Çaykur’un ana sponsor olduğu zirvenin ilk gününde araştırma sektörünün önde gelen uzmanları, Türkiye toplumunun “değerlerini” ve araştırmanın toplumu ilgilendiren siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda etkin bir şekilde kullanılmasının yarattığı “katma değer” ile bu alanlardaki “dönüşümü” nasıl gerçekleştirdiğini tartıştı.
Türkiye’deki araştırma sektörünün büyüklüğü 200 milyon dolar
Zirvenin açılış konuşmasını yapan TÜAD Başkanı Vural Çakır, toplantıda yaptığı sunumda yüksek araştırma değeri kavramına dikkat çekti Çakır; “ İş sonuçlarına etki yapma kapasitesi, hız, yenilikçilik, bölgesel merkez olmak ve güçlü öz denetim yüksek araştırma değerinin önemli kıstasları. ESOMAR verilerine göre dünyada araştırma sektörünün büyüklüğü 39 milyar dolar ve %2,5 büyüme oranına sahip. Türkiye’de ise sektörün ölçülebilir rakamlara göre 200 milyon dolar. Bu performansta dünya sıralamasında 27. sırada yer alıyoruz. 2023 vizyonumuza göre ortalama %15 civarında büyürsek 1 milyar doların üzerine çıkabiliriz.” dedi.
Dünyada neler konuşuluyor?
TÜİK Başkanı Birol Aydemir ise zirvede yaptığı konuşmada sağladıkları verilerin hepsinin ‘resmi istatistik’ olduğuna dikkat çekti. Yılda 2464 adet istatistik yayınladıklarının altını çizen Aydemir, 2005 yılında kendileri için çıkartılan kanundan sonra modern ve çağdaş bir düzenlemeyle yollarına devam ettiklerini söyledi. Aydemir; “ Kamu kuruluşlarında hala istatistik birimi olmayanlar var. Bu yerler için gerekli yazışmaları yapıp, istatistik birimi kurmaları için destek olmaya çalışıyoruz.” diye konuştu. Özel sektör ve kamu arasında istatistikle ilgili iş birliği alanlarına da değinen Aydemir, kamunun ilerideki dönemlerde özel sektörden yardım alabileceğini, TÜİK’in bazı araştırmalarını özel şirketlere yaptırabileceğini ve özel sektörün de resmi istatistik üretiminde yer alabileceğini belirtti. Aydemir, uluslararası platformda ise kamu özel sektör iş birliğinin soysal medyadan istatistik üretmenin ve Big data’nın işlenmesiyle ilgili konuların daha yoğun konuşulduğunu ifade etti.
Zirvenin bir diğer konuşmacılarından Çaykur Yönetim Kurulu Başkanı / Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu “İster kamu, ister özel sektör oyuncusu olsun, araştırmayı önemsemeyen bir kuruluş, önünü göremez ve adımlarını doğru atamaz. Araştırmaya yapılan harcama, yatırımdır. Hata yapmanın bedeli çok daha ağır olabilir. Tüketicilerinizin ve üreticilerinizin beklentilerini araştırmadan ilerleme kaydedemezsiniz. Çaykur’un 206 bin üreticisi var. Biz üreticilerimizle de anketler yapıyoruz. Onlardan gelen geri bildirimler doğrultusunda bir bilgi bankası oluşturuyoruz ve alım süreçlerimiz başta olmak üzere bir çok konuda geliştirmelere gidiyoruz. Çaykur olarak, 2013 yılında piyasaya sürdüğümüz ve kısa sürede çok büyük bir başarı kazanan didi için de bir çok araştırma yaptık. Dünyadaki soğuk çay pazarını araştırdık, bu bilgiler ışığında didi’yi 500 ml olarak ürettik. Sadece 6 ayda, 80 milyon didi sattık. Aynı başarıyı organik çayda da hedefliyoruz. Dünyanın en büyük organik havzasını oluşturacağız. 50 bin ton ihracat hedefimiz var. Güneydoğuda Anadolu bölgesinde yaşayan halkımızın damak tadına uygun çay geliştirmek için de araştırmalarımız ve çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Zirve’de ele alınan diğer konular
Zirvenin ilk gününde Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ve Prof. Dr. Deniz Gökçe, Eko Diyalog programında yüksek büyümenin ipuçlarını tartıştı. Günün diğer panellerinde ise TÜAD As Başkanı moderatorlüğünde “Yenidünya Pazarlaması”, Bülent Gündoğmuş moderatörlüğünde “Toplumsal Dönüşüm ve Araştırma”, Fatoş Karahasan moderatörlüğünde “Big Datadan Bilgi ve Değere Dönüşüm”, Tamer Demiralp moderatörlüğünde “Ekonomik/Sosyal Araştırmalarda Nörobilim: Yanlışlar ve Doğrular” konuları konuşmacılar arasında tartışıldı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.