Strateji, reform ve dönüşüm

ŞEMSİ KOPUZ>>  TGDF Başkanı >> Türkiye her geçen yıl dünya gıda pazarında daha etkin bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Ancak bu ilerlemenin sürdürülebilir olması için, sağlıklı ve ekonomik gıdaya erişim konusunda gerçekleştirdiğimiz kayda değer çabalarımızın son süratle devam etmesi gerektiğini hiç bir zaman akıldan çıkarmamalıyız.

Son dönemlerde yaşanan gıda hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar, gıda fiyatlarındaki değişmeler, var olan hammadde ve kaynaklarının daha verimli ve etkili kullanılmasını zorunlu kılmakta, değişen ürün talepleri ise gıda sanayimizin gıda güvenilirliği, çevre bilinci, tüketici talebi, gıda ticareti ve gıda işletmelerinin rekabet edebilir koşullarda faaliyet göstermelerinin sağlanması konularının önemini arttırmaktadır.

Bunun en yakın örneği Haziran ayında, tam üyelik müzakerelerini yürüttüğümüz Avrupa Birliği’nde (AB) yaşandı. AB, Ortak Tarım Politikası’na (OTP) ilişkin reformları kabul etti. Reform paketinin içerisinde süt ve şeker kota rejiminin sona erdirilmesi de var. Süt kotası 2015, şeker kotası ise 2017 yılı itibariyle sonlandırılacak. Reform paketi, diğer unsurlarıyla birlikte 2014’ten itibaren geçerli olacak. AB yetkilileri OTP reformlarının hedefini şöyle tanımlıyor: “Reformlar, daha adil, daha piyasa odaklı, daha yeşil ve daha güçlü bir gıda üretim zinciri sağlayacak“.

AB yeni reform paketiyle, gıda tedarik zincirini güvence altına almaya çalışırken, öte yandan dünya gıda ve içecek ihracat pazarındaki liderliğini korumayı amaçlıyor. AB reform süreci ülkemizde de yakından takip ediliyor. Ülkemizde orta ve uzun vadeli tarım ve hayvancılık politikalarının gerek Onuncu Kalkınma Planı’nda gerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bir süre önce paylaştığı Tarımsal Strateji planında, gerekse Sanayi Bakanlığı’nın Sanayi Stratejisi belgesinde yer almaya başlaması oldukça güzel gelişmeler. Değişik kurumlar tarafından ortaya konulan bu hedeflerde uyum sağlandığı ve global gelişmeler doğru değerlendirildiği takdirde tarım ve gıda sektörleri olarak 2023 hedeflerimize emin adımlarla ilerleyebilir ve dönüşümü gerçekleştirebiliriz.

TGDF olarak biz de; sektörümüzü dünyada hak ettiği konuma ulaştırma hedefiyle çalışıyor, 2023 Vizyonuna dönük planlarımızı, hem bu strateji belgelerinde ortaya konulan hem de sektörümüzün rekabet edebilirliği açısından önemli ve sonuçları itibariyle bizleri de etkilemesi kaçınılmaz olan bu konularda AB’ye uyumlu düzenlemelerin hayata geçirileceği öngörüsüyle yapıyoruz.