İZODER Yönetim Kurulu Üyesi ve Eryap A.Ş. CEO’su Emrullah Eruslu
İZODER Yönetim Kurulu Üyesi ve Eryap A.Ş. CEO’su Emrullah Eruslu

İZODER Yönetim Kurulu Üyesi ve Eryap A.Ş. CEO’su Emrullah Eruslu, 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde yaptığı açıklamada, “Depreme karşı binaların en önemli koruyucu kalkanı olan su yalıtımı, taşıyıcı donatıyı korozyondan yani paslanmaktan koruyor. Bakanlık, yapılarda su yalıtımını zorunlu hale getiren bir taslak üzerinde çalışmaya başladı. Bu taslağın bir an önce yasalaşması çok önemli” dedi.

İZODER Yönetim Kurulu Üyesi Eruslu, “Nüfusunun yüzde 95’i deprem tehdidi altında yaşayan ülkemizde, 18 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 67’si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ı 20 yaş üzeri konutlardan oluşuyor.Yapı Denetim Yasasındaki değişiklikler ve kentsel dönüşümle yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar getirse de yetersiz denetim nedeniyle yeterli olmuyor. 17Ağustos Marmara Depremi ve 2011 Van depremindeki acıları tekrar tekrar yaşamamak için tüketicilerin de bilinçli olması ve binalarının deprem güvenliğini sorgulaması gerekiyor.“ dedi.

Su yalıtımı olmayan binaların korozyon tehdidi altında olduğunu, bu durumun taşıyıcı donatının taşıma kapasitesini zayıflattığını ve özellikle deprem karşısında dirençlerini düşürdüğünü belirten Eruslu, şöyle konuştu: “Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı sistem içindeki donatı demir yıllar içinde korozyon yani paslanma nedeniyle çürüyor. Şöyle ki; su yalıtımı yapılmamış bir bina donatısı, inşa edildikten 10 yıl gibi kısa bir süre içerisinde zemin, iklim şartları, jeolojik faktörler gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybediyor. Yani binanız içten içe çürümeye başlıyor. Bu da olası bir depreme karşı binanın dayanıklılığını düşürüyor. Bu tespit İstanbul’da 1999 depreminin ardından Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı araştırmayla da raporlandı. Yıkılan binalarda gerçekleştirilen denetimlerde binaların yaklaşık yüzde 70’inde korozyon nedeniyle taşıyıcı donatıda aşırı kesit kaybı tespit edilmiştir. ”

Ülkemizde su yalıtımının henüz zorunlu bir uygulama olmadığı gibi toplumda da bu konuda yeterli bilinç bulunmadığına değinen Eruslu; Bakanlık ve ilgili birimler bu konunun bilincinde. Daha güvenli binalar için zorunlu su yalıtımına ilişkin çalışmaların bir an önce tamamlanması gerekiyor” diye konuştu.

Su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyetinin,toplam bina maliyetinin yalnızca yüzde 3’ü kadar olduğunu açıklayan Eruslu,yapı güvenliği söz konusu olduğu için bunun fazladan bir maliyet olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.  Eruslu, “Isı ve yangın yalıtımından sonra su yalıtımının da zorunlu hale gelmesi gerekiyor,aksi takdirde bir deprem ülkesi olan Türkiye’de can ve mal kayıpları kaçınılmaz olacak. Ayrıca kentsel dönüşüm sürecinin de bu açıdan önemli bir fırsat olacağına inanıyoruz. Yıkılan binaların yenileri inşa edilirken su yalıtımı yapılırsa bu binalar daha uzun ömürlü ve dayanıklı olacaktır” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın