İDİL TARAKLI >> BORSA İstanbul (BIST), yurtdışı piyasalara paralel hareketini sürdürüyor. Geçen hafta Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke’nin “Parasal genişlemeyi yılsonuna doğru sınırlayabiliriz; ya da gerekli görüldüğü takdirde varlık alımlarını artırabiliriz” açıklaması, piyasada olumlu algılandı. Bu algının BIST’e yansıması da alımların artması yönünde oldu. Bernanke’nin açıklamasının ardından BIST-100 endeksi 77 bin üzerine çıkarken faizler az da olsa geriledi, TL ise değer kazandı. FED’den gelen açıklamaların 23 Temmuz öncesinde Merkez Bankası’nın da elini güçlendirdiğini söyleyen analistler, “Bu hava bozulmazsa BIST-100 endeksi 77 bin 400 seviyesinin üzerine çıkabilir. Bu durumda yeni hedef, 80 bin 500 seviyesi olur. Aksi durumda ise borsadaki geri çekilme 72 bin 600 seviyesine kadar devam edebilir” diyor.

BIST’e yön verecek en önemli dinamiklerin yurtiçi ve yurtdışı siyasi gelişmelerin yanı sıra faiz ve dövizdeki hareketler olacağını kaydeden analistlere göre, bu alanlarda yaşanacak normalleşme piyasanın yukarı gitmesine neden olacak. Ancak özellikle bölgedeki siyasi havanın sertleşmesi ya da FED’in parasal genişleme konusunda sıkılaşmaya gitmesi halinde gelişmekte olan ülke borsalarına yine satışlar gelecek. En kötü gelişmelerin şimdilik geçtiğini ve daha stabil bir sürece girildiğini savunan analistlere göre, piyasaların normale dönmesi daha yüksek bir olasılık. Ancak yine analistlere göre, olumlu beklentiler olsa da bu dönemde hisse senedi yatırımcıları her zamankinden daha dikkatli olmalı. Tüm piyasalar ve siyasi gelişmeler yakından izlenirken hisse senedi seçimlerinde şirketlerin nakit durumu ve döviz pozisyonuna bakılması öneriliyor. Analistlere göre bunun dışında sektörel olarak öne çıkacak ve bilançosu sağlam ve beklentisi olup olmadığına da bakılmalı. Endeksin kısa vadede olumlu bir çıkış yapması halinde özellikle bu tür hisselerin daha hareketli olacağı tahmin ediliyor.

BANKA VE PERAKENDE SEKTÖRÜ

BIST-100 endeksinin hâlâ orta vadeli yükselen trendden güç aldığını öne süren İntegral Menkul Değerler Kıdemli Analisti Ozan Batu’ya göre, 68 bin ile 70 bin bandı aşağı yönlü kırılmadığı sürece endeksteki tutunmalar etkili olacak. BIST’teki yükseliş hamlelerinde ilk etapta 80 binlerin hedefleneceğini kaydeden Batu, bunun daha çok bankacılık sektörü hisseleri önderliğinde gerçekleşeceğini düşünüyor. Batu’nun bankacılık sektörüne ilişkin beklentileri ise şöyle:

“Gösterge tahvil faizlerinin yüzde 4.60’lardan 9’lara doğru yükselmesi ilk etapta bankacılık sektöründe karlılığı azaltıcı etki yaratabileceği kaygısını öne çıkartıyor. Ancak bu yükseliş hamlesi, haziran ayı başından itibaren etkili olmuştu. Bu nedenle bu yükselişin bankaların ikinci çeyrek bilançolarına yansıması beklendiği kadar olumsuz olmayabilir.”

Batu’nun olumlu bir hareket yapması beklediği diğer bir sektör de perakende… Batu, “Perakende sektörü, yaz mevsimi ve Ramazan ayının da etkisiyle olumlu etkilenebilir ve karlılık oranlarını artırabilir” diyor. Batu, bunların yanı sıra Borsa İstanbul’da kısa vadede tedirginlik yaratacak en büyük etmenin 23 Temmuz’da gerçekleşecek olan PPK (Para Politikası Kurulu) toplantısı olduğuna dikkat çekiyor.

77 BİN 400 GEÇİLMELİ

ATIG Menkul Değerler Araştırma Departmanı Yönetmeni Osman Kadri Koca da Ozan Batu gibi PPK toplantı sonuçlarının Borsa İstanbul üzerinde etkili olacağını düşünüyor. Bu toplantının BIST’teki volatiliteyi (oynaklık) yükseltebilecek en önemli gündem maddesi olacağını belirten Koca, “23 Temmuz’da MB 50 ya da 100 baz puanlık artışla piyasalara müdahale ederse buna paralel olarak TL’de değerleme, gösterge tahvil faizinde de bir miktar geri çekilme yaşanabilir. Normal koşullarda borsa ve bankacılık endeksi yükselen faizlerle negatif etkilenir. Ancak mevcut koşullarda bu adım piyasada pozitif etki yaratır” diyor.

Öte yandan, global piyasalarda zirve seviyelerden gerçekleşecek kar realizasyonlarının Borsa İstanbul’u negatif yönde etkileme riski bulunduğuna da dikkat çeken Koca, buna rağmen BIST’te 2013/6 aylık bilanço beklentisiyle hisse bazında hareketlilik yaşanacağı kanısında. Böyle dönemlerde yatırımcıların derinliği olan, işlem hacmi yüksek, döviz riski taşımayan, likiditesi yüksek, faaliyet karlılığını artıran, temettü potansiyeli taşıyan sektör ve şirketlere yatırım yapmalarını öneren Koca, şöyle devam ediyor:

“Bankacılık sektörü BIST-100 endeksinde genel trendin belirleyicisidir. Endeksteki geri çekilmelerde ve yukarı yönlü tepkilerde endeks ortalamasının üzerinde hareket eder. Faizlerdeki son değişimlerde direkt olarak en fazla etkilenen sektör yine bankacılık oldu. Borsada, TL’nin değer kaybının ardından döviz riski taşıyan şirketler önemli ölçüde değer kaybetti. Ancak gelirleri yurtdışı çalışmalar nedeniyle döviz bazında olan şirketler bu dönemde daha şanslılar.”

Öte yandan Koca’ya göre BIST-100 endeksinde trend değişiminden söz edebilmek için 77 bin 400 üzerinde kapanış olması ve bu kapanışı gösterge tahvil faizinin yüzde 8.00’in, dolar/TL’nin de 1.9000’ın altındaki işlemlerle desteklemesi gerekiyor.

79 BİN SEVİYESİ AŞILMALI

Endeksin 70 bin üzerinde tutunması halinde 83 bine kadar yükselebileceğini düşünen ALB Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut’a göre de yurtiçinde ve dışında stresin artması halinde endekste satışlar güçlenir. BIST-100 endeksinde 70 bin seviyesinin kırılması halinde ise önce 68 bin ve sonrasında 65 binlerin gündeme geleceğini tahmin eden Karabulut, “Buna rağmen ben endeks açısından daha çok pozitif taraftayım. Endekste orta ve uzun vadeli yükselişin başlaması içinse teknik olarak 200 günlük hareketli ortalama yani 79 bin üzerine çıkılması gerekir” diyor.

Borsalarda beklentilerin alınıp gerçekleşenlerin satıldığını hatırlatan Yeliz Karabulut, FED’in parasal genişlemeyi sınırlaması ile bunun daha önce fiyatlanması nedeniyle Borsa İstanbul’da yukarı yönlü bir ivme öngörüyor. Öte yandan, bankaların borsadaki yükselişte her zaman katalizör görevi gördüğünü hatırlatan Karabulut, “Bu yılın altı aylık bilançolarının bankalar açısından olumlu gelmesini bekliyorum. Yüksek döviz borcu olan şirketlerde ise kur farkı zararından dolayı bilançolarda aşınma görülebilir. Çimento sektörü de kentsel dönüşüm nedeniyle tam gaz ilerliyor. 2013 yılında Türkiye’nin kamu harcamalarıyla birlikte büyümesini bekliyorum. Bu aşamamda çimento sektör şirketleri yine iyi bilanço açıklayarak öne çıkabilir” diyor.

Saxo Capital Markets Uluslararası Piyasalar Uzmanı Burak DEMİRPEHLİVAN: “Yükselişler sınırlı görünüyor”

Borsa İstanbul, kurdaki sert hareketler dolayısıyla Merkez Bankası’nı (MB) radara almış durumda. Endeks MB Para Politikası Kurulu’ndan (PPK) çıkacak karar doğrultusunda daha rahat bir hareket alanı arayacak. Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandında artırım ihtimalini değerlendireceğini söylemesi, faiz artırım beklentisini destekliyor. Bu durum kısa vadede kur için bir rahatlamayla endekse yarayacak olsa da, orta ve uzun vadede kredi ortamı için farklı bir baskı oluşturma riski de taşıyor. BIST-100 endeksi kısa vadede 82 bin 500-85 bin aralığının kapanmasını denemek isteyebilir. Ancak küresel dolar talebinde artışın sürmesi, Merkez Bankası’nın elini zayıflatacağından yeniden 70 binler gündeme gelebilir. Biz küresel dolar talebinde artışın süreceğini düşünüyoruz. Öte yandan, Merkez Bankası’nın dolara müdahaleleri ise endekste 80 bin 480 bölgelerine doğru bir yukarı tepkiye neden olabilir; ancak borsada yükselişler kısa vadede sınırlı görünüyor.

ALB Araştırma Müdürü Yeliz KARABULUT: “Anadolu Efes’de yükseliş potansiyeli var”

Anadolu Efes: Türkiye’nin yanı sıra Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrupa, Ortadoğu’da alkollü ve alkolsüz içecek sektöründe üretim ve satış faaliyeti gösteren şirket Avrupa’nın beşinci, dünyanın ise 12’nci büyük bira üreticisi. Alkollü içeceklerin satışına ve pazarlamasına kısıtlama getiren yasadan, sektördeki yoğun rekabetten ve ÖTV artışından da olumsuz etkilenen şirket, satış bazında 2013 yılı ilk çeyrek hedeflerini yakalayamadı. Ancak bu dönemde yurtiçi bira satışlarının azalmasına karşılık alkolsüz içecek satışlarındaki artış nedeniyle şirketin satış hacmi yüzde 4.4 arttı. Şirketin satış gelirleri konsolide gelir tablosuna göre 2013’ün ilk çeyreğinde 2012’nin eş dönemine göre yüzde 2.8 artışla 1 milyar 698 milyon 100 bin TL’ye çıktı. Öte yandan şirketin bu yılın ilk çeyreği itibariyle 2 milyar 382 milyon TL net borcu bulunuyor. Anadolu Efes hisseleri için 33 TL hedef fiyatla yüzde 26 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz. Orta ve uzun vade için önerimiz “al”.

Halkbank: Yılın ilk çeyreğinde net karını yüzde 31 artırarak 713 milyon TL’ye yükseltti. Bunda en temel etken, şirketin faiz gelirlerindeki artış ve menkul kıymet satışı nedeniyle oluşan net ticari kardaki yükseliş. Öte yandan, banka toplam kredilerde yüzde 15-18 arasında büyüme hedefliyor. Ayrıca 2013 yılında yüzde 5-5.2 arasında net faiz marjı elde edebileceğini planlıyor. Rekabet Kurulu gerekçeli kararda bankaya 90 milyon TL ceza verildiğini ve bankanın 2013 ilk çeyrek bilançolarında bu ceza için karşılık ayırmadığını hatırlatalım.

Halkbank hisselerinin fiyat/kazanç (F/K) ve emsallerine göre iskontolu, net faiz marjının ise emsallerinden yüksek olması nedeniyle orta-uzun vadeli portföyler için “al”ınabileceğini öneriyoruz. Halkbank hisseleri için 20 TL hedef fiyatla yüzde 25 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Otokar: Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren Otokar, toplu taşımacılıkta otobüs, küçük otobüs, minibüs, treyler ve savunma sanayi için tekerlekli arazi araçları ve zırhlı araçlar üretip satıyor. Şirket, milli tank “Altay” projesinin ana yüklenicisi durumunda. Otomotiv sektörü faaliyetlerini çeşitlendirmiş olan şirket 2013 yılı ilk çeyreğinde araç satışlarını, askeri araçlar ve İETT’den alınan siparişlerin etkisiyle 2012’nin eş dönemine göre yüzde 43 artırarak 940’tan bin 348 adede çıkardı. Şirketin satış gelirleri de söz konusu dönemde yüzde 94 artışla 171 milyon 776 bin TL’den 334 milyon 377 bin TL’ye ulaştı. Şirketin net karı da brüt kar marjındaki artışın etkisiyle 2013’ün ilk çeyreğinde 26 milyon 122 bin TL olarak gerçekleşti. Mali ve likit oranları sağlıklı olan şirket özsermaye miktarını düzenli olarak artırıyor. Şirket hisseleri için orta ve uzun vadede 81 TL hedef fiyatla yüzde 13 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Tofaş Otomobil Fabrikası: Geçen yılın ilk çeyreğinde 1 milyar 528 milyon TL olan satış gelirleri, 2013’ün eş döneminde yüzde 11.91 artarak 1 milyar 710 milyon TL’ye ulaştı. Brüt kar marjı ise geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında yüzde 12’de kalarak fazla değişmedi. Şirketin ocak-mart dönemindeki araç satış miktarı ise 68 bin adet oldu. Tofaş’ın araçları, hafif ticari araç pazarında hâlâ en çok tercih edilen modeller. Ancak özellikle binek oto pazarındaki farklı markalara ait farklı model girişleriyle artan rekabet, şirketin bu segmentteki pazar payının yüzde 7.1’e gerilemesine neden oldu. Şirketin üretim hacmi ise geçen yıla göre yüzde 9.3 artarak 63 bin birim olarak gerçekleşti. 2013 yılı ilk çeyreği itibariyle net dönem karı ise geçen yılın eş dönemine göre yüzde 8.17 artarak 104 milyon 775 bin TL’ye yükseldi. Aynı dönem itibariyle net döviz borcu ise 864 milyon TL oldu. Bu durumun şirketin 2013 yılı ikinci çeyrek bilançosunu negatif etkilemesi bekleniyor. Bütün bu veriler kapsamında şirket hisseleri için “endekse paralel getiri” bekliyoruz. Tofaş Oto. Fab. hisseleri için 15 TL hedef fiyatla yüzde 8 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

ATIG Menkul Değerler Araştırma Departmanı Yönetmeni Osman Kadri Koca: “VakıfBank 1.70 milyar TL’nin üzerinden kar açıklayabilir”

VakıfBank: 2013 yılı ilk çeyreği sonunda 106.8 milyar TL aktif büyüklüğe, 65.4 milyar TL toplam mevduata, 69.4 milyar TL kredi hacmine ve 12.2 milyar TL öz kaynağa ulaştı. Söz konusu dönemde aktiflerini ve kredilerini büyüten banka karını da 2012 yılının eş dönemine göre yüzde 24.52 arttırarak 522.7 milyon TL’ye yükseltti. Toplam kredilerin aktifler içindeki payı yüzde 64.90’dan 64.98’e yükselirken, yüksek getirili aktifler odaklı büyüme stratejisiyle 2013’ün ilk çeyreğinde bireysel kredilerde yüzde 6.03 artış yaşandı. Kaynak yapısının çeşitlendirilmesi ve kaynakların ortalama vadesinin uzatılması hedefleri doğrultusunda, bilançoda pasiflerin içindeki mevduatın payı azalırken daha uzun vadeli olan kaynakların payı arttı. VakıfBank’ın 2013 yılı sonunda 1.70 milyar TL’nin üzerinden kar açıklamasını bekliyoruz. VakıfBank hisseleri için 4.90 TL hedef fiyatla yüzde 11 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Anadolu Hayat Emeklilik: Bireysel Emeklilik Sitemi’nin (BES) kurucularından olan şirket, 2013 yılı ilk çeyreği itibariyle, katılımcılara ait 4.5 milyar TL’lik fon tutarı ve yüzde 20.5’lik piyasa payıyla sektör liderliğini sürdürdü. Şirket 657 bin 231 katılımcı ile yüzde19.14’lük pazar payına sahip. Şirket, altın ve altına dayalı menkul kıymetlerin getirisinden faydalanmak isteyenlere yönelik altın fonunu da halka arz eden ilk emeklilik şirketi oldu. Yüzde 25’lik devlet katkısı uygulamasının sektöre önemli ivme katmasını beklediğimiz için BES şirketlerinde 2013 yılı finansallarında yeni rekorlar kırılabilir. Hayat sigortaları branşında sigorta sektörünün toplam prim üretiminin yaklaşık yüzde15’ini gerçekleştiren Anadolu Hayat Emeklilik’te ise teknik karın yüzde 25’in üzerinde yükselmesini bekliyoruz. Anadolu Hayat Emeklilik hisseleri için 4.40 TL hedef fiyatla yüzde 8 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Yapı Kredi: Yılın ilk çeyreğinde 544 milyon TL net kar elde eden banka, karını yıllık bazda yüzde 31 oranında artırdı. Yapı Kredi, konut kredileri, KOBİ kredileri ve kredi kartlarındaki büyümesini sürdürüyor; konut kredilerinde yüzde 8, bireysel ihtiyaç kredilerinde yüzde 5, KOBİ kredilerinde yüzde 3, kredi kartlarında yüzde 5 büyüdü. Kredi kartlarındaki liderliğini yılın ilk çeyreğinde de pekiştirerek adet bazında yüzde17.1’lik pazar payına ulaşan bankanın aktif kalitesi, tahsili gecikmiş alacak oluşum hızındaki yavaşlama ve devam eden tahsilatlar sayesinde kontrollü bir seyir izliyor. Öte yandan kredi risk maliyeti yüzde1.06’ya inmiş durumda. Yabancı para cinsinden kredilerde yüksek getirili uzun vadeli yatırım kredilerine odaklanan Yapı Kredi, 2013 ilk çeyrek finansal sonuçlarında 2012 yılsonuna göre dolar bazında yabancı para kredilerde yüzde 3 büyüme kaydetti. Mevduat tabanı, Türk Lirası cinsinden mevduatta yılsonuna göre yüzde 4 büyüdü. İstanbul’a yapılacak üçüncü havalimanı gibi büyük projelerin finansmanında önemli rol almasını beklediğimiz Yapı Kredi hisseleri için 4.85 TL hedef fiyatla yüzde 9 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Türk Hava Yolları: Bu yılın ocak-haziran döneminde 2012’nin eş dönemine göre toplam yolcu sayısında yüzde 26 artışla 22.4 milyona ulaştı. Türk Hava Yolları yolcu sayısını iç hatlarda yüzde 23, dış hatlarda yüzde 28 yükseltti. Şirketin yolcu doluluk oranı 3.4 puan artışla yüzde 78.9 olarak gerçekleşti. Uçulan nokta sayısı 191’den 234’e yükselen THY’nin 2013-2020 yılları arasında teslim alınacak uçak alımlarının toplam bedeli yaklaşık 23.6 milyar dolar. Hindistan’da havacılık sektöründeki gelişmelere paralel olarak Hint pazarını da yakın takibine alan şirket, büyümesini sürdürüyor. Şirket, THY Teknik, THY Opet, THY DOCO, TGS Yer Hizmetleri gibi güçlü iştirakleriyle sektörde pozitif ayrışmaya devam edecek. Türk Hava Yolları hisseleri için 8.50 TL hedef fiyatla yüzde 7 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

TAV Havalimanları Holding: Tarihinin en yüksek ilk çeyrek yolcu, ciro, FAVÖK ve kar rakamlarına bu yıl ulaştı. 2013 yılı ilk çeyrek karı, 2012’nin eş dönemine göre yüzde 33 arttı. Holdingin konsolide cirosu, organik yolcu artışında yaşanan yüzde 19’luk büyümeye paralel olarak 2013’ün ilk çeyreğinde yüzde19 yükseldi. Holdingin işlettiği Türkiye, Gürcistan, Makedonya ve Suudi Arabistan’daki tüm hava limanlarında yolcu rakamlarında çift haneli büyüme gerçekleşti. TAV İşletmesi’ne geçen yıl geçen Suudi Arabistan’daki Medine Havalimanı’nda bu yılın ilk çeyreğinde gelen ilave 1 milyon 200 bin yolcuyla yüzde 9 inorganik büyüme yaşandı. Yabancı para ve faiz oranı risklerinden korunmak amacıyla türev finansal araçlar kullanan TAV’ın gelirlerinde önemli bir düşüş beklemiyoruz. TAV Hava Limanları hisseleri için 12.80 TL hedef fiyatla yüzde 6 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

İntegral Menkul Değerler Kıdemli Analisti Ozan BATU: “İş GYO’nun aktif büyümesi yüzde 20’nin üzerinde”

İş GYO: Bu yıl Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen gayrimenkul fuarında yabancı yatırımcılardan yoğun talep almıştı. Şirket, 2015 yılında tamamlanması planlanan Ege Perla projesinin yanı sıra İstanbul’un en değerli arazilerinden biri olan Mecidiyeköy’deki eski likör fabrikasına yapılması planlanan proje tamamlanmadan yoğun taleple karşılaştı. Öte yandan, İstanbul Finans Merkezi’ne yönelik yatırımlardan yıllık 13-14 milyon dolar kira geliri bekleniyor. 600 milyon TL ödenmiş sermayesini 30 milyon TL artırarak yüzde 5 bedelsiz sermaye artırımına giden şirketin bu hamlesi önümüzdeki dönemlerde yeni projelere hazırlandığının işareti olabilir. İstikrarlı bilanço rakamlarıyla öne çıkan şirket, 2013 yılı ilk çeyrek bilançosunda 16 milyon 682 bin TL net kar açıklamıştı. Ancak aynı dönemde kısa vadeli yükümlülüklerde 2012’nin eş dönemine oranla yüzde 260’lık bir artış olması, olumsuz karşılandı. Buna karşın şirketin cari dönemde aktif büyümesini yüzde 20’nin üzerine taşıması gayet olumlu. Uzun vadede yükselen trendini koruyan İş GYO hisseleri için orta vadede 1.30 dolaylarının önemli destek seviyesi olduğunu düşünüyoruz. Şirket hisseleri için orta vadede 1. 65 TL hedef fiyatla yaklaşık yüzde 12 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Bizim Toptan: Türkiye’de kişi başına gelirde gözlenen artış ve hızlı kentleşme, orta ve büyük boyutta mağaza talebini artıyor. Bu sürecin önümüzdeki dönemlerde de perakende sektörüne olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Temel gıda ve temizlik ürünlerini daha avantajlı fiyatla tüketiciye sunan toptan satış mağazalarının başında gelen Bizim Toptan, şehir merkezlerindeki 137 mağazası sayesinde bireysel müşteriler tarafında da tercih ediliyor. 2012 yılını yüzde14 büyümeyle kapatan şirket, 12 mağazasını HORECA (Hotel- Restaurant- Kafeterya) formatına dönüştürerek kategori çeşitliliğini artırdı. Mağazacılık sektöründe alışa gelmediğimiz bu tip atılımlar önümüzdeki dönemlerde yeni projelerin de gelebileceğini gösteriyor. 2013 yılı ilk üç aylık bilançosunda yüzde 45’lik aktif büyüme yakalayan şirket, aynı dönemde aktiflerin getirisinde yüzde 126 seviyesine ulaşmayı başardı. İstikrarlı büyümesini uygun karlılık oranlarıyla pekiştiren şirketin kısa ve orta vadede perakende sektöründe beklediğimiz büyümeden payını alacağını öngörüyoruz. Kısa vadede 28.00-27.75 bandı kuvvetli bir destek olarak görülüyor. Şirket hisseleri için orta vadede 32 TL hedef fiyatla yaklaşık yüzde10 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Akenerji: Yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin ilk özel üretim şirketlerinden biri olan Akenerji, doğalgaza dayalı üretiminin yanı sıra kaynak çeşitliği sağlama isteği içerisinde de bulunuyor. Enerji açısından 746 megavatlık kurulu güce ulaşması, sektördeki konumunu güçlendiriyor. Bu güce ulaşmasında 2006 yılında başlanılan ve eş zamanlı olarak yürütülen 373 MW kapasiteli sekiz hidroelektrik santrali projesinin hayata geçmesinin payı var. Yenilenebilir enerji alanında da yatırımları bulunan şirket, çevreci görüşüyle de öne çıkıyor. Egemer doğalgaz santralini 2014’ün üçüncü çeyreğinde tamamlamayı planlıyor. Bu projenin de dahil edilmesiyle Akenerji, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 2.6’sını karşılayabilecek. Şirket aynı zamanda 2014 yılında elektrik üretim kapasitesini iki katına çıkarmayı planlıyor. Petrol ve doğalgazın neredeyse tamamını yurtdışından temin eden Türkiye’de yenilenebilir enerji konusuna ağırlık veren şirketleri uzun vadede rakiplerine oranla fark yaratabilir. Sürekli artış eğilimini koruyan nüfusun da etkisiyle Türkiye’nin enerji talebi önümüzdeki dönemlerde daha da artacak. Önümüzdeki dönemlerde enerji sektörüne teşvik uygulamalarının da artmasını bekliyoruz. Akenerji, 2013 yılı ilk üç ayında 3 milyon 779 bin TL zarar açıkladı. Ancak aynı dönemde şirketin dönen varlıklarını yüzde 74 oranında artırması, şirkete orta ve uzun vadede olumlu yansıyabilir. Öte yandan 2012 yılı üç aylık bilançosundan itibaren son beş çeyreklik bilançosunda TL bazında toplam aktiflerini artırması da yeni yatırımlara hazırlık yapılabileceğini gösteriyor

Aselsan: Savunma sanayi sektöründe dünyada 82’nci sırada yer alıyor. Şirket; 2013 yılının ilk günlerinde Roketsan ile yaklaşık 68 milyon euro değerinde dört, şubat ayında ise Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile 28 milyon TL ve 8 milyon dolar tutarında iki sözleşme imzaladı. Ayrıca mayıs ayında Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile anayurt güvenliği konusunda imzalanan sözleşmenin 16 milyon 986 bin TL’den 99 milyon 500 bin TL’ye artırılması için ve Milli Savunma Bakanlığı ile 30.5 milyon dolar bedelli sözleşmeler imzaladı. Şirketin gerçekleştirdiği bu sözleşmelerin hepsinin 2013 yılı ikinci çeyrek bilanço rakamlarına olumlu yansımasını bekliyoruz. Netaş ile savunma sistemleri üzerine ortak işbirliği içerisinde olan Aselsan’ın duvar arkası görme teknolojisi üzerine çalışmaları da sürüyor. Yaptığı sözleşmelerin yanı sıra istikrarlı bir şekilde ihale kazanmasının da etkisiyle Aselsan hisseleri için önerimiz “al” yönünde. Orta ve uzun vadede yükselen trendini koruyan şirket hisselerinin 10 TL desteğinin üzerinde tutunması durumunda, alımların ivmesi artabilir. Aselsan hisseleri için orta vadede 10.75 TL hedef fiyatla yaklaşık yüzde 16 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

Coca-Cola İçecek: 2013 yılı ilk çeyrek rakamlarına göre konsolide satış hacmi yüzde 20 artarak 198 milyon kasaya ulaştı. Coca-Cola bu dönemde Türkiye’deki satış hacminde yüzde 8 artış yakaladı. 2013 yılı ilk altı ayında ise konsolide satış hacminin yüzde 18.2 büyüyerek 517.0 milyon ünite kasaya ulaştığı görülüyor. Gazlı içecek kategorisinde yüzde 18.1’lik büyümesinin yanı sıra şirketin meyve suyu, buzlu çay ve su segmentlerindeki büyümesi de yüzde 19.9 gibi yüksek bir seviyeye ulaştı. Coca-Cola İçecek’in son beş çeyrek bilançodaki aktiflerini dolar cinsinden artış eğiliminde sürdürmesi, en büyük avantajlarından biri. Son aylarda dolar/TL’de görülen değer artışı, ABD tarafından önümüzdeki dönemlerde tahvil alımının azaltılabileceği yönündeki gelişmeler nedeniyle ivme kaybına uğradı. Ancak orta vadede halen yükselen trendini koruması özellikle dolar cinsinden aktifi bulunan şirketlere önümüzdeki çeyrek dönem bilançoda olumlu yansıma yaratabilir. Teknik olarak hisseyi ele aldığımızda orta ve uzun vadede etkili olan yükselen trendini koruduğunu ve 60.00 direncinin yukarı yönlü kırılması halinde alımların etkisini artırabileceğini düşünüyoruz. Coca-Cola İçecek hisseleri için orta vadede 68 TL hedef fiyatla yüzde 20 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın