haber6

Türkiye’de hayvancılığın en önemli sorununun kırmızı et üretiminin yani besiciliğin süt hayvanlarıyla yapılması olduğuna dikkat çeken Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) ve Türkiye Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, Türk hayvancılık sektöründe bir an önce ırk dönüşümünün yapılması gerektiğini söyledi.

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından Antalya’da düzenlenen Besi Sığırcılığı Sempozyumu’nda sektörün sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.

“Türkiye’de Besi Sığırcılığının Dünü, Bugünü ve Yarını” başlıklı panelde konuşan UKON ve ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, Türkiye’de hayvancılığın en önemli sorununun kırmızı et üretiminin yani besiciliğin süt hayvanlarıyla yapılması olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Besici yüksek maliyetle ve et verimi düşük üretim yapıyor. Kesimhaneye sevk edilecek hayvanların karkas randımanları düşük. Üretim tesislerinde parçalamaya alınan süt ırkı hayvanların kemik oranlarının yüksek olması, üretim tesisine zarar veriyor. Bu düşük verimliliğin sonucu üretim maliyetleri her kademede biraz daha artıyor ve et tüketiciye daha pahalıya ulaşıyor. Bütün bu nedenlerle et üretimi ve süt hayvancılığı arasında denge korunmalı. Et üretiminde kullanılan materyal süt ırkı besilik hayvanlara takviye olarak kombine ırk besilik hayvanlara ağırlık verilmeli. Kırmızı et üretiminin besi ırkı/kombine ırk büyükbaş hayvanlarla yapılması için daha fazla vakit kaybetmeden ırk dönüşümü sağlanmalı.”

Brezilya, Arjantin gibi ülkelerin uzun vadeli planlama ile dünyanın en büyük et üreticileri haline geldiğini belirten Bılıkçı, söz konusu ülkelerin önce yem, sonra damızlık sorununu çözüp, besilik ırklarını geliştirerek en büyük et tedarikçileri olduğunu ifade etti. Türkiye’nin de planlarını uzun vadeli yapıp, kombine ırklar yaratıp yaygınlaştırması gerektiğini vurgulayan UKON Başkanı Bılıkçı, sütçü ırk hayvanları aşılama yöntemi ile doğacak hayvanların kombine ırk olmasını sağlamanın bir öneri olduğuna dikkat çekti. Bir başka projenin ise yurtdışından damızlık kombine hayvan getirip çoğaltmak olduğunu vurgulayan Bılıkçı, bu anlamda simmental ırkın hem et hem süt bakımından verimli kombine bir ırk olduğunu, Türkiye’nin bu dönüşümü başardığı takdirde en büyük et ihracatçısı olmaması için hiç bir neden bulunmadığını bildirdi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın