150. kuruluş yılını kutlayan Boğaziçi Üniversitesi, dünyaca ünlü spor ekonomisti Stefan Szymanski’yi konuk etti. Szymanski, milli takımların gelişmesi için yabancı sınırlarının kalkmasının daha yararlı olacağını söyledi.
150. kuruluş yılını kutlayan Boğaziçi Üniversitesi, dünyaca ünlü spor ekonomisti Stefan Szymanski’yi konuk etti. Szymanski, milli takımların gelişmesi için yabancı sınırlarının kalkmasının daha yararlı olacağını söyledi.

Spor ekonomisi alanında duayen olarak kabul edilen Stefan Szymanski, Boğaziçi Üniversitesi’nin 150. yıl kutlamaları kapsamında konferans verdi.

İngiltere’nin en saygın gazetelerinden The Guardian’da ve birçok gazetede köşe yazıları yayınlanan ve Türkiye’de Simon Kuper ile birlikte yazdığı ‘Futbolun Şifreleri’ kitabı büyük beğeni toplayan Szymanski, futbol ve milli takımların gelişimi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Stefan Szymanski, uluslararası rekabetin evrimini anlattığı konuşmasında “Futbolun gelişmesi ile ilgili bizzat yaşadığım bir olay var. 1974 Dünya Kupası’nda  Brezilya ile Zaire karşı karşıya gelmişti. Maçın sonlarına doğru Brezilya 3-0 öndeydi. Brezilya’da Jairzinho ve Rivelinho serbest vuruş için topun başındaydı. Fakat daha hakem işaretini vermeden bir Zaireli futbolcu koşarak topu vurdu ve neredeyse tribünlere yolladı. Bu olay sonrasında basın, Afrika’yı aşağılayıcı başlıklar atarken, bu olay Afrika’nın geri kalmışlığı ile ilişkilendirildi. Şu anda ise Afrika ülkeleri ciddi bir rakip haline geldi. Dünyanın en iyi oyuncularından bazıları orada yetişiyor. Bir şekilde daha iyi hale geldiler. Göreceli olarak düzeldiler. Ben bunu futbolda yakınsama, öndekilere yakınlaşma teorisi olarak görüyorum” dedi.

“Türkiye’de müthiş bir yükseliş var”

Türk futbolunun 1980’li yıllardan itibaren önemli seviyede yükseliş yaşadığını belirten İngiliz spor ekonomisti, “Arşivimde futbol ile ilgili 1872’ye dayanan 35 binin üzerinde istatisiki sonuç var. Bu sonuçlara baktığımızda Türkiye’nin  uluslararası maç sayısında yıllar içinde büyük bir artış yaşandığını görüyoruz. 1940-50 arası galibiyet oranının tavan yaptığı aralık olarak gözükse de yapılan maçların çok daha az bir kısmı UEFA takımlarına karşıydı. UEFA takımlarıyla yapılan maçlar artmasına rağmen Türkiye’nin galibiyet yüzdesinde 1980’den itibaren müthiş bir yükseliş var. Türkiye’de üst seviyedeki ülkelere yakınlaştı.

Futbolda ne kadar kötü durumda olursanız olun büyüme hızınız da o derece hızlı olabiliyor. 1960’larda Asya ülkelerinin diğer kıta federasyonlarına karşı galibiyet yüzdesi 16-17 civarındaydı. Şimdi ise yüzde 35’lere kadar yükseldi. Eskiden 10-1 gibi 8-0 gibi sonuçlar oldukça normaldi. Şimdi ise böyle bir maç yaşanırsa manşetlerde yer alıyor” şeklinde konuştu.

“FIFA futbola erişimi artırıyor”

FIFA’nın pek çok eleştiriye maruz kaldığını ancak futbola erişimi de artırdığını belirten Stefan Szymanski, “Benim fikrime göre futbol ve ulusal ekonomilerin aynı şekilde büyüdüğünü iddia etmek çok saçma. Futbol basit bir süreç. Tam olarak ne yapılması gerektğini biliyorsunuz. Rakip takımların, teknik direktörlerin, futbolcuların neler yaptığını görüyorsunuz. Başkasının taktiğini taklit etme imkanınız var. Ekonomide ise bunu yapmak daha zor. Çünkü gerçek bir doğru ve başarıya ulaştıran bir kesinlik yok.

2006 Dünya Kupası’da Togo Futbol Federasyonu oyunculara para vermiyordu. Paralarını nereye harcadıkları belli değildi. Oyuncular da Dünya Kupası’na katılmayacaklarını açıkladı ancak devreye giren FIFA bu parayı kendilerinin vereceklerini söyledi. FIFA pek çok eleştiriye maruz kalıyor. Ben de pek çok konuda eleştirebilirim. Ama önemli ve iyi şeyler de yapıyorlar. Futbola erişimi artırıyorlar. Afrika ve Asya ülkelerinin futbola erişimini sağlıyorlar. Avrupa’da Togo’dan daha iyi pek çok takım var ama FIFA,  Afrika futbolunu geliştirmek istiyordu. Bu talepleri masum muydu o tartışılır ama sonuçta bu ülkelerin futbolları gelişti. Bu ülkelerin destek büteçeleri olsa da savunma sanayiine gidiyor” diye konuştu.

“Yabancı sınırıyla milli takımlar gelişmez”

Yabancı futbolcu sınırının milli takımların gelişimine fayda sağlamayacağını belirten Szymanski, “Ülkelerin milli takımlarının performansı ile ligin genel durumunun birbirinden bağımsız olduğunu düşünüyorum. Serbest pazarda isteyen futbolcu istediği yere gider. İngiliz olduğum için daha yakından takip ediyorum. İngiliz futbolcular çok fazla yurtdışına çıkmıyorlar. Başka kültürleri, gelenekleri ve oyun stillerini öğrenmiyorlar. Daha fazla yurtdışına çıkmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu bence her ülke için geçerli.

Türkiye mümkün olduğunca fazla futbolcusunu yurtdışına göndermeli. İngiltere yabancılardan kurtulmanın milli takım için çözüm olacağını söylüyor.  Bana bu fikir oldukça saçma geliyor. Başka ülkeler oyuncularının yurtdışına gitmemesinin daha iyi olacağını düşünüyor ki bence bu da doğru değil. Oyuncular yurtdışına çıksın ki edindikleri tecrübeler ülkeye geri dönsün. İnsanlara bu özgürlüğü vermek gerekir. Kurallar yerine serbestlik olduğu zaman her şeyin daha iyi olacağına dair şüphem yok” dedi.

“Türkiye çok büyük bir tutkuyla bu oyuna bağlı”

Türk futbolunun gelecek yıllarda daha da gelişeceğini söyleyen ünlü yazar sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’nin öğrenmesi gereken gereken şey İngilizlerin yıllarca yaşadığı sancıdır. Bu oyunu biz icat ettik kazanamıyoruz. Herhangi bir kupayı kazanma şansınız çok düşük. FIFA’ya üye 208 ülke var ve bunların sadece biri Dünya Kupası’nı kazanabiliyor. Türkiye’de oynanan futbolun genel seviyesini iyileştirmek adına yapılacak çok şey var. Bence en iyi uygulamalara dair önümüzde pek çok delil var. Genç oyuncuların eğitimine yatırım yapmalısınız. Ne kadar çok genç oyuncu varsa seçim yelpazeniz de o kadar artacaktır. Türkiye son 30 yılda kayda değer başarı elde etti. Bu iyileşme de devam edecek. Çünkü büyük bir tutkuyla bu oyuna bağlısınız.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın