vefa prefabrike Turhan_Ko__yi__it

Vefa İcra Kurulu Başkanı Turan Koçyiğit, prefabrik sektörünün son 10 yılda hızlı bir gelişim gösterdiğini belirterek, “Artık sadece Türkiye’nin ihtiyaçlarını değil, çevresindeki Orta Asya, Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkelerinin, hatta Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim gücüne ulaştık. Son yıllarda Amerika kıtasına bile çözümlerimizi ulaştırıyoruz” açıklamasında bulundu.

Vefa tarafından yapılan açıklamaya göre, Koçyiğit, Türkiye’nin, prefabrike ve çelik yapı alanlarında Orta Asya, Afrika, Ortadoğu, Körfez ülkeleri ve Avrupa’nın taleplerini karşılayan bir üretim üssü haline geldiğini ifade etti.

Sektörün yüksek kapasiteli üreticilerinden biri olarak çözümlerini entegre bir şekilde sunduklarına dikkat çeken Koçyiğit, ürünlerinde kullandıkları ana malzemelerin büyük bir bölümünü kendi üretim tesislerinde üretmeye başladıklarını ve böylece kapasitelerini son yıllarda birkaç kat artırdıklarını kaydetti.

Prefabrike ve çelik yapı sektörünün öne çıkan firmaları olarak Türkiye’nin en büyük ilk bin sanayi kuruluşu içinde yer aldıklarını ifade eden Koçyiğit, “Türkiye’nin çevresindeki 4 saatlik uçuş mesafesinde dünyadaki ekonomik faaliyetin yüzde 47’sinin gerçekleştiği bölgede ürünlerimiz ve sunduğumuz çözümler ile lider konumdayız. Son yıllarda bu potansiyelimizi Afrika’nın tamamına ve Amerika kıtasına da çözümler ulaştırarak genişlettik” ifadelerini kullandı.

Sektörün potansiyeli yurt içinde yeterince kullanılmıyor

Çelik yapı sisteminin bir sanayi ürünü olarak her anı kontrol edilebilen ve hatayı minimuma indiren üretimi, kurulum hızı, depreme karşı güvenliği, ekonomikliği, estetik ve konforu açısından dikkat çektiğini anlatan Koçyiğit, alternatif yapı sistemi olan prefabrike ve çelik yapı sistemlerinin çok daha yüksek bir potansiyel barındırdığını ifade etti.

Türkiye’de bu potansiyelin tam olarak ortaya çıkarılamadığını vurgulayan Koçyiğit, “Yurt içinde hak ettiğimiz ilgiyi görmüyoruz. Oysa sunduğumuz ürün ve hizmetlere yurt dışında büyük bir ilgi var. Bu durum bizi daha fazla ihracat odaklı çalışmaya teşvik ediyor ve bunun karşılığını da alıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Türk yapı sektörünün klasik yapı sistemlerindeki başarısı ve gösterdiği gelişim ile dünya çapında çok önemli bir noktaya geldiğinin altını çizen Koçyiğit, Türkiye’nin bu alandaki başarısının alternatif yapı sistemlerinin kullanılmasını ve yaygınlaşmasını zorlaştırdığını ve daha sorgulayıcı bir yaklaşıma neden olduğunu bildirdi.

Sorunların çözümü için birlikte hareket edilmeli

Devlet kurumları ve özel sektörün alternatif yapı sistemlerini deneyimledikçe potansiyelin gelişeceğini aktaran Koçyiğit, şunları kaydetti:

“Son yıllarda bu alanda önemli gelişmeler yaşandı. Ancak firmaların henüz bireysel düzeyde kalan bu çabalarının etkisi de sınırlı oluyor. Sektörün bir çatı altında birleşmesi ile bu etkinin artacağını düşünüyoruz”

Prefabrike ve çelik yapı sektöründe faaliyet gösteren firmalarından oluşturacağı bir platformun sektörün gelişimine olumlu katkılar yaparak alternatif yapı sistemlerinin kullanım alanlarının genişlemesini sağlayacağını dile getiren Turan Koçyiğit, bu sayede sektörde yıllardır yaşanan standardizasyon ve kalite sorunlarının ortadan kaldırılabileceğini ve sektör ile ilgili daha sağlıklı verilerin elde edilebileceğini belirtti.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın