EY Türkiye ve Orta / Güneydoğu Avrupa Bölgesi - Stratejik Büyüyen Pazarlar ve Aile Şirketi Hizmetleri Şirket Ortağı Metin Canoğulları, EY’nin aile şirketleri üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, ekonomik kriz dönemleri ve zor piyasa koşullarında aile şirketi olmak rekabet avantajı sağladığını söyledi. Daha çabuk karar alma, aile kültürü ve değerlere bağlı kalma, bu dönemlerde şirketlerin daha hızlı büyümesine yardımcı oluyor.
EY Türkiye ve Orta / Güneydoğu Avrupa Bölgesi – Stratejik Büyüyen Pazarlar ve Aile Şirketi Hizmetleri Şirket Ortağı Metin Canoğulları, EY’nin aile şirketleri üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, ekonomik kriz dönemleri ve zor piyasa koşullarında aile şirketi olmak rekabet avantajı sağladığını söyledi. Daha çabuk karar alma, aile kültürü ve değerlere bağlı kalma, bu dönemlerde şirketlerin daha hızlı büyümesine yardımcı oluyor.

EY’nin aile şirketleri üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, ekonomik kriz dönemleri ve zor piyasa koşullarında aile şirketi olmak rekabet avantajı sağlıyor. Daha çabuk karar alma, aile kültürü ve değerlere bağlı kalma, bu dönemlerde şirketlerin daha hızlı büyümesine yardımcı oluyor.

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin Türkiye’de 2013 yılı içerisinde 50 adet aile şirketinin katılımıyla gerçekleştirdiği “Aile şirketlerinde Sürdürülebilirlik” araştırması, aile şirketlerinin kriz ortamlarında ayakta kalma anlamında daha sağlam bir duruş sergilediklerini ortaya koyuyor.

En fazla bin, en az 250’den fazla kişinin istihdam edildiği şirketler ile gerçekleştirilen anket çalışmasına göre, piyasalardaki çalkantılara ve zor rekabet ortamına rağmen, Türkiye’deki aile şirketlerinin büyük çoğunluğu (%64) kriz dönemlerinde yıllık %10 ila %15 düzeyinde büyüme başarısı gösteriyor. Öte yandan Euro Bölgesi krizinden darbe alan Avrupa’daki aile şirketlerinin ise yüzde 15 ve üzerinde büyüdüklerini ifade edenlerin oranı yüzde 10.

Araştırmada bu başarının temel nedeni olarak ise, bu tür şirketlerinin aile kültürüne ve değerlerine bağlı kalmaları ve hızlı karar alabilme imkanına sahip olmaları olarak gösteriliyor.

Kuşak devri Avrupa’ya oranla daha fazla

Türkiye’den ankete katılanların yüzde 90’ının şirketlerini bir sonraki kuşağa devretmeyi planladıklarını belirten EY Türkiye ve Orta / Güneydoğu Avrupa Bölgesi – Stratejik Büyüyen Pazarlar ve Aile Şirketi Hizmetleri Şirket Ortağı Metin Canoğulları, bu oranın dünya ortalamasın çok üzerinde yer aldığına dikkat çekti.

Genç kuşak çalışmaya niyetli değil

Her ne kadar aileler, şirketlerini sonraki kuşaklara devretmekte istekli olsa da gerçekleştirilen görüşmelerde genç kuşağın aile şirketinde yönetimi devralma konusunda hevesli olmadığını belirten Canoğulları, “Diğer ülkelerde de şahit olduğumuz bu durum dünya genelinde aile şirketleri arasında kaygı uyandırıyor. Türkiye’deki aile şirketlerinde çoğunlukla birinci ya da ikinci kuşağın yönetimde olduğunu dikkate alırsak, sorunun daha ciddi boyutlarda olduğunu görebiliriz. Bu şirketlerin birçoğu yönetimin devri sorunuyla ilk kez karşılaştılar ya da önümüzdeki yıllarda karşılaşacaklar” dedi.

Özellikle miras devrinin ve veraset vergilerinin karmaşıklığı nedeniyle, yönetim devri / örgütsel yedekleme planlaması aile şirketlerinin en karmaşık konularından biri olduğuna dikkat çeken Canoğulları, araştırmaya göre aile şirketlerinin yüzde 50’sinde örgütsel yedekleme planlamasının yapılmadığını belirtti.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın