unnamed-20

Türkiye’de 15 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 36,8’inin günlük yaşamı, sağlıksız beslenmeden kaynaklanlı olan hastalıklarla tehdit altında. Önümüzdeki 10 yılda kronik hastalıklardan ölümlerin yüzde 17 artması bekleniyor. Bu veriler, ‘sağlıklı beslenmezsek ne olur?’ sorusunu gündeme taşıyor.

Alanında çok sayıda sivil toplum örgütünü bir araya getiren Sağlıklı Gıda Platformu (SGP), “Sağlıklı Beslenme Sonuç Bildirgesi”ni yayımladı. Birçok sivil toplum kuruluşu yöneticisi, bürokratlar ve özel sektörün önde gelen iş adamlarının katılımıyla Kavram Meslek Yüksek Okulu’nda bir araya gelerek yapılan Gıdada Ortak Akıl Çalıştayı’nda ortaya çıkan sonuçların toplandığı, Sağlıklı Beslenme Sonuç Bildirgesi, 24-26 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen Food ingredients (Fi) İstanbul Gıda Bileşenleri, Çözümleri, Yardımcı ve Katkı Maddeleri Fuar ve Konferansı kapsamında düzenlenen toplantıda kamuoyuna duyuruldu.

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak,Sağlıklı Gıda Platformu Yürütme Kurulu Üyesi  Sim Aslanoğlu ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) Genel Koordinatörü Mehmet Gözcü’nün tanıtımını yaptığı “Sağlıklı Beslenme Sonuç Bildirgesi” kitapçığında, “Geleceğimize daha güvenli bakabilmek, gelecekte dünyada söz sahibi olabilmek ve geleceği planlayabilmek adına sağlıklı beslenmeliyiz” dendi.

SAĞLIKSIZ BESLENME ÖLDÜRÜYOR!

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre önümüzdeki 10 yılda, kronik hastalıklardan ölümlerin yüzde 17 artacağının hatırlatıldığı kitapçıkta, “Kronik hastalıkların en önemli değiştirilebilir risk faktörleri, sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği ve sigara kullanımıdır. Orta düzey risk faktörleri, kan basıncı artışı, kan glukoz seviyesinde artış, kan lipidlerinde artış, fazla kilo ve obezite olarak ifade edilmektedir. Kronik hastalıkların risk faktörlerine engel olunduğunda kalp hastalıkları, inme ve tip 2 diyabetin yüzde 80’i, kanserlerin ise yüzde 40’ından fazlası önlenebilmektedir” dendi.

Kitapta ayrıca Türkiye’de 7-14 yaş grubu çocukların yüzde 23,9’unun ağız ve diş sağlığı sorunu olduğu, yüzde 4,7’sinin beslenme ilgili hastalıklara maruz kaldığı, 15 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 13,’2’sinde hipertansiyon, yüzde 9,6’sında mide ülseri olduğu hatırlatıldı.

Ölüm istatistiklerinin de beslenmeyle olan bağlantısı Sağlıklı Beslenme Sonuç Bildirgesi’nde yer aldı. Buna göre, beslenme ve metabolizma ile ilgili hastalıkların yüzde 39,9’u dolaşım sisteminden, yüzde 20,7’si habis urlardan, yüzde 6,4’ü endokrin’den kaynaklanıyor. Çarpıcı bir sonuç da 15 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 36,8’inin günlük yaşamını etkileyen hastalıkların, sağlıksız beslenmeden kaynaklanması…

VATANDAŞ BİLİNÇLENDİRİLMELİ

EGD Başkanı Celal Toprak, “Bu çalışma, ‘sağlıklı beslenmez-sek ne olur?’ sorusunu sorduruyor. Ayrıca beslenme ile ilişkili hastalıklara dikkat çekiyor. Bu nedenle, önümüzdeki günlerde bu konuların da masaya yatırılması zorunluluğu doğuyor. İlgili kurumlarla bir araya gelerek, kamuoyunu bu konuda bilinçlendirme çabasında olmalıyız” dedi.

Sağlıklı Gıda Platformu Yürütme Kurulu Üyesi  Sim Aslanoğlu da “Geçtiğimiz yıl yapılan toplantıda sağlıklı beslenmek için yeterli, dengeli ve temiz beslenme gerekliliğine vurgu yapılmış ve bu koşulların yerine getirilmesi için nasıl beslenmeli, neler yemeli, nasıl pişirilmeli ve nelere dikkat edilmeli başlıklarında hazırlanan kitapçık ile detaylı bir yol haritası belirlenmişti. Sağlıksız beslenme ve hastalıklarla olan ilişkilerin yanında, ayrıca ‘gıdalarda soğuk zincirin kırılması, takip sistemleri ve sonuçları’ konusunun da ele alınmasında yarar var” diye konuştu.

SGP, önümüzdeki günlerde, “Sağlıklı Beslenmez-sek Ne Olur?”, “Standardı Olmayan Ürünler Sağlığımızı Tehdit Ediyor”, “Çocuklar Nasıl Beslenmeli?” konulu toplantılar organize edecek.

Sağlıklı beslenme nedir?

Büyümenin, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için yiyeceklerin kullanılmasına beslenme deniyor. Sağlıklı beslenmenin bileşenlerini ise yeterli beslene, dengeli beslenme ve temiz beslenme oluşturuyor. Yeterli belsenme, vücudumuzun fonksiyonlarını yerine getirmek, büyümek, günlük işlerimizi yapmak, hayatımızı sağlıklı bir şekilde devam ettirmek için ihtiyaç duyulan enerjiyi elde etmek için gereken miktar olarak belirtiliyor. Dengeli beslenme ise vitamin, mineral, protein, karbonhidrat, yağ gibi farklı besin öğelerinden gerekli miktarları alacak şekilde beslenmenin düzenlenmesini oluşturuyor. Temiz beslenme de tükettiğimiz gıdaların hem kimyasal, hem de hijyenik olarak temiz olması…  Yeterli ve dengeli beslenme bireysel bir tercihken, temiz beslenme yasal sınırlar içerisinde kontrol edilebilir ‘hijyen’e dikkat çekiyor.

Beslenme dengesizliğinin sonuçları

Beslenmedeki yetersizlik, özellikle bebek ve çocukları, gençleri doğurganlık çağındaki kadınları, gebe ve emzikli anneleri, yaşlılar ve işçileri etkiliyor. Görülen etkileri ise, büyüme ve gelişme geriliği, anne-bebek ölümleri, bulaşıcı hastalıklara karşı direnç, zihinsel gerilik, hal ve hareketlerde dengesizlik, vitamin-mineral yetersizlikleri, iş kazaları, iş gücü ve iş veriminde azalma.

Beslenmedeki dengesizlik ise genellikle yetişkinleri etkiliyor. Bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların görülme sıklığı artıyor ve başta obezite, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, sindirim sistemi hastalıklarına neden olurken, bazı kanser türlerini de tetikliyor. Tip II diyabet, osteoropoz ve diş çürümeleri de dengesiz beslenmeden kaynaklanıyor.

‘Kötü besin yoktur kötü beslenme vardır’

Sağlıklı Gıda Platformu’nun Sağlıklı Beslenme Sonuç Bildirgesi’nde bazı uyarılarla beraber çarpıcı bazı sonuçlara dikkat çekildi.

> Bütün canlıların yapılarının en büyük bölümünü su içeriyor. Vücut suyunun yüzde 10 kaybı yaşamsal tehlike yaratır.

> Vücutta yağ oranı arttıkça su oranı düşer. Vücuttaki su vücut sıvıları olarak belirlenir. Hücre içi ve dışında bulunan vücut sıvıları, hacim yoğunluk mineraller bakımından dengede tutulur. Bu dengenin sağlanmasında değişik organlar ve sistemler görev alır.

> Hazmın sağlıklı olabilmesi için hızlı değil hazlı yemek yenmeli…

> Ürünler geçtikleri her işlemde besin değerlerinden kayba uğrar. Kötü ürün yoktur, kötü beslenme vardır düşüncesinden yola çıkarak en az işlem görmüş, besin değerlerini koruyan besinleri almamız gerekmektedir.

> Mümkün olduğunca geleneksel tohumlardan elde edilen doğal gıdaları, az işlem görmüş yiyecekleri, sağlıklı yöntemlerle pişirerek tüketmeliyiz.

> En sağlıklı pişirme yöntemi buharda pişirme başta olmak üzere, ürünleri kendi suyunda pişirme, haşlama ve fırında pişirmedir. Kızartmalardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

> İzlenebilir gıdalar tüketilmesi için etiketleme standartları önemlidir.

> Tüketicilerin son kullanma tarihine bakma alışkanlığı nasıl oluşturulduysa, ürünün içeriğine bakma alışkanlığı da oluşturulmalıdır.

Neler yapılmalı?

> Beslenme çalışma hayatımızı da doğrudan etkiliyor. Sağlıklı, uzun ve sürdürülebilir çalışma hayatının sağlanmasının yanı sıra iş gücü kaybının azaltılması, iş veriminin artırılması ve iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi konularında da önemli rol oynuyor.

> Bilgi kirliliğine dikkat ederek işi bilen, ehliyetli kişilerden gerek kamu kurumları, gerek sivil toplum kuruluşları, gerekse özel sektör doğru beslenme ile ilgili eğitimler ve bilgilendirmeler yapılmalı.

> İsraf konusunda yeni bir çalışma başlatılmalı. Dünyanın bir kısmı açlıkla boğuşurken, diğer bir kısmı obezite ile savaş halinde bulunuyor. Amerika, üretiminin yüzde 40’ında israf yaparken dünyada 1 milyar insan yatağa aç giriyor.

> Disiplinler arası yaklaşımla beslenme araştırmaları yapılmalı ve sonucunda ‘Beslenme Plan ve Politikaları belirlenmeli.

> Evde, okulda ve iş yerlerinde beslenme ile ilgili ayrı ayrı bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.

> Evde beslenmede dikkat edilmesi gereken konulara ilişkin çalışmalar yapılarak, sağlıklı beslenmeye ilişkin açıklamalar, kamu spotları hazırlanmalı.

> Okullarda sağlıklı beslenmeye yönelik bilinçlendirme kampanyaları, hazırlanarak, kantinlerde sağlıklı gıdaya erişim ve öğle yemeği dağıtımı uygulamalarına ilişkin çalışmalar yapılmalı.

> İş yerinde beslenme konusunda özellikle organize sanayi bölgeleri gibi iş yeri yoğun yerlerde yapılan toplantılarla bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.

Sağlıklı Gıda Platformu toplantısına katılan kişilerin listesi

EGD Başkanı Celal Toprak,YAPDER Genel Koordinatörü Mehmet Gözcü,SGP Yürütme kurulu Üyesi Sim Aslanoğlu,İTO PAKDER Başkanı Mehmet Tevfik Dinçer, Kobi Postası Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Doğan, İstanbul Lokantacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Gazi Karabulut, Dr.Can Demir,Tüketiciler Derneği Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu,YAPDER Yönetim Kurulu Üyesi Engin Akman,YAPDER Yönetim Kurulu Üyesi Nilgün Bakkaloğlu,Üçler Süper Market Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Parlak,TDF Genel Sekreteri Gurbet Altay,İYSAD Genel Sekreteri Yasa Çeliktaş,İYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Mercan,Yeryüzü Derneği Yöneticisi Ceyda Saygıner, Pinkpr Yöneticisi Derya Nil Budak.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

One thought on “Sağlıksız beslenme yaşamı tehdit ediyor”

  1. Sağlıklı beslenme ve sağlıklı düşünme döngüsü üzerinde durmak da gerekli gibi.

Bir yanıt yazın