Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından niteliksiz konut stokunu yeniden yapılandırmak için Türkiye genelinde başlatılan Kentsel Dönüşüm seferberliği tüm hızıyla devam ediyor. Bu seferberlikte toplumun ve sektörün bilinçlenmesi için kendine düşen sorumluluğu yerine getiren Pakpen, kentsel dönüşümde kaliteli malzeme kullanımına dikkat çekiyor.
Ülkemiz deprem bölgesinde yer alsa bile, toplumsal bilincin 1999 İzmit depremiyle oluştuğunun ve 2012 yılında meydana gelen Van depremiyle de olgunlaştığının altını çizen Pakpen Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim TUZA, ?Topraklarımızın %42?si nüfusun %44?ü deprem bölgesinde yer alıyor. Binalarımız ise en az 30-40 yıllık. O dönemde yapılan binalarda kullanılan malzemeler kalitesizdi ve bunu denetleyecek kurumlar yoktu. Eğer binalar yapılırken, buna dikkat edilseydi şu an ?Kentsel Dönüşüm?e ihtiyaç duyulmayacaktı. Bir yapıda 104 çeşit inşaat malzemesi kullanılıyor. Yapı sektöründe kalite ekstra bir beklenti değil, bir zorunluluk olmalıdır.
Şu an ülkemizde 20 milyon konut stoğu ve 6,5 milyon konut 20 yıl içinde yıkılarak yeniden yapılacak. Kentsel dönüşüm sadece depreme dayanıksız binaların sağlamlaştırılması olarak algılanmamalı. Dönüşüm, tüm kamu binaları, yollar, otoyollar, konutlar, okullar vb. gibi tüm bir şehrin dönüşüm hareketi olarak benimsenmeli. Kentsel dönüşümle kaçak, riskli binaların yıkılması yalnızca sektöre katkı sağlamayacak, çevrenin de daha düzenli bir hal almasına neden olacak? dedi.
Konutlarda kullanılan malzemelerin doğru seçilmesiyle bir kez daha böyle bir sürecin yaşanmayacağına dikkat çeken TUZA ?Yapı sektöründeki malzemelerin kalitesinin artmasıyla inşaat sektöründe de kalitenin artacak. Yaşanılan deneyimler tüketicileri bilinçlendirirken inşaat şirketlerinin de kaliteye odaklanması sonucunu doğurdu. İnşaatlarda inovasyona önem veren, son teknolojiyle üretilmiş kaliteli malzemeler kullanılmalı? açıklamasında bulundu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.