Yüzde 3,2’lik üretim artışının son dört yılın en düşük ikinci çeyrek artışı olduğunun kaydedildiği raporda, üretimdeki artışın büyük ölçüde sermaye malı üretimindeki artıştan geldiği ifade edildi. Haziran’da sermaye malı üretimi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10 artarken; aynı dönemde ara malı üretiminin yüzde 1,3, dayanıklı tüketim malı üretiminin yüzde 1,7, dayanıksız tüketim malı üretiminin ise yüzde 3,6 artış gösterdiğine dikkat çekilen raporda aynı dönemde enerji üretiminin yüzde 1,2 düştüğü belirtildi.
Raporda, sermaye malı üretimindeki yüksek artışın, bu aşamada yatırım iştahında bir artışa işaret etmediği; iktisadi yönelim anketi, reel kesim güven endeksi ve satın alma yöneticileri anketi gibi öncü göstergelerin yatırım iştahında artış sinyali vermediği vurgulandı. Haziran ayında altın hariç yatırım malı ithalatında yüzde 18 düşüş yaşandığının hatırlatıldığı raporda, “Kurdaki artıştan gelecek bir ikame etkisi de bu kadar kısa sürede mümkün değil. Dolayısıyla yatırım malı üretiminde tek bir aydaki artışa bakarak ileriye yönelik parlak tablolar çizmek mümkün görünmüyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
Üretim rakamlarında artış görünürken, üretimin temel girdilerinden olan enerjinin tüketiminde hiç artış görülmediğine dikkat çekilen raporda, “Enerji tüketimi de neredeyse hiç artmazken sanayi üretimi nasıl oldu da yüzde 3,2 arttı? Geçtiğimiz yıla göre enerji üretim ve tüketimini etkileyecek olağanüstü bir iklimsel koşul da söz konusu değil. Bu durumda son bir yılda firmalarımız acaba enerjiyi daha verimli kullanacak teknolojik bir dönüşüm mü yakaladı? Bu sorunun cevabını merak etmemek mümkün değil” ifadelerine yer verildi.
CHP’nin raporunda Haziran’da tüm sektörlere yaygın bir üretim artışının olmadığı tespitinde bulunuldu. Raporda, “Haziran’da 9 alt sektörde üretim ortalamanın üzerinde artarken, 8 sektörde üretim artışının ortalamanın altında kaldığı, 7 alt sektörde ise üretimin düştüğü görülüyor” denildi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın sanayi üretim verilerinin açıklandığı gün yaptığı açıklamada, “bu yılki büyümenin yüzde 3’ün hafif üzerinde olacağını” açıkladığının hatırlatıldığı raporda, “Hükümet bu yıl ki yüzde 4 büyüme hedefini tutturamayacağı konusunda uzlaşmış görünürken, büyüme tahminlerini de yüzde 3,5’inde altına doğru kaydırdığı anlaşılıyor. Yılın bitimine 4,5 ay kalmışken 2013’ü düşük büyüme, buna karşın yüksek cari açık ve enflasyonla kapatacağımız şimdiden anlaşılıyor. Bu tabloyu yaratan sorumlular ise bu yıl yüzde 3 büyümenin bile başarı olduğu söylemini tedavüle sokarak sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor” ifadeleri kullanıldı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.