Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye’de indirimli satışlarla ilgili kapsamlı bir yasal düzenleme bulunmamasının, çeşitli suistimallere neden olduğunu belirterek, “Yeni düzenlemeye göre, indirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı ile indirimden önceki fiyatı ve indirim oranı, ürün etiketlerinde gösterilmek zorundadır” dedi.
Bakan Yazıcı, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleri ile bir araya geldiği toplantıda, “6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”a ilişkin bilgiler verdi.
Kanun kapsamında düzenlenen paket turlarla ilgili tüketicilere yeni haklar tanındığını belirten Yazıcı, sözleşme kurulmadan önce, tüketiciye ön bilgilendirme amaçlı broşür verilmesinin zorunlu hale getirildiğini kaydetti.
Yazıcı, tüketicilere, paket tur sözleşmesinin esaslı unsurlarından birinin değişmesi halinde sözleşmeden dönme hakkı getirildiğine dikkati çekerek, “Sözleşmeden dönme halinde; paket tur düzenleyicisi veya aracısının, dönme bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren, tüketicinin ödemiş olduğu tüm bedeli herhangi bir kesinti yapmaksızın ‘derhal’ iade etmesi zorunlu oldu” diye konuştu.
Yeni düzenlemeyle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olduğu gibi ticari ve mesleki amaçla paket tura katılanların da tüketiciye tanınan haklardan yararlanmasına imkan sağlandığını bildiren Yazıcı, burada mesleki ve ticari amaçlı yapılan paket turların da kanun kapsamına alındığını vurguladı.
Bakan Yazıcı, elektrik, su, doğalgaz, internet ve telefon gibi tüm aboneliklerde tüketicileri koruyucu yeni düzenlemeler getirildiğini kaydederek, tüketicinin belirsiz süreli veya süresi 1 yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini istediği zaman ve süresi 1 yıldan az olan belirli süreli abonelik sözleşmelerini ise satıcı veya sağlayıcının sözleşmede değişiklik yapması halinde feshetme hakkına sahip olduğunu bildirdi.
Bu alanda getirdikleri iki yeni uygulamaya da değinen Yazıcı, aboneliğe son verme isteğinin, süresi içinde yerine getirilmezse, abonelikten faydalanılmış olsa dahi tüketiciden herhangi bir bedel talep edilmesinin yasaklandığını söyledi.
Yazıcı, feshin; sözleşmenin kurulmasından daha ağır şartlara bağlanamayacağı kuralının getirildiğine işaret ederek, gazete ve dergi gibi süreli yayın kuruluşlarınca düzenlenen promosyon kampanyalarının daha sıkı kurallara tabi olacağını kaydetti.
Mevcut Kanunda örnek verme yöntemiyle sayılan, süreli yayın kuruluşlarının verebileceği kültürel ürünlerin, yönetmelikle açıkça belirleneceğini dile getiren Yazıcı, bu uygulama ile hangi ürünlerin kültürel ürün olduğu konusunda yaşanan tartışmalara son vermeyi hedeflediklerini vurguladı.
Yazıcı, süreli yayının birden fazla sayıda satın alınmasını gerektiren ve belirli bir süreye yayılan promosyon uygulamalarının süresine ilişkin bilgiler de vererek, şunları söyledi:
“Bu süre, günlük süreli yayınlarda 75 günü, haftalık süreli yayınlarda 18 haftayı, daha uzun süreli yayınlarda 12 ayı geçemeyecektir. Ayrıca, ‘Piramit Satış Sistemleri’ de yasaklanmaktadır. Piramit Satışlar, hukukumuzda ilk defa düzenlenmektedir. Bu konuda ulusal mevzuatta boşluk olduğu için tüketiciler büyük mağduriyetler yaşamaktaydı. Piramit satış sisteminin kurulması, yayılması veya tavsiye edilmesi yasaklandı. Bakanlık, Piramit Satış Sistemleri ile ilgili gerekli incelemeleri yapmaya ve varsa elektronik sistemin ülkemizde durdurulması dâhil olmak üzere, ilgili kamu kurum veya kuruluşlarıyla iş birliği içinde gerekli önlemleri almaya yetkili olmuştur.”
Garanti belgesi ile ilgili bürokratik işlemler azaltıldı
Bu Kanun’da tüketicinin bilinçlendirilmesine yönelik düzenlemeler getirildiğini anlatan Yazıcı, gerçeği yansıtmayan indirimli satışlara sınırlama getirildiğini belirtti.
Yazıcı, indirimli satışların ilk defa kanunda yer aldığını vurgulayarak, yapılacak ikincil düzenlemelerle bu alanda yaşanan aldatıcı ve yanıltıcı uygulamaların önüne geçileceğini söyledi.
Türkiye’de indirimli satışlarla ilgili kapsamlı bir yasal düzenleme bulunmamasının, çeşitli suistimallere neden olduğunu kaydeden Yazıcı, “Yeni düzenlemeye göre, indirimli satışa konu edilen mal veya hizmetlerin indirimli satış fiyatı ile indirimden önceki fiyatı ve indirim oranı, ürün etiketlerinde gösterilmek zorundadır” ifadesini kullandı.
Bakan Yazıcı, tanıtma ve kullanma kılavuzuna ilişkin tüketicileri daha ileri düzeyde bilgilendiren düzenlemeler yapıldığını bildirerek, malın güvenli kullanımına ilişkin hususların malın üzerinde yer alması halinde yazılı ve sesli ifadelerin Türkçe olması zorunluluğu getirildiğini, bunun da yeni bir uygulama olduğunu dile getirdi.
Yazıcı, Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzlarının hazırlanması sorumluluğunun üretici ve ithalatçıya, tüketiciye teslim edildiğinin ispatı sorumluluğunun ise satıcıya ait olduğuna dikkati çekti.
Yeni Kanun’la garanti belgesi ile ilgili bürokratik işlemlerin azaltıldığı bilgisini veren Yazıcı, şunları söyledi:
“Mevcut mevzuatta bulunan, imal ve ithal edilen tüketici ürünleri için Bakanlıktan onaylı garanti belgesi alınması zorunluluğu kaldırılmıştır. Tüketicinin bilgilendirilmesine yönelik hususları içerecek olan garanti belgesinin şekli ve içeriği Bakanlık tarafından belirlenecek; üretici ve ithalatçılar ise bu belgeyi düzenleyip tüketicilere vermeye devam edeceklerdir. Bakanlık, bu belgenin düzenlenip düzenlenmediğinin denetimini yapacaktır. Satıcı ve sağlayıcılar ‘İhtiyari Garanti’ taahhüdü verebilecek. ‘İhtiyari Garanti’ hukukumuzda ilk defa yer alan bir kavramdır ve tüketicilere ilave haklar getirilmesine ilişkin hükümler içermesi nedeniyle önemlidir.”
Yazıcı, tüketicilerin bilinçlendirilmesine yönelik çalışmaların artırıldığına işaret ederek, kitle iletişim araçlarının herkese ulaşması nedeniyle etki alanlarının son derece geniş olduğunu belirtti.
Medyanın bu gücünün tüketicilerin bilinçlendirilmesi için kullanılmasının son derece önemli olduğuna işaret eden Yazıcı, radyo ve televizyonlarda saat 8.00 ile 22.00 arasında, ayda 15 dakikadan az olmamak üzere tüketiciyi bilinçlendirici programı yayınlama zorunluluğu getirildiğini ve bu madde ile tüketicileri hakları konusunda farkındalık düzeylerini artırmayı amaçladıklarını kaydetti.
Bakan Yazıcı, satış sonrası servis hizmetlerine yönelik düzenlemelerin büyük ölçüde korunduğuna dikkati çekerek, Bakanlıkça belirlenen sayıda servis istasyonu kurma ve malın kullanım ömrü süresince servis hizmeti verme zorunluluğunun devam edeceğini aktardı.
Bu Kanun’la ticari reklam ve haksız ticari uygulamalara yönelik düzenlemeler getirildiğini belirten Yazıcı, tüketicilerin ticari reklam yoluyla yanıltılmasını engelleyecek tedbirlerin etkinleştirildiğini anlattı.
Yazıcı, örtülü (gizli) reklamın ne olduğunun açık bir şekilde tanımlandığını ve bunun yasaklandığını vurgulayarak, “Yapılacak ikincil düzenlemelerle birlikte dünya uygulamalarında olduğu gibi marka ismi vererek karşılaştırmalı reklam yapılmasına imkan tanınacaktır ve bu ülkemizde ilk defa getirilen bir uygulamadır. Yapılacak ikincil düzenlemelerle birlikte, firmalar marka ismi vererek karşılaştırmalı reklam yapma imkanına sahip olacaktır. Sektörel düzeydeki sınırlamalar başta olmak üzere, ticari reklamlarla ilgili yasaklar ve sınırlamaların, Bakanlık tarafından ikincil düzenleme ile yapılması hüküm altına alınmıştır” şeklinde konuştu.
Reklam Konseyi kurulması öngörüldü
Bakan Yazıcı, haksız ticari uygulamalara ilişkin AB Yönergesi’nin, ilk defa iç hukuka aktarıldığını kaydederek, bunun tüketicileri haksız ticari uygulamalara karşı koruduğu için önemli olduğunu vurguladı.
Yazıcı, tüketicilere yönelik haksız ticari uygulamaların yasaklanarak, tüketicinin hukuki işlemler yaparken müteşebbisin etkisi altında kalmadan, hür iradesiyle karar verebilmesinin amaçlandığını dile getirdi.
Reklam Kurulu’nun yeniden yapılandırılarak denetim etkinliğinin arttırıldığını ifade eden Yazıcı, üye sayısının 29’dan 19’a düşürüldüğünü söyledi.
Hayati Yazıcı, Reklam Kurulu’nun hem ticari reklamları, hem de haksız ticari uygulamalarını denetleyeceğini kaydederek, Kurul Başkanı’nın tedbiren durdurmaya yetkili kılındığı bilgisini verdi.
Reklam politikalarının oluşturulması ve uygulanmasıyla ilgili olarak ilk kez Reklam Konseyi kurulmasının öngörüldüğü bilgisini veren Yazıcı, “Reklam Konseyi, sektör ile koordinasyon içinde, sektörün gelişmesi ve tüketicilerin korunması için işbirliğine imkan sağlayacaktır. Reklam Konseyi, yılda en az bir kez Bakanlığımızın koordinatörlüğünde toplanacak ve bu alanda oluşturulacak politikalar konusunda çalışmalar yapacaktır” dedi.
Yeni Kanun’la, tüketici hakem heyetleri ve tüketici mahkemeleri ile ilgili getirilen düzenlemeleri de anlatan Yazıcı, “Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin ismi ‘Tüketici Hakem Heyeti’ olarak değiştirildi. İhtiyaca göre hakem heyeti kurulacak ve bunların sayısı usul ekonomisi göz önünde bulundurularak yeniden belirlenecektir. Yeni bir uygulama olan tüketici hakem heyetlerinde raportör kadrosu ihdas edilmiştir. Raportörler, Tüketici Hakem Heyetleri’nin kararlarının zamanında ve hukuka uygun olarak alınması hususunda önemli destek sağlayacaktır. Tüketici Hakem Heyeti üye ve raportörlerinin huzur hakları iyileştirilecektir” değerlendirmesini yaptı.
Yazıcı, Tüketici Hakem Heyetleri’ne yapılacak başvuruların gruplandırıldığını dile getirerek, değeri 2 bin liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine, 3 bin liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine ve Büyükşehir statüsündeki illerde ise 2 bin ile 3 bin lira arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvurunun zorunlu hale getirildiğini kaydetti.
Mevcutta 1.191 lira olan sınırın 3 bin liraya çıkarıldığını aktaran Yazıcı, bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılamayacağına ve uyuşmazlığın tüketicinin lehine sonuçlanması durumunda tebligat ve bilirkişi ücretlerinin karşı tarafça karşılanacağına dikkati çekti.
Yazıcı, tüketici mahkemelerinde dava açmanın kolaylaştırıldığını belirterek, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, davaları basit yargılama usulüne göre sonuçlandıran Tüketici Mahkemeleri görevli olacaktır. Tüketici örgütleri üst kuruluşlarınca açılacak davalarda, bilirkişi ücreti ve vekalet ücreti Bakanlıkça karşılanacaktır. Tüketici davaları tüketicinin ikamet ettiği yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilecektir. Tüketici mahkemeleri ile Tüketici Hakem Heyetlerinin, UYAP ve Tüketici Bilgi Sistemi aracılığıyla entegre olması sağlanacaktır” şeklinde konuştu.
Hayati Yazıcı, son olarak yeni Kanun’da tüketici haklarını ihlal eden fiiller ile ilgili yaptırımların da düzenlendiğini söyleyerek, idari para cezalarının, caydırıcı, orantılı ve belirli olması ilkeleri göz önünde bulundurularak yeniden düzenlendiğini söyledi.
Ceza miktarlarının güncellendiğini dile getiren Yazıcı, her bir aykırılığın yaptırımının ayrıntılı bir şekilde ve ticari reklam cezalarında reklamın yayınlandığı mecra türüne göre farklı cezaların belirlendiğini sözlerine ekledi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.