Buğday rekoltesi açısından 2013, dünyada ve ülkemizde bereket yılı oldu. Bu yıl buğday rekoltesinde, ülkemizde son 10 yılın, dünya genelinde ise son 20 yılın rekor artışı yaşanıyor. Peki ülkemizdeki kuru gıda üretiminde neler oluyor. Bunu Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis değerlendirdi. “Reis Gıda olarak sözümüzde durduk ve Ramazanda fiyatları arttırmadık. Tüm satış noktalarında, yaklaşık üç ay fiyatlar değişmedi. Nitekim, sektördeki bazı firmalar tarafından, Temmuz ve Ağustos aylarında yapılmak istenen zamlar, rafa yansımadı ve tüketicinin cebine zarar vermedi” diyen Reis, 2013 yılı gerçeğe yakın tahmini rekolte oranlarına bakıldığında, “Türkiye iç tüketimini karşılayacak buğdayı üretti. Son aylarda ciddi fiyat artışı olan pirinçte ise, rekoltenin iyi olduğu müjdesi geldi ve Eylül ortası itibariyle pirinç fiyatları en az yüzde 20 oranında düşecek” dedi.
Kırmızı mercimekte de bu yıl ortalama yüzde 20’nin üzerinde yaşanan rekolte kaybına rağmen, iç pazara yetecek kadar kırmızı mercimek üretimi gerçekleştirildiğini belirten Mehmet Reis, “Diğer taraftan, bakliyat ekim alanlarının azalması, ürün kalibresinin düşük olması, kuraklık vb gibi nedenlerden dolayı, bu yıl fasulye ve nohut rekoltesinde, bir önceki yıla oranla azalma olacağı tahmin ediliyor. Yeni mahsul nohut pazara geldi ve fiyatlar ortalama yüzde 10 düştü. Ağustos ayında hasatı yapılacak fasulyenin, açılış fiyatı bir önceki yılın fiyat düzeyinde olmayacak ve aksine daha yüksek açılacaktır. Yeşil mercimekte, iç talebin sadece 4’te 1’i üretildiği için, yeşil mercimek ülkemizde ithalat ağırlıklı tüketiliyor. Barbunya fasulyesinde, dışa bağımlı hale gelindi” diye konuştu.
Tarımsal ihracat, dış ticaret açığına çaredir
Hem iç pazar doyabilir, hem ihracat 20 milyar dolara ulaşabilir
Islah edilmiş tohum kullanımı, üretim alanlarının artması ve teşvikler ile bakliyat üretimindeki artış ile iç pazarın ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra, dünyaya da ihracat yapma potansiyelinin olduğunu kaydeden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi:
“OECD’nin hazırladığı rapora göre, dünya genelinde gıda üretimindeki düşüş hızla devam ediyor. Bu durum, dünya nüfusunun beslenmesi açısından çok ciddi bir tehlike arz ediyor. Burada yapılması gereken, çiftçimizin ekim yapacağı alanların arttırılmasıdır. Türkiye, tarım alanı açısından hala şanslı bir ülke konumundadır. Daralan bakliyat ekim alanlarının arttırılmasının yanında, ıslah edilmiş tohumla birlikte, çiftçinin teşvik edilmesi ve üretimi azalan bakliyata daha fazla destekleme primi verilmesiyle, bakliyat sektöründe yıllık rekolte kapasitemizi arttırıp, hem iç pazarın ihtiyacını karşılayabiliriz, hem de dünyaya daha fazla ihracat yapabiliriz. Türkiye’nin tarımdaki ihracatının yüzde 80’i çiftçinin el emeği ve alın teridir. Ancak yüzde 20’lik bölümüne döviz ödeniyor. Tarımsal ihracat, dış ticaret açığını azaltacak olan en önemli sektördür. Günümüzde, yaklaşık 16 milyar doları bulan tarımsal ihracatın, alınacak önlemlerle bir kaç yıl içinde 20 milyar dolara ulaşması mümkündür” şeklinde konuştu.
Kuru gıda üretiminde 2013 yılı gerçeğe yakın tahmini rekolte oranları:
Buğday: Uluslararası Hububat Konseyi, 01 Ağustos 2013 tarihli son raporunda, 2012/2013 sezonu sonunda 654 milyon ton gerçekleşen dünya buğday üretimini, 2013/2014 sezonunda 687 milyon ton düzeyinde tahmin ettikleri açıklamıştır. Ülkemizde de, 2013 yılı buğday rekoltesi yüksek ve son 10 yılın rekor artış oranı bekleniyor, tahmini 2013 yılı buğday rekoltesi, 21 milyon tonu geçebilir. Bulgur çeşitlerinde, ortalama yüzde 5 ile yüzde 10 aralığında fiyat düştü.
(Buğdayda, o yıla ait mahsulün toplanması, Haziran ve Temmuz aylarında gerçekleşir)
Pirinç: 2013 yılı çeltik üretiminde, bir önceki yıla oranla yüzde 10’un üzerinde artış bekleniyor. Bu sene pirinç rekoltesi mucbir bir sebep olmaz ise, ortalama 500 bin tonu bulabilir. 2013 yılı mahsulün açılış ve taban fiyatı, 2012 yılının fiyatının üstünde olacaktır, ancak buna rağmen Eylül ayı ortası itibariyle de, pirinç fiyatlarında en az yüzde 20’nin üzerinde indirim gerçekleşecektir. Nitekim, bu yılın ilk 7 ayında pirinçte yüzde 30 fiyat artışı oldu. Osmancık pirinci; üretimine başlandığı 2000 yılından bugüne 2.60 TL’ye fabrika satış fiyatı ile zirve yaptı. GDO tartışmaları, yerli pirinç fiyatlarının artışında en önemli etken oldu. Çeltik işleme fabrikaları, fiyat belirlemede önemli rol oynadı.
(Pirinçte, o yıla ait mahsulün toplanması, Eylül ve Ekim aylarında gerçekleşir)
Kırmızı mercimek: Ekim alanlarının azalması gibi nedenlerden dolayı, bu yıl ortalama yüzde 20’nin üzerinde bir rekolte kaybı var. Bu kayıp oranına rağmen, iç pazara yetecek oranda, yıllık kırmızı mercimek ihtiyacı üretilmiştir. 2013 yılı gerçeğe yakın tahmini kırmızı mercimek üretimi, 300 bin tona yaklaşacaktır. Ramazan ayından önce, kırmızı mercimek fiyatı ortalama yüzde 20 oranında arttı. Bundan sonra fiyatı, ihracat rakamları belirleyecektir.
(Kırmızı mercimekte, o yıla ait mahsulün toplanması, Haziran ayında gerçekleşir)
Yeşil mercimek: Ülkemizde son 20 yıldır yeşil mercimek üretimi arttırılamıyor. Yeşil mercimek üretimi, iç pazar tüketiminin sadece 4’te 1’ini karşılıyor. Diğer bir deyişle, yeşil mercimekte iç talebin yüzde 75’i, ABD ve Kanada’dan ithal ediliyor. Barbunya fasulyesinde de durum farklı değil, Çin, Kanada ve Kırgızistan’dan ithalat yapılıyor.
(Yeşil mercimekte, o yıla ait mahsulün toplanması, Haziran ayında gerçekleşir)
Nohut: Ekim alanlarının bir önceki yıla oranla az olması, hastalık ve kuraklık gibi nedenlerden dolayı, rekolte kaybı bekleniyor. Gaziantep ve Adıyaman’dan yeni mahsul nohutların piyasaya gelmesiyle birlikte fiyatlar yüzde 10 düştü. Diğer bölgelerdeki nohut hasadının tamamlanmasından sonra, rekolteye göre fiyatlar netleşecektir.
(Nohutta, o yıla ait mahsulün toplanması, Temmuz ve Ağustos aylarında gerçekleşir)
Fasulye: Başta, Çin ve Arjantin olmak üzere, ülkemizde de fasulye ekim alanlarının azalması ve nohutta olduğu gibi tanelerin küçük çıkması gibi nedenlerden dolayı, rekolte kaybı olacaktır. 2013 yılı tahmini fasulye rekoltesinin 180 bin tonu bulması bekleniyor. Fasulyede, son bir yılda yüzde 25 oranında fiyat artışı yaşandı. Ağustos ayı sonunda, yeni mahsul fasulyenin çıkmasıyla fiyatta bir gerileme olacaktır; ancak açılış fiyatı bir önceki yılın üstünde olacaktır. İthal fasulye fiyatları, iç piyasa fiyatlarını belirleyecektir.
(Fasulyede, o yıla ait mahsulün toplanması, Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleşir)
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.