İstanbul’daki 5 yıldızlı otellerde çalışan ünlü Alman Başaşçı Maximilian J.W. Thomae, Midpoint Mutfak Koordinatörü Rıza Belenkaya; Polat Renaissance İstanbul Mutfak Şefi Yücel Dereyayla, FoodinLife Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen, Food and Travel Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebru Erke ve Kastamonu Tanıtım, Turizm ve Çevre Komisyonunu temsilen TUYED Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Yıldırım, Kastamonu’da yöresel yemeklerin yapıldığı tesislerde mutfaklara girip, tesislerin aşçılarıyla birlikte yöresel lezzetleri pişirerek, ardından eşsiz lezzetleri tatma fırsatı buldu.
Kastamonu Kalkınma Vakfı’nın Kastamonu Tanıtım, Turizm ve Çevre Komisyonu tarafından düzenlenen “Kastamonu’nun yöresel yemeklerinin, ünlü şeflerle buluşması” etkinliğine; FoodinLife Dergisi, Reis Gıda, İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası desteklerini sağladı.
Kastamonu pastırmasının daha iyi olduğu söyleniyor
Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş, 21 Mart Cuma günü, makamında, ünlü şefler ile bir araya geldi. Gerçekleşen görüşmeye, Vali Erdoğan Bektaş, Vali Yardımcısı Atila Kantay ve İstanbul’dan gelen heyet katıldı.
Kastamonu’nun tarihi, kültürel ve doğal zenginliğinin yanında, zengin bir mutfağı olduğunu kaydeden Vali Erdoğan Bektaş, Kastamonu pastırmasının, Kayseri pastırmasından çok daha iyi olduğunu, bu açıklamayı Kayserililer başta olmak üzere birçok kişinin söylediğini ifade etti.
Son yıllarda tüm dünyada gastronomi turizminin yükselen bir trend olduğunu anlatan Vali Erdoğan Bektaş, şunları söyledi: “Kastamonu yemeklerini özel yapan şey, doğallığıdır. Şehrimizde üretilen siyez bulguru, Taşköprü sarımsağı gibi doğal ürünlerimizden, yöresel lezzetler hazırlanıp, şehrimize gelen misafirlerimize ikram ediliyor. Kastamonu, ülkemiz gastronomisinin yükselen yıldızı olmaya adaydır. Kara çorba, banduma, etli ekmek gibi yöresel yemeklerimizi tatmaya yerli ve yabancı tüm misafirlerimizi davet ediyorum” dedi.
Dünya turizmi gelirinin %30’u gastronomi turizminden sağlanıyor
Dünya turizm gelirinin ortalama 1,2 trilyon dolar olduğunu ve bu gelirin yaklaşık %30’unun gastronomi turizminden sağlandığını kaydeden Kastamonu Tanıtım, Turizm ve Çevre Komisyonu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Kastamonu, binlerce yıllık tarihi ve kültürel zenginliğe sahiptir. Bu zenginliğimiz içinde, yemek kültürümüzde vardır. Yapılan derleme çalışmalarına göre, Kastamonu’da tespit edilen 812 çeşit yemekten, 500 tanesi Anadolu’nun diğer yörelerinde bilinmiyor. Bu zenginliğimizi, önce ülkemize, ardından dünyaya anlatmamız gerekiyor. Nitekim günümüzde, mutfak kültürlerini tanımaya yönelik gastronomi seyahatleri gittikçe artıyor. Turistler, gittiği bölgenin veya ülkenin mutfağını merak ediyor. Dünya turizm geliri, ortalama 1,2 trilyon Dolar civarındadır. Bu gelirin, %30 gibi büyük bir bölümünün gastronomi turizminden elde edilmesi de, yöresel yemek kültürünün ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Kastamonu’nun bir zenginliği de Taşköprü Sarımsağıdır. Taşköprü sarımsağından daha yüksek standartta verim alınabilmesi için Reis Gıda olarak bu yıl, “iyi tarım uygulamaları” ile “yerli sarımsak tohumu” ekimiyapıyoruz. Nitekim geçtiğimiz günlerde (5 Mart 2014) Kastamonu Üniversitesi ve Reis Gıda arasında, üniversite- sanayi işbirliği kapsamında imzaladığımız protokol ile Taşköprü Sarımsağında ilk kez yapılacak bilimsel bir çalışmanın stardı verildi; sarımsağın yetiştirme dönemindeki önemli problemlerine, bilimsel yöntemler ışığında çözüm yolları araştırılacaktır” diye konuştu.
Doğal, sağlıklı beslenmek ve yeni lezzetlerin keşfine varmak
Bölge turizminin gelişmesine ve bölgenin değerlerinin ortaya çıkarılarak tanıtılmasına büyük önem veren İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası Yönetim Kurulu Başkası İksir Aydın, turizm alanında kaliteli hizmet verilmesinin yanında kaliteli ve çeşitli bölge ürünlerinin kullanıldığı yerel yemeklerin sunulmasının önemini vurguladı.
İksir Aydın, konuşmasına şöyle devam etti:
“Turizmde gelişen yeni trend; gezip görmek dinlenmek eğlenmek kadar; doğal, sağlıklı beslenmek ve yeni lezzetlerin keşfine varmak olmaktadır. Biz de bu nedenle, çiftliğimizde ürettiğimiz bölgesel ürünleri; yerel yemeklerin birçoğuna yeni yorumlar da katarak misafirlerimize sunmaktayız. Bu bağlamda, geçmişi 10.000 yıla dayanan, GDOsuz kabılca buğdayını üreterek, ondan elde ettiğimiz siyez bulgurunu, üryani eriğini, bizim spesiyalimiz çam pekmezi gibi birçok doğal ve sağlıklı ürünü kullanarak, bölgemizin gastronomisinin tanınmasında önemli bir görev yapıyoruz. Misafirlerimizden gelen yoğun doğal ürün talebi üzerine www.kastamonudogalurunler.com sitemizi de açarak, Türkiye’nin ve dünyanın her bölgesinden bu ürünlere ulaşılabilirliğini sağladık” şeklinde konuştu.
Profesyonel şefler, Türkiye coğrafyasındaki yerel ürünler ile tanışıyor
Profesyonel şeflerin, Türkiye coğrafyasındaki yerel ürünlerle tanışmasını amaçladıklarını kaydeden Foodinlife Gastronomi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Gökmen Sözen, şunları söyledi: “Foodinlife Gastronomi Yayınları olarak, Gastroway isimli projemizi ilk olarak Edirne’de gerçekleştirdik. Amacımız Türkiye’nin önde gelen otel ve restoran şefleri ile birlikte Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde coğrafi olarak etiketlenmiş yerel ürünleri, yemekleri, kültürü ve üretimi incelemek. Bunları profesyonel mutfak şeflerinin görmesini, tanımasını sağlamak amacıyla bir yol hikayesi projesini başlattık. Amacımız Türkiye’nin önde gelen profesyonel mutfak şefleriyle birlikte, yerel ürünleri ve yemekleri tanıtıp, bunları turizm gastronomisine kazandırmak ve Türk mutfağının çıtasını yukarılara taşımaktır. Dünyada da, Türk mutfağının gelişimi için bu tür projelerin arttırılması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Yöresel ürünleri değerlendirip, farklı yorumlar çıkartacak
20 yıldır Türkiye’de yaşayan ünlü Alman Başaşçı Maximilian J.W. Thomae, şunları söyledi:
“Kastamonu Valisi Sayın Erdoğan Bektaş başta olmak üzere, İksir Resort Town Hotel’e, Reis Gıda’ya ve herkese misafirperverliği için çok teşekkür ederim. Bir Alman olarak, ilk defa Türkiye’de çevresi bu kadar temiz bir yeri keşfettim. Yemyeşil bir doğa içinde; insanlar mutlu, evler bakımlı, yollar tertemizdi. En etkilendiğim yemekleri; kara çorba, ekşili pilav, tirit, etli ekmek, çekme helva gibi geleneksel eşsiz lezzetleri oldu. Pastırması çok başarılıydı. Siyez bulguru ile ilk kez tanıştım. Siyez bulguru, elma ekşisi gibi çeşitli ürünlerini, kendi mutfağımda değerlendirip, farklı yorumlar çıkartmayı istiyorum. Bu bilgileri ve özel ürünleri, meslektaşlarım ile paylaşacağım. Kastamonu’ya, yeniden gitmeyi istiyorum” dedi.
Naturel ürünlerin temin edileceği, ender yerlerden birisidir
Midpoint Mutfaklar Koordinatörü Rıza Belenkaya, şunları söyledi:
“Kastamonu’ya gelmeden önce, Kastamonu’yu farklı biliyorduk. Oysaki Kastamonu’nun; yöresel yemekleri, doğası ve coğrafi yapısıyla, bambaşka bir şehir olduğunu yaşayınca görebiliyorsunuz. Yemek kültürü için de, halen bakir kalmış, hala naturel ürünleri temin edilecek ender yerlerden bir tanesidir” dedi.
Kastamonu, muhteşem bir deneyim yaşatıyor
Polat Renaissance İstanbul Mutfak Şefi Yücel Dereyayla, şunları söyledi:
“Kastamonu’ya, 3 kez gelişim oldu ve her gelişimde farklı deneyimler yaşıyorum. Bu yıl Daday, Taşköprü gibi yerleri gezdik ve özellikle İksir Resort Town Hotel’den çok etkindim. Nitekim Kastamonu’ya gitmek, havayolu ulaşımı nedeniyle, İstanbul’dan Polonezköy’e gitmek kadar kolay bence. Daday oksijen deposu olan bir bölge; siyez bulguru, tereyağı, balı, etli ekmeği, pekmezleri, elma ve üryani eriğinden yapılan kompostoları, reçelleri ve ekşisi ile bizlere muhteşem bir deneyim yaşattı. Hele, ardıç jölesi inanılmazdı. Bana, Tokat’taki lavanta reçelini hatırlattı. Kastamonu’nun, gelecekte gastronomi seyahatlerinin, olmazsa olmazı bir bölge olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Potansiyel desteklenerek, açığa çıkarılmalı
Food and Travel Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ebru Erke, şunları söyledi:
“Kastamonu uzun zamandır görmeyi istediğim bir yerdi. Doğal güzelliklerini yanında, methini çok duyduğum doğal ürünlerini, özellikle merak ediyordum. Açıkçası beklediğimden çok daha fazlasıyla karşılaştım. Buradaki potansiyelin, desteklenerek açığa çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Sadece gastronomik açıdan değil, bölgede turizm açısından da insanları mutlu edecek, çok fazla turizm alternatifi var. Bunların uygun şekilde insanlara sunulabilmesi, yerli ve yabancı turistlerin Kastamonu’ya gitmesi açısından, İksir Resort Town Hotel’in de bölge turizmine çok büyük bir değer kattığını söylemek isterim” diye konuştu.
Konuk ünlü şefler, mutfağa girdi
Program sırasında yerli ve yabancı ünlü şefler; Taşköprü’deki Reis Gıda Sarmoni Sarımsak Entegre Tesisi’nde sarımsak işleme yöntemleri ve Taşköprü’de ilk kez yapılan iyi tarım uygulamaları projesi sunumuna katıldı. Ardından, Taşköprü’nün ünlü Güveç yemeğini tattılar. Program boyunca, Daday’da Etli Ekmek hazırlanması, Kül Çöreği yapımı, Akide şekeri yapımı, Kastamonu’da Pastırmalı Pide yapımı, Çekme helva yapımı yer aldı. İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’nın mutfağında İstanbul’dan gelen konuk ünlü şefler, Siyez bulguru ile Pastırmalı Ala pilav, Siyez bulgurlu etli tepsi mantısı, Kızılcık sos ile Daday Hindi Dolması gibi yöresel ve İksir Resort Town’ın spesiyal yemekleri pişirdi.
Yerli ve yabancı ünlü şefler, yöresel lezzetlerin yapıldığı mekanların yanı sıra, Vedat Tek Kültür Merkezi, Saat Kulesi gibi kentin tarihi ve kültürel yerlerini ziyaret etti.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.