Memorial Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Devge, “Ultrasonik Aspirasyon” tedavi yöntemiyle burun eti alınırken herhangi bir kanama olmadığını belirtti.
Memorial Hastanelerinin burun etinin alınmasında kullanılan ‘Ultrasonik Aspirasyon’ yöntemine ilişkin olarak yaptığı açıklamada görüşlerine yer verilen Devge, özellikle geceleri solunumda büyük sorunlara yol açabilen burun eti büyümesinin zaman zaman hiçbir neden yokken oluşabildiğini ve bunun alerjik durumlarla da ortaya çıkabileceğini kaydetti.
Burun etinin alerjik etken ile karşılaştığı zaman içine gelen kan akımının çok artacağından birkaç milimetre büyüyebildiğini ifade eden Devge, birtakım burun iltihapları sebebiyle de büyüme meydana gelebildiğini ve yaşa bağlı olarak da burun etlerinde büyüme görülebildiğini bildirdi.
Devge, burun etlerinin büyümesi ile hastaların öncelikle burun tıkanıklığı hissettiğine, daha sonra geceleri ağzı açık uyumaya başladığına ve sabah kalkıldığında da ağız kuruluğu sorunu yaşadığına dikkat çekerek, hastanın gece boyunca az oksijen aldığı için 7-8 saat uyusa bile gün içerisinde uyku halinin devam edebildiğini ve ertesi gün kendisini yorgun hissedebildiğini dile getirdi.
Çocukların zeka kapasitesinde düşüşler olabilir
Çocuklarda ise durumun biraz daha farklı ve sıkıntılı olduğunun altını çizen Devge, hastalığın çocukların uyku hali dışında, zekâ kapasitelerinde 5-10 puanlık düşüşlere neden olabileceğini aktardı.
Devge, çocuklarda da horlama ve uyku apnesi olduğunu belirtti. “Ultrasonik Aspirasyon”u bir doku eksiltme yöntemi olarak açıklayan Devge, yöntemde lazer ışığı kullanılabildiği gibi ultrasonik ses dalgalarının da kullanıldığının altını çizdi.
Devge, alt burun etinin ön tarafında 1-2 milimetrelik küçük bir delik oluşturduktan sonra ultrasonik ses dalgalarının burun etinin içine ve üstüne düşürülmekte olduğunu bildirdi.
Burun etini tutan iskelet bölümün ses dalgalarıyla tamamen “tuz buz” edildiğini ifade eden Devge, bu yöntem sayesinde herhangi bir kanama söz konusu olmadığını anlattı.
Devge, yararlı dokuların tümünün korunduğunu ve burun etinde tekrar bir büyüme görülmediğini belirterek, bu yöntemle dokuların zarar görmediğini, burun etinde kabuklanma olmadığını ve hastanın ertesi gün iş başı yapabildiğini dile getirdi.
Burun etinin küçültülmesi için de birtakım özel maddeler bulunan spreylerin kullanıldığını ancak bu spreylerin 5-6 günden fazla kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Devge, burun etinin küçültülmesinde spreylerin tedavi edici bir özelliği olmadığını vurguladı.
Devge, burun eti tedavisinde uygulanan “Radyofrekans”ın ise bir büzüştürme yöntemi olduğunu kaydederek, lokal anestezi veya genel anesteziyle burun etine radyofrekans enerjisi verildiğini, burun etinin hacminde küçülme sağlandığını bildirdi.
Devge, bu yöntemle tedavi edilen burun etlerinin tekrar büyüyebilmekte olduğunu da belirtti.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.