan kullanıcılar Facebook tarafından uyarılacak. Bu kullanıcılar Trend Micro HouseCall uygulamasını ücretsiz indirerek bilgisayarlarını zararlı yazılımlardan temizleyebilecekler. Facebook kullanıcıları Trend Micro HouseCall sayesinde istekleri dışında paylaştıkları iletiler ve hesaplarının ele geçirilmesi gibi sorunlardan kurtulabilecekler.
Kipa’dan zevkinize özel Ev Dekor bölümü
Kipa mağazalarının yepyeni ve modern “Ev Dekor” bölümlerinde müşteriler, hem keyifli bir ortamda alışveriş yapabiliyor hem de aradıkları ürünlere uygun fiyata ulaşabiliyor.
Müşterilerinin değişen beklentilerini ve alışveriş alışkanlarını yakından takip eden Kipa,züccaciye ve ev tekstili departmanlarını baştan aşağı yeniliyor. Kipa mağazalarında “Ev Dekor bölümlerinde yepyeni ve modern bir dekorasyon konsepti yaratılıyor.
Yenilenen atmosferi ve artan ürün çeşidiyle farklı bütçelere sahip kişileri de ulaşmayı hedefleyen Ev Dekor departmanlarında Kipa müşterileri, hem keyifli bir ortamda alışveriş yapabiliyor hem de aradıkları ürünlere uygun fiyata ulaşabiliyor.
Özellikle “aile” ve “kadın müşterilerin tercihi” ön planda tutularak hazırlanan Ev Dekor bölümleri, züccaciye, ev tekstili, aydınlatma ve dekoratif objeler günün trendlerine göre seçilerek yaratıldı. Yenilenen bölümde, kalitesi ve gördüğü yoğun ilgi sebebiyle F&F markalı nevresim ve havlu takımlarında daha fazla modele yer veriliyor. Ayrıca, Ev Dekor bölümünde, tüm ürünlerde canlı, renkli ve modern seçenekler ile 500’e yakın seçenek sunuluyor.
Ev dekor bölümleri için özel olarak eğitim alan yeni satış elemanları müşterilerle yakından ilgilenirken, aradıklarını daha kolay bulabilecekleri özel teşhir alanlarında, birbirinden farklı ürünlerle müşterilerin kendi evleri için çözüm önerileri sunuluyor.
Şubat ayında, Çiğli Kipa’da açılan ilk “Ev Dekor” bölümü, önümüzdeki günlerde diğer Kipa mağazalarında da müşterilerle buluşacak.
Artım Bilişim, termal yazıcı üreticilerinden Zebra’nın Türkiye’deki distribütörü oldu
Bilişim Teknolojileri alanında sunduğu katma değerli servislerle Türkiye’nin lider distribütörü haline gelen Artım Bilişim, Zebra Teknoloji ile distribütörlük anlaşması imzaladı.
2003 yılında kurulan ve Bilişim Teknolojileri Altyapı Çözümleri distribütörü olarak 2011 yılından bu yana Index Grup çatısı altında faaliyetlerine devam eden Artım Bilişim, Zebra Teknoloji ile imzaladığı distribütörlük anlaşması gereğince Zebra Teknoloji Türkiye yetkili distribütörü olacak. Aynı zamanda Index Grup bünyesindeki tüm BT kanallarına Zebra Teknoloji’nin donanım ürünlerini ve bu ürünlere ait sarf malzemeleri ve yedek parçaları dağıtacak.
OT/VT sektöründe dünyada ve Türkiye’de lider konumda olan Zebra Teknoloji, sunduğu çözümler ile iş süreçlerinde kalite ve verimliliği artırmak amacıyla Fortune 500 şirketlerinin yüzde 90’ı tarafından tercih edilmektedir.
Artım Bilişim Genel Müdürü Suat Sümer, yeni işbirliğiyle ilgili olarak, “1 milyar dolarlık cirosuyla dünyanın öncü termal yazıcı üreticilerinden biri olan Zebra Teknoloji ile yaptığımız distribütörlük anlaşması, hizmet ağımızdaki tedarik zincirine büyük bir zenginlik ve değer katacak. Yeni iş ortağımız Zebra, Artım Bilişim’in başarısı kanıtlanmış tecrübesi ve pazardaki güçlü konumundan faydalanırken, bizler de Zebra’nın Türkiye’deki faaliyetlerini büyütmek için elimizden geleni yapacağız. Son kullanıcılar için daha iyi seçenekler sunmak ve parça teminini daha ileri seviyeye taşımak için de tüm sorumluluğu üzerimize alıyor ve iş ortaklarımızın müşterilerine en hızlı ve en iyi şekilde ulaşmasını sağlıyoruz” dedi.
Cipso’dan bambaşka bir lezzet: Cipso Dalgalı
Cips severlerin vazgeçilmez markalarından Cipso’nun 2014 yılına damgasını vuracak Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahip tahıllı cipsi çıktı! Ürünün Ali Taran Creative Workshop tarafından hazırlanan reklam filmi de yayına girdi. Cipso Dalgalı tahıllı cipsiyle cips severleri eğlenceye çağırıyor.
Doğuş Yiyecek ve İçecek’in iddialı bir hamleyle giriş yaptığı cips sektörünün önemli markalarından Cipso’nun yepyeni ürünü tahıllı cipsin reklam filmi yayına girdi. Ali Taran Creative Workshop imzasıyla yayınlanmaya başlanan reklam filmi, cips severleri Türkiye’nin ilk tahıllı cipsiyle ‘dalgaya’ davet ediyor.
Cips severlerin vazgeçilmezi olacak Cipso Dalgalı’nın, ‘Domates ve Fesleğen’ çeşnili ile ‘Peynir ve Soğan’ çeşnili olmak üzere iki çeşidi bulunuyor. Cipso Dalgalı tahıllı bir cips olmasının yanında %35 daha az yağ oranına sahip.
Türkiye’de lezzet anlamında bir ilk olan Cipso Dalgalı’nın reklam filmi, uçsuz bucaksız başak tarlası görüntüsüyle başlıyor. Filmde genç bir kadın, başak tarlasının doğal, sessiz ve sakin ortamında huzurla dolaşıyor. Aniden başlayan yüksek sesli ve tempolu müzikle birlikte gençler dans ederek tarlada ortaya çıkıyor… Tahıllı cipsten yiyerek neşelenen gençler, Cipso Dalgalı ürünün şekline uygun şekilde, eğlenceli ‘armwave’ dansını yapmaya başlıyorlar. Önce oldukça şaşıran kadın, tahıllı Cipso Dalgalı’yı tattıktan sonra gençlerle dalga dansına ayak uydurmaya çalışıyor.
21 Mayıs tarihinden bu yana televizyonlarda yayınlanan reklam filmi, sosyal medyada da yaygın olarak izleniyor.
Reklam Kampanyası Künyesi
- Kampanya Adı: DALGALI
- Marka: CİPSO
- Reklamveren: Harika Karakan Batallı, Birben Aytemir, Özge Yazıcılar
- Reklam Ajansı: ATCW
- Prodüksiyon Şirketi: ATLANTİK
- Yönetmen: Umut Aral
- Medya Planlama: SPEED Medya
- Kullanılan Mecralar: TV
Bu Yaz, ECCO çanta ve aksesuarlarla daha renkli geçecek
Dünyanın Ayakkabı ve deri alanında lider firmalarından biri olan Danimarkalı ECCO, rengarenk çantaları ve aksesuarlarıyla yaza damgasını vuruyor.
İlk mağazalarını Marmara Forum ve Forum İstanbul’da açarak Türkiye’ye merhaba diye Danimarkalı ECCO, ayakkabılarıyla olduğu kadar çanta ve aksesuarlarıyla da yazın en dikkat çeken markalarından biri olarak öne çıkıyor.
1963 yılından beri yüksek kaliteli, fonksiyonel, rahat, şık ayakkabılar üreten ECCO dünyanın en büyük ikinci ayakkabı üreticisi olduğu gibi aynı zamanda dünyada en çok satan deri çanta ve aksesuarların da üreticisi durumunda.
ECCO özgün tasarımlardan oluşan ayakkabı koleksiyonunu tamamlayıcı çanta ve aksesuar çeşitleri ile yaz stilini belirliyor. Siyah ve beyazın klasik hakimiyeti sürerken, mercan, sarı, yeşilin fosforik tonlarında üretilmiş, orijinal tasarımlı aynı zamanda fonksiyonel çantalar, modaseverlerin şıklığını tamamlıyor.
ECCO, tabakhane, fabrika ve mağazalarıyla her aşamasını kendisi kuran ve yöneten dünyadaki az sayıdaki büyük üreticilerden birisi olması markaya deri alanındaki uzmanlığını vitrinlere yansıtma olanağı sağlıyor.
ECCO, bir aile şirketi ve halen Kasprzak Toosbuy ailesinin yönetiminde faaliyetlerini sürdürüyor. Yılda dünya çapında 20 milyon çiftten fazla ayakkabı satan ECCO’nun dünyanın sayılı deri tasarımcılarının elinden çıkmış çanta ve aksesuarlarının kalitesine, gördüğünüz ve dokunduğunuz anda tanık olacaksınız. Yüksek kaliteli beş büyük deri üreticisinden biri olan ECCO, dünyada her gün 734 çanta ve 273 kemer ve 12 bin 500 ayakkabı bakım ürünü satışı gerçekleştiriyor.
Büyük Veri Kavramı Intellica İle EVAM – Complex Event Processing Solutions Day 2014 Etkinliğinde Masaya Yatırıldı
İş Zekası alanında Türkiye’nin önde gelen yazılım şirketlerinden Intellica, 21 Mayıs’ta düzenlediği “EVAM – Complex Event Processing Solutions Day 2014” etkinliği’nde sektör devleri ile Büyük Veri Teknolojileri’ndeki yeni trendleri değerlendirdi. Bilgi Üniversitesi Next Academy Başkanı Levent Erden’ in konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte, Büyük Veri Kavramı´nın şirketlerin karar alma aşamalarındaki önemi ve bu alandaki yenilikleri tartışıldı.
İş Zekâsı, Büyük Veri ve Müşteri İlişkileri Yönetimi konusunda entegre çözümler sunan Intellica, 21 Mayıs’ta düzenlediği Complex Event Processing Solutions Day 2014 Etkinliğinde iş ortaklarıyla bir araya geldi. Katılımcılar, İş dünyasında çığır açan Büyük Veri teknolojilerinin, şirketlerin karar alma ve pazarlama faaliyetlerindeki etkileri hakkında bilgi alma fırsatı yakaladılar.
Intellica Genel Müdürü Okan Karaduman’ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantı, Bilgi Üniversitesi Next Academy Başkanı Levent Erden’in merakla beklenen “Dönüşüm” adlı sunumu ile devam etti. Intellica Çözüm Mimarı Ozan Özen ise, “Büyük Veri ve EVAM” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Intellica’nın EVAM çözümü de başarı hikayeleri ile birlikte tanıtıldı. Etkinlik, Hürriyet Satış ve Stratejik Planlama Direktörü- İcra Kurulu Üyesi Özlem Kutluay ve Vakıfbank Yazılım Geliştirme Müdürü Deniz Yılmaz’ın EVAM çözümü ile ilgili paylaştıkları deneyimlerin ardından, Softtech Genel Müdür Yardımcısı Şerafettin Özer ve Peppers & Rogers Group Yöneticisi Murat Gün’ün sunumları ile son buldu.
Intellica Genel Müdür’ü Okan Karaduman konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Şirket ile ilgili bir karar vermek için yöneticiler, ellerinde bulunan verileri yorumlayıp gerçek rakamları inceliyor. Özellikle sosyal medyanın da günden güne aktifleşmesi nedeniyle kurumların veri miktarında önemli ölçüde bir artış meydana geliyor. Geleneksel yöntemler ise artık günümüzde bu verileri işleme ihtiyacını karşılayamıyor. Büyük Veri teknolojileri, firmaların müşterileri ile olan iletişiminde çok kritik bir konumda. Bu teknolojiler, Müşteri davranışlarının anlık olarak takip ve analiz edilebilmesi, doğru müşteriye doğru anda ulaşılmasına imkan tanıyor ve bu da firmaların pazarlama kampanyalarındaki başarılarını %100’e varan bir oranda artırıyor. Büyük Veri teknolojilerinin en yeni trendlerini ve iş dünyasına olan yansımalarını sunduğumuz böylesine büyük bir etkinlikte çok değerli iş ortaklarımızla buluşmuş olmaktan onur duyuyoruz” dedi.
XI. Teknoloji Ödülleri Sahiplerini Buldu
TÜBİTAK, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve TÜSİAD işbirliğiyle Türkiye’nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasını sağlamak, yenilikçi ürünleri teşvik etmek amacıyla yapılan yarışmaya, 198 proje başvurdu. Bu sene yarışma tarihindeki en yüksek sayıya ulaşılarak, değerlendirmeye alınan 150 başvurudan 29’u finale kaldı.
Ödüller, 21 Mayıs 2014 tarihinde TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altınbaşak, TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın katılımıyla düzenlenen törende sahiplerini buldu.
Teknoloji Ödülleri kapsamında finale kalan 29 proje arasından ödül alanlar şu şekilde;
Teknoloji Büyük Ödülü – Aselsan Elektronik San. A.Ş. / Avcı Kaska Entegre Kumanda Sistemi
Büyük Ölçekli Firma Ürün Kategorisi Ödülü – Durmazlar Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. / Raylı Toplu Taşıma Sistemi Tasarımı ve İmalatı
Büyük Ölçekli Firma Süreç Kategorisi Ödülü – Greenway Güneş Sistemleri Enerji Üretim Sanayi Tic. A.Ş. / Kule Tipi Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi Sistemi
Orta Ölçekli Firma Ürün Kategorisi Ödülü – Arkel Elektrik Tic. LTD. ŞTİ/ ARCODE Bütünleşik Asansör Kontrol Sistemi
Küçük Ölçekli Firma Ürün Kategorisi Ödülü – Elmed Elektronik ve Medikal Sanayi ve Ticaret A.Ş. / Fleksible Üreteroskopi İle Böbrek Taşı Kırma Robotu
Mikro Ölçekli Firma Ürün Kategorisi Ödülü – Novitas Yapı Tekn. Müh. ARGE Bilişim Yazılım Taah. ve Tic. Ltd. Şti. / Jeodezik Afet Evi Tasarımı ( Jeodezik Kubbe ve Serbest Formlu Yapı Sistemleri)
Mikro Ölçekli Firma Süreç Kategorisi Ödülü – Akış Isı ve Yanma Teknolojileri Tic. / Endüstriyel Seri Üretimlerde Uygulanan Nitrürleme Sürecinin İyileştirilmesi
Teknoloji Ödülleri Hakkında:
1997’de program tasarımı yapılan Teknoloji Ödülleri 1998 yılından beri düzenleniyor. Türkiye’nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasını sağlamak, yenilikçi ürünleri teşvik etmek amacıyla yapılan yarışma TTGV, TÜBİTAK, TUSİAD işbirliğinde gerçekleştiriliyor. 1997 yılından bu yana10 kez düzenlenen Teknoloji Ödülleri’ne 674 proje ön başvuruda bulundu ve 452’si son başvuru kapsamında hakem değerlendirmesine alındı. Bu sene 11. Düzenlenen Teknoloji Ödülleri ve Kongresi 21 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleştirilecek.
DenizBank’tan yine bir ilk…
Android tabletlere özel uygulama: MobilDeniz
DenizBank’ın mobil bankacılık uygulaması MobilDeniz, Android tabletlere özel kullanıcı deneyimini benimseyen bir tasarıma sahip ilk ve tek mobil bankacılık uygulaması olarak Google play’de yerini aldı. DenizBank Dijital Kuşak Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Çelik, “MobilDeniz Android tablet platformuna özel, farklı bir kullanıcı deneyimi göz önünde bulundurularak tasarlanmış olup, diğer platformlardan ayrıştırılarak, özel ara yüzü ile rekabetteki benzerlerinden farklılaşmaktadır” dedi.
Yenilikçi ürün ve hizmetleri ile dikkat çeken DenizBank’ın mobil bankacılık uygulaması MobilDeniz, Türkiye’de bir ilke imza atarak sektörde benzeri olmayan özellikleri Android kullanıcılarıyla buluşturuyor.
Android tablet sürümüne özel tasarlanan işlem menüleri
Android’in en son tasarımı ile mobil bankacılığın buluşmasının bir ürünü olan MobilDeniz’de bankacılık işlemleri kolaylıkla ve hızlıca yapılabiliyor. MobilDeniz’in tablet sürümüne özel olarak tasarlanan işlem menüleri ile varlık ve borç görüntüleme, hesap hareketleri sorgulama, para transferleri, kredi, kredi kartı ve yatırım işlemleri kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor. Uygulama üzerinden tek dokunuşla kredi kartı ve kredi başvurusunda bulunmak mümkün. Aynı zamanda DenizBank müşterisi olmadan da uygulama üzerinden tüm DenizBank şube ve ATM’leri görüntülenebiliyor ve piyasa bilgilerine hızlıca ulaşılabiliyor. Uygulamanın açılışında, kullanıcıların işlemlerini en pratik şekilde gerçekleştirebilmesi için ekran üzerinde beliren ipuçları da kullanıcı deneyimini iyileştirmek için tasarlandı. Gelişen trendlere göre sürekli yenilenmeye devam edecek olan MobilDeniz, kullanıcılarına Android tabletleri üzerinden eşsiz bir mobil bankacılık deneyimi yaşatmanın yanı sıra, tüm bankacılık işlemlerinin tablet üzerinden yapılabilmesini sağlayan bir platform olmayı da hedefliyor.
Dijital bankacılık kanalları içinde Mobil bankacılığın payı hızla artıyor
Konuyla ilgili açıklama yapan DenizBank Dijital Kuşak Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Çelik, “Mobil internetteki yükselen trend, bankacılık işlemlerinde Mobil Bankacılığın tercih edilmesinde önemli rol oynuyor. 2013’ün son çeyreğinde ülkemizde aktif Mobil Bankacılık kullanıcı adedi 3,2 milyona ulaşırken, mobil üzerinden gerçekleştirilen finansal işlemlerin ise yine aynı dönemde % 190 oranında arttığı gözlemleniyor. Aynı zamanda dünyada ve Türkiye’de tablet kullanımının giderek yaygınlaştığını ve bu alana yapılan yatırımların arttığını gözlemliyoruz. Android işletim sistemi kullanan tabletlerin ise bu pazarda payının arttığı görülüyor. Android tablet platformuna özel geliştirdiğimiz uygulamamız farklı bir kullanıcı deneyimi göz önünde bulundurularak tasarlanmış olup, diğer platformlardan ayrıştırılarak, özel ara yüzü ile rekabetteki benzerlerinden farklılaşmaktadır. Bu anlamda Mobil Deniz’in tablet kullanıcısı müşterilerimize gerek tasarımı ve kullanıcı deneyimi, gerekse işlem çeşitliliği ile çok daha konforlu bir mobil bankacılık deneyimi yaşatacağına inanıyoruz.” diye konuştu.
EMC XtremIO Flash için 1 milyon dolarlık garanti
Dünyanın lider teknoloji şirketlerinden EMC,XtremIOTM tamamı flash dizilimleri kullanan müşterilerine yönelik olarak 1 Milyon Dolarlık garanti sunduğunu açıkladı. Buna göre XtremIO sistemlerinin satır içi veri hizmetlerinin kapandığını, yavaşlayarak performansının azaldığını ya da varsayılan konumunun “sistem çöp toplama” durumuna geçtiğini ispatlayan ilk müşterisine bir milyon dolar verecek.
Konuyla ilgili açıklama yapan EMC Bilgi Altyapıları CEO’su David Goulden, “Satır içi veri hizmetleri veri depolama diziliminin beklemede, meşgul ya da dolu olması farketmeksizin sürekli yüksek performans sunabilmesi için kritik önem taşır. Satır içi veri hizmetleri tüm flash dizilimleri için ‘olmazsa olmaz’ bir mimari özelliktir. EMC olarak, sektörde sürekli olarak satır içi olma konusunda verdiği sözü tutabilecek tek flash çözümleri sağlayıcısı olduğumuza inandığımız için bu garantiyi sunuyoruz. EMC’nin XtremIO tamamı flash dizilimleri benzersiz bir mimariye sahip ve bu garanti ile rakip çözümlerin kusurlarını ve eksikliklerini de ortaya çıkarmış oluyoruz. Sözümüzün arkasında durmak, iddialılığımızı vurgulamak ve XtremIO ve rakipleri arasındaki fark konusunda sektörü bilgilendirmek için bir milyon doları gerekirse riske atmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
Avrupalı plastik kuruluşları çevre için toplandı
2020 yılında plastik çöp olmayacak
· Avrupalı plastik üreticilerinin çatı kuruluşu olan PlasticsEurope, Akdeniz Danışma Kurulu toplantısında çevre temizliği konusunu masaya yatırdı ve sanayicilerin bu konudaki eylem ve hedeflerini paylaştı.
· 2012 yılında plastik atıklarının yüzde 36’sını enerji geri kazanımında, yüzde 26’sını geri dönüşümde kullanan, yüzde 38’ini ise toprağa gömen Avrupa’nın hedefi büyük! Buna göre, 2020 yılında toprağa gömülen plastik atık kalmayacak! Böylece her yıl 9,6 milyon ton plastik atık yani 9 milyar Euro’luk değer kazanılacak.
· Almanya’yı örnek alan PlasticsEurope’a göre hedef ‘zorlayıcı’ görünse de ‘ulaşılabilir’. Çünkü Almanya 5 yıl gibi kısa bir sürede toprağa gömülen plastik oranını yüzde 1’in altına indirebilmiş.
Plastik üreticilerinin Avrupa’daki çatı kuruluşu olan PlasticsEurope’un Akdeniz Danışma Kurulu Toplantısı, Atina’da gerçekleştirildi. Yunanistan Plastik Sanayicileri Derneği’nin ev sahipliğinde yapılan toplantıda PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği’ni Proje Uzmanı Günay Erdoğan temsil etti.
“Plastik atıklar ve çevre” konusunun öncelikli gündem maddesi olduğu toplantıda, Avrupa’nın plastik atıklarla ilgili hedefleri PlasticsEurope yetkilisi L. Knox-Peeble tarafından paylaşıldı. L. Knox-Peeble, 2012 yılında Avrupa’daki plastik atıkların yüzde 36’sının enerji geri kazanımında, yüzde 26’sının geri dönüşümde kullanıldığını aktarırken atıkların yüzde 38’inin de toprağa gömüldüğünü belirtti. Peeble tarafından verilen bilgiye göre, 2020 yılı itibariyle toprağa gömülecek plastik atık miktarlarının sıfırlanmasına yönelik Avrupa Birliği (AB) mevzuat değişikliği yılsonuna kadar tamamlanacak. Böylece 2020 hedefi doğrultusunda, her yıl 9,6 milyon ton plastik atığın, yani 9 milyar Euro’luk değerin toprağa gömülmesinin önüne geçilecek. PlasticsEurope, toprağa gömülmeyen plastik atıkların yüzde 40’ının geri dönüşümde, sürdürülebilir şekilde geri dönüşümü sağlanamayan yüzde 60’ının ise enerji geri kazanımında kullanılacağını öngörüyor.
Zorlayıcı hedefin referansı Almanya
Paylaşılan bilgilere göre, günümüzde yedi AB ülkesi ile beraber Norveç ve İsviçre, tüketici sonrası plastik atıkların yüzde 10’unu; diğer 11 üye devlet ise hala plastik atıklarının yüzde 60’ını toprağa gömüyor. Yetkililer, 9,6 milyon ton plastik atığın her yıl toprağa gömüldüğü bilgisi göz önüne alındığında 2020 hedefini ‘zorlayıcı’ olduğunu kabul etmekle birlikte imkansız olmadığını düşünüyor ve referans olarak Almanya’yı gösteriyor. 5 yıl gibi kısa bir sürede bu oranı yüzde 1’in altına indirmeyi başaran Almanya, hedefin ulaşılabilir olduğunu kanıtlıyor.
Temiz deniz için AB direktifi güncellenmeli
Akdeniz Danışma Kurulu toplantısının katılımcılarından Hırvat Ekonomi Odası Temsilcisi G. Pehnec Pavlovic ise, konuşmasında denizlerdeki çöplere, atıklara dikkat çekti. Denizlerdeki çöplerin yüzde 80’inin karalardan denizlere ulaştığı, yüzde 20’sinin ise gemiler tarafından illegal olarak denizlere bırakıldığı bilgisini paylaşan Pavlovic, ilgili AB direktifinin, geri dönüştürülebilir ve yüksek kalorili plastik atıkların toprağa gömülmesinin önüne geçilmesini sağlayacak şekilde güncellenmesinin deniz kirliliği sorununun çözümüne yönelik en önemli adımlardan biri olacağına dikkat çekti.
Toplantıya katılan Waste Free Oceans (WFO) Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Başkanı Yavuz Eroğlu ise toplantıda “Türkiye sahillerindeki deniz çöplerinin yüzde 53’ü Türkiye’ye ait değildir. Diğer ülkelerden Türkiye’ye gelmektedirler. Özellikle Suriye’deki savaşın da etkisiyle yüklü miktarda deniz çöpü sahillerimize ulaşmaktadır” dedi ve sınır tanımayan deniz kirliliğine karşı küresel hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Rakamlarla deniz kirliliği!
· – Denizlere en çok sigara ve filtreleri, yiyecek ambalajları, plastik içecek şişeleri, plastik poşetler, kapaklar, tabak/çanak/çatal/kaşık/bıçak, pipetler, cam içecek şişeleri, teneke içecek kutuları ve kağıt poşetler atılıyor. 2012 yılında Uluslararası Kıyı Temizleme Fuarı’nda yapılan bu sıralama çok daha zararlı olabilecek ve gün geçtikçe sağlık açısından daha da endişe verici bir hal alan balıkçılık ağları gibi 5-0,01 mm boyutlarındaki mikro-plastikleri içermemektedir.
· – Deniz çöplerinin yüzde 80’inin kara, yüzde 20’sinin deniz kaynaklı olduğu düşünülmektedir.
· – Her yıl 6,4 milyon ton çöp, gemiler tarafından denizlere bırakılmaktadır.
· – Her yıl kentlerde yaşayan insanlar tarafından 1,3 milyon ton belediyesel katı atık üretilmektedir. Bu rakam 2025 yılında iki katına çıkacaktır.
· – Tüm deniz atıklarının yüzde 70’inin sudan daha ağır olduğu tahmin edilmektedir. Dolayısıyla atıkların yüzde 70’i deniz dibine çökmekte; yüzde 15’i sahillere vurmakta; yüzde 15’i ise açık denizlere ulaşmaktadır.
– Okyanuslarda milkare başına 46.000 parça yüzen plastik atık düşmektedir. Yani okyanusların her 55 m2’sinde bir, yüzen bir plastik atığa rastlamak mümkündür.
Bir İnovasyon Ödülü de İngiltere’den!
Türkiye’nin lider bilişim şirketi Etiya, Global Telecoms Business dergisinin bu yıl altıncısını düzenlediği The Global Telecoms Business Innovation Event’ten ödülle döndü. TTNET’in SEP projesinde kullanılan Telaura yazılımı ile, “Tüketici İnovasyonu” kategorisinde, ödüle layık görüldü.
Londra’da gerçekleştirilen ödül törenine dünya çapında sektöre öncülük eden 360 lider katıldı. Törende ödülü Etiya adına Çözüm ve Proje Yönetimi Bölümü Yöneticisi Nuray Özdemir aldı. GTB dergisi, İnovasyon Ödülleri’ni her yıl telekom operatörleri ile tedarikçi firmaların bir arada çalıştığı en yenilikçi projelere veriyor.
TTNET ve Etiya, SEP (Service Excellence Program) projesini başarıyla ve yenilikçi şekilde bir araya getirmeleri nedeniyle ödüle hak kazandı. SEP, Müşteri Takip Sistemi, Faturalama, Veri Ambarı/İş Zekası, Entegrasyon ve Veri Aktarımı olmak üzere 5 ayrı sistemden oluşuyor. SEP; CRM, İş Zekası ve Faturalama konularında yaşanabilecek olası sorunların önüne geçmek, müşteriye sunulan hizmet hızını ve kalitesini en yüksek seviyeye taşımak için oluşturulmuş bir yol haritası. SEP sayesinde müşteri; sistem kullanıcısı, son kullanıcı, bayi ve tedarikçi, güçlü bir etkileşim zinciri içinde yer alıyor. Bu gelişim, müşteri memnuniyeti açısından kayda değer bir fayda yaratıyor.
Unilever’den iş dünyasına çağrı:
İklim değişikliğine karşı yürütülen mücadeleye katılın!
Dünyanın önde gelen hızlı tüketim şirketlerinden Unilever, global olarak iş dünyasına bir çağrıda bulundu. İklim değişikliğine bağlı maliyet artışlarından etkilenen, başta gıda sektöründe olmak üzere tüm şirketlere, bu sorunla mücadelede taahhütlerini artırmalarını istedi. Unilever Global Sürdürülebilirlik Stratejisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Miguel Veiga-Pestana, “Yalnızca gıda ve içecek sektörü değil, aynı zamanda turizm, sigorta ve nakliye gibi iklim değişikliğinden etkilenen tüm şirketler, bu konuyu ayakta kalmanın bir yolu olarak kabul eder, üzerine eğilir ve çözüm için sarf ettikleri çabayı artırırlarsa hep birlikte önemli bir etki yaratabiliriz” dedi.
Unilever’in 1990’lı yıllardan bu yana iklim değişikliğine karşı sektör tarafından verilen mücadelede hep ön saflarda yer aldığını vurgulayan Miguel Veiga-Pestana, “Tarımdan kaynaklanan karbon salımı sorununun ve orman tahribatının üzerine eğilmek için, Unilever Sürdürülebilir Tarım Programı’nı başlatan ilk şirketiz. Kasım 2010’da da tedarik konusunda ilerleme sağlamak amacıyla zaman bazlı hedeflerin yer aldığı, her yıl raporlanan kapsamlı bir planı faaliyete geçirdik. Planın 3. yılında, sürdürülebilir tedarik ve enerji kullanımından kaynaklanan CO2 salımını 2008’e göre yüzde 32 oranında azaltarak, kendi belirlediğimiz hedefin önünde bir performans ortaya koyduk” diye konuştu. Veiga-Pestana, Unilever’in aynı zamanda tüm değer zinciri boyunca çevresel ayak izini azaltmanın yollarını aradığını, gıda sektöründe ve özel sektörün tamamında bir katalizör rolü oynadığını da kaydetti.
Unilever CEO’su Paul Polman’ın Mayıs ayı başında düzenlenen Abu Dabi Kalkınma toplantısında bir konuşma yaparak, iklim değişikliğine karşı mücadele kapsamında alınan aksiyonları artırmak amacıyla güç birliği çağrısında bulunduğunu hatırlatan Veiga-Pestana, “Paul Polman, politikacıları uluslararası iklim değişikliği müzakerelerinde ‘açık, kendinden emin ve cesur’ bir şekilde liderlik etmeye teşvik etti” dedi.
Unilever Global, Sürdürülebilirlik Stratejisi Başkan Yardımcısı Miguel Veiga-Pestana, Unilever’in sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarını şöyle sıraladı:
· 2020 yılına kadar tarımsal hammaddelerimizin %100’ünü sürdürülebilir şekilde tedarik edeceğiz.
· Ticari soğutma işlemlerinde açığa çıkan yüksek düzeyde zararlı HFC (hidroflorokarbon) gazlarını bertaraf etmek için Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Greenpeace ile birlikte çalışıyoruz.
· Avrupa ve Kuzey Amerika’daki tesislerimiz için kullandığımız elektrik enerjisi %100 yenilenebilir.
· Yılda 3 trilyon dolarlık ciro yapan bir sektör grubundan oluşan Global Tüketim Malları Forumu’nun (CGF) Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyoruz ve şu anda orman tahribatı ile ilgili spesifik programlarımız sürüyor.
· 400 CGF şirketi ve ABD, İngiltere Birleşik Krallığı, Norveç, Hollanda, Endonezya ve Liberya hükümetleriyle çok sayıda uluslararası STK’nın katıldığı bir özel sektör–kamu ortaklığı olan Tropikal Ormanlar Birliği’nin (TFA) oluşumuyla sonuçlanan süreci de Unilever başlatmıştır. TFA’nın temel hedefi, orman tahribatını tüketim malları şirketlerinin tedarik zincirlerinden çıkarmaktır.
Evlenmeye hazırlanan çiftler için kaçırılmayacak fırsatlar
Samsung’un 3’lü bayez eşya paketinde
Samsung, 30 Haziran 2014 tarihine kadar bulaşık makinesi, buzdolabı ve çamaşır makinesinden oluşan ürün paketlerini, tüketicilere çarpıcı bir indirimle sunuyor
Yenilikçi beyaz eşya alanında dünya lideri Samsung Electronics, bahar ile birlikte gelen evlilik sezonuna, çok özel kampanya paketleriyle hareket katıyor. Samsung’un 31 Haziran 2014 tarihine kadar sürecek kampanyası dâhilindeki evlilik paketleri ile çiçeği burnunda çiftler, hem zevklerine hem de bütçelerine uygun üçlü beyaz eşya ürünlerine 2.899TL’den başlayan fiyatlarla sahip oluyor.
Samsung’un her bütçeye ve her zevke uygun üçlü paketleri; Samsung buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesinden oluşuyor. Kampanya dâhilinde sunulan No-Frost buzdolapları ile lezzetli yemekler rahatlıkla muhafaza edilirken; 10 yıl garantili Digital Inverter kompresör ile yüzde 40’a varan enerji tasarrufu sağlıyor. %70’e varan enerji tasarrufu sağlayan Eco Bubble teknolojisi çamaşırları anne eli değmiş gibi bembeyaz yaparken, Samsung Bulaşık Makinesi evliliğin ilk günlerinin misafir telaşında çiftlerin en büyük yardımcısı oluyor.
Samsung, kampanyaya katılan tüm yetkili Samsung bayilerinden 31 Haziran 2014 tarihine kadar birer adet buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesinden oluşan dört farklı paket seçeneğinden birini satın alan tüketicilere, kaçırılmayacak indirim fırsatları sunuyor.
Paket 1:
Samsung Çift Kapılı No-Frost Buzdolabı (Model Kodu:RT38FAJEDWW/TR)
Samsung Çamaşır Makinesi (Model Kodu: WF0600NCW/YAH)
Samsung Bulaşık Makinesi (Model Kodu: DW-FN310W/XTR)
İndirimli Paket Fiyatı: 2.899 TL
Kampanya öncesi satış fiyatı: 3.399 TL
Paket 2:
Samsung No-Frost Buzdolabı (Model Kodu: RT46H5340WW/TR)
Samsung Eco Bubble Çamaşır Makinesi (Model Kodu: WF1702W5W/TR)
Samsung Bulaşık Makinesi (Model Kodu: DW-FN310W/XTR)
İndirimli Paket Fiyatı: 3.699TL
Kampanya öncesi satış fiyatı: 4.199 TL
Paket 3
Samsung No-Frost Buzdolabı (Model Kodu: RT46H5340WW)
Samsung Eco Bubble Çamaşır Makinesi (Model Kodu: WF1802WPC/YAH)
Samsung A+ Enerji Sınıfı Bulaşık Makinesi (Model Kodu: DW-FN320W/XTR)
İndirimli Paket Fiyatı: 4.109TL
Kampanya öncesi satış fiyatı: 4.699 TL
Paket 4
Samsung A+ Çift Kapılı No-Frost Buzdolabı (Model Kodu: RT50H6360SL)
Samsung Eco Buble Çamaşır Makinesi (Model Kodu: TR,WF1804WPU/YAH)
Samsung A+ Enerji Sınıfı Bulaşık Makinesi (Model Kodu: DW-FN320T/XTR)
İndirimli Paket Fiyatı: 4.899TL
Kampanya öncesi satış fiyatı: 5.499 TL
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.