Asgari ücretli için sefalet hükümetlerin tercihi. 35 senede ekonomi 3,8 kat, kişi başına milli gelir 2,4 kat büyürken, asgari ücret neredeyse yerinde saydı. Asgari ücretli kişi başına milli gelirdeki artışından kendine düşen payı alsaydı ücreti net 1634 TL olacaktı.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) “Asgari ücret ve ekonomik büyüme” raporunda, verimlilik ve ekonomik büyümenin asgari ücrete yansımadığı belirtilerek, 1978’den bu yana ekonominin sabit fiyatlarla 3,8 kat, kişi başına düşen milli gelirin 2,4 kat büyümesine rağmen, gerçek asgari ücretin neredeyse yerinde saydığı ifade edildi. Asgari ücretin gelişme seyrinin, kişi başına düşen milli gelirdeki artış ile paralel gitmesi halinde 35 yılda net 1634 TL’ye ulaşması gerektiğinin vurgulandığı raporda, Yunanistan ile karşılaştırma da yapıldı. Türkiye’de asgari ücret, geçtiğimiz yıllarda kriz nedeniyle asgari ücreti ülkesinde yüzde 22 düşüren Yunanistan’daki rakamın düşürülmüş haliyle bile neredeyse yarısı düzeyinde. Yunanistan’da asgari ücret 20 Aralık 2013 tarihli TCMB döviz kuru verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre brüt 1949 TL.

Raporda Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, Devlet Planlama Teşkilatı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, OECD verileri ile endeksleme yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamaya göre 35 yıllık bir dönem için ekonomi sabit fiyatlarla 3,8 kat, kişi başına milli gelir 2,4 kat büyürken reel asgari ücret % 12’lik gelişme ile neredeyse yerinde saydı. 1999 yılına kadar 1978 yılındaki ekonomik gücüne ulaşmayan asgari ücret, bu yılda ulaştığı düzeyi, yüksek enflasyon ortamında yaşanan iki krizle ciddi bir biçimde kaybetti. 1978 ve 1999 seviyesine ancak 2004 yılında yeniden ulaşabilen reel asgari ücret 2005 yılından bu yana ise ciddi bir gelişme gösteremedi.

Rapora 2005 yılından bu yana kişi başına milli gelirdeki büyümenin % 24 olduğu buna karşın asgari ücretteki reel artışın % 7,8 düzeyinde kaldığı ifade edilirken, büyümenin asgari ücrete yansımamasının bedelinin aylık net 101 TL’lik gelir kaybına denk geldiği ifade edildi.

Raporda, “eğer bir ülkede üretilen değerin miktarındaki artış ile ücretlerdeki artış arasındaki makas açılıyorsa bu durum sömürünün artığını, üretilen değerin belli ellerde toplandığını bize göstermektedir. Son günlerde gündeme taşınan yolsuzluklar bu bağlamda da ele alınmalıdır. Nitekim kamu kaynaklarının emekçilerin yaşam düzeylerini yükseltmeye değil, büyük para ve mal sahiplerinin zenginleşmesi için kullanılması 2014 yılı bütçesinin temel karakterini oluşturmaktadır. Son yıllarda giderek artan teşvikler, prim destekleri ve vergi indirimleri kamu bütçesini adeta sermaye kesimlerine kaynak transfer aygıtı haline getirmiştir. AKP hükümetinin her türlü yolsuzluğu meşrulaştırma ve her türlü denetim aygıtını kendi kontrolüne alma çabası yine emekçilerin milli gelirden aldıkları payı sınırlandıran unsurlardır” görüşlerine yer verildi.

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik İndeksine göre Türkiye’nin, insani gelişmişlik açısından 187 ülke içerisinde 90. Sırada olduğunun ifade edildiği raporda, buna karşın dünyanın en büyük ekonomisine sahip 17. ülke olması ile övünüldüğüne dikkat çekildi. Raporda asgari ücret ile ilgili olarak şu görüşlere ve önerilere yer verildi:“Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, sigortalı ücretlilerin yaklaşık yarısı asgari ücret düzeyinde gelire sahip. Asgari ücret zammı aileleri ile birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan etkiliyor.

Asgari ücretin, bir işçinin ailesi ile birlikte asgari olarak temel ihtiyaçlarını karşılayacak, işçiyi kimseye muhtaç etmeyecek bir düzeyde belirlenmesi ve sefaletin son bulması için;

1. Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmelidir.

2. Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmeli, asgari ücretin belirlenmesi süreci bir toplu pazarlık süreci olarak ele alınmalıdır.

3. Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır.

4. Asgari ücretin herkese bölge, yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücrete uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır.

5. Asgari ücret gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmeli ve ekonomik büyümeden pay almalıdır.

6. Asgari ücretlinin geçim haddi ile enflasyon arasındaki uyumsuzluğun yoksullaştırıcı etkisi göz önüne alınarak, enflasyon verilerinde temel harcama kalemleri dikkate alınmalı, TÜFE sepeti emek örgütlerinin katılımı ile belirlenmeli ve denetlenmelidir.

7. Asgari ücretle çalışanlar için elektirik, su, doğalgaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır.

8. Sabah 6.00-9.00 ile akşam 18.00-21.00 saatleri arasında ulaşım parasız olmalıdır.

9. Eğitimde hiçbir ad altında para alınmamalı, eğitimin okul dışı giderleri devlet tarafından karşılanmalı, sağlık tümüyle parasız olmalıdır.

10, Asgari ücretliden vergi alınmamalıdır.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın