Hisarcıklıoğlu: “Artık hiç kimsenin bahanesi kalmadı”
Dünya artık hızla değişiyor. İş yapma biçimi değişiyor, yeni iş alanları ortaya çıkıyor. Meslekler geçerliliklerini yitiriyor, yeni meslekler doğuyor. İşgücü piyasasında düzenlemeler, uygulamalar değişiyor. Özel sektörün ihtiyaçları değişiyor. Artık bir karar aldık, sonuna kadar onu uygularız dönemi bitti.
UMEM Beceri’10 projesi İcra Kurulu’ndaki ve teknik komitedeki arkadaşlarımız illerdeki kurs yönetimlerinden gelen her türlü sorun ve çözüm önerisini dikkate aldı. Bugüne kadar yapmamız gereken ne varsa hemen yapmaya çalıştık. 2010’da sadece imalat sanayi ile başladığımız projede 2012’de kapsamı genişlettik. Hizmetler ve tarım sektöründe de kurslar açmaya başladık.
Bugün de günümüzün gerekliliklerine uygun ve hedeflerimize ulaşmamız için önemli bir katkı sağlayacak yeni protokolümüzü imzalayacağız. Yeni protokolümüzle kurs açılacak okullarımızın kapsamını genişlettik. Artık Türkiye’nin tamamındaki meslek liselerinde mesleki eğitim kurslarını açabileceğiz. Buna ek olarak artık tüm şahıs firmaları ve 1 çalışanı olan şirketler de UMEM Beceri’10 projesinden eleman temin edebilecek. Yani kısacası bu yeni protokol ile mesleki eğitimin önündeki tüm engelleri kaldırdık. Artık hiç kimsenin bahanesi kalmadı.
“UMEM Beceri’10 projesini çok önemsiyorum”
Ben, UMEM Beceri’10 projesini çok önemsiyorum. Çünkü bu proje birçok yönüyle Türkiye’de örnek bir proje. Size sadece en önemli 2 özelliğinden bahsedeceğim.
İlk olarak bu proje ile kamu-özel sektör-üniversite işbirliğini sağladık. Tam 5 kurumu bir araya getirdik. Gücümüzü bundan aldık. Hepimiz kurumsal taassupları bir kenara bıraktık. Yapacağımız işi birbirimizle istişare ettik. Birlikte düşündük, birlikte karar aldık. Üstelik bunu sadece Ankara’da yapmadık. Türkiye’nin 81 ilinde bu şekilde çalıştık. İllerdeki kurs yönetimlerimiz böyle çalıştı. Bizim kültürümüzde çok güzel bir söz vardır. “Yapacağı işi ehli ile istişare edene, o işin en güzeli nasip olur.” İşte biz, hep birlikte bu şiar ile çalışıyoruz.
“Bu proje, sadece işverenlere avantajlar sunmuyor”
İkinci olarak bu projede; iş dünyasını, mesleki eğitimin dümenine geçirdik. UMEM Beceri’10 projesi ile artık iş dünyasının hangi meslekte kaç elemana ihtiyacı varsa yetiştiriyoruz. İş dünyası kurs müfredatına katkı sağlayabiliyor, kursa alınacak kişileri mülakatla seçebiliyor, ustasını, mühendisini eğitmen olarak görevlendirebiliyor. İsterse kursu firmasında da açabiliyor. İş dünyası için bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Çok açık söylüyorum artık iş dünyasının işgücü piyasasından şikayet edecek bir yanı yok. Aradığın adamı istediğin nitelikte eğitip, meslek sahibi yapıp sunuyoruz. Sonrasında da bu adamı istihdam et diyoruz. İstihdam ederken de 4,5 yıla varan sigorta primi işveren payını ödeme diyoruz. Bu kişi başına 166 liralık bir avantaj. Üstelik bu istihdam teşvikinde öyle bölge, il sınırlaması yok. Türkiye 81 ilinde de geçerli.
Firmalarımızdan rica ediyorum. Yeni eleman alacaksınız UMEM’den alın. Yeni yatırım yapacak girişimcilerimize sesleniyorum. Yeni işe alacağınız kişileri biz yetiştirelim, siz istihdam edin. Firmaların yapması gereken tek bir şey var. Gidin üye olduğunuz Oda-Borsaya ne tür elemana ihtiyacınız var bildirin. İstediğiniz adamı bulamazlarsa da gelin bana söyleyin.
Bu proje, sadece işverenlere avantajlar sunmuyor. İş arayan, meslek sahibi olmak isteyen kardeşlerimize de avantajlar sunuyor. İşsiz kardeşimize diyoruz ki, gel seni iş dünyasının ihtiyaç duyduğu, senin de ilgin olan meslekte eğitelim. Sonrasında da firmada staj yapmanı sağlayalım. Üstelik hem eğitim alırken hem de staj yaparken cep harçlığını sana İŞKUR ödüyor. Günlük 25 lira. Genel sağlık sigortanı da yapıyor.
Yani işsiz kardeşimize daha eğitim alırken para kazanmaya başla diyoruz. Bakın çok açık söylüyorum baba evladına yapmaz bunları. Bu avantajları gören, projeye başvuran meslek ve iş sahibi olan kardeşlerimiz oldu. Hatta bir firmada çalışıp sonra kendini işini kuran, girişimci olan kardeşlerimiz oldu. Ben bundan büyük mutluluk duydum.
Ama gelin görün ki değerli dostlarım, biz bir yerde yanılmışız. Biz kursları ilan ettikten sonra, kurslara bir sürü başvuru olur, nasıl seçim yapacağız diye düşünürken bazı kurslarda hiç de beklediğimiz gibi olmadı. Bazı kurslarda eğitecek kursiyer, işsiz bulamadık. İş dünyasının talebini karşılayamadık.
“Üretmek için sanayide çalışacak elemana ihtiyacımız var”
Düşünün! İş var, kursa girecek, çalışacak adam yok. Birkaç gün önce Konya Sanayi Odamız Konya İmalat Sanayi Güven Endeksi sonuçlarını açıkladı. Oradaki bir sonuç beni çok üzdü. Firmalara “üretiminizi kısıtlayan faktörler nelerdir” diye sormuşlar. İlk sırada “işgücü eksikliği” çıkmış. Bakın firmalar çalıştıracak eleman bulamıyor. Bu sadece Konya’nın da değil, tüm Türkiye’nin sorunu.
Burada beni üzen bir konudan da bahsetmek istiyorum. Sosyal yardımlar sosyal devletin olmazsa olmazı. Ancak sosyal yardım alıp istihdama katılmayan gençlerimizi görünce ben çok üzülüyorum. Çalışmayan bir ülkenin kalkındığı, zenginleştiği nerede görülmüş. Gençlerimiz, işsizlerimiz iş beğenmiyor. Çalışmak isteyen de masa başında çalışmak istiyor. Ancak zenginleşmek için daha çok kazanmak için Türkiye’nin daha çok üretmeye ihtiyacı var. Üretmek için de sanayide çalışacak elemana ihtiyacımız var.
İşsiz kardeşlerimden rica ediyorum. Lütfen iş ayrımı yapmayın. Şu genç yaşınızda enerjinizi, vaktinizi boşa harcamayın. Önce kendiniz için sonra ülkemiz için çalışın. Gelin UMEM Beceri’10 projesine başvurun. Ara eleman değil, ARANAN eleman olun.
İşyerlerinde çalışacak kişileri Ahilik ve Lonca sistemi yetiştiriliyordu
Bizler, Oda-Borsalar olarak Ahilik ve Lonca kültürünün günümüze yansımasıyız. Dünyadaki ilk Oda sistemi Avrupa’dan çıktı diye bilinir. Ancak Oda-Borsa sisteminin kökleri bizim kültürümüze dayanmaktadır. Bakın Ahilik ve Lonca sisteminin temel görevlerinden biri de mesleki eğitimdi. İşyerlerinde çalışacak kişileri Ahilik ve Lonca sistemi yetiştiriliyordu.
Geçmişte, mesleki eğitimde Ahilik ve Lonca sistemi nasıl söz sahibi ise bugün de Oda-Borsalarımızın mesleki eğitimde söz sahibi olmasını istiyoruz. Yani işin aslına geri dönmesini istiyoruz. TOBB olarak bu zamana kadar mesleki eğitimi hep gündemimizde tuttuk. UMEM Beceri’10 projesi ile her Oda-Borsamızda mesleki eğitimle ilgilenen ekipler, birimler oluşturduk. Artık Oda-Borsalarımız da mesleki eğitimde uzmanlaştı, kurumsallaştı.
Mesleki eğitimde en başarılı olan ülkelerin başında Almanya ve Avusturya geliyor. Bu 2 ülkenin bir özelliği mesleki eğitimin özel sektör kontrolünde olması, bir özelliği de dünyadaki genç işsizliğin en düşük ülkeler olması. Çünkü gençleri, özel sektörün kontrolünde olan iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda bir mesleki eğitimden geçiriyorlar.
Biz de TOBB olarak ülkemizde mesleki eğitimin özel sektörün idaresinde olmasını istiyoruz. TOBB ve 81 ildeki 365 Oda-Borsamız ile mesleki eğitimi, meslek liselerini devralmak istiyoruz. Meslek liselerini, kaybedenlerin okulu olmaktan çıkarmak istiyoruz. Mesleki eğitime iş dünyasının vizyonunu ve dinamizmini katmak istiyoruz. İşte bu yüzden mesleki eğitimin özel sektöre devri konusunda desteklerinizi bekliyoruz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.